https://www.highrevenuegate.com/pqxbdf5xa4?key=0fa5a3e34ecb571364a40d5443900081

29 Aralık 2011 Perşembe

The Witches Mountain



Filmimiz Mercedes kullanan genç bir kadının evine varmasıyla başlar. Araban indiği anda ön bahçede duran bıçak saplanmış peruğu fark eder eve giren genç kadın evde bir haltlar döndüğünü çakar. Odasına varır yorganı açtığında yatağında kesilmiş ölü bir kedi bulur. Daha sonra aynada yazan yazıyı tam okurken tahminen 6 7 yaşlarında bir kız çocuğu seni cezalandıracağım sen yoldan çıkmış bir kâfirsin der. Küçük kız Fifi isimli evcil hayvanını arar. Adının Carla olduğunu öğrendiğimiz genç kadını evin bahçesinde oradan oraya koşuşturur. Küçük kız en sonunda garaja girer ve evcil hayvanını ararken Carla’nın kedisini öldürdüğünü ağzından kaçırır. Fifi bulunur Fifi aslında bir piton yılanıdır küçük kız yılanını severken Carla çaktırmadan benzini küçük kızın üstüne boca edip canlı canlı yakar.

Esas oğlan  Marcoyu görürüz işleri ile haşır neşirdir. Biraz önce kız kardeşini kundaklayan Carla Marco’nun yazıhanesine girer ve Marco’ya sırnaşır ne var ki Marco havasında değildir. Carla Marco’ya canım cicim ayakları çekerken Marco trip atma havalarına girmektedir. Carla çantasından 2 bilet çıkarır biletlerin Brezilya giden uçağın biletleri olduğunu öğreniriz lakin Marco biletleri almamak için yazı işleri müdürlüğünden iş ister ve hemencecik bir bulur. Teklifi reddedilen Carla feci ayar yemiş bir halde Marco’nun yazıhanesini terk eder.  Haberci olduğunu öğrendiğimiz Marco hemen ronta yatıp fotoğraflarını çeker lakin güneşlenen kadın ronta yatmış Marco’yu fark eder. Fark edildiğini anlayan Marco güneşlenen kadın muhabbet kurar. Muhabbetin gerisi çay bahçesinde devam eder güneşlenen kadının yazar olduğunu ve adının Delia olduğunu öğreniriz uzun süren araba gezisi sonrası Delia’nın evine varırlar. Delia evden eşyalarını alma amacıyla eve girer. Arabada kalan Marco bir süre sonra yüksek sesli bir kadının bir çeşit ayin okumasını duyar arabadan çıkar ve kapıya doğru gider ve birdenbire ses kesilir. Delia çıkar arabaya biner Marco duyduğu sesi Delia’ya açıklar Delia Marco’nun dediğinden hiçbir şey anlamaz ve Marco teorisini anlatmaya başlar.  Teorisi şudur bahçenin bir yerlerine hoparlörlerin saklı olduğunu evin içinde de kumandası olduğu hakkında fikir beyan eder. Bunu duyan Delia gülümseyerek ne geniş bir hayal gücün varmış der. Marco şaka ile karışık foyanı ortaya çıkaracağım der.

Gene uzun süren yolculuk sonrası dağ yamacında bulunan pansiyonda kalma kararı alırlar. Marco Delia’ya niye benle yolla koyuldun diye sorar. Delia Marco’dan hoşlandığını ima ederek aptalca şeyleri yapmaktan kaçınamadığı diyerek açıklar. Pansiyon sahibi hal ve tavırlarıyla pekte normal olmayan bir şahıs olduğunu açıkça gösterir 2 oda kiralayan Delia ve Marco odalarına çekilirler. Soyunup geceliğini giyen Delia pencerede ronta yapmış birini fark edip elektriklerin gitmesiyle beraber avazı çıktığı kadar bağırır. Çığlığa kosan Marco neler oldu diye sorar panikle acayip görünümlü pansiyon işletmecisi elektrik kesilmesinin bu saatlerde kesilir dedikten elektrikler tekrar gelir. Acayip görünümlü pansiyon işletmecisi elektriklerin tekrar gideceğine dair uyarıda bulunur. Adamın tavırlarından uyuz kapan Marco pansiyon işletmecisine patlar. Pansiyon sahibi kardeşim bana kızacağına elektrik idaresine kızsana der. Marco bu seferde buralarda merdiven bulunur mu diye sorar acayip görünümlü pansiyon sahibi şaşırıp merdiven mi diye tekrarlar. Marco sinirle birileri merdivenle çıkıp ronta yatmıştır der. Acayip görünümlü pansiyon sahibi pencere tarafının sığ olduğunu isteyen herkesin kafasını uzatabileceğini söyler.  Bunun üzerine Delia lokantada uyuma kararı alır ve Marco uyuyan Delia’nın başını bekler. Sabah olduğunda uyanan Marco Delia’yayı bulamaz ve bir hışımla gidip acayip görünümlü pansiyon sahibine Delia’nın nerede olduğunu sorar. Pansiyon sahibi salağa yatar veya salak numarasına yatmaktadır.  Adamın tavırlarına sinirlenen Marco Delia’yı aramak amacı ile dışarı çıkar. Aynı esnada Delia bilinci yitmiş bir halde etrafta dolaşırken ayağı takılıp düşer. Kısa bir arama taramadan sonra Marco yerde bilinçsizce yatan Delia’yı görür. Ne oldu diye sorar. Delia hiçbir şey hatırlamadığını söyler. Marco gülümseyerek sen uyurgezersin der.  Kahvaltı eden Delia ve Marco dağa gitme kararı alırlar. Acayip görünümlü pansiyon sahibi klişe korku filmlerindeki felaket telalı gibi konuşmaya başlar ve gideceğiniz yerler pek tekin yerler değil manitaya sahip çık onun başına bir şeyler gelebilir diye uyarır. Uyarıya pek takmayan Marco öyle diyorsan öyledir diyerek pansiyondan Delia ile birlikte ayrılır

İkili dağ yamacında bir takım fotoğraflar çekerken yanlarından geçen keçi çobanı Delia’yı korkutur. Marco ve Delia fotoğraf işi ile meşgulken birisi Marco’nun cipini hacılayıp kaçar Marco sitem dolu ses tonuyla arabaya dikkat etsene der bunun üzerine Delia adam olsaydın da anahtarları unutmasaydın yarrağım tarzında bir cümle kurar. Bunun üzerine hatasını anlayan Marco sevimli tavırlarla geyiği girişir. Yürüyelim ne olacak diyen Marco’ya Delia otostop çekelim neşemizi bulalım der. Biraz yürüyen ikili Delia’nın görünce tırstığı çobana rastlarlar Marco beyaz bir cip görüp görmediğini sorar. Çoban hiç ses etmeden aracın gittiği yönü işaret eder. İşaret edilen yöne doğru giden ikili arabayı terk edilmiş bir halde bulurlar Marco ise sevincin şaşkınlıkla karıştığı duygular içersindedir. Daha sonra Marco bacası tutan bir evi fark eder eve doğru giderler kapıyı yaşlı bir kadın açar ikiliyi eve davet ederler. Yaşlı kadın ikiliye epey nazik davranır Marco aracından eşyalarını almak amacıyla kulübeden çıkar. Yaşlı kadın geyiği ortaya koyar Delia yaşlı kadının konuşmalarını he deyip geçer lakin kadının yemek yaparken yaptığı garip hal ve hareketler Delia’nın dikkatini çeker ve yaşlı ne pişiyorsun der eski özel bir tarif kendim için yapıyorum diyince şaşıran Delia gözlerini fal taşı gibi açıp hepsini mi diye sorar. Yaşlı kadın sakince boş boğazın bayrak sallayanıyım diyip konuşmayı sonlandırır.

Marco dışarı çıkıp birkaç poz fotoğraf çekeceğim dedikten sonra yaşlı kadın aman evladım buralar pek tekin değil hele sis bastırınca epey tehlikeli olur bu civarlar diyerek Marco’yu uyarır. Marco uyarıyı ciddiye almaz ve dışarı çıkar ve vira haneler ve doğa resimlerini çekerken üzerine doğru gelen siyah kıyafetli kadınların resimlerini çekmeye başlar ne yazık ki dengesi kaybedip bilincini kaybeder. Aynı esnada Delia zincirlere bağlı adamın yanına uzun duvaklı halde siyahlı kıyafetli kadın tarafından getirilir lakin bu bir kâbustur uyanan Delia Marco’nun nerede olduğunu sorar. Yaşlı kadın Marco’nun sis nedeniyle kaybolduğunu söyler sabaha döneceğini söyleyerek Delia’yı rahatlattırmaya çalışır. Sabah olduğunda Marco kulübeye döner. Marco ayağının kaydığını ve bayıldığını söyler ve sonrasında gördüğü kara kıyafetli kadınlardan bahseder. Hemen dışarı çıkıp yaptığı resimlerin negatifini çıkartmaya başlar. Uzun süren uğraşlar sonucunda çekilen fotoğraflar gözükmeye başlar çektiği resimler yerine siyah elbiseli kadınlar gözükür. Aynı esnada 3 kadın adının Zelda olduğunu öğrendiğimiz yaşlı kadına olan bir kaza olduğunu acilen gelmesini isterler. Durumdan yararlanmak isteyen Marco Delia’ya sen git der Delia teklifi kabul etmez anca beraber kanca beraber dedikten sonra Delia arabada kalır. Marco mağaraya girer ve bir süre gezindikten sonra Delia’nın kâbusunda gördüğü zincirli yabani herifle burun buruna gelir. Aynı esnada Delia gizemli bir şahıs tarafından çağırılır ve gizemli şahsın etkisi altında kalan Delia yavaşça gizemli şahsın yanına gider. Bu arada zincirli yabaniden kurtulan Marco Yelda’nın evine girer evi tarayan Marco büyü malzemelerini görür ardından Delia’nın resmini bulur resmi bir çeşit küllüğe koyar resim birdenbire tutuşur. Zelda’nın yatağında bulunan resimleri inceler resimleri büyük bir incelikle inceler bir sürü genç kadın fotoğrafı vardır ve içlerinde Delia’nın biraz önce yanan resmini tekrar aynı esnada Marco’ya hırlayan kara kedi sarışın bir kadına dönüşüp Marco’nun yakasına yapışır insan olan kediyi etkisiz hale getiren Marco insana dönüşen kedinin gırtlağını sıkarken Zelda’nın yerini büyük bir öfke ile sorar. İnsana dönüşen kedi ne yazık ki konuşamadığı için Marco’nun sorusunu cevaplayamaz ve bu durumu idrak eden Marco insana dönüşen kediyi bırakıp cipine doğru koşar. Araçta bekleyen Delia’ya çabucak topuklamasını söyler.

