Cathy's Curse

 Filmimiz bin dokuz yüz kırk yıllarının son evresinde kırk yaşlarında bir adamın evine girmesiyle başlar. Bir odaya girer adının Angela olduğunu öğrendiğimiz dokuz veya on yaşlarındaki kıza yani kendi kızına annen nerede diye sorar. Angela ağlayarak annem George'u da alarak beni yapayalnız bıraktı der.  Bunun üzerine Angela'ın babası annen bir kahpe sana ettiklerinin bedelini ödeyecek dedikten sonra Angela'yı da alarak arabasına doğru gidip kendisini terk eden karısının izini sürmeye başlar. Angela'ın babası büyük bir kararlılıkla arabasını sürürken yola bir tavşan fırlar. Angela babası tavşanı ezmemesi için direksiyona müdahale edince arabanın kontrolü yitirilir ve ağaca çarpıldıktan sonra araba belirlenemeyen bir sebepten dolayı yanar.   Angela arabadan dışarı çıkmak için babasını dürter ama babası kaza neticesinde ölmüştür ve bu sebepten dolayı Angela canlı canlı yanarak ölür.

Aradan otuz sene geçer George büyüyüp aile sahibi olmuştur.  Karısı Vivian ve dokuz yaşlarındaki kızı Cathy ile babasının eski evine yerleşirler.  George evin kahyası Paul ve Paul’un karısı Jane  ile konuşur. George takriben yetmiş yaşlarında olan kâhya Paul’a umarım senin yaşına vardığımda kondisyonum senin gibi olur umarım der.  Bu arada Cathy hipnoz olmuş bir şekilde yukarı katta çıkar. George Cathy’e nereye gidiyorsun diye sorar. Cathy odama gidiyorum der ve otuz sene evvel yanarak can veren halasının odasına girer.   George karısı Vivian’a Cathy’e bak eve ne çabuk alıştı ne kadar mutlu oldu deyince Vivian öfkeli bir ses tonuyla üzgün olması daha hoşuna giderdi değil mi sinir krizi geçirdiğimi bildiğin halde nispet yaparmış gibi Cathy şunu yapmış Cathy bunu yapmış yetti artık yetti diyerek çemkirir. George alttan alarak sen yanlış ben yalnızca Cathy'in yeni evine alıştı diye sevinçliyim o kadar der.  Akşam yemeğinde de Vivian’ın sinirli tavırları diğer aile fertlerini de üzer.

Ertesi gün Cathy ve Vivian evin temizliğini yaparken Cathy annesi Vivian'a ben yoruldum yukarı çıkabilir miyim diye sorar. Vivian kızı Cathy olur yukarı çıkabilirsin der.  Tavan arasına çıkan Cathy tavan arasında gezinirken eski püskü bir bez bebek bulur. Bez bebeğe artık niye bakmıyorsun diye sorarken rahmetli halası Angela'ın portesiyle göz göze gelir ve porteden gelen acayip şualar Cathy'i tesir altına alır. Bir süre sonra yukarı çıkan Vivian kızı Cathy'e  uzun süre seslenir ve Cathy en sonunda kapıyı açar.  Cathy annesinin suallerine cevap vermez Vivian  kızı Cathy'in elinde tutuğu bez bebeği görüp kurtul şu pis paçavradan der.  Gece olduğunda Vivian Cathy uyurken bez bebeği alır ve daha sonrasında kocasıyla oynaşırken  Cathy  nöbet geçirir gibi bağırıp çağırmaya başlayıp bez bebeğini ister.  George bez bebeğini verince Cathy sakinleşir.

Ertesi gün Vivian'a misafir iki kadın gelir.  Vivian Agatha ve Martha isimli iki misafirine gelmeniz ne hoş oldu der. Bir iki hoş beşten sonra Agatha şayet Martha'yı uzun süre dinlerseniz benim normal birisi olmadığıma dair sizi ikna edecektir.  Bunun üzerine Martha evet Agatha cansız nesnelere irtibat kurabiliyor deyince Agatha evet böyle bir meziyetim var zaten eşyalar bize birçok şey anlatırlar örnek olarak şurada duran çerçeve der. Vivian kayınpederim tanışmadım hiç nasip olmadı der.  Agatha çerçeveyi alır ve medyumluk meziyeti yoğunlaşır.  Bu arada Cathy evin bahçesinde Martha'ın çocuklarıyla oyun oynarken Cathy' haydi kazacılık oynayalım der Martha'ın oğluna sen baba olacaksın Martha'ın küçük kızına da sende kız çocuğu olacaksın der.  Aynı esnada geçmiş anılar âlemine giren Agahta transa geçer.  Cathy Martha'ın oğluna benim söylediklerimi tekrar edeceksin deyip bütün kadınlar kahpedir der ve Martha'ın oğlu Cathy'in dediklerini tekrar eder.  Daha sonra Cathy  Martha'ın küçük kızına  yanarak can verdin acı çekmen çok doğal diyerek  elinde tutuğu çiviyi Martha'ın küçük kızına geçirir. hem küçük kızın çığlığı hem de Agatha'ın ağlayarak transtan çıkması iki kadını şoke eder Martha çocuklarının yanına gider ve kızını görüp bizim gitmemiz gerek diyerek alelacele Vivian ve Cathy'in yanından uzaklaşır. Vivian Cathy’e ne yaptın sen der ama Cathy cevap vermeyip Vivian'ın yanından ayrılır. Vivian'ın yanına yaklaşan Agatha sanırım çocuklar bazen kendilerini içlerinden çıkamadıkları durumlara sokuyorlar bu arada gösterim sizi rahatsız etmemiştir umarım yakında görüşürüz deyip gider.

Sabah kalkan Cathy aynada kendine bakar ve kendini göremez onun yerine halası Angela'ın suretini görür.  Daha sonra yeni sahiplendiği menfur güçleri kullanarak baktığı heykeli patlatır. Kahvaltı sofrasına oturan Cathy masada bulunan kâseyi fırlatır. Jane ne oldu diye sorar kâse elimden kaydı özür dilerim der. Bunun üzerine Jane Cathy’i sarılıp öper.  Jane’in öpmesine sinirlenen Cathy babam sana söylemedi mi öpülmekten hoşlanmadığımı söyledi mi diye çemkirip gider.  Jane Cathy'in odasını toplarken eski püskü bez bebeği bulur.  Bez bebeğin Jane'in eline geçtiğini gören Cathy odasına ışınlanır ve insan dışı sesler çıkartıp Jane'in pencereden düşmesini sağlar. Alışverişten dönen Vivian Jane’in pencereden düşerek ölmesine ve kızı Cathy'in pencerenin arkasından seyrettiğine şahit olur.  Olay mahallini inceleyen ve şoka giren Vivian'ın dediklerini dinleyen polisler vukuatın bir kaza olduğuna kanaat getirirler. Sabah olduğunda Cathy annesi Vivian'a götürdüğü yiyecekleri menfur güçleriyle çürütür.   Daha sonra kendini iyi hisseden Vivian kızı Cathy'e Jane hakkında sorular sorar. Cathy annesinin suallerine cevap vermez ve zırt pırt bir oraya bir buraya tele nakil olup durur. Vivian Cathy'in bileğini yakalayıp sabrımın sınırlarını zorluyorsun deyince evdeki tüm eşyalar zelzeleye uğramış gibi sallanır Vivian çığlıklar atar ve neticesinde ambulansla akıl hastanesine yatırılır.

George kızı Cathy'e annenin durumu belirsiz benim işlerimde yoğun o yüzden seni kuzenim Billy'in yanına götüreceğim der. Babasının fikrine karşı çıkan Cathy ne olur kalayım sana yemek yaparım, Temizliğe yardımcı olurum der.   Bunun üzerine George o zaman uslu durursan kâhya Paul sana bakabilir der. Akşam olduğunda medyum Agatha Vivian’ı görmek için Gimblelerin evine uğrar. Agatha Cathy’e annen nerede diye sorar.  Cathy ve zil zurna sarhoş Paul Agatha’ya türlü hakaretler edip Agatha’ya kurumuş kahpe Vivian’da senin gideceğin yerde tımarhanede deyip evden def eder.   Cathy kâhya Paul’a içki servisi yaptıktan sonra Paul’un etrafını yılanlar, tarantular, sıçanlar ve türlü mahlûkatlar etrafını sarar.  Cathy iyi gelmedi mi ihtiyar Paul der. Gece olduğunda Cathy ifrit kaptığı doberman türü köpeği de menfur güçlerini kullanarak öldürür.  Sabah olduğunda George bekçi köpeğinin neden öldüğüne dair çözümler bulmaya çalışırlar. Öğlen olduğunda Cathy eski püskü bebeğiyle evcilik oynarken kâhya Paul bez bebeği almak ister.  Cathy bez bebeği vermez üstüne üstlük kâhya Paul'un elini çizerek kan kusarak yere yığılmasına sebep olur.