Dağ yolunda birkaç saat direksiyon sallayan Marco kaybolduğunu anlar kamp kuralım der. Çadırı kuran Marco çadırın içinde çadır dikip Delia’ya yı yemeye başlar lakin birdenbire garip görünümlü kadınlar ikiliyi etkisiz hale getirdikten sonra garip danslar ederek Delia’ya ya kâbusunda gördüğü kıyafetleri giydirirler. Liderleri Marco’nun eski manitası Carla çıkar Marco’yı da feci şekilde döverler. Sabah olduğunda Delia kâbusunda gördüğü yabani herifle gerdeğe girdiğini öğrenir ve eline geçirdiği taşla yabani herifin pekmezini akıtıp topuklamaya başlar. Yediği dayak yüzünden ağzına burnuna sıçılmıştır ayılan Marco korkudan topuklayan Delia’ya yı görür ve seslenir lakin Delia bunu duymaz ve koşmaya devam eder. Marco peşinden koşar lakin bir süre sonra Delia uçurumdan düşerek hayatını kaybeder. Bunun üzerine Marco ormanı yaktıktan evine döner lakin evin içinde de cadılarda onu beklemektedir ve film biter.






24 Aralık 2011 Cumartesi

Passion Flower

Filmimiz sırt çantasıyla gezinen bir adamla başlar. Adamımız otostopçudur ve bir arabaya biner arabada öldürülmüş bir kız çocuğu ile ilgili bir haber vardır. Benzinlikte iner oraya kırmızı spor arabalı genç sarışın bir kadın gelir. Kısa bir süre zarfında otostopçu delikanlı ile kırmızı arabalı kadın arasında manyetik bir çekim oluşur. Genç adam kahvesini yudumlarken sarışın kadın benzinlikten ayrılır genç adam acele ile kırmızı spor arabaya koşar ne var ki araba yol almıştır.  Araba bir anda durur sarışın kadın ile otostopçu genç arasında kısa süreli bakışma olur ve arabasının kapısını gelmesi için açar. Otostopçu genç arabaya biner bir süre sonra arabayı ormana çeken ikili hiçbir konuşma olmadan araba içinde sevişme olayına girerler ne yazık ki genç adamın erken boşalma sorunu vardır. Genç adam durumu elinden geldiği şekilde anlatmaya çalışır ne var ki tatmin olamayan genç kadın sinirli bir şekilde genç adamı ormanlık alanda bırakır. Daha sonra başka bir araçla bir dinlenme tesisine varır oranın sahibi otostopçu gencin abisidir. Adının Jeff olduğunu öğrendiğimiz otostopçuya nerelerdesin seni gören cennetlik der abisi yaptığı işleri kardeşine anlatır daha sonra evlendiğini açıklar muhteşem bir kadın olduğunu söyleyip tanışmasını ister.

Tanışmaya giden Jeff abisinin karısı aslında ormanda seviştiği kadın çıkması medeniyle afallar. Adının Linda olduğunu öğrendiğimiz kadın önce şaşırır daha sonra durumu çaktırmaz ve Jeff ‘in halini hatırını sorar. Jeff ’in abisi Jeff’e yengen harika yemek yapar akşama bizimlesin der. Yemek sofrasına otururlar. Sabah olduğunda adının Gordon olduğunu öğrendiğimiz. Jeff ‘in abisi iş için şehre ineceğini açıklar. Jeff ‘in abisi Gordon şehre indikten sonra süt içen Linda ile Jeff arasında gene bir elektriklenme yaşanır ve mutfak masası üzerinde ateşli bir sevişme yaşanır. Sevişme sonrası ver bir alt dudak tarzında Linda ’ya yaklaşan Jeff Linda tarafından sert bir tokat yeddikten sonra Linda benden uzak dur yoksa her şeyi kocama açıklarım diyerek Jeff’i direkt olarak tehdit eder. Akşam olduğunda Jeff iki tek atmak amacıyla barda demlenirken yanına çekici bir kadın yaklaşır ve Jeff’e sulanır daha sonra arabayla ıssız bir yere çeken Jeff kadına doğru tam hamlesini yaparken kadın para peşin kırmızı meşin diyerek Jeff’i hayal kırıklığına uğratır. Ne var ki kadın senden hoşlandım o yüzden sana beleş muamele çekeceğim diyerek Jeff ile oral yoldan beraber olur.

Sabah olduğunda Linda niye Jeff ‘in hala burada ne aradığını George’a sorar. Gordon kalsın işlere de yardımcı oluyor hem de kardeşim dedikten sonra Linda beş parasız çulsuzun teki der. Gordon gelmeden önce sende öyleydin diyerek feci ayar verir. Jeff bu arada çalışanlardan Jamie ‘ye asılır ve başarılı olur. Akşam olduğunda abisi Gordon’dan randevusu için arabasını ister. Gordon kardeşim araba sana rahat vermez git sen odalardan birinde takıl yayla gibi oda der. Odada Jamie ve Jeff sevişirken Linda kıskanç gözlerle gizlice gözler lakin Jeff Linda’yı fark eder lakin oralı bile olmaz. Sabah olduğunda Linda Jeff’e düşmanca tavırlar takınır. Gordon iş için tekrar şehre iner. Linda ve Jeff tekrardan bir elektriklenme yaşanır ve çılgınlar gibi sevişirler. Sevişme sonrası Linda kocasının daha gelemeyeceğini söyledikten sonra kocasının kendisine kötü davrandığını bunaldığını söyler. Ertesi gün Jeff Linda’nın yüzündeki morluğu fark eder. Linda bu morluğun Gordon tarafından oluştuğunu söyler ve bunun ilk sefer olmadığını açıklar.  Gordon yüzündeki izi sorar yüzüme bir şeyler bulaşmış diyerek soruyu savuşturur. Gece olduğunda Jeff ile Linda ıssız bir alanda arabada otururlar. Linda Jeff ’ten kocasını öldürme teklifini sunar ne var ki Jeff teklifi reddeder. Sinirlenen Linda öfkelenip sen basiretsiz ödleğin bayrak sallayanısın diyerek hışımla arabadan çıkar.

Jeff ‘in Jamie ile ilişkisi de limonidir bu arada pansiyonda çalışan yaşlı kadın Linda’nın Jeff ‘in odasına girdiğine şahit olur ilişkileri hakkında konuşurlarken Gordon kapıyı tıklatır. Linda büyük bir panikle saklanır Jeff kapıyı açar ve karşısında abisi Gordon’u görür Gordon hayırdır bazı sesler duydum der. Heyecandan canı çıkacak olan Jeff sana öyle gelmiştir deyip abisini atlatır. Jeff atari oynarken yaşlı çalışan Jeff ‘in aşk hayatını sorgular Jeff önce Jamie ile alakalı olduğunu düşünür lakin daha yaşlı çalışan tehlikeli sularda kulaç attığını söyleyip tehdit üstü uyarıda bulunduğu anlayınca yassak ilişkisi olduğunu anlar. Gordon bir haftalığına iş gezisine çıkar Linda Jeff’i kıskandırmak amacıyla başka erkeklerle yakınlaşır. Bir akşam Jeff  Bill isimli birsiyle bilardo çevirirken Linda çekici bir gecelikle gelip nesine oynuyorsunuz diye sorar. Jeff ‘in rakibi olan Bill parasına oynuyoruz der. Linda isterik bir tonla ödül ben olayım hem oyunu daha cazip kılar der. Jeff ‘in rakibi Bill teklife balıklama atlar Jeff ise teklife karşı çıkar. Ne var ki istemeyerek olsa bile oyuna iştirak eder lakin oyunu kaybeder. Jeff ‘in rakibi sabaha kadar pompa var imasında bulunarak Linda ile ayrılacakken Jeff bir hışımla Bill’e yumruğu geçirir. Adam ne oluyoruz delendin mi oğlum derken Jeff adama bir tomar para fırlatıp git fahişe bul ve onu pompala serseri der ve adam yerden paraları toplayıp çeker gider. Adının Bill isimli şahıs gittikten sonra Jeff ve Linda bilardo masasında çılgınca sevişmeye başlarlar. 


Bu arada Bill diskotekte sap gibi dururken Jamie yaklaşıp halini hatırını sorar. Bill’in Jeff ile kapıştığını öğrenir ve içine kurt düşer ve pansiyona gider. Orada Linda’nın Jeff ‘ten Gordon’u öldürme isteğini duyar. Ertesi gün Jamie Gordon’u uyarır bunun üzerine Gordon avukatına bir belge verir ve şayet başına bir hal geldiğinde bu belgeyi adli mercilere vermesini ister. Akşam olduğunda iki serseriyle anlaşma yapar. Aynı gece iki serseri üçlüyü rehin işkenceye başlarlar bu arada durumdan tedirgin olan Jamie önce teyzesini daha sonrada polisi arar. Serseriler Linda’nın mücevher kutusunu gasp ederken Jeff ile alakalı bir gazete kupürü bulurlar. Jeff birinci dereceden hapis yatmış biri olduğunu öğreniriz ayrıca Linda’nın bunu bilip çıkarları için kullandığını öğreniriz. Siren seslerini duyan serseriler mücevher kutusunu da alarak hızla kaçarlar. Gordon polislere yanlış bilgi verir. Kocasının serserilerle iş birliği yaptığını öğrenen Linda senin Allah belanı versin rezil köpek dedikten sonra Gordon şimdi beni iyi dinle avukatıma şayet benim başıma bir hal gelirse avukatıma seni suçlu durumuna düşürecek belgeyi verdim. Sabah olduğunda Jeff pılını pırtını toplar aynı esnada Linda kendisini alması için yalvarır Jeff Linda’nın yüzüne nefret ve iğrenti dolu gözlerle bakıp hayır deyip gider. Arkadaşının arabasıyla giden Jeff radyodan serserilerin tutuklandığını ve ilk başta işitimimiz  çocuk cinayetinin de  zanlısı olduğunu da öğreniriz arkadaşı Linda’nın resmini görür ve güzel hatunmuş Jeff’te öyledir diyerek resmi dışarı fırlatır ve film biter.  




20 Aralık 2011 Salı

Horror Rises From Tomb






Filmimiz orta çağda idama götürülen iki kişi ile başlar. İdam alanına götürülen iki kişinin suçları okunur adının Alaric De Marnac Mabille De Lancre olduğunu öğrendiğimiz şahısların insan kanı içip bebekleri Şeytan’a kurban eden birileridir. Ceza olarak kafası gövdesinden ayrılıp ayrı ayrı bir şekilde gömülür. Ölmeden önce Alaric geri döneceğim üzerinize kâbus gibi çökeceğim gibi tehditlerde bulunur.



Modern zamanlara gideriz  bir ressam çalışmasıyla haşır neşirdir arkadaşı Hugo’nun geldiğini görmez Hugo nerelerdesin seni gören cennetlik der. Ressam Maurice kara gözleri olan figüre saplantı yaptığını söyler der lakin arkadaşı Maurice  gel dostum Slyvia gelmiş der. İkili kızların yanında biterler ve havadan sudan muhabbet ederler.


Bir süre sonra birisi kadın diğeri erkek gelip yaptıkları ruh çağırma seansları anlatırlar. Hugo boş işler bunlar sahtekârların enayilere oynadıkları oyun diyerek ruh çağırma seansına inanmadığını kanıtlar. Bunun üzerine ruh çağırma seansları yapan şahıs inanmıyorsanız inanmayın lakin hakarete bulunmayın diyerek uyarır. Hugo o zaman atam Alaric De Marnac’ı çağıralım der manitası benim atam ise onun manitasıydı diye lafı bitirir. Gece medyum Madame İrina ruh çağırma seansını başlatır ayin yapılan masa havalanır mumluk uçar ve Madame İrina Alaric De Marnac ile bağlantıyı kurar. Alaric ne istiyorsun diye sorar. Yaşlı medyum kafasının sorular sormaya başlar. Alaric bedenim kafama kavuşana dek huzur nedir bilemeyeceğim dedikten sonra sert bir rüzgâr eser ve Madame İrina bilincini yitirir. Ressam Maurice gene bahsini ettiğini gözleri bir kez daha görür ve hızlı bir şekilde tablonun yanına gidip çabucak resmetmeye başlar ve resmi bitirir. Tablodaki resim pelerinli kafasız bir şahıs arkadaşı Hugo’nun kafasını tutmuş ve tablodan kan süzülmektedir. Aniden Alaric De Marnac’ın bedensiz kellesi belirir ve kan dondurucu bir kahkaha atar bunun üzerine Maurice yaptığı tabloyu şeytan görmüş gibi parçalar.


Daha sonra Hugo bunlar sesler ve projeksiyon cihazı ile yapılmış basit numaralardı diyerek ruh çağırma seanslarına inanmadığını belirtir ve daha sonra Alaric De Marnac’ın gömüldüğü yere gitme teklifini sunar. Kızlar dünden razı oldukları için teklife balıklama atlarlar. Kukumav kuşu gibi oturan Maurice’e Hugo seslenir dostum Karadeniz’de gemilerinin mi battı sus pus oturuyorsun diye sorar. Maurice söylesem inanmasın kanka diye cevap verir. Maurice’e gitmek konusunda olumlu cevap verir ve yolla koyulurlar. Yolda giderken birdenbire adamın biri yolla düşer. Arabayı Durduran Hugo yolla düşen şahsa bakmaya gider yerde yatan adam kalkıp bıçak çeker. Aynı esnada yerde yatan adamın ortağı Maurice’ı etkisiz hale getirip arabayı gasp eder ne var ki arabada bulunan kızlar 2. ortak ile boğuşurlar eşkıyanın dikkati dağılır ve Hugo adamı pataklar diğer eşkıya arabayı duvara çarptırır ve kaçmaya başlar ne var ki silahlı bir şahıs tarafından vurularak öldürür.  Öbür şahısta kısa sürede yakalanır. Yakalayanlarının elebaşı ekibimizle konuşur soyguncuların bir aileyi hunharca katlettiğini açıklar ve daha sonra yakalanan soyguncuyu asarak öldürürler. Buna sinirlenen Maurice kardeşlim kanun var insanları böyle çamaşır asar gibi asamazsınız diye çıkışır lakin Maurice’ı iplemezler.

Hugo birader buralarda araba var mı diye elebaşına sorar ve sana 3000 Frank olur der. Hugo 3000 Frank’ı verip külüstür bir arabaya sahip olur. Yolda Maurice ne biçim yer burası kanun yok mudur diye şikâyette bulunur. Bunun üzerine Hugo dostum arabayı ve 3000 Frank kaybettik ama şanslıyız çünkü hayatlarımızı ve namuslarımızı kurtarmayı başardık dedikten sonra dört arkadaş malikâneye varırlar. Hugo kâhyası Gaston’a yapacakları kazı için adam bulmasını ister Gaston bu isteğe yerel halkın bu bölge için lanetli olduğunu hazine neyi arayanların kaybolduğunu söyleyerek geri çevirir bunun üzerine Hugo bunların boş laflar olduğunu söyleyerek Gaston’u kazı yapacak adam bulması konusunda ikna eder.

Ertesi gün kazı yapılır ve herkes tam vazgeçeceği anda Maurice gene Alaric De Marnac’ın görüntüsü görür büyülenmiş gibi kazmaya başlar sonra herkes Maurice kazmasına iştirak ederler ve hazine sandığını çıkarırlar lakin sandık bir türlü açılmaz ve en sonunda sabah kaynakçıya götürelim derler. Gece olduğunda kazıda çalışan iki eleman hazine sandığı çalmak amacı ile harekete geçerler ve hazine sandığının bulunduğu yeri bulup açarlar ve sandığı açan şahıs sandığın içinde bulunan kötülüğün esiri olur aynı esnada kâhya Gaston içeri girer. Hırsızlara saydırmaya başlar saf kötülük bulaşmamış hırsız bak hepimiz dostuz payını vereceğiz derken saf kötülük dolu olan hırsız Gaston’a orak geçirir ortağı şaşırarak öldürdün onu dedikten sonra ortağını da öldürür ve sandığı gizli bir yere götürür.



Daha sonra Hugo ve Maurice hırsız ve Gaston’nun cesetlerini bulurlar ve daha sonra cesetleri göle atarlar döndüklerinde Maurice burada kapalı kaldıklarını ve yerel halkın kendilerine düşman görmüş gibi davranıyorlar diyerek Hugo’ya dert yanar. Gece olduğunda katili arayan ikili eve elleri boş olarak döner lakin saf kötülük bulaşmış olan eleman çalılıların arasından çıkıp eve girer ve evin hizmetçisini hunharca öldürür cesedi Maurice’nin manitası tarafından bulunur. Genç kadın çığlık atarak bilincini kaybeder. Sese diğerleri gelir ve hizmetçinin parçalanmış cesedini keşfederler.


Aradan biraz zaman geçer Hugo ve Maurice’nin manitasının durumunu sorar Hugo’nun manitası demin sakinletici verdim birazdan düzelir cevabını verir Maurice birdenbire kalkıp Hugo’ya feci bir tokat patlatıp gırtlağından tutup şerefsizin evladı her şey senin suçun demeye başlar. Olaya Hugo’nun manitası girip Maurice yatıştırmayı başarır. Maurice bahçede dolaşırken manitasını kendisini çağırırken görür ve büyülenmiş gibi peşinden gider. Aynı esnada Hugo mutfak masasını temizleyen kıza Maurice’i arayacağını açıklar. Hugo gittikten sonra Maurice belirir genç kız nerelerdeydin Hugo seni aramaya çıktı der demez Maurice genç kızı tek yumrukla genç kız kendinden geçer. Maurice kucağında genç kızı taşıyarak Elvira takip ederek sandığın saklandığı yere gelir sandığın içinde Alaric De Marnac’nın bedensiz kafası vardır. Alaric De Marnac konuşmaya başlar ve planlarını kölelerine açıklamaya başlar planları bedenini tekrar bulup kendisini idam edenlerin soyundan intikam almayı ve kendisi gibi idam edilen manitası Mabille De Lancre yeniden hayata döndürme olduğunu açıklar.


Aynı esnada Hugo herkes nerelere gitti diyerek düşünür. Manitası buralar lanetli uğursuz yerler geyiğine başlar. Hugo bize yardım edecek elemanlar var mı diye sorar ne yazık ki olumsuz cevap alır. Aynı Maurice ve transa girmiş soyguncu lahitti parçalayarak Alaric De Marnac’ın kafasız bedenini bulurlar. Maurice Alaric De Marnac’ın kafasını alıp kafasız bedene monte eder ve Alaric De Marnac tastamam halde dirilir. Maurice ise kaçırdığı kızı kurban merasime hazırlar Alaric De Marnac genç kızı Mabille De Lancre ‘nin kemikleri üzerinde kızı keser ve Alaric De Marnac’ın manitası Mabille De Lancre aniden dirilir. Alaric De Marnac Maurice’a hırsızı öldürme emri verir ve emre hemen itaat edilir.