Medyum Agatha Vivian’ı arayarak sizinle görüşmem gereken birtakım hassas haberlerim var diyerek Gimblelerin evine gider.  Eve varan Agatha'ya Vivian yukardayım gelsene diye seslenir.  Çatı katına çıkan Agatha Vivian ile değil Vivian'ın sesini taklit eden Cathy ile karşılaşır.  Olanlara mana veremeyen Agatha Cathy’e neler oluyor annen nerede diye sorar. Cathy ben sana daha önce söylememiş miydim tımarhanede diye dedikten sonra çatı katı katındaki eşyalar titremeye ve medyum Agatha'ın berbat görünümlü kopyası çıkıp bir halta yaramayan medyum parçası der. Cathy Agatha’ya bir daha bu eve uğramayacaksın diyerek ültimatom verir.   Bunun üzerine Agatha çığlıklar atarak evden kaçar.

Akıl hastanesinden taburcu olan Vivian kocası George ile birlikte evine döner. George inşaat alanında kontrol etmem gereken birtakım işler var diyerek gider.  Vivian eve girmeye çalışınca evdeki tüm pencereler ve kapılar birer birer kapılır. Girdiği şoklara dayanamayan Vivian bilincini yitirir. Eve gelen George Vivian’ın doktorundan gerekli malumatları alır. Ertesi gün göl kıyısında oynayan Cathy gölde Angela’ın suretini görür göle girer ve boğulmaya kalkar. Çocuklardan George'un yanına gidip Cathy göle düştü der.  George kızını gölden kurtarır ve Cathy evdeyken tırnaklarıyla annesi Vivian'ın yüzünü cırmalar. Vivian George'a Cathy bilerek yüzümü cırmaladı deyince sinirlenen George yeter artık bıktım artık saçma sapan tavırlarından diye çıkışır. Vivian bu eve geldiğimizden beri Cathy benden uzaklaştı deyince George kendine gel artık ne bu evde nede Cathy de bir sorun yok asıl sorun senin rahatsız zihninde deyip işine gider.  George gittikten sonra rahatlatıcı bir banyo yapan Vivian'ın banyo keyfi musluktan gelen suların kana dönüşmesi ve Vivian'ın bedenini sülüklerin sarmasıyla kâbusa dönüşür ve gene hastanelik olur.  George kâhya Paul’a inşaata işlerim çok yoğun bu gecelik Cathy ve Vivian'a göz kulak olur musun diye sorar.  Kâhya Paul olurum beyim der Vivian'ın yanında duran Paul Vivian’ın bez bebek ve Cathy hakkındaki sayıklamalarını dinler.  Cathy'in elindeki bez bebeği almak isteyen kâhya Paul Cathy tarafından öldürülür.  En sonunda zar zor ayağa kalkan Vivian Cathy’ın odasına girer ve Cathy'in yüzünün irinlere kaplı olduğunu görür. Cathy kendisine Angela demektedir Vivian atik bir hareketle eski püskü bez bebeği kapar ve anne ve kız boğuşmaya başlar. Telefonlar açılmayınca şüphelenen George eve gider ve kâhya Paul'un cesediyle karşılaşır en sonunda cam kapıyı parçalayan George Cathy'in deforme olmuş suratını görür ve dili tutulur.  Vivian bez bebeği parçalayınca Cathy Angela'ın tesirinden kurtulur normal haline döner ve film biter.

Io Gilda

Filmimiz lüks bir villa içersinde iki erkekle oynaşan kadınla başlar. Sevişmeyi çeken şahıs kadını yemekle meşgul olan erkeklere kadına aşk ilahesi gibi davranılmasını ister ve bu arada eve başka bir erkek girer.  Eve giren erkek iki erkekle sevişen kadının yanına gider ve elinde tutuğu iple kadını boğarak öldürür.  Daha sonra başka bir kadın anadan üryan şekilde Max isimli bir adamı ovarken gözlerine taktığı bir çeşit gözlük sayesinde görme duyusunu geçici süreyle yitirir. Bu arada Lulu isimli kadın Max'ı ovmaya devam ederken Max'ın kendisinden şüphelendiğini fark eder ve bana ihtimamdın yok mu der.   Aynı esnada Lulu ortağıyla birlikte Max'ın evini soymakla meşguldür durumu çakan Max Lulu'un üzerine silah doğrulturur.

Akşam olduğunda bir sürü kalantor adam Max'ın doğum günü partisine gider.  Bir varyete kulübünde tertiplenen doğum günü partisinde Lulu Gilda isimli dansçı kızı hazırlar ve geçmiş anılar âleminde başka bir kadının arabadan tıpkı bir çöp gibi atılmasına şahit oluruz.  Gilda isimli dansçı kadın Max'ın doğum günü partisini yaptığı cinsel içerikli dans şovlarıyla renklendirir.  Bir süre dans şovunu seyreden Max bu kadar yeter diyerek Gilda'ın dudaklarına yamulur. Daha sonra dansçı Gilda ve Max münasebetlerine Max'ın villasında devam eder. Eline taşlı kadife bir eldiven geçiren Max eldivenin hem büyük bir haz verdiğini hem de acı verdiğini belirtir. Bir süre Gilda'ın bedenini okşayan Max daha sonra Gilda ile sevişmeye başlar. Aynı esnada varyete kulübünün fotoğrafçısı Chandler Lulu'ya merak etme Gina’ın öcü alınacak der ve Lulu ile lezbiyen seksine girişirler.

Max telefonda muhasebecisi Roberto’yu alınacak bir mal konusunda haşlarken kapıda Alex isimli bir genç bekler.  Max Alex’i içeri buyur eder ve Peter senden övgüyle bahsetmiş güvenilir birisi olduğunu söylemiş tamda benim iş için aradığım meziyetlere sahip birisinin deyip tabanca verir.  Alex tabancayı almak istemeyince Max Peter’ın tabancayla yakalanmama öğüdünü iyicene bellemişsin ama devir değişti tabancasız işler yürümüyor deyince Alex tabancayı alır. Daha sonra Max Alex’e başka bir odaya götürür. Odanın içi tıpkı Hollywood aktristi Rita Hayworth'un adına yapılmış bir mabet gibidir.  Max Alex'e sana bir şey göstereceğim der ve yatakta anadan doğma yatan Gilda'yı gül vasıtasıyla okşayarak uyandırır.  Max Gilda'ya sana bir sürprizim var diyerek Alex'i gösterir. Şaşıran Gilda Max'a bu adamın odamda ne işi var diye çemkirir. Max Gilda’ya Alex’i göstererek o artık senin yeni fedain der. Bunun üzerine Alex ben sanmıştım ki deyince Max Alex'e bu tür işlere başlamak istiyorsan aşağı kademelerdeki işlerle başlamalısın dedikten sonra Gilda’ın isteklerini yerine getireceksin ama şunu unutma Gilda'ya yalnızca ben dokunabilirim dedikten sonra Alex’in gözleri önünde Gilda ile yiyişir.

Fotoğrafçı Chandler, Lulu ve Gordon Max’ın doğum günü partisine katılanların kimliklerini belirlemeye çalışırlar ve içlerinden birisinin kimliğini ifşa ederler. Adı Spartacus isimli kalantor bir işadamı olduğunu öğreniyoruz ve Lulu ve diğerleri Gina'ın videokasetinin kendisinde olduğundan şüpheleniyor.  Alışverişten dönen Gilda fedaisi ve şoförü Alex’i köpek gibi azarlar durur.  Daha sonra Gilda’ın Alex’e karşı kaba davranışlarının nedenin Gilda ve Alex'in eskiden sevgili olduğunu ve Alex’in Gilda’yı terk ettiğini öğreniriz.  Alex Gilda’ya karşı hamle yapmak ister ama patronu Max'ın dediklerini hatırlar ama arzularına gem vuramaz ve Gilda'ya karşı hamle yapar.  Bunun üzerine Gilda Alex'in suratına tokadı yapıştırır ve aynı tepkiyi Alex’de Gilda’ya yapıp arkasından hemencecik sevişirler.

Villaya dönen Gilda duş alırken Max Gilda'ın yanına gelir ve aldığı hediyeyi gösterir. Hediye bir köpek tasmasıdır Max Gilda’ya ben kıskanç mizaçlı bir erkeğim o sebepten dolayı sahip olduklarımın hep elimde olmasını isterim diyerek hem tasmayı açıklar hem de tasmayı Gilda'ın boynuna geçirir.  Akşam olduğunda Max Alex’in kullandığı arabayla Lulu'un işlettiği gece kulübüne giden Max laubali bir tavırla Alex'e sarışın dikkatle seyret gözün gönlün açılsın diyerek Gilda'ya oral seks çektirir. Alex oral seks eylemini rahatsız, öfkeli ve suskun gözlerle seyreder. Gece kulübüne varan Max kendisi gibi yozlaşmış ve sapkın arkadaşlarıyla dejenere eğlencelerini yaparken fotoğrafçı Chandler’da Max’ın villasında bulunan video kasetleri arar ama bulamaz. 

Gök gürültüsü eşliğinde kalkan Gilda Max'ın yazıhanesine girip Max'ın hususi eşyalarını karıştırırken Alex gelir.  Alex yaşadıkları vukuatlar hakkında konuşmak ister ama Gilda aramızdakiler eskiden mazide kalan bir hikâye diyerek Alex'in dediklerini kulak arkası ederek odasına gider ama Alex'de peşinden odaya gider. Hem korkan hem de şaşıran Gilda Alex'e kafayı mı yedin Max bizi görürse ikimizi de yaşatmaz deyince Alex Gilda’ya merak etme Max'ın içkisine uyku ilacı katık ettim saatlerce uyur dedikten sonra Gilda ve Alex zevk denizinde yüzer.