Gece olduğunda dirilmiş 2 büyücü kasabaya ava çıkarlar ve masum 2 genci katlederler. Alaric De Marnac Elvira’nın odasına süzülür ne var ki Elvira’nın boynunda taşıdığı kolye Alaric De Marnac’ı bir istavrozun vampiri püskürttüğü gibi püskürtür Daha sonra bir şekilde dirilen zombiler Hugo ve Elvira’nın sığındıkları eve akın ederler uzun süren bir uğraşlar sonucu Hugo sonunda zombileri yakarak öldürür. Sabah olduğunda Maurice eve döner kendisinin hipnoz edildiğini kasabada amaçsızca turladığını açıklar.



Hugo ve Maurice göl kıyısına inerler önce Hugo’yu balta ile öldürmeyi dener lakin amacına ulaşamaz daha sonra eline geçirdiği tüfekle Hugo’ya iki el sıkmak sureti ile öldürür ve eve dönüp Elvira’ya saldırır. Elvira’nın boynuna taktığı muskaya dokunan Maurice’nın eli yanar ve ağzından köpükler çıkartarak bayılır. Ayıldığında yaptığı kötülüklerle ilgili pişmanlıklarını belirtir ve Elvira ile birlikte Alaric De Marnac’ı alt etmek için hazırlıklar yaparlar. Aynı esnada Mabille De Lancre Maurice’nin manitasını katledecekken Alaric De Marnac karışıp daha sırası değil her şey usulüne uygun olacak der demez Mabille De Lancre sinirli bir şekilde canım sıkılıyor canım çekiyor diye ısrar eder. Bunun üzerine Alaric De Marnac dumanlar içersinde Mabille De Lancre birlikte ışınlanır.

Aynı esnada bir grup soyguncu ev soyma planı yaparken Alaric De Lancre tarafından öldürülürler. Sabah olduğunda Elvira ve Maurice Alaric De Marnac’ın inini araştırırlar. Gece olduğunda Alaric De Marnac Elvira’ya saldırır ne var ki Maurice bu olayı engeller kuduz olmuş köpeğe su gösterir gibi muskayı Alaric De Marnac’a gösterip kömürlüğe kadar çeker. Aynı esnada Mabille De Lancre hipnoz altındaki sarışını öldürdükten sonra Elvira’nın saklandığı eve girer. Alaric De Marnac ise elinde tutuğu baltayı atmak sureti ile Maurice’nın göğsüne saplar lakin Maurice’de muskayı fırlatarak Alaric De Marnac’ı yaralamayı başarır. Mabille De Lancre ise Elvira’nın kalbine şiş batırması ile eski iskelet formuna döner. Alaric De Marnac sevgilisinin ölümünü hisseder ve merdivenleri sürüne sürüne çıkar ama en üste çıktığında çıkacak mecali kalmaz ve çıkamaz. Aynı esnada Elvira Maurice’nin cesedini keşfeder ve muskayı yerden alıp merdivenlerde yatan Alaric De Marnac’ın alnına koyar. Alaric De Marnac acı dolu bir çığlık attıktan sonra kafası bedeninden ayrılır ve kafasız bedeni yanmaya başlar. Sabah olduğunda Elvira Muska’yı göle atar ve  film biter








9 Aralık 2011 Cuma

Favola Crudele




Filmimiz deniz kıyısında çer çöp kullanarak insan yaratmaya çalışan küçük bir kız çocuğu görüntüsü ile başlar. Adının Angelica olduğunu öğrendiğimiz kız bakıcısının çağırması ile yaptığı çalışmayı bırakıp evine gider. Bu arada tutuklu birisi büyük bir konvoy ile götürüleceği hapishaneye deniz yolu ile gider. Tutuklu şahıs eli dursa götü durmayan bir kişidir. Ayağı ile gaz bidonunu açmaya çalışır ve başarılı olur ve kelepçelendiği polisten bir dal sigara ister. Sigarayı aldığı planını yürürlüğe koyar kendisi bottan atar ve botu havaya uçurur aynı esnada kaçışı yetkililer tarafından öğrenilir lakin adam ölmüştür diye düşünerek siklemezler lakin içeriye gelen şık giyimli gözlüklü kadın sevinmeyin ağalar diyerek heveslerini kursağında bırakır. Tutuklu şahsın adı Roy’dur ve kendisi bir çeşit politik Charles Manson’dur kendisi şahsen olmasa da birçok terör eyleminde adını duyuran birisi olduğunu öğreniriz. Bu arada Roy ve kendisini kelepçeleyen polis sahile vurur ve Angelica tarafından bulunurlar.

Politik firari olan Roy kendisini bir yatakta bulur. Angelica çocukça masallara alakalı geyiklerini peş peşe sıralarken Roy’un yanındaki polis memuru çocuğa sert bir tonla kenara çekil diyip yarı ayık Roy’a beynini uçuracağım orospunun evladı seni diyerek Roy’a bağırır telsiz sistemi çekmiyor lakin adanın diğer ucunda denizci telsizi çalışıyordur diyerek politik suçlu Roy’u ellerinden ayağından divana bağlar. Angelica öfkeli polis memuruna cip olduğunu ve nereden akü bulacağını söyler. Angelica ve asabi polis memuru cipin bulunduğu alana giderler asabi polis memuru aracı tamir etmeye başlar. Aynı esnada adanın diğer sakinleri Roy’u gözetlerler. Bu arada asabi polis memuru cipi tamir etmeyi başarır ve yola koyulur. Gözlüklü kadın siyasi firari Roy’a kahve ikram edip kaldığı ada hakkında bilgi verir.


Bir süre cipi sorunsuz kullanan asabi polis memuru birdenbire aracın kontrolünü yitirip uçurumdan aşağı düşerek can verir.  Adada yaşayan 3 kişi tanık olur gözlüklü inek gibi tipi olan yaşayan kız evde bir firari bir suçlu olduğunu söyler. Kızların bakıcısı olduğunu tahmin ettiğimiz çekici şahıs ise Roy’un yalnızca düşüncelerinden dolayı hapse girmiş birisi olduğunu söyler. Bilinci yavaşça açılan Roy yanında anahtar sallayan Angelica’yı görür. Angelica polis memurunun denize gömülüp öldüğünü söyledikten sonra Roy’un kelepçelerini açar ve sen benim prensimsin geyiğini sürdürür.


Kumsalda gezmeye başlarlar Roy Angelica’ya anlayacağı şekilde neden tutuklandığını açıklar. Onları gizlice gözetleyen gözlüklü abla gittiklerinde kumdan kalenin üzerinde öfkeyle tepinir.  Akşam yemeğine otururlar yemek biter kızların bakıcısı adama asılır asılma olumlu cevap görür ve Roy aç kurt gibi kadına saldırır. Sabah olduğunda adının Martina olduğunu öğrendiğimiz kadın Roy’a paçayı nasıl sıyıracağına dair bir konuşma yapar. Aynı esnada operasyonu yürüten kadın emrinde çalışanlara daha sevinmeyin Roy isimli teröristi bulamadık emrinde çalışanlardan biri denizin ortasına düştü en yakın gidebileceği yer ta anasının nikâhı amirim der. Bunun üzerine amire hanım o adanın içini dışını arayın emri verir.


Mutfağa giden Martina özel tim elemanı tarafından gafil avlanır ve diğer özel tim elemanları evi ve adayı enine boyuna ararlar ne var ki firari olan Roy’u bulamazlar. Özel tim elemanları gidince Roy Angelica’nın oyuncak sandığımdan çıkar. Roy gene Martina’yı becerirken aklına hapishane anıları gelir.  Daha sonra adının Beatrice olduğunu öğrendiğimiz kız bakıcısından okuduğu kitap yüzünden tokadı yiyip babasına söylemekle tehdit edilir. Bunun üzerine öfkelenen genç kız  kaltak bende senin yediğin haltları bir bir anlatmazsam der.

Biraz zaman geçer Roy kendi düşüncelerine dalmış iken bir çığlık duyar çığlığın kaynağına gider Martina kuvvete ölü bulunmaktadır ve sebebini anlarız fön makinesi küvete düşmüştür. Martina kumsala gömülür ve mini bir cenaze merasimi yapılır. Daha sonra Roy kızlardan gitmek için bot ister. Beatrice bizi bir başımıza bırakıp nereye gidiyorsun yazık değil mi diyerek duygu sömürüsü yapar. Angelica botun yerini gösterir. Botu şişiren ve motoru çalıştıran Roy Angelica’dan botu denize indirmesini ister ve bot iner lakin bot inik durumdadır. Roy Angelica’ya kızıp senin yapacağın işe sıçayım dedikten sonra Angelica benim hatam değildi diyerek sitem eder. Daha sonra Beatrice kız kardeşimle bu şekilde konuşmanı men ederim diyip Angelica’yı aramasını ister. Ararken Beatrice ayağını burkar ve Roy yardımına koşar. İkili arasında elektriklenme ardından yiyişme eylemi yaşanır.


Sevişmenin verdiği rahatlıkla kendisini daha ateşli daha seksi biçime sokan Beatrice akşam yemeğinden sonra bir kez daha Roy’un kollarına atar. Sabah olur Beatrice Roy’a kahvaltı için ne istediğini sorarken balkondan düşer ve ölür Angelica olay yerine gelir ve ne oyun oynuyorsunuz diye sorar. Roy Beatrice öldüğü için kendisini içkiye vurur ve en sonunda Angelica’nın gizli sığınağına gitmeyi kabul eder gördüklerine inanamaz gizli sığınak hurdalarla dolu bir yerdir okuması için bir kitap verir kitapta bulunan ölüm şekilleri adada ölen kişilerin ölümü ile aynıdır. Aniden kafasına dank eder katil Angelica’dır ama o esnada ayağı kayıp yere düşer zar zor sudan çıkıp Angelica’ya bağırır. Angelica ağlayarak uzaklaşır kötü adam anlamıyor musun seni seviyorum dedikten sonra plajda bulduğu kürekle Roy’u etkisiz hale getirir ve bağlar. Angelica Roy’a babasının geldiğini okula gideceğini gelecek seneye görüşeceğini söyler bu arada Roy çığlıklar atar ve film biter 






5 Aralık 2011 Pazartesi

Terrore Nel Bosco





Filmimiz ormanlık alana arabasını çekip sevişen bir çiftle başlar. Bu arada siyahlara bürünmüş bir adam sevişen çifti seyredip nefret dolu sesle her zaman böyleydin ama bir daha böyle olmamanı sağlayacağım dedikten sonra gizemli kişi geçmiş anılar alemine giriş yaparız ve bahçede oturan yaşlı aşırı öksüren adamı pencereden seyreden genç bir adam orta yaşlı bir kadının sevişmesini izleriz. Geçmiş anılar aleminden çıktıktan sonra gizemli kişi kendi kendine cezanı çekeceksin diyerek arabadaki sevgililere saldırıp defalarca bıçaklayıp öldürür. Daha sonra başka bir yerde bir fotoğrafçı Samantha isimli bir model ile çekim yaptıktan sonra Samantha kıyafetlerini giymek için stüdyodan çıkar. Samantha tam kıyafetlerini çıkarırken Samantha’ın menajeri Pierro Samantha’ın arkasından yaklaşır ve Samantha ile sevişmeye başlar. Sevişme sonlanınca Pierro salı günü yeni bir çekim olacak yeni bir görevin olacak dedikten sonra Samantha Pierro ’un yanından ayrılır.


Otuzlarında sarışın bir kadın duş alırken birden kadının arkasından kırklarında uzan saçlı bir yaklaşır ve isminin Sara olduğunu öğrendiğimiz kadın adının Gabriel olduğunu öğrendiğimiz adamla beraber olur. Daha sonra Sara Gabriel’e Samantha ile birkaç günlüğüne şehir dışına çıkacağını söyler. Bunun üzerine Gabriel Sara’ya dün manyağın biri korulukta iki kişiyi öldürdü deyince Sara Gabriel’e çok pimpiriklisin zaten salı günü döneceğim dedikten sonra Samantha ile yolla koyulur. Sara Samantha ’ya Gabriel ’in haddinden fazla kıskanç bir ara gelemeyeceğim sandım der. Bu arada katil koruya giren bir çifti daha cinsel ilişki yaşarken arabalarında öldürdükten sonra bir kez daha geçmiş anılar alemine girip işte seni öldürdüm kahpe der.  Daha sonra koruluk alandan geçerken Samantha’ın arabası bozulur ve Samantha ve Sara arabadaki hasarı tespit etmeye çalışırlar. Bu arada koruda koşu yapan Silvio ve Lucio adlı iki arkadaş araba bakma teklifinde bulunurlar ve iki kadında teklifi kabul eder. Araba tamir edildikten sonra Silvio iki kadına buralar tekin yerler değil yanlış anlamayın ama Lucio ’un burada bir evi var isterseniz kalabilirsiniz dedikten sonra Samantha ve Sara Silvio’nun teklifini kabul ederler.

Samantha salonda oturan Sara’ya ben yıkanacağım telefonum çalarsa haberdar et dedikten sonra peki zaten bende burada biraz müzik dinleyip takılacağım der. Samantha banyoya girip yıkanmaya başlarken gizemli katil nefret dolu sözlerle yıkanan Samantha’yı seyreder. Bir ara hışırtı sesleri duyan Samantha dışarıyı kontrol eder ve Lucio ile Silvio’yu görür. Samantha yıkanırken bir ses duyduğunu söyler. Bunun üzerine Lucio sanırım eve gelirken ses çıkardık der. Daha sonra Sara’nın yanına giden Samantha havadan sudan sohbet ettikten Sara haydi yemek yiyelim deyip Lucio ve Silvio ile sofraya otururlar. Yemekten sonra Samantha Lucio ile Sara’da Silvio ile beraber olurlar. Sevişme sonlanınca Samantha ve Sara yolla koyulmak için hazırlanırlar lakin araba bir kez daha istop eder. İki kadın arabayı kontrol ederken gizemli katil Sara’yı öldürür ve Samantha’yı da kaçırır. Samantha’yı evine götüren gizemli katil sen aşağılık bir fahişesin Lorena dedikten sonra Samantha’yı eski bir dolaba tıkar. Bu arada evlerine dönen iki kafadar Sara’nın cesediyle karşılaşırlar ve polisi ararlar. Polisler Samantha’ın telefonunu Komiser Ricardo’un evinin civarında bulurlar ve Komiser Ricardo’un evini ararlar. Polisler Samantha’yı bulmadıkları için evden çıkarken birdenbire Gabriel Sara’yı arar ve telefonun sesi Ricardo’un dolabın geldikten sonra film biter.


1 Aralık 2011 Perşembe

Casa di piacere




Filmimiz yataktan kalkıp hazırlanan bir kadın görüntüsüyle başlar. Evden çıkıp antikacıya gider orada kırmızı bir kanepe beğenir. Kanepe soylu bir aileden geldiğini söyleyen antikacı konuşmayı ilerletikçe genç kadın adama kur yapmaya başlar adamda boş durmaz kadının bacaklarını okşamaya başlar ve hallederiz gülüm der. Eve döndüğünde iflas ettiği gerekçesiyle uşağını ve hizmetçisini kovar ve durumu düzeldiği zaman yeniden işe alınacağını söyler. Daha sonra odasına gidip yeni aldığı kanepenin üzerinde kendini tatmin eder. Sabah olduğunda yolda bulduğu otostopçuyu alıp eve götürür. Genç adam yatağı görünce kütük gibi atlayıp uyur. Sabah olduğunda genç adam tıraş olup yıkanmaya başlar. Adının Eva olduğunu öğrendiğimiz genç kadını adamın bedenini süngerle temizlemeye başlar ve bir süre sonra temizleme işlemi küvet seksine dönüşür. Seks yatakta devam eder.
Eva genç adama hiçbir kadının temin edemeyeceği şeyleri temin edeceğine dair vaatlerde bulunur. Adam yalnızca bahçede bulunan hurda Citroen’i tamir etmek ister ve isteği kabul görür. Arabayı tamir etmeye başlar ve kolunu yakar. Eve giren genç adam yanık merhemi ararken Eva gelip bu yanığı hayvanlar gibi tedavi edeceğiz diyip adamın kolunu dondurma yalamaya başlar ve ardından sevişmeye başlarlar. Ardından başka bir adamla birlikte olur.

Ertesi gün piknik yaparlarken Jimbo isimli şahıs gelip arabayı yatak gibi kullanır. İsminin Dan olduğunu öğrendiğimiz kişi Jimbo’ya sen kimsin der. Jimbo bir gezgin olduğunu ve yorulduğunu söyler. Dan Jimbo’ya kendisine katılmasını teklif eder ve üç genç adam ve Eva için eğlenceli günler başlar. Eva onlara meslek anılarını oturduğu evi nasıl aldığını anlatır. Ne yazık ki eğlenceli günler biter ve gençler tüm enerjilerini çiçekçilik işine harcarlar ilgisiz kalan Eva antikacı ile ilişki yaşar bu ilişki gençlerin hoşuna gitmez ve gençler ve antikacı Mark arasında kısa sürede bir gerginlik baş gösterir En sonunda Eva evi satacağını ve gençlerin gitmesini ister. Sabah olduğunda gençler Eva’nın greyfurt suyuna zehir katarlar lakin Eva’yı öldürmeye gönülleri el vermez. Küçük oyunlar kurup Eva’nın greyfurt suyunu döküp içmesini engeller. Ertesi gençler eşyalarını toplayıp giderler Eva arkalarından el sallayıp başarılar diler ve film biter











28 Kasım 2011 Pazartesi

Ghosthouse





Filmimiz eski bir ev görüntüsüyle başlar. Ellisinde bir adam Henrietta isimli bir kızı arar birdenbire bir kedi çığlığı duyarız ellilik amca çığlığın geldiği yere gider. Bodruma inen adam kızı Henrietta’nın elinde kanlı bıçak tutuğunu yerde deşilmiş bir kedi cesedini görür. Yaşlı adam kızına bu zavallı yaratığa nasıl kıyarsın? Hem de doğum günün de cevap ver bana diye bağırır lakin Henrietta babasının yüzüne boş ifadeyle bakar. Öfkeli baba kızını cezalandırmak amacıyla bodrumda kilitli halde bırakır. Oturma odasında Henrietta’nın kızına ne olduğunu çözmeye çalışırken karısı bey tek kızımız bırak çıksın der. Aynı esnada ampul balon gibi şişip patlar yaşlı adam cam kırıklarını toplarken arkasından bir balta belirir. Baltayı gören yaşlı adam çığlık atar lakin balta adacağızın kafasının ortasına iner. Çığlık sesine gelen karısı kocasını cansız bedenini görür tam çığlığı basacakken evin aynası büzüşüp durur ve patlar ve parçaları kadının bedenine fırlayıp saplanıp kadını kapıya mıhlanır. Çürümüş bir elin tuttuğu bıçak kadınının boğazını parçalar. Çocukları Henrietta ise bir iki damla gözyaşı döküp oyuncak palyaçosuna sarılır.