Tebdili kıyafetle Baş komiser Chuck ile buluşan Lulu baş komisere Spartacus'un resmini verir. Baş komiser Chuck Spartacus'un bakanın kardeşi olması nedeniyle nüfuzlu bir şahıs olduğunu söyler. Max ile yaptıkları yanlarına kâr mı kalacak diye sorar. Baş komiser Chuck bende seninle aynı isteği paylaşıyorum ama müspet delilere ihtiyacımız var deyince Lulu sinirlenerek Baş komiser Chuck'in yanından ayrılır. Akşam olduğunda Max ile gece kulübüne giden Gilda Lulu ile gizli mesajlaşmalarda bulunur.  En sonunda Gilda gece kulübünün tuvaletinde makyajını düzeltirken içeri Alex girer ve tuvaleti ihtiras dalgası sarar ama ikilinin bilmedikleri bir husus vardır ikilinin sevişmesi kayda alınmaktadır.

Ertesi gün Gilda ve Alex  beşik gibi bir yatak sevişirken  Max  Alex ve Gilda'ın sevişmesini büyük bir öfke ile seyreder ve televizyona kül tablası atarak televizyonu parçalar. Aynı esnada Baş komiser Chuck türlü mazeretler uydurarak davadan sıvışmaya çalışır. Lulu fotoğrafçı Chandler'a lanet olsun bu adam beni oyalıyor takibat için daha fazla delile ihtiyacı varmış der. Bunun üzerine fotoğrafçı Chandler sana ilginç havadislerim var Spartacus'un Long Island'da bir villası daha var belki aradığımız videokaseti orada buluruz der.  Sevişmeyi sonlandıran Gilda ve Alex geçmiş günler hakkında konuşurken şimdiki zamanı muhakeme ederler.

Lulu fotoğrafçı Chandler’ın Max’ın villasına sızmasına yardımcı olurken eve dönen Alex ve Gilda evde birisi erkek birisi kadın iki kişinin Max'ın huzurunda seviştiğine tanık olurlar. Max Gilda ve Alex’e çok süper bir oyun buldum gözlerimizi kapatıp birbirimizi cinsel uzuvlarımızdan tanıyacağız der.  Alex'in hal ve davranışlarından epeyce tedirgin olan ben gidip üstüme uygun bir şeyler geçireyim diyerek odasına çekilir. Gilda gidince Max Alex’e oyuna iştirak edebilirsin deyince Alex soyunmaya başlar ve Max tek yumrukla Alex’i yere serer.  Gilda odasının tarumar edilmiş bir şekilde görünce paniğe kapılır. Odaya giren her şey bitti diyerek Rita Hayworth koleksiyonunu parçalayıp Gilda’ya şu kıyafetleri geçir der.  Kıyafetleri geçiren Gilda Max ile sevişmeye başlar.  Bu arada Max'ın diğer adamları Lulu'un casusunu fark eder icabına bakarlar.Lulu gece kulübü çalışanları toplayıp Max’ın Villasına gider ve fotoğrafçı Chandler'ın öldürüldüğünü gören Lulu Max'ın adamlarını öldürür. 

Daha sonra Lulu adamları Spartacus'un villasına doğru giderken Gilda ve Max Spartacus’un villasına varırlar.  Bu arada kendine gelen Alex'in gizli polis olduğunu öğreniriz. Alex Baş komiser Chuck'ı arar ve operasyona bir an önce başlanmasının gerektiğini söyler. Lulu ve gece kulübü çalışanları  Spartacus'un fedaileri tarafından fark edilir ve yakalanırlar.  Aynı esnada Spartacus Gilda'yı yeni ev çekimi pornosunda oynatmaktadır.  Max Lulu'ya zavallı lezbiyen Lulu videokasetleri aradın durdun ama aradığın kaset buradaydı diyerek Gina'ın ölüm anını gösterir. Max Gina işlerim için tehlike arz ediyordu o yüzden onu öldürmek zorundaydım deyince Lulu Max'e lanet olasıca diyerek Max'ın suratına içki fırlatıp tabancasını alarak Max'ı öldürür. Bu arada Spartacus tam Gilda'yı öldürecekken polisler Villaya baskın yaparlar ve film biter.

Lethal Passion

Paulie isimli bir şahıs bir kadınla seviştikten sonra seviştiği kadın sana Kaliforniya'dan sana mektup var der. Paulie kadına lanet olsun mektuplarımı okuma der.  Mektup Paulie’in amcası Gionivi’den gelmektedir. Mektupta kuzenlerin John, Joey ve Mario'un hataları ve kötü muhakeme yetenekleri yüzünden aile işini tehlikeye atıyorlar bu sebepten dolayı Kaliforniya’ya gelmeni istiyorum diye yazmaktadır.  Bu arada şık bir spor arabayı süren Nick Shane isimli şahısla tanışırız Nick Shane göz alıcı arabalar ve göz alıcı kadınlardan hoşlandığını belirtir. Nick on beş yaşından beri Lucci ailesinin yanında çalıştığını ilk başlarda getir götür yaptığını yirmi yaşına vardığında Lucci ailesi için elini kana buladığını öğreniriz.  Şimdi ise Lucci ailesi Nick Shane’in ölümünü istemektedir.

Lucci ailesinin en genç ferdi olan Mario üç genç kadını yanına alarak keyif verici madde ve seks âlemi yapar. Cinsel birleşme esnasında pencereden devriye gezen polis arabasını görünce paniğe kapılan Mario cinsel birleşme yaşadığı kadına sessiz ol diye ikaz eder.  Genç kadın ne sessiz olacağım diye çemkirince kontrolünü kaybeden Mario genç kadını gırtlaklayıp öldürür. Daha sonra kendine gelen Mario bir süre panikler ve Nick'i arar.  Eve giren Nick içinden saat gecenin ikisi iki tane tanık tahmin edin ne olacak der ve keyif verici madde partisinde lezbiyen seksi yapan iki kadını vurarak öldürür. Bunun üzerine Mario ferahladım deyince Nick Mario’ya koyduğumun geri zekâlısı deyip Mario'un kafasına şaplak atar. Nick Shane Beyinsiz hödük beni babasına şikâyet etmiş şükretsin ensesinde boza pişirmedim der.

Nick ortanca birader Joey'den bahseder. Joey Mario'ya göre daha aklı başında birisi olduğunu söyler. Bir gün Joey işlettiği gece kulübünde yabancı kökenli bir kadınla başka bir kadınla yarı lezbiyen yarı normal seks eyleminde bulunan Joey'in bilmediği bir husus vardır.  Joey Goudici ailesinin geliniyle cinsel beraberlik yaşar bu olay iki aile arasında husumet başlatır ve bunun neticesinde Vinnie hamile süsü verilmiş bir kadın tarafından oyuna getirilip karısı Roxane tarafından vurularak öldürülür ve suç Nick'in üzerine atılır. Nick’in John ile mevzusu ise John’un karısı Victoria ile kaçak et kesme olayına girişmesi Lucci ailesi için bardağı taşıran damla olduğunu öğreniriz.

Paulie kuzenleri ve amcası Gionivi'in yanında öğle yemeğini yerken Lucci ailesinin büyük oğlu arabayla giderken radyodan karısı Victoria'ın kendisini aldattığını öğrenir ve eve dönen John ilk iş olarak Victoria’yı öldürür.  Asıl konuya odaklanan John Nick musibetinden kurtulmak için poker oyunu tezgâhlayacağını söyleyip cuma gecesi yapılacak uyuşturucu madde sevkiyatını cumartesine alacağını söyleyip Nick'i hem polislere hem de Lucci ailesi tarafından harcanma planını yürürlüğe sokar.

Lucci ailesinin atacağı madikten haberi olan Nick yanına motorcuları alarak Buz Adam lakaplı zenci gangsterin yanına gider. Buz Adam'ın yaveri Magik Bay Buz Adam Huluskarlığınızı güvenerek bu görüşmeye onay verdi ama niye motorcuları yanınızda getirdiniz diye sorar.  Bunun üzerine Nick Lucci ailesi yolumuzdan çekilince kalan yerler aramızda adil bir şekilde pay edilecektir der. Bunun üzerine Buz Adam ben Kaliforniya’nın en büyük buz dağıtıcısıyım beni madaraya almak akıl kârı bir iş değildir şimdi söyle bana niye senin lanet olası canını çıkartmam için bir neden söyle der.   Nick akıllı olmakta yarar var birlikten kuvvet doğar simdi anlaştık mı der ve Buz Adam anlaştık der.

Cuma gecesi Lucci ailesi Nick ile beraber poker masasına oturur kendisini vuracak kişinin Paulie olduğunu anlar ve bu arada Buz Adam'ın adamları da Lucci ailesine yapacakları baskın için hazırlanırlar. Geçmiş anılar âlemine giren Joey’in karısı Melinda ile kaçak et kesme olayını hatırlar. Paulie tam hamlede bulunacakken Nick Paulie'in icabına bakar. Nick diğer Lucci aile fertlerine duvara yaslanın der. Bunun üzerine Gionivi Nick'e sen nasıl bir adamsın önce Paulie'yi öldürdün şimdi evime marsıkları soktun deyince zenci gangsterlerden biri Gionivi’ye kapa çeneni ihtiyar diyerek öldürdükten sonra Joey, John ve Mario'un üzerine kurşun yağdırırlar. Nick evden çıkarken zenci gangsterlerden biri Nick' Buz Adam her şeyi istiyor deyip Nick'i vurur.  Hücre evine dönen Buz Adam yaveri Magik tarafın vurularak öldürülür. Bu arada Buz Adam'ın madik atacağını bilen Nick tedbirli davranıp kurşungeçirmez yelek  geçirdiğini öğreniriz ve film biter. 

Demons Of Ludlow

Filmimiz giyinen bir kadına biraz düzgün ol Cybill diyen bir rahip ile başlar. Cybill bıkmış bir ses tonuyla içme şu zıkkımı Cybill medeni ol Cybill diye söylendikten sonra rahip olan kocasına sen vaaz vermeden önce ben ayık olurum ben der.  Bu arada Ludlow kasabasının sakinleri kasabalarının kuruluşunun iki yüzüncü senesi kutlayıp dans ederler.  Daha sonra konuşma yapan belediye başkanı konuşmaya küçük ama köklerine sımsıkı bağlı kasabayız diye başlar. Belediye başkanı konuşmanı sonlandırmadan önce kasabanın kurucusu Efram Ludlow’un sahip olduğu piyanoyu İngiltere'den getirdiğini belirtir ve ardından kasabanın Rahibi Cain kasabanın iki yüzüncü kuruluş yıldönümü nedeniyle cemaate vaaz verir.  Daha sonra kasaba kilisenin orgcusu Bayan Sharlot Efram Ludlow'a ait olan harmonyumu çalarken Elisabeth ve Andy isimli iki genç kiliseden gizlice sıvışırlar. Kanları kaynayan Andy ve Elisabeth samanlıkta oynaşırken Elisabeth duyduğu birtakım sesler yüzünden huzursuz olur. Andy sesleri kontrol etmeye gider.  Andy'in arkasından seslenen Elisabeth sana bir sürprizim var diyerek soyunur ve birdenbire nereden peydahlandığı belli olmayan bir el Elisabeth'in karnını parçaladıktan sonra kimin ateşlediği belli olmayan eski usul bir tabancada yardıma koşan Andy’i vurur.

Büyük şehirde gazete muhabirliği yapan Kate fotoğrafçısı Kevin’a bu harmonyum daha öncede bu kasabada bulunmuştu belediye reisi niye bundan hiç bahsetmedi deyince Kevin bütün bunları nereden biliyorsun diye sorar.  Kate ben Ludlow kasabasında doğup büyüdüm diye cevaplar. Bunun üzerine Kevin Kate’e seni tanımasam yalan söylediğimi düşüneceğim her halinden şehirli bir kadın olduğun belli oluyor der. Kate ama doğru ben Ludlow kasabasında doğup büyüdüm dedem Ludlowlarla ilgili bir sürü hikâye anlatırdı der.  Rahip Cain karısı Cybill’e anahtarları belediye binasında unuttuğunu söyleyerek dışarı çıkar.  Biraz zaman geçince evin kapısı açılır ve uykusundan kalkan Cybill duyduğu sesler yüzünden tedirgin olur.  Rahip Cain evine geri dönünce karısı Cybill rahatlar.

Geçmiş anılar âleminden duyduğu sesler yüzünden rahatsız olan Kate kendisini dışarı atar. Bu arada kasabanın menfaatini düşünen Belediye Başkanı Jones iki yüzüncü yıl törenleri esnasında kaybolan Elisabeth ve Andy'in olayını kapatmaya çalışır. Daha sonra belediye binasında hafiyelik yapan Kate harmonyumu tıngırdatır ve duvarda asılı olan çerçevelerden biri kendiliğinden yere düşer. Kate tam çerçeveyi alırken Rahip Cain ile karşılaşır. Rahip Cain burada ne işin var diye sorar. Kate mesleki merak diye cevaplayınca Rahip Kate'e affedersin hangi meslek ile uğraşıyorsun diye sorar.  Kate gazeteciyim diye cevaplar ve eski piyano hakkında sorular sormaya başlar.  Harmonyumun daha önceden burada bulunup bulunmadığına dair sorular sorar. Bunun üzerine Rahip Cain bu konu hakkında pek bir bilgiye vakıf değilim belki kasabanın ihtiyarları harmonyum hakkında gerekli malumata sahiplerdir dedikten sonra Kate belediye binasından çıkar.  Rahip Cain çerçeveyi kaldırırken arkasındaki döşemeden bir el belirir.

Bayan Sharlot evinde sorunlu kızı Emily ile uğraşmaktadır ama Emily yardımcı olmayınca sinirlenip evden çıkar ve rahatlamak amacıyla belediye binasında bulunan harmonyumu çalmaya başlar. Bu arada Emily oyuncak bebekleriyle uğraşırken haince bir kahkaha sesi duyulur. Kahkaha sesini duyan Emily sesin kaynağına doğru yani evin bodrumuna doğru gider ve on sekizinci yüzyıl asilzadeleri gibi giyinmiş bir grup insanın tıpkı domuz gibi yemek yediklerine şahit olur.  Emily'i fark eden on sekizinci yüzyıldan kalma tipler Emily'e yakına gel de sana hayranlık duyalım diyerek yanlarına çağırdıktan önce Emily'in kıyafetlerini daha sonra da Emily'i parçalayarak öldürürler.  Aynı esnada piyano çalmakla meşgul olan Bayan Sharlot Rahip Cain’i fark etmez ve korkar. Rahip Cain Bayan Sharlot'a burada ne işiniz var diye sorar. Bunun üzerine Bayan Sharlot büyük gün için alıştırma yapıyordum deyip belediye binasından ayrılır.  Bayan Sharlot gidince harmonyumu kontrol eden Rahip Cain harmonyumdan kan aktığına şahit olur.

Kate ve Kevin kasaba arşivini karıştırırken Kate Kevin'a bu kasabada bir şeyler dönüyor tam olarak ne bilmiyorum ama her neyse bu piyano ve kasabanın kurucusu Efram Ludlow ile ilgili ama  ne olduğunu tam olarak çıkaramadım ben kütüphaneye gidip  tarihi verilere bakacağım der. Bu arada Cybill kapıyı açmak amacıyla kapının tokmağını eller ve elleri kanla kaplanır paniğe kapılan Cybill ellerini yıkamak için aceleyle banyoya koşar ve muslukları açar ve sular akmaz. Ecza dolabı patlar ve içindeki haplar havalanır. Cybill'in kıyafetleri görünmeyen bir şahıs tarafından parçalanır.  Cybill bilincini yitirirken on sekizinci yüzyıl kıyafetleri içersinde on yaşlarında bir kız çocuğu belirir.

Tüm kasaba halkı Belediye başkanı Stan Jones ve Rahip Cain acılı anne Bayan Sharlot’u teskin etmeye çalışırlar.  Rahip Cain Emily’in ölümünün aşırı şüpheli olduğunu söyleyince yarım akılı kız kendisini öldürmüş uzun zaman önce bu kızı kapatmaları gerekirdi al işte netice kusura bakma Ann der.  Rahip Cain iddiasını sürdürünce Bill'e konuş Emily’in cesedini muayene eden o der. Bill Rahip Cain'e Emily'in ölüm sebebinin Emily’in bedeninde bulunan kesikler olduğunu belirtir.  Bu arada araştırmasını sürdüren Kate Kevin’a Efram Ludlow'un on sekizinci yüzyılın başında Ludlow kasabasını kurduğunu ama kasabayı kurduktan kısa bir süre sonra kasabadan sürüldüğünü belirtir.  Kate Ludlow kasabasının tarihçesini anlatmaya devam eder.  Efram Ludlow’un zürriyetinden gelenler yüz sene sonra Eski Dünya'dan (Avrupa kıtası) Yeni Dünya'ya (Amerika kıtası) göç ettiklerini belirtir. Kate daha sonra dedem bana Efram'ın hastalıktan ölen küçük kızından bahsederdi ama tarihi verilerdi hiçbir kaydı yok der.

Panik içinde evinde oturan Rahip Cain Belediye Başkanı Stan Jones'a derdimiz çok büyük deyince saçma sapan konuşma diye çıkışır. Rahip Cain sessiz karım Cybill ağır sakinleştiriciler aldı der. Rahip Cain kasaba olarak lanetlendik bu konuda bir şeyler yapmalıyız zavallı bir kız parçalara ayrıldı deyince Belediye Başkanı alaycı bir tavırla ne yapayım kolluk kuvvetlerini mi müdahil edeyim der. Bunun üzerine belediye başkanın yakasına yapışan Rahip Cain anlamıyor musun sırada biz varız der Belediye Başkanı Stan Jones istifini bozmadan Rahip Jones’a dua et rahip efendi deyip Rahip Cain'in evinden çıkar.  Belediye Başkanı Stan Jones gidince Rahip Cain eline levye alıp belediye binasının bodrumuna doğru gider.