Aradan 20 sene geçer spor giyimli genç kız sokakları turlarken telsiz operatörü erkek arkadaşıyla telefonda geyiğe girer. Erkek arkadaşı olan Paul genç kıza eğitimini aksatma yoksa dedikten sonra adının Martha olduğunu öğrendiğimiz genç kız biliyorum Hollanda’ya geri döneceğim der. Paul ise bir telsiz operatörüdür lakin telsiz başında twittercılık oynamaktadır. Aynı akşam Paul manitası Martha’ya kayda aldığı sesi dinletir ses yardım isteyen bir ses ardından duyulan çığlık seslerini duyarız Martha bunun pis bir eşek şakası olup olmadığını sorar. Paul kendinden emin bir tavırla kimse böyle şaka yapmaz hiç etik değil ayrıca bana epey gerçek gibi geldi der. Bunun üzerine Martha Paul’a sinyali takip edilebilinir mi diye sorar. Paul bilgisayardan frekansın geldiği yeri tespit edebileceğini söyler.

 Sabah olduğunda Martha ve Paul yola koyulurlar. Sinyalin geldiği yere yaklaşan ikilinin yolları otostopçu Pepe tarafından kesilir. Arabaya binen Pepe yolda hayaletler hakkında saçma sapan konuşup laubali davranışlarda bulunup ikilinin sinirlerini hoplatır. Araçtan inen Pepe hayaletlere inanmalısınız mankafalar der arkalarından aynı esnada Martha çantasını kontrol eder ve 5 Dollarının tırtıklandığı fark eder. Eve varırlar birdenbire ortaya çıkan garip görünümlü yaşlı adam zırt padanak ortaya çıkıp Martha’yı korkutur. Yaşlı kimsiniz burada ne işiniz var diye sorular sormaya başlar. Paul eve bakıyorduk der demez ihtiyar adam lan bu evde şıcanlardan başka bir şey yok amacınız ne lan diye sorar. Bizler bilgisayar uzmanlarıyız işimiz için geldik diye cevaplar. Aldığı cevaptan hoşnut olmayan ihtiyar homurdanarak ikiliyi terk eder. Paul ve Martha evin etrafında gezinirken Martha evden kötü titreşimler aldığını söyler lakin Paul kulak arkası edip evin içine girer. Çatı katına çıkan Paul eve kurulan telsizi fark eder lakin yalnız değildir ve eli sopalı bir şahıs aniden ortaya çıkıp tehditkâr bir tavırla kimsiniz burada ne işiniz var sizin diye sorular sormaya başlar. Durumun gidişatından tırsan Paul bak dostum bende senin gibi telsiz kullanıcısıyım panpa der ve önceden kaydettiği teybi dinletir. Bu benim sesim inkâr edemem der ve ses kaydının ne zaman çekildiğini öğrenir.

Adının Tim olduğunu öğrendiğimiz şahıs bulundukları yere biraderi, biraderinin manitası ve kız kardeşiyle beraber geldiklerini söyler. Tim ve Paul çatıya çıkıp antenle uğraşırken Martha duyduğu garip sesi takip edip evin mahzenine iner ve şişelerin kendiliğinden şişip patladığını, kazanın alev püskürdüğüne tanık olur. Manita ve kız kardeş tartışırken çığlık sesi duyarlar aynı esnada geyiğe dalan Jim ve Paul Martha’nın çığlığını duyup koşturarak mahzene inerler. Yavru bir kedi gibi köşeye büzüşen Martha’yı Jim bulur.  Paul diğerlerine bazı bokluklar döndüğünü bunun ne olduğunu anlamak amacıyla harekete geçmelerini önerir aynı esnada huysuz ihtiyar gizlice onları gözetler. Saat 11 olduğunda Paul ve Jim birbirleriyle telsiz bağlantısı kurarlar aynı esnada karavanda oturan Tina televizyonda Henrietta ve oyuncak palyaçosunu görür Henrietta’nın ananı tersten sikerim bakışı Tina’yı ürkütür kanalları değiştirdikçe Henrietta’nın gözlerinden kan akar ve karavan beşik gibi sallanır ve Tina kendisini karavandan zor atar.  Jim ise duyduğu kahkaha sesini bulma amacıyla mahzene iner ve orada prize takılı olmayan vantilatör ve hayalet kız Henrietta ile karşılaşır. Korku dolu bir ses tonuyla sen kimsin ne olur biri yardım etsin diye bağırırken vantilatörün demir parçası kopup Jim’in gırtlağını keser. Çığlığı duyan herkes olay yerine koşar kardeşi Mark hayalet doberman ile uğraşır. Tina önce hayalet Henrietta’yı görür ve Jim’in cesedini görüp çığlığı basar ve meraklı huysuz ihtiyar elinde satırla ansızın belirip Tina’ya saldırır. Saldırıdan zarar görmeyen Tina kaçar bu arada hayalet dobermandan kurtulan Mark Tina’ya yardım etmeye gider satırlı ihtiyarın satırını düşürmeyi başarır lakin hayalarına çok feci tekme yer ve kovalamaca başlar. En sonunda katil ruhlu ihtiyar tırmığı Mark’ın koluna saplar.  En sonunda Paul yetişip adamı etkisiz hale getirir. Olay yerine giden Paul Jim’in cesedini ve saplanmış pervane yaprağını görür ve çığlıkları duyduktan sonra diğerlerini bıraktığı yere gider ve yaşlı psikopatın kaçtığını öğrenir. Martha Tina’ya bakması için kalır diğerleri karakola ve acile giderler.

Tina gördüğü hayalet çocuk ve oyuncak bebeğini anlatır aynı esnada Martha evin içinde yanan ışığı fark eder ve ışığın kaynağına doğru gider. Işığın yanık olduğu odaya oda iyi düzenlenmiştir Martha oyuncakların bulunduğu sandığı deşmeye başlar ve bahsi geçen palyaço bulunur bir süre palyaço tehditkâr bir surat ifadesi gösterir ve odadaki eşyalar uçmaya başlar ve ardın daha palyaço arkadan sarılıp Martha’nın gırtlağını sıkmaya başlar. Gırtlak sıkan oyuncaktan zar zor kurtulup var gücüyle bağırır. Son anda Paul Martha’yı bulur. Sabah olur olay mahalline gelen komiser olayı kulak arkası eder ve suçu adının Valkos olduğunu öğrendiğimiz çılgın ihtiyarın üstüne atar Valkos belediyenin baktığı mecnun bir şahıs olduğunu belirtir ve gençleri suçlar. Paul olayı daha detaylı araştırmak amacıyla Boston’a döner.

Diğerleri de toplanıp olay yerinden uzaklaşmaya başlarlar lakin karavan yolda tutukluk yapar olay yerinde kalırlar Pepe olay yerine varıp dingilvari davranışlarda bulunur ve Tina ile karşılaşır. Pepe kalmak için götlük yer aramaktadır ve yer yerdir diyerek lanetli eve girer tarihi epey geçmiş yiyeceklere saldırır lakin yiyeceklerden hamamböcekleri çıkmaktadır evde bulduğu malzemeleri cebe indirir. Aniden duyduğu sesle irkilir. Aynı anda Paul Henrietta’nın babası Sam Baker’in cenaze levazımatçısı olduğunu öğrenir ve eski ortağıyla görüşmeye gider. Eski ortağı Sam Baker’in ölmüş şahısların kişisel eşyalarını arakladığını hatta merhum birlikte gömülmesini istediği oyuncak bebeği de indiregandi yaptığı için bozuştuklarını söyler. Paul gittikten sonra Valkos cenaze evine gelip Sam Baker’in ortağına neler yumurtladın diye çıkışır. Bunun üzerine kısa bir kavga yaşanır ve kavga bittiğinde kafasına çekiç yiyen cenaze işletmecisi canlı canlı tabuta koyularak ölüme terk edilir. Aynı esnada teknik arıza yaşayan Mark ve Sarah Tina’nın Pepe hikâyesine inanmazlar. Bu arada adli tıp uzmanı ölümün bir muamma kesiğin açılarının daha aşağından olduğunu söyler. Öfkelenen komiser güzel kardeşim aletin motoru yok siktiğimin aleti nasıl çalışacak der.

Sinirlenen Tina eve girip Pepe’yi aramaya başlar. Arama ilerledikçe Pepe’nin cesediyle karşılaşıp Henrietta’yı görüp ve şoka giren Tina yere düşer ve bedeni metal plakayla ikiye ayrılır. Aynı esnada Mark kasabaya ineceğini Sarah’tan kız kardeşi Tina’ya göz kulak olmasını ister ne yazık ki üstünü başını temizlemek amacıyla eve girip üstünü başını temizler lakin su kana dönüşür kızcağız paniğe kapılır. Tina sessizce yanına yaklaşır Sarah Tina’nın robotvari tavrından korkup ağlayarak Tina’ya sarılır.  Tina birdenbire Henrietta’nın oyuncak bebeğine dönüşür Sarah zar zor atar. Bu arada Mark olay yerine dönen ve telsiz vasıtası ile Martha ile konuşur. Martha pılınızı pırtınızı toplayın gidin diye uyarırken Valkos birdenbire ortaya çıkar ve Martha topuklamaya başlar. Kardeşi ve manitasını arayan Mark kısa bir aramadan sonra Tina’nın ikiye bölünmüş cesedini bulur. Kardeşinin bedenini görüp korkuyla kafasını öte tarafına çevirir ve hayalet kız Henrietta’yı görür. Bastığı taban parçalanıp çilekli muhallebi kıvamına benzeyen sıvıya düşer ve çıkmaya çabalar aynı esnada Sarah evde bir yerlerle büzüşmüştür. Ama birdenbire içine bir cesaret gelir ve eline geçirdiği bahçe makasıyla zombi gibi yürüyen üstüne kaplanan sıvı sayesinde tanınmaz halde olan Mark’a defalarca bahçe makasını saplamak suretiyle öldürür ve öldürdüğü şahsın Mark olduğunu öğrenince şoka girer. Aynı esnada Valkos’tan kaçan Martha birdenbire Valkos’un asılmış bedeni ile karşılaşan Martha kendisini mozoleye atar. Mozole içinde saldırıya uğrar ve bilincini yitirir bu arada Sarah  yüzünde kurtlar dolaşan bir çeşit hayalet tarafından terörize edilirken Paul mezarlık bekçisiyle konuşmasını bitirir mozoleye girip Martha’yı uyandırır ve Henrietta’nın bozulmamış bedenini bulur ve ölmüş kızın bedenine benzin dökerek yakar ve diğer hayaletler yok olur.