Duyduğu seslere kalkan Cybill kocası Rahip Cain'e seslenir ama cevap alamaz çünkü Rahip Cain belediye binasında birtakım cevaplar aramaya çalışır ve bu arada görünmez bir el  Cybill'in yatağının yanındaki komodine içki kadehi bırakır. Odasına dönen Cybill sakinleştirici haplarını aldıktan sonra görünmez hayaletin bıraktığı içki kadehini içer.  Belediye binasına giren Rahip Cain tam levyeyi harmonyuma indirecekken belediye binasındaki masa durduk yere tutuşur. Bu arada odaya giren on sekizinci yüzyıldan kalma atlı bir şahıs da Cybill'i tüfekle vurarak öldürür.

Evladını kaybeden Bayan Sharlot yatmaya çalışırken duyduğu sesler yüzünden tedirgin olur.  Birden kapının eşiğinde kem nurlar belirir ve daha sonra Efram Ludlow'un kızı Jesebel Bayan Sharlot'a taş atmaya başlar. Daha sonra Bayan Sharlot'un ölen kızı on sekizinci yüzyıl kıyafetleri içerisinde belirip şoka giren annesine ilmik geçirir ve daha sonra evin tavanından sarkan canavar eli Bayan Sharlot'u tavanın içine çeker.  Kevin ve Kate yolda giderken Efram'ın kızı Jesebel’in yolda dikilirken görürler. Kevin hemencecik fotoğraf makinesine davranıp resimlerini çeker ama daha sonra  fotoğrafları banyo ettirince  Jesebel'in resimlerini görülmez.

Kate araştırmasına yardımcı olmak umuduyla Rahip Cain'in evine gider. Rahip Cain Kate’e Ludlow kasabasın saklı ve gizli dokümanlarını gösterir dokümanlara göre iki yüz yıl önce kasabadakilerin Efram Ludlow'a iftirada bulunup haksız suçlayıp ceza olarak ellerini kestiklerini belirtir. Bu arada Belediye Başkanı Stan Jones Efram Ludlow'un kızı Jesebel’i görür ve takip etmeye başlar. Aynı esnada on sekizinci yüzyıl serserileri birdenbire belirip aralarında kılıç dövüşü yaparlar.  Belediye binasına giren Stan Jones on sekizinci yüzyıl serserileri tarafından yakalanır ve kellesi koparılır.

Belediye binasına giren Rahip Cain ve Kate harmonyum üzerinde yazan notaları çalarlar ve harmonyumda garip sesler çıkıp ve oluk oluk kanlar akınca Rahip Cain elindeki baltayı harmonyuma geçirir harmonyum patlar ve ardından on sekizinci yüzyıldan kalma tiplerin kalma yaptığı danslı baloyu görürüz.  Rahip Cain ve Kate'i fark eden balo katılımcıları ikiliyi kıskıvrak yakalarlar.   Konuşmaya başlayan Efram Ludlow kasaba eşrafından alacağı intikamı anlatmaya başlar ve kesik ellerini gösterir. Bu arada Rahip Cain Efram Ludlow tarafından yargılanır ve cürüm olarak elleri koparılır.  Paniğe kapılan Kate dışarı çıkar ve herkesin on sekizinci yüzyıl kıyafetlerinde korkunç suretlerde büründüğünü görür ve kasabadan dışarı çıkmaya çalışır ama görünmez bir bariyer yolunu engeller ve film biter

Cat Creature

Filmimiz gece vakti araba ile büyük bir malikâneye giden elli yaşlarında bir adam ile başlar.  Lambaları açmaya çalışır ama cereyanlar çalışmaz ve feneri yakar ve malikânenin merdivenlerini kullanarak çalışma odasına çıkıp kayıt cihazını çalıştırır. Adının Frank Lukas olduğunu öğrendiğimiz şahıs aynı zamanda bir avukattır. John Benjamin isimli bir şahsın avukatlığını yapan mevta olan Bay Drake isimli şahsın açtığı dava ile ilgilenir.  Avukat Frank müvekkili olan John’a pekâlâ John hatırın için cumartesi gecesi çalışıyorum ama cereyanlar gelse daha iyi olurdu dedikten sonra Bay Drake’in portesine bakan Avukat Frank ne hoş bir mizacınız varmış Bay Drake der. Daha sonra avukat Frank Lukas Bay Drake’in biriktirdiği gizli antika eşyalardan bahsettikten sonra Bay Drake’in saklı odasına girer ve odanın içinde eski Mısır uygarlığına ait bir sürü eşyayı görürüz. Odayı kolaçan eden Frank’in ilgisini eski Mısır lahiti çeker. Lahitin kapağını açan Frank lahitin içinde bir mumya ve mumyanın boynuna takılı kedi kabartmalı bir madalyon ile karşılaşır. İlk başlarda Frank madalyonu almak istese de bu isteğinden vazgeçip saklı odadan çıkar.  Ne var ki hırsızın biride saklı odaya girmiştir ve mumyanın boynuna asılı olan madalyonu çalıp kaçar. Kayıt cihazını alıp saklı odaya dönen Frank bu oda sanki bir firavunun kabrindeyim derken lahitin açıldığını ve mumyanın lahitte olmadığını fark eder. Tam o esnada mumya kediye dönüşüp avukat Frank’ı öldürür.

Mumyanın üzerinde duran madalyonu çalan hırsız madalyonu okutmak amacıyla antika dükkânına götürür. Çaldığı madalyonu dükkânın sahibesine gösteren hırsız madalyonun aile yadigârı olduğunu söyler.  Madalyonu inceleyen antika dükkân sahibesi madalyonun saf altından ve taşlarının da zümrüt taşından yapıldığını söyledikten sonra madalyonun çalıntı olduğunu anlayan antika dükkân sahibesi Hester Black hırsıza defolup gitmesini söyler. Hırsız bir dakika der ve antika dükkân sahibesi Hester Black hırsıza evet polis gelmeden önce bir dakika vaktin var der ve hırsız apar topar dükkândan ayrılır. Dükkân sahibesi hırsıza çantanı unutun der ama hırsız duymaz.Hester’in çalışanı Jane üstünü başını düzeltirken patronuna kim geldi diye sorar Hester çalışanına bize bir şeyler satmaya çalışan bir serserinin teki dükkândan kovdum gitti ama endişelenme çalışma günlerimiz yakında nihayete erecek der. Jane patronunun dediklerini pek takmaz ve bunun üzerine Hester dışarı çıkma niyetinde olan çalışanına Jane’e geceler pek tekin değil diye uyarır.  Jane Patronu Hester’e büyütmeyin alt tarafı iki sokak yürüyeceğim der. Daha sonra Hester Jane’e hırsızın dükkândan kaçarken unuttuğu valizi hediye eder.

Geceleyin sokaklarda dolaşan Jane duyduğu ses sayesinde irkilir ve arkasına bakar. Sesin kaynağı çöp tenekesini deviren bir kedidir Jane kedi ile kaynaşır ve kucaklar ama bilmediği bir husus vardır. Kedi aslında Bay Drake’in evinden kaçan kedi suretine bürünmüş mumyadır. Kedi suretindeki mumyayı evine götüren Jane kedi için yiyecek bir şeyler hazırlarken kedinin boynunu okşar ve kedinin postunda kan olduğunu öğrenir. Mumya kedi korkunç bir şekilde tıslarken Jane’de mumya kediye hem hipnoz olmuş gibi hem de dehşete düşmüş gözlerle bakar. Bir süre sonra Jane kendisini yaşadığı apartman dairesinin balkonundan aşağı bırakarak öldürür.Adının Reena olduğunu öğrendiğimiz genç bir kadın Hester Black’in işlettiği antika dükkânında mülakata girer. Hester Black Reena’ya işlettiği dükkânın genel müşteri kitlesinin Şeytan’a tapanlar, kara büyü ile ilgilenen insanlar olduğunu belirtir. Reena daha önce bu tür işlerle alakadar olmadığını belirtince Hester alışırsın lokantada çalışmakla aynı mantık işliyor bu dükkânda der. Reena işe ihtiyacım var ama bu işi halledebilirim miyim bilemiyorum deyince Hester eminim ki halledebilirsin der ve Reena’ın yüzünde güller açar.

Bay Drake’in malikânesinde Avukat Frank Lukas’ın kayıt cihazına çektiği konuşmaları dinleyen polis dedektifi Marco’un yanına üniversitede profesörlük yapan Roger Edmonds gelir.  Profesör Edmonds beni çağırmışsınız der.  Polis dedektifi Marco doğrudur üniversiteden bir uzman çağırtmıştım uzmanlığınız nedir diye sorar.  Profesör Edmonds üniversitede arkeoloji dersleri veriyorum deyince bozulan polis dedektifi Marco ben üniversiteden eski Mısır hakkında bilgisi olan birisini istemiştim der. Üniversitenin yolladığı en uygun aday benim ayrıca egyptoloji hakkında biraz malumatım vardır der. Bunun üzerine polis dedektifi Marco Profesör Edmonds’a dün gece burada neler oldu biliyor musunuz diye sorar. Profesör Edmonds bana b ir cinayet işlendiği haberi verilirdi der. Polis dedektifi Marco size göstereceğim bir şeyler var deyip eski Mısır uygarlıklarına ait eşyalarının bulunduğu mahzene götürür. Profesör Edmonds mumya lahidini incelerken polis dedektifi Marco lahit üzerinde yazılanları tasvir edemediniz mi diye sorar. Bunun üzerine Profesör Edmonds polis dedektifi Marco’ya yazıların birçoğu tahrif edilmiş sanki birileri lahitte tahrip etmiş der. Polis dedektifi Marco adli tıpta bulunan elemanlar olayla ilgilenir der.  Lahitteki izlere bakan Profesör Edmonds izlerin parmak izi olmadığı pençe izi olduğunu söyleyince polis dedektifi Marco dedektif siz misiniz yoksa ben miyim der. Bunun üzerine arkeoloji hafiyeliğe dayanır ayrıca Agahta Christie’de en sevdiğim yazardır dedikten sonra Avukat Frank Lukas’ın nasıl öldüğünü sorar.  Polis dedektifi Marco Agahta cevaplasın deyince Profesör Edmonds ölüm sebebinin hayvan saldırısı olduğu düşünülüyor der. Bunun üzerine polis dedektifi Marco adli tıp hekimleri olay üzerinde çalışıyor bu arada mumya ve madalyon da çalınmış sizce bunu bir hayvan yapmış olabilir mi diye sorar. Zannetmiyorum diye cevaplar bunun üzerine polis dedektifi Marco teorisini anlatır. Mumya üzerindeki madalyonu almak isteyen hırsız mumyayı tahrip etmiş deyince Profesör o zaman mumyadan arta kalan kemik parçaları nerede diye sorar. Polis memuru polis dedektifi Marco’ya adli tip raporunu verir. Raporda Avukat Frank Lukas’ın ölüm sebebinin kedi tırmığı olduğu yazar.