Sabah olduğunda komiser olan doğaüstü olayları bir kenara iterek cinayetleri Valkos’un üzerine atar ve savcılık bunlara inanmaz ne yapabilirim der. Paul Sarah’nın yanına gidip başına gelenleri kimseye anlatma herkes seni deli zannedebilir der. Sarah peki Henrietta kimdi diye sorar. Henrietta o oyuncağı bulana dek kendi halinde basit bir kızdı diye cevaplar ve Sarah motoruna binip uzaklaşır. Aradan bir ay geçer Martha vitrinlere bakarken Henrietta’nın palyaço bebeğini bulur ve şoka girer aynı esnada Paul Martha’nın yanına gelirken otobüs tarafından çiğnenir ve Martha ağlarken film biter.










3 Kasım 2011 Perşembe

The Man Who Didn't Want to Die

Filmimiz hastanede yatan bir adamla başlar doktorlar adamın kurtulduğunu söylerler ve polise ifade verebileceğini açıklarlar. Yaralı şahıs doktorun elini kavradıktan sonra doktor başhekime hasta yalnız kalmak istemiyor der lakin başhekim bunu  takmaz ve odadan çıkarlar yaralı şahıs olmuş olaylar hakkında anılar görür. Yaralı adamın adı Gienotto'dur kendisi bir soyguncu çetesinin üyesidir amaçları sıradan bir nakliyat firması gibi davranarak soygun yapmaktır. Soyulacak eve varıp bekçinin icabına bakarlar daha sonra evin hizmetçisini de bekçi kocası gibi paketleyip etkisiz hale getirirler.

 Gienotto ise hizmetçinin memelerini elleyerek taciz ederken zavallı kadının memeleri hakkında sıkı ve dolgun olduklarından bahseder. Ortağı oğlum sırası yakalanırsak ananımız belleyecekler der bu arada patronları olan Fabrizio işvereni Madam Claud'u eve sokar. Madam beğendiği eşyaları keçeli kalemle işaretler Gienotto işaretlenen tablo hakkında fikir belirtir lakin fikir epey bir artistik ve cinsellik içerir. Patronu Fabrizio modeli düzmüştür sonrasında diyip kıçını kaldırıp harekete geçmesini söyler. Gienotto herkes işiyle uğraşırken resmi tablosundan ayırıp soydukları evin garajına zulalar ve tekrardan eve girip hizmetçiyi bir güzel zorla becerirken o esnada tırtıl gibi bağlı olan koca tecavüzün heyecanında kendisini kaybetmiş olan Gienotto'nun yanına gelip kafasına tepiği koyar ve tecavüzcünün pekmezi akar ve oracıkta kan kusmaya başlar. İşlerini bitiren ortağı Gienotto'yu pekmezi akmış bir şekilde bulur diğer ortaklarını da bulur. İş arkadaşları ne yapacakları konusunda fikirler üretirken patronları olan Fabrizio sizin yapacağınız işin içine edeyim arkadaşı halıya dürüp kaldırın bende tanıkları ortadan kaldırayım dedikten sonra bekçi ve karısını susturuculu tabancayla sonsuza dek susturur.

Yola koyulan suç çetesinin lideri Fabrizio Madam Jaclaud'a durumu izah eder. Madame sakin ve soğuk bir tavırla ayak bağı olur kurtulun ondan der ve bir kez daha yola koyulurlar lakin bu seferde polis çevirmesine yakalanırlar zaten Gienotto'nun kritik durumu yüzünden ödleri 3'5 atan adamlar polis çevirmesiyle ecel terleri dökerler. Paçalarından bal akan grup polis belasından kurtulurlar ve biraz yol aldıktan sonra nakliye kamyonu ormana çekilir. Fabrizio eline geçirdiği devasa boyutlarda olan taşı tam Gienotto'nun beynine indirecekken diğer grup üyeleri ile boğuşmak zorunda kalır. Çıkan kargaşada Fabrizio'nun tabancasını kapan çete mensubu Fabrizio'ya Gienotto'nun öldürülmemesi hakkında gözdağı verir. Az biraz tırsan o zaman öldürmeyelim şerefsizi lakin şunu unutmayın şayet ölmezse hepimiz mahfolacağız ona göre diyerek adamlarını uyarır. Gienotto'yu ormanda kıyafetlerini çıkartıp ormanda tecavüze uğramış süsü verilip herkes kendi yollarına devam eder. Madame Jaclaud canti giyimli bir adama hacıladığı koleksiyonu kakalama çalışır lakin parçalardan biri hem de en para getireni Gienotto tarafından hacılanmıştır. Bu arada Fabrizio annesine kurabiye almıştır lakin annesi her konuda mızmız eden bir yağ fıçısıdır. Aynı esnada Gienotto ormanda motorla gezinen 2 kişi Gienotto'yu bulurlar. Ölmediğini öğrenen ortakları Fabrizio'nun kapısının önüne dikilip gazeteyi gösterirler. Alın işin içine ettiniz şimdi de sıvadınız diyip adamlarına çemkirir telefondaki kişiye halledeceğiz gülüm ayağı çekip aşırı şişman ve mızmız annesine yok bir şey numarası çeker.

 İlk sahneye döneriz doktorlar adamı terk ederler aynı esnada Fabrizio hastane de Gienotto'yu arar tam bulacakken kapıda görevli bulunan memur Fabrizio'yu kolundan kavrayıp yasak hemşerim der. Fabrizio kusura bakma odaları karıştırmışım hadi bana eyvallah diyerek olay yerinden sıvışır. Kendisini hekim ve hemşirelerin soyunma odasına atıp doktor önlüğü geçirip Gienotto'nun yattığı odaya girer orada bulunan hastayı boğarak öldürür lakin bilmediği Gienotto ölen şahıs değildir ve Fabrizio hastaneyi apar topar terk eder. Sabah olduğunda bekçi ve karısının cesedi bulunur anlatılan soygun 5 gün önce gerçekleşmiştir dedektifler doku örnekleri toplamaya başlarlar. Aynı esnada Fabrizo Madam Jaclaud'dan yaptığı iş için para alır lakin paranın yarısı alır Madam ayıp oluyor yarısı nerededir bu paranın diye soran Fabrizio'ya boş bir çerçeve gösterip resmi bul paranın yarısını kap diyip arabasına atlayıp gider. Haberleri dinleyen Madame Gienotto'nun ölmediğini öğrenip bu geri zekâlı Fabrizio kimi öldürdü kuzum diye sesli düşünür. Bu arada taburcu olan Gienotto Sevgilisiyle romantik an yaşadıktan sonra ihanet eden arkadaşlarıyla ilgili planlarını anlatır. Sevgilisi boşver ikimizde huzur içinde yaşayalım ne olur diye yalvarır ve iki sevgili öpüşmeye başlar öpüşmeyi kesen Gienotto korkma bebeğim korkması gereken başkaları ben şimdi pasaport çıkartacağım hadi bana eyvallah diyip kız arkadaşının yanından ayrılır.

 Ortaklardan biri evine girer lakin evde birisi daha vardır ketum suratlı ortak yüzünü yıkarken gafil avlanıp kafası tuvalet kuburuna sokulup boğularak öldürülür adının Tito olduğunu öğreniriz tuvalete giden sevgilisi Tito'nun cansız bedeniyle karşılaşır ve çığlığı basar. Diğer ortak Tito'nun ölümü sonrası yapacakları hamleleri ve kayıp resim hakkında beyin fırtınası yaparlar. Daha sonra Gienotto sevgilisini araba da düzer ardında bırak bu işleri huzur ve sükûnet içinde günler geçirelim geyiği yapar. Bunun üzerine Gienotto bu âleme giren bir daha çıkamaz diyip pasaportu sorar ve yarın alabileceği cevabını alır. 2. ortak ise gece vardiyası yaptığı depoda üstüne eşek yüküyle ağır koliler devrilir. Gizemli katil yanına gelip hareketsiz kalan adamın suratını zımbalamak suretiyle öldürür. Aynı esnada Fabrizio ise şişman annesine gene çikolata alır ve annesi oğlunun zırt pırt gitmesi ve hizmetçinin bir şeyler tırtıklaması hakkında makineli tüfek gibi şikâyetlerini sürdürtürken telefonu açıp Gienotto’nun manitası Victoria’yı arar. Daha sonra son hayata kalan ortağını ziyarete gider. Arkadaş ecel korkusuyla manyağa bağlamıştır ve bir takıntılı manyak gibi parasını isteyip durur Fabrizio konuyla ilgileneceğim diyip uzaklaşır uzaklaştıktan sonra gizemli katil kontrol ettiği vinç yardımıyla gemide saklanan son ortağın yüzünü şamandırayla ezer.


 Ertesi gün Victoria tokmakçısı Gienotto’ya Fabrizio’nun aradığı bu olayın iyiden iyiye bokunun çıktığını söyler. Gienotto kendinden emin bir şekilde şerefsiz aklınca beni oyuna getirip gafil avlayacak beni der ve pasaportunu alır. Manitasına halletmem gereken son bir iş kaldı diyip soygun yaptıkları villanın yolunu lakin bilmediği bir husus vardır Madam Jaclaud’un Gienotto’yu takip etmediktir. Resmi zulaladığı yerden çıkartır. Zavallı kadına tecavüzünü ve pekmezinin akıtılışını hatırlar lakin arkasından gelen küreği fark etmez ve yere yığılır. Küreği savuran katil Madamın adamıdır Gienotto’nun kellesini gövdesinden ayıran katil resmi alıp arabasına atlar.  Durum raporu veren katil arabada pusuya yatan Fabrizio’yu son anda fark eder tabancısını düşürür Fabrizio katilin gırtlağına yapışır bu arada Madam Jaclaud telefonda neler oluyor cevap ver diye kıçını yırtarken katil resmi yola fırlatır ve araba son hızla duvara çarpar ve arabada bulunanlar ölür. Ertesi gün Madam yüklü bir çek alır benim gibi kişiler olmazsa sanat ne yapar dedikten sonra ergenlik resmini yeni çerçevesinde görürüz ve film biter. 






12 Ekim 2011 Çarşamba

Madhouse


Filmimiz sakin dingin bir müzikle bir çocuğun başka bir çocuğu sallamasıyla başlar daha sonra müzik korkunç bir şekil alır ve kardeşini sallayan takriben 8 veya 9 yaşlarında kız çocuğu eline geçirdiği taşla aynı yaşlardaki salladığı kızın suratını tam anlamıyla dağıtır. Daha sonra adının Julia olduğunu öğrendiğimiz genç kadının doğum gününe 6 gün kalmıştır. Julia sağırların eğitim gördüğü bir okulda öğretmenlik yapmaktadır. Öğretmenler odasında gelen mektupları okurken gelen bir yüz ifadesi korku ve endişeye dönüşür. Hastaneye giden Julia rahip olan amcası James ile karşılaşır. Amcası James Julia’nın ikiz kardeşi Marie ile ilgili endişelerini kulak arkası eder. İkiz kardeşinin hastalığı hakkında bilgiler verir kardeşinin nadir bulunan bir illete yakalandığını illet nedeniyle vücudunda deformasyonlar olduğunu söyler. Julia gönülsüz bir şekilde naylon perdelerle kaplı karantina odasına giriş yapar. Hasta yatağında olan kardeşinin yanına koyduğu eli kapan Marie öfke ve nefret dolu bir sesle benim hayatımı mahvettiğin gibi senin hayatını da mahvedeceğim biteceksin sen der. Marie’nin ellerinden kurtulan Julia hızla karantina odasından ayrılırken Marie kaç ama saklanamazsın diyerek bağırır. Gözyaşları içinde rahip amcası James’e bu bir hataydı diye haykırır. Amcası James genç kadına sarılarak teskin eder. Daha sonra Marie ile ilgili yaşadığı travmatik anıları terapisti Sam’e anlatır. Anlatılanlara göre Julia ezilen bir insandır ve Marie beslediği köpeğiyle insan dışı işkenceler yapmıştır. Evine dönen Julia kedisine mama verir lakin voltajın düşüp durması genç kadını tedirgin eder. Bodruma iner Kimora adlı kapıcıcıya sigortalarla tamir etme görevi verilmiştir.  Gece bir olduğunda bekçi rutin gece devriyesine çıkmıştır. Çalılıklar içinde duyduğu sese doğru giden bekçi psikopata sarmış rotweiler ile burun buruna gelir. Köpek bekçiyi siker gibi kolunu elini ısırmaya başlar ve resmen kolunu kopartır ve şah damarını parçalayıp bekçiyi oracıkta öldürür ve Marie gizemli bir araca binip uzaklaşır. Aynı esnada Julia garip bir ürperti hisseder. Sabah olduğunda sağır çocuklara eğitim veren Julia müdürün odasına çağırılır. Ofisin içerisinde hastanenin başhekimi ve rahip amca vardır kızkardeşinin hastaneden firar etiğini öğrenmiştir. Sabah olduğunda Bay Kimora aldığı çimentoları koyduktan sonra bodrumda katil rotweileri görür tırsarak odadan yavaşça kaçar sonra Japonca küfürler yağdırır lakin Marie aniden çıkıp eline geçirdiği bıçağı kapıcı Kimora’nın göğsüne saplar. Adamcağız oracıkta can verir. Evin elektrik aksamının bir çalışıp bir su koyması Julia’yı korkutur apartman içinde gezinen Julia new age hippisi komşuyla tanışır. Kadının garip davranışları ve tavırlarından rahatsız olan genç kadın kadını garip hareketleriyle baş başa bırakıp gider. Sabah olduğunda amcasının verdiği vaazı dinler ve vaaz bitiminde amcasıyla konuşur. Akşam olduğunda terapistiyle hasta doktor ilişkisini başka boyuta geçiren Julia kız kardeşinin evinin içinde gözetlediğinden habersiz terapistle öpüşmektedir. Öğlen vakti sağır öğrenci bir köpekle frizbi oynarken frizbi çalılığa kaçar çalılıkta vahşi rotweiler saklanmaktadır ve çocukcağız köpeğin kurbanı olur. Çocuğun cansız bedeni sağlık ekipleri tarafından ambulansa taşınır. Julia ve terapist tokmakçısı rahip amcanın ofisine gidip ikiz Marie’nin beslediği köpeğin apartmanda dolandığını söyler. Rahip amca gene genç kadının dediklerini kulak arkası etmeye başlar. Genç kadın ağlamaklı bir ifadeyle ben kardeşimi hissediyorum o buralarda diyince rahip amcası James ve tokmakçısı ağız birliği etmişçesine Julia’nın dediklerini deli saçması olarak görürler. Daha da duygulaşan Julia ben ne dediğimi biliyorum tarzında haykırır. Derse giren Julia öğrencilere moral verirken öğrenciler kendisine moral verir. Tokmakçısı sarışın bir arkadaşa sen bu akşam Julia’nın evinde kal moral verirsin der. Akşam olduğunda kız kıza muhabbet eden iki kadın yatmak için odalarına çekilirler. Sarışın kadın kedi severken kedi ani bir hareketle kapı dışına çıkar ve sarışın kadın don gömlekle dışarı çıkar. Bu arada kedi Marie tarafından yakalanır en sonunda kediyi ilmiğe bağlı şekilde gördükten sonra korkup kaçmaya başlar lakin psikopat sarmış rotweiler tarafından merdivenlerden düşürüldükten sonra gırtlağı parçalanır. Sabah olduğunda tokmakçısı şehir konferansa gideceğini açıklar. Aynı esnada yaşlı hippi komşu rahip James amcayı görür çuval taşımasına yardımcı olur. İş bittiğinde yaşlı ne kadar ağır bu ceset mi var içinde diye esprili bir şekilde sorar. Lakin cevabı pek esprili rahip James ruh hastasının bayrak sallayanıdır. Yarağa yan bastığını anlayan son kullanma hippi kadın kaçmaya başlar orta derecede yatak altı saklanma geçiren bir kovalama sonrası kendisini sallanan iskemlenin üzerine atıp rahatlar. İskemle kendi kendine sallanmaya başlar lakin sallayan deli rahip amca James’tir kadına bıçak saplayıp öldürür. Daha sonra Julia’yı okul çıkışında yakalar ve doğum gününü kutlar ve sürpriz parti için Julia’yı ikna edip evine götürür.  Bodrum katında parti davetlilerini görür hepsi mortu çekmiş kişilerdir.  Şoka giren Julia kaçmaya başlar ve kısa süren bir kovalamadan sonra deformasyona uğrayan akli dengesi bozuk ikiz kardeşi Marie ile karşılaşır. Tüm aile beraber yemek masasında toplanırlar.  Doğum günü şarkıları söylenir. Korkudan iyice şekil değiştiren Julia akli dengesi bozulan kız kardeşi Marie’den yardım ister söz her şeyi telafi edeceğim der demez Marie hafif öfkeli ve sarkastik bir ses tonuyla nasıl telafi edeceksin halime bak diyerek deformasyona uğramış suratını gösterir. Amca yeğen ikilisi manyakça gülmeye başlarlar. Aynı esnada Julia’nın tokmakçı terapistini talihsizlikler ziyaret eder ilk seyahat ettiği taksinin lastiği patlar daha sonra taksiciye yardım ederken notları çamurlu suya karışır ve evine döner. Manyak rahip James yanlışlıkla yeğeni Marie bıçaklar ve elim kaydı der. Bu esnada tokmakçı terapist eve girer bodrumdan gelen sesleri duyan terapist olayı araştırmaya koyulurken katil rotweiler ile burun buruna gelir ve güç bela kendisini bir odaya atar lakin psikopata bağlamış köpek Jack Nicholson’nın Shining’teki kapı sahnesini yapar ve terapist eline geçirdiği matkapla köpeğin kafatasında delik açar. Bu arada James amca tam anlamıyla fıttırmıştır ve terapist tokmakçı Sam olay yerine varır şaşkınlıktan gözleri fal taşı gibi açılıp bu ne amına koyayım der. Ruh hastası James pasta ister misin diyip Marie’nin cesedini şarkılı türkülü bir şekilde alıp merdiven korkuluklarının üzerine bırakır. Sam ise Julia’yı bağların çözerken çılgın rahip James bıçağı elindeki bıçağı Sam’in boğazına dayar ve doğum günü hakkında deli saçması bir şeyler söyler. Bağlarından kurtulan Julia eline geçirdiği balta ile amcasının sırtından  Julia’nın suratına  kan fışkırana dek baltayla amcasının sırtını parçalar. Tokmakçısı Sam gözlerine inanamaz aynı esnada Julia’nın balatalar yanmıştır. Sessiz ve şoka girmiş bir şekilde odadan çıkıp merdivenlerin yanına gider ve o esnada psikopat Marie Julia’nın gırtlağına sarılır lakin ikiz kardeşini öldürmeye ömrü vefa etmez ve film biter.







Beauty Contest Caper

  Filmimiz Shaggy ’in yemeğe çıktık tabelasını asmasıyla başlar. Shaggy Scooby ’ye kimse...