Profesör Edmonds hırsızın koleksiyoncu olduğu ihtimalinde durur ama polis dedektifi hırsızın basit bir hırsız olduğunu malikâneden gümüşleri ve saf altından yapılan madalyonu çaldığını ve diğer Mısır medeniyetine ait eşyalara dokunmadığını belirterek Profesör Edmonds’un teorisini çürütür. Daha sonra polis dedektifi Marco hırsızın çaldığı eşyaları okutmaya çalışacağını söyleyerek Hester Black’in işlettiği dükkâna doğru gider. Polis dedektifi Marco yeni tezgâhtar Reena’ya kedi suretli hiçbir eşya elinize geçti mi diye sorar. Reena daha dün işe başladım der. İçeri Hester Black girer ve Hester Black’in eski bir suçlu olduğunu öğreniriz. Hester Black polis dedektifi Marco’ya onlar artık mazide kaldı namusumla yaşıyorum deyince polis dedektifi Marco huylu huyundan vazgeçmez der. Bunun üzerine bana hakaret etmeye mi geldiniz müfettiş bey der. Polis dedektifi Marco hayır birkaç soru soracaktım der. Lafa karışan Reena kedi suretli bir madalyonu soruyorlar bende görmediğimi söyledim der.  Bunun üzerine Hester Black üç gün önce bahsi geçen madalyonu şahsen ben gördüm der. Madalyonu getiren adamın anlattığı aile yadigârı hikâyesi sahteydi ama getirdiği madalyon muhteşem bir işçilikle yapıldığı aşikârdır der. Polis dedektifi Marco Hester Black’e madalyona ne kadar ödedin diye sorunca Hester Black polis dedektifi Marco’ya delirmiş olmalısınız madalyonu getiren adama defolup gitmesini söyledim der. Bunun üzerine polis dedektifi Marco Hester Black’e peki madalyonu getiren adamı tarif edebilir misin diye sorar. Hester Black madalyonu getiren şahsın kırk yaşlarında uzak doğu kökenli bir adamdı diye tarif eder.  Polis dedektifi Marco bunlar olurken siz yalnız mıydın diye sorar. Hester Black daha önceki tezgâhtar kız vardı der. Polis dedektifi Marco Hester Black’e tezgâhtarın kim olduğunu söyleyebilir misin diye sorar. Hester Black Jane Hastings olduğunu söyleyince polis dedektifi Marco ilginç Jane Hastings üç gece önce yasadığı apartman dairesinin balkonundan atlayarak intihar etmişti der.

 Reena patronu Hester Black’e benden önce çalışan kızın intihar ettiğini niye söylemedin diye sorar. Hester Black söylemeye çalıştım ama o esnada fevkalade üzgündüm ama dükkândan ayrıldığında gayet normaldi diye cevap verir. Reena Hester Black’e o madalyonu tarif ettiğin zaman bende bir görme arzusu doğdu binlerce yıllık altın bir kedi Mısırlıların ölülerini muhafaza ediyordu acaba üzerinde bir lanet mi vardı der. Bunun üzerine Hester Black o yalnızca bir mücevher parçası o kadar der. Bunun üzerine Reena ama Jane görmüştü deyince Hester Black Jane madalyonu görmedi ayrıca madalyon burada yok dedikten sonra Reena’ya iyi geceler dileyip dükkânı kapatır. Dükkândan çıkan Reena yolda Profesör Roger Edmonds ile karşılaşır. Reena Profesör Edmonds’a sizde mi dedektifsiniz diye sorar. Profesör Edmonds üniversitede profesörlük yapıyorum polis dedektifi Marco olay ile ilgilenmemi istemişti deyince Reena beni takip etmenizi de mi istemişti diye sorar. Bunun üzerine Profesör Edmonds beni yanlış anladınız dükkânda haliniz çok kötüydü endişelendim bir kontrol edeyim der. Reena Profesör Edmonds’a duyarlılığı için teşekkürlerini sunar. Bunun üzerine endişe benim asıl mesleğim arkeolojiyi meşgale olarak yapıyorum diyerek latife yapar. Konu çalınan madalyona gelince Profesör Edmonds bu konu biraz karmaşık bunu bir akşam yemeğinde cevaplasam olmaz mı diye sorar. Profesör Edmonds’ın teklifi Reena tarafından kabul görür.

Akşam yemeğinde Profesör Edmonds Reena’ya madalyonun kökenini anlatmaya başlar. Madalyonun güneş ilahı Ra’ın oğlu Vaast ile alakadar olduğunu söyledikten sonra Reena’ya sıra sende der. Reena Profesör Edmonds’a dedektif olmadığını söylemiştin deyince Profesör Edmonds polis dedektifi Marco çok iyi bir hocadır der. Reena Profesör Edmonds’a hakkımda ne bilmek istiyorsun diye sorar. Profesör Edmonds şehre yeni geldiğini bayağı zeki, cana yakın, güzel ve çekici birisi olduğunu biliyorum der. Akşam yemeğini bitiren Reena ve Profesör Edmonds neşe içinde yürürlerken Reena evcil hayvan dükkânın içinde bulunan kediler yüzünden tedirgin olur. Profesör Edmonds Reena’ya neyin var diye sorar. Reena önemli bir şeyim yok gitsek olmaz mı diyerek evcil hayvan dükkânın önünden ayrılırlar.

Ertesi gün polis dedektifi Marco dükkâna gelip Hester Black’e sana göstermem gereken bir şey var der. Polis dedektifi Marco Hester Black’in tarif ettiği sabıkalıya benzer kişilerin resimlerini gösterir. Birkaç resim sonrası madalyonu çalan adamın kim olduğunu öğreniriz adı Yu Son olan yarı zamanlı işçi tam zamanlı bir hırsız olduğunu ve en son Drake malikânesinde bahçıvanlık yaptığını öğreniriz. Hester Black o zaman o adamı niye öldürmüş diye sorunca polis dedektifi Marco bulunca her şeyi öğreniriz der. Polis dedektifi Marco Yu Son’un kaldığı otelin kâtibine Yu Son’u sorar. Otel kâtibi Yu Son’un iki yüz altı numaralı odada söyler ve bu arada cüce fahişe Mabel polis dedektifi Marco’ya asılınca otel kâtibi cüce fahişeye adamı rahat bırak da işini yapsın der. Polis dedektifi Marco otel kâtibine Yu Son hala otelde kalıyor mu diye sorar. Bu arada kedi suretine bürünmüş mumya hırsız Yu Son’un kaldığı odaya çıkar ve hem kedinin canavar gibi çığlıklarını hem de Yu Son’un ölüm çığlıklarını duyarız. Polis dedektifi hızla Yu Son’un odasına girer ve sonu tıpkı Avukat Lukas gibi olur.

Dükkâna giren Profesör Edmonds Reena’yı sorar. Hester Black Reeana’ın bugün izinli olduğunu söyler.  Profesör Edmonds madalyonu çalan şahsın öldürüldüğünü ve bunun gazetelerde yazıldığını söyler. Bunun üzerine Profesör Edmonds gazete okumuyorsunuz ama tarot falına ilgileniyorsunuz deyince Hester Black Profesör Edmonds’a neden olmasın büyü işimin bir parçası der. Profesör Edmonds Hester Black’e Reena bu tür hususlara inanmadığını belirtmişti deyince Hester Black Profesör Edmonds’a ne zaman söyledi diye sorar. Profesör Edmonds önceki akşam yemeğinde kendisi belirtmişti diye cevapladıktan sonra Hester Black’e sizi oyununuzla baş başa bırakayım deyince Hester Black tarotu kast ederek bu bir oyun değil Bay Edmonds eski Mısır medeniyetlerini araştıran bir bilim adamı olarak tarotun geleceğin gizemli kapılarını araladığını bilmeniz gerek dedikten sonra Profesör Edmonds’un falına bakar ve Profesörün kaderinin ölüm olduğunu öğreniriz.

Reena’ın kaldığı yere giden Profesör Edmonds Reena’ın saray yavrusu benzeyen bir evde yaşadığına inanamaz. Bunun üzerine Reena evin asıl sahipleriyle bir anlaşma yaptım onlar gelene dek ben onların evinde kalıp eve göz kulak olacağım der. Profesör Edmonds Reena’ya ailen falan var mı diye sorunca Reena Profesör Edmonds’a ailem yok ben yalnız yaşarım diye cevaplar. Bunun üzerine Profesör Edmonds Reena’ya hayatında birilerinin olması gerekmiyor mu diye sorar. Reena Profesör Edmonds’a ben ömrüm boyunca hep yalnız oldum der. Bunun üzerine Profesör Edmonds Reena’ya böyle olması gerekmiyor deyince Reena Profesör Edmonds’a sevgiyle sarılır ama çalan telefon duygusal havayı bozar. Telefona bakan Reena telefonu Profesör Edmonds’a verir. Arayan polis dedektifi Marco’dur. Polis dedektifi sana birtakım havadislerim var seni Hester Black’in dükkânından arıyorum Yu Son ölmeden önce madalyonu bir rehineciye okutmuş ama Yu Son’un bilmediği bir husus varmış Drake bu eski Mısır zamazingolarını ülkeye yasadışı yollara sokmuş ve Mısır hükümeti madalyonu getirene sorgusuz sualsiz elli bin dolar verecekmiş benle birlikte rehineci dükkânına geliver deyip telefonu kapatır.  Polis dedektifi Marco’un gitmesini bekleyen Hester Black dükkânını şüpheli hareketlerde bulunarak dükkânı kapar.

Morga giren polis dedektifi Marco ve Profesör Edmonds adli tabibi dinler.  Adli tabip iki maktulün üzerinde bulunan diş ve pençe izlerinin basit bir ev kedisine ait olduğunu söyler. Bunun üzerine polis dedektifi Marco adli tabibe demek istediğin iki cinayet vakasını da aynı hayvanın işlediğini mi söylüyorsun der. Adli tabip evet iki maktulde de aynı bakteri örneklerinden bulduk der.  Bunun üzerine polis dedektifi Marco adli tabibe bütün bu cinayetleri basit bir ev kedisinin mi yaptığını düşünüyorsun diye sorar. Adli tabip polis dedektifi Marco’ya ben fikir üretmem kanıt sunarım diyerek cevap verir.  Polis dedektifi Marco bu çok anlamsız deyip morgdan ayrılırken adli tabip bir dakika deyip iki kurbanın kanlarının da tamamıyla çekildiğini söyler. Profesör Edmonds ve polis dedektifi Marco rehineciye doğru giderken Profesör Edmonds polis dedektifi Marco’ya eski Mısır medeniyetinde kan ve hayvanların ehemmiyet taşıdığını belirtir. Bunun üzerine polis kan içen kediler gibi mi diye sorar. Profesör Edmonds sanırım kan yaşamı muhafaza etmek için gerekli olduğu düşünülür diye cevap verir. Bunun üzerine polis dedektifi Marco Profesör seni dinliyorum ama dediklerinin tek bir kelimesine bile inanmıyorum der. Rehineci dükkânına varan iki adam dükkân sahibini beklerken dükkân sahibi sırtından mıhlanmış bir biçimde depodan çıkıp yere yığılıp ruhunu teslim eder. Polis dedektifi Marco olayın failini bulmaya çalışır ama muvaffak olamaz.

Ertesi gün tezgâhtar Reena antikacı dükkânını açar ve içeri polis dedektifi Marco Reena’ya Hester Black’in nerede olduğunu sorar. Reena polis dedektifi Marco’ya evine baktınız mı diye sorar. Polis dedektifi Marco ilk olarak oraya baktım cevaplar. Bunun üzerine Reena Hester’in dünkü olay ile alakası olduğuna mı inanıyorsunuz diye sorar.  Polis dedektifi Marco geçerli birtakım nedenlerim var Profesör Edmonds ile olan telefon konuşmama şahit oldu ve ödül parasına konmak için harekete geçti ama bilmediği bir husus var Mısır hükümeti ödül parasını geri çekti der. Daha sonra polis dedektifi Marco Reena’ya Hester Black buraya kesin kez geri dönecek o yüzden dükkânı yirmi dört saat boyunca açık tutacaksın adamlarım saat başı seni gözetim altında tutacaklar der. Akşam olduğunda Profesör Edmonds polis dedektifi Marco’ya bu planınla Reena’yı tehlikeye atıyorsun der. Polis dedektifi Marco alaycı bir ses tonuyla kan içen kediler mi saldıracak dedikten sonra polis dedektifi Marco endişelenme adamlarım dükkânın çevresinde yirmi dört saat boyunca nöbet tutacaklar der.

Reena akşam dükkânda bulunurken gizli görevde bulunan polislerde erketeye yatıp antika dükkânını gözetlerler. Bu arada kedi suretine giren mumya hipnoz güçlerini kullanarak polis memurunun bayılmasını sağlar. Aynı esnada Hester Black’de dükkânın arka kapısından gizlice dükkânın içine girer nakit paraları sakladığı kasayı açarken kedi suretine bürünmüş mumyanın saldırısına uğrar. Çığlık seslerini duyan diğer polis memuru dükkâna doğru koşar ve Hester Black ile karşılaşır. Hester Black son nefesini vermeden önce kedi der ve ruhunu teslim eder. Ertesi gün Reena Profesör Edmonds’a sen olmasaydın ne yapardım ben Marco dün gece olan olay hakkında bir sürü soru sordu der. Bunun üzerine Profesör Edmonds Reena’ya Marco ehemmiyet taşıyan bir konu için beni çağırdı der. Reena bütün bu olan olaylar benim yüzümden oldu şayet daha akıllıca davransaydım bunlar olmayacaktı der. Bunun üzerine Profesör Edmonds nereden bilecektin ki o kedi veya her neyse onu diyerek Reena’yı teselli eder. Reena işte o kedi insanları hipnoz ederek öldüren kedi der. Evin bahçesine başka kedi girince Reena’ın korkudan ödü patlayınca Profesör Edmonds Reena’ya korkma yalnızca zararsız bir kedi diyerek rahatlatmaya çalışır.

Karakolda polis dedektifi Marco Profesör Edmonds’a altın kedi madalyonunu Hester Black’in paltosuna saklanmış olarak bulduğunu söyledikten Profesör Edmonds’dan madalyonu incelemesini ister. Madalyonu inceleyen Profesör Edmonds madalyonun milattan önce 450 senesinde Vaast mabedi yıkıldığında yapıldığını söyler.  Bunun üzerine polis dedektifi Marco mumya hakkında bir şey yazıyor mu diye sorar. Profesör Edmonds açıklaması zor madalyon üzerindeki yazıları tasvir etmem için üniversitede birkaç saate gereksinim var. Polis dedektifi Marco sana sekiz saat mühlet der. Reena’ın evine türlü kediler saldırır. Aynı esnada Profesör Edmonds meslektaşı Profesör Reinhart ile beraber madalyonun gizemini çözmeye çalışır. Profesör Reinhart madalyonun muska olmadığını madalyonun bir çeşit esir tutma aleti olduğunu belirtir.  Profesör Edmonds Profesör Reinhart’a yani bu madalyon mumya dirilmemesi için mi takılıyor diye sorar. Profesör Reinhart Vaast mumyaları bilindiği gibi Transilvanya vampirleri gibi kanla beslendikleri bilinen bir husustur ve her kültürde türlü mahlûkatlar hayvandan insan suretine bürünürler der. Bunun üzerine Profesör Edmonds bana göre katil bu hayvan meselesini kullanıyor der.  Profesör Reinhart o zaman ben kütüphaneye geri dönüp Vaast kültürüyle ilgili dokümanlarla göz atayım der.  Profesör Edmonds eski Mısır ile alakalı kitaplara dalmışken polis dedektifi Marco arar. Polis dedektifi Marco soruşturma yaparken Reena hakkında araştırma yaptığını ve hiçbir yerde kaydının olmadığını sanki gökten zembile indiğini belirtir. Profesör Reinhart elindeki dokümanlara Profesör Edmonds’un yanına gelir ve Korub San’ın eski Mısır lisanında saklı manasında olduğunu ve madalyonun ölüler ilahı Seth’e ait olduğunu ve çıkarıldığında cehennemin kapıların aralandığını öğreniriz.

Geçmiş anılar âlemine giriş yapan Profesör Edmonds son günlerde yaşanan olayları zihninde muhakeme etmeye başlar ve hızla Reena’ın evine doğru gider.  Reena’ın evi kediler tarafından kuşatılırken Reena’da firar hazırlıklarına başlar. Reena tam evden çıkarken Profesör Edmonds ile karşılaşır ve kediler evi kuşattı dayanamıyorum deyince Profesör Edmonds ne kedisi der ve etrafta hiç kedi yoktur. Bunun üzerine Profesör Edmonds polis dedektifi Marco seni şüpheli olarak tutuklamaya gelecek ne kimliğin nede sosyal güvenlik numaran yok ve madalyon ilgili herkes öldürüldü der. Bunun üzerine Reena ama onları öldüren bir kediydi der.  Profesör Edmonds en sonunda madalyon üzerinde yazılanları çözmeye muvaffak oldum deyince Reena madalyonu buldun mu diye sorar. Profesör Edmonds evet ve tıpkı bir vampirin göğsüne batırılan bir kazık gibi bu madalyonda mumyanın lanetli yaşamını engelliyor diye cevaplar. Bunun üzerine Reena şayet madalyon mumyanın bedeninden çıkarılınca yeniden yaşama dönüyor değil mi sorunca Profesör evet ama asıl konu mumyanın rahip değil rahibe olmasıdır diye cevaplar.  Daha sonra kedi korkun aslında senin aslında ne olduğunu açıklıyor bir Vaast rahibesi olduğun modern dünya hakkındaki tüm malumatı Hester Black’i hipnotizma ederek aldın der. Bunun üzerine Reena asırlar boyu karanlıkta hareketsiz kalmanın ne demek olduğunu bilir misin ve yaptıklarım meşru müdafaaydı der. Profesör Edmonds ama insanları öldürdün deyince Reena görüyorum, hissediyorum, dokunuyorum, zevk alıyorum ve arzuluyorum der. Daha sonra Reena Profesör Edmonds’a sonsuz hayat teklifinde bulunur ama Profesör Edmonds ben senin gibi lanetli bir varlık olamam diyerek Reena’ın sonsuz hayat teklifini geri çevirir. Bunun üzerine Reena beni terk edemezsin diyerek kedi suretine dönüşür. Profesör Edmonds kedi suretine bürünmüş Reena ile zihin harbi yaparken savunması inen Profesör Edmonds’a kedi suretine bürünmüş Reena saldırır. Uzun süren bir boğuşma sonrası kedi suretine bürünmüş mumyaya madalyonu takar ve kedi rahibeye ardından mumyaya dönüşmesinden sonra  kediler tarafından parçalanır ve film biter.

La Figlia Di Lady Chatterley

Filmimiz kadın olmak isteyen genç bir kızın erotik bir roman okumasıyla başlar. Daha sonra okuduğu romanın tesiri altında aynada kendini seyrederek memeleriyle oynamaya başlar.  Adının Julie olduğunu öğrendiğimiz genç kız duşunu alıp kendini tatmin ederken kaldığı yatılı okulun müdiresi gelip yaptığın menfur davranışlarından haberim var bu davranışların yüzünden cehennemde yanacaksın der. Arzularına gem vurmayı başaramaz ve yeniden kendisini tatmin etmeye başlar.

Mezun olan Julie müdiresiyle vedalaştıktan sonra Trene biner ve kitabını okur. Arkadaşı James Julie'ye yolculuk zorlu geçecek der. Julie James’ın dediklerini umursamaz kitabını okur. Kitabın yazarı Leydi Chatterley'dir yani Julie'in annesi kitapta yazılanlara göre kahya Milton ile bir gönül ilişkisi yaşamaktadır. Kahya Milton kaba saba hoyrat bir adamdır bir gün Leydi Chatterley kahya Milton’ı hakir görüp aşağılar bunun üzerine kahya Milton Leydi Chatterley'ın kullandığı at arabasının önüne yatarak hayatımın bir manası yok leydim çiğneyin beni der. Bunun üzerine Leydi Chatterley kahya Milton’ın ellerini büyük tutkuyla öptükten sonra toprak yolda kahya Milton ile toprak yolun üzerinde sevişirler.

Teyzesi Martha'nın malikânesine gelen Julie’yi hizmetçi Maggie karşılar. Julie teyzesi Martha ile karşılaşır. Martha teyze Julie’ye seni en son gördüğümde küçük bir kızdın şimdi ise koca bir hanımefendi oldun der.  Julie annesinin aşığı kâhya Milton ile karşılaşır.  Gece olduğunda annesi ve kâhya Milton'ın malikâne bahçesinde yiyişmelerini hayal ederek kendisini tatmin eder ve dayanamayarak annesi ve kâhya Milton'ın günah dolu anlar yaşadığı ağacın altında kendisini tatmin etmeye başlar. Tam zevkin doruklarına çıkarken kâhya Milton Julie’in arkasından belirir ve bu saate bahçede bulunmak tehlikeli olur deyince Julie hemencecik bahçeden kaçar.Teyzesiyle öğlen yemeği sofrasına Julie’ye teyzesi Martha evlenme yaşın geldi Jason isimli genç bir delikanlı var ailesi civarın en tanınmış bir eşraftan zaten bir şarap üreticisi ailemize böyle bir aile yakışır der. 

Üzüm hasadıyla ilgilenen kâhya Milton’ın yanına Julie ve Julie'in arkadaşları gelir. Kâhya Milton bir salkım üzümü eliyle sıkarak Julie ve Julie'in arkadaşlarına tattırırken Julie mukaddes kitabımız İncil alkolün haram olduğunu belirtmişti der.  Bunun üzerine kâhya Milton doğa ananın sunduğu nimetlerin hiçbiri haram olmaz dedikten sonra şarap yapılacak üzümleri genç ve bakire bir kız ezerse o şarap aşırı derecede lezzetli olur diye belirtir. Julie üzümlerin üstünde tepinirken kıyafetlerini çıkarıp üzümleri erotik figürler sergileyerek ezer.

Geceliğini giyen Julie'in yanına gelen Martha bu evde maziye ait bir sürü hayalet var umarım ki bu hayaletler seni rahatsız etmez der. Malikânenin kapalı havuzunda yüzmesini bitiren Julie kâhya Milton'dan bornoz ister. Kâhya Miton Maggie'den isteseniz olmaz mı diye sorunca Julie sert bir dille senden istedim der. Bunun üzerine bornoz getiren kâhya Milton bornozun eski olduğunu belirtir. Julie kâhya Milton kurula beni diye emreder. Kâhya Milton Julie'yi kurulurken eli Julie'in kalçalarına değince Julie bu kadar yeterli diyerek kurulama işlemini yarıda keser ve hızla odasına giderek kendisini tatmin eder.

Malikanenin bahçesinde dolanan Julie kahya Milton’a sen annem Leydi Chatterley’sin sevgilisiydin değil mi diye sorunca bu soru pek uygun bir soru özellikle kızı tarafından sorulması uygun kaçmaz merak kötü sonuçlar doğurabilir deyince Julie kahya Milton'a sen çok kaba birisinin der.  Geçmiş anılar âlemine dalan kâhya Milton Leydi Chatterley orman barakasında yaşadığı günah dolu anları anımsar. Daha sonra Julie orman barakasına giderek kâhya Milton'a erotik dans figürleri sergiler.

Julie çeşmede ellerini yıkarken kâhya Milton'a su sıçrattıktan sonra avuçlarına bana su içir der. Julie kâhya Milton’ın elinden su içerken Julie soyunup ellerini ve parmaklarını tahrik edici bir şekilde yalarken birdenbire Julie çeşmenin yanından hızla ayrılır. Julie sonunda orman barakasında niyetini açıklar ve kızlığını almasını ister. Kâhya Milton Julie'in ilk erkeği olur.  Ertesi sabah kasabanın rahibi düğün kaidelerini açıklarken Julie’in durgun hali teyzesi Martha'ın dikkatini çeker.  Martha Jason'ın ailesine Julie'in düğün için heyecanlı olduğunu belirtir. Julie başım ağrıyor beni mahzur görün deyip odasına gider.

Orman barakasına giden Julie kâhya Milton'a karşı iğneleyici sözlerde bulununca kâhya Milton sen kadın değilsin seni kamçılamam gerek der.  Bunun üzerine Julie o zaman kamçıla beni şayet beni kamçılayacak cesaretin yoksa ayaklarımı öpersin der.  Bunun üzerine kâhya Milton Julie’in ayaklarını öper.  Daha sonra Julie bu kadar yeter diyerek konuyu annesine getirince kâhya Milton Julie'ye bir tokat patlatıp seni afişte ben senin anneni sevmiştim diyerek tüfeğini Julie'ye doğrultulur.  Bunun üzerine Julie sende beni öldürecek cesaret yok diyerek tüfeği alır. Tüfeği alan Julie merak etme seni öldürmem hem tüfeği kullanmayı bilmem hem de aramızda adı konulmamış bir bağ var deyince kâhya defol git der ve Julie barakadan çıkar.

Ertesi sabah Julie kâhya Milton'a sen mükemmel bir âşıksın ama ben istikbalimi düşünmeliyim o yüzden Jason ile evleniyorum deyip gider. Morali bozulan kâhya Milton Julie seni çok arzuluyorum der.  Martha yeğeni Julie'ye tıpkı annen gibi iffetsiz bir yoldan gidiyorsun ve bu sebepten dolayı o gitti der. Teyzesinin kâhya Milton hakkında konuştuğunu zanneden Julie küçük sersem ben Jason'dan bahsediyorum diyerek yer Martha’dan tokadı yer.  Julie orman içinde kâhya Milton'ı arar ve en sonunda kâhya Milton'ı bulur. Kâhya Milton ve Julie samanlıkta tek bir beden olurlar. Ertesi gün Julie kilisede yapılan sade bir törenle Jason ile evlenir. Jason ile evlenen Julie kâhya Milton'a bir kadını memnun etmek için kaç âşık kâfi gelir deyince kâhya Milton eğer bahsi geçen kadın kendisine iyi bakıyorsa bir tanesi bile kâfi olur der ve film biter.