https://www.highrevenuegate.com/pqxbdf5xa4?key=0fa5a3e34ecb571364a40d5443900081

30 Nisan 2023 Pazar

An American Vampire Story

Filmimiz Frankie isimli bir gencin şezlongda uzanırken yanına yaklaşan iki bikinili kadınla başlar. Frankie kadınlara sanırım bir yanlışlık oldu deyince kadınlardan biri Frankie ’ye yanlışlık yok istediğimiz sensin diye karşılık verir. Genç kadınların gözleri kırmızıya dönüşüp Frankie ‘ye saldırırlar. Daha sonra bunun bir kâbus olduğunu anlarız. Frankie yataktan kalkarken Bogie ’ye rüya gördüm der. Bunun üzerine Bogie Frankie ‘ye kötü bir rüya olmalı diye karşılık verir. Frankie dişlerini fırçalayıp tıraş olurken Bogie Frankie ’in anne ve babası bıraktığı notu okur. Notta yaz boyu bu evin erkeği sensin sana olan itimadımızı böyle gösteriyoruz diye okuduktan sonra Bogie Frankie ‘ye bende öyle der. Notu okumaya devam eden Bogie g günde iki kez gezdirilecek ve salı günleri evde kalıp bahçıvanla ilgilen sana güveniyoruz diye okur.  Bogie Frankie ‘ye bunun manasını biliyorsun değil mi içki yok, parti yok, kadınlar yok der. Daha sonra iki delikanlı tek ağızdan hadi oradan der.


 

Bogie ve Frankie cipe eşyaları yerleştirirken Bogie ’in elindeki biraları fark eder ve bunları evden mi aldın sorunca Bogie dert onları yerine koyacak kadar vaktimiz olacak der. Plaja giden Frankie ve Bogie vakit geçirirler.  Bogie Frankie ’ye buz kraliçesi Dee Dee ile durumlar nasıl diye sorunca Frankie konuşmak istemiyorum diye cevaplar. Bunun üzerine Bogie Frankie ‘ye sutyenini çıkartabildin mi diye sorunca Frankie öfkelenip Bogie ‘ye bunu konuşmak istemediğimi söylememiş miydin der. Bogie Frankie ’den özür dileyince Frankie sakinleşip oturur. Bu sırada bir yarasa Bogie ’ye saldırıp Bogie ‘in boynunu kanatır.  Daha sonra bir adam Bogie ve Frankie ’in arkasından yanaşıp şuna bir bakayım der. Frankie adının Moondoggie olduğunu öğrendiğimiz adama doktor musun diye sorar. Moondoggie hayır ama ısırıklardan anlarım diye cevapladıktan sonra Bogie ‘in boynuna bakar. Moondoggie yalnızca bir sıyrık mühim bir şey değil der.

Moondoggie Frankie ve Bogie ‘ye ileride kayalıkların oraya ateş yaktık gelsenize der. Frankie geç oldu bizde gidiyorduk der. Moondoggie bende sizi parti seven gençler olduğunuzu sanıyordum deyince Bogie bizler parti manyağız diye karşılık verir. Bunun üzerine Moondoggie diğer tarafta harika kızlar var görebileceğiniz en güzel kızlar var der. Bogie Moondoggie ’in peşinden gitmeye niyetlenince Frankie Bogie ‘ye konser ne olacak diye seslenir. Bogie ne konseri deyince Frankie Kiss konseri diye konseri diye karşılık verir. Bogie Frankie ‘ye param yok ki deyince Frankie ben öderim doğum günü armağanım olsun der. Bogie Moondoggie üzgünüm dostum der. Bunun üzerine Moondoggie konser sonrası uğrarım der. Bogie o zaman yavruları alıp gelirsin Frankie ‘in evi boş istediğimiz gibi takılırız dedikten sonra evin adresini Moondoggie ’ye verir.  Moondoggie geliriz dedikten sonra manalı bir şekilde Frankie ‘ye bakıp görüşürüz der.  Daha sonra Frankie Bogie ‘in kafasına vurarak ne yaptın adresimi bilmediğin bir adama verdin der. Bogie umursamaz bir tavırla Frankie ‘ye dostum sen iyiden iyiye paranoyak oldun biraz hayatın tadını çıkar diye karşılık verir.  Frankie adam ya seri katil falansa deyince Bogie konserden sonra hakikati öğreniriz diye karşılık verir. Bunun üzerine Frankie Kiss konserine bileti olmadığını itiraf eder. Bogie sinirli bir şekilde ne demek biletin yok demin olduğunu söylemiştin diye söylenince Frankie o herifle gitmemen için bunu söyledim der. Bunun üzerine Bogie dostum derdin ne senin Dee Dee yüzünden kuşun ötmüyor mu senin diye çıkışır. Bunun üzerine Frankie Bogie ‘ye bu konuyu kapamanı söylemimmiş miydin diye tepki gösterince Bogie üzgünüm dostum bunu söylememeliydim ama Kiss benim yumuşak karnım diyerek özür diler.


Gece Frankie evinde Bogie ile yatarken uyanan Bogie lanet olsun içki yok, parti yok, kızlarda yok diye söylenip tekrar uykuya dalar. Daha sonra Frankie duyduğu kurt uluması yüzünden uyanır. Fluffy gelince Frankie böyle ulumayı nereden öğrendin diye sorunca Fluffy korku içinde Frankie ’in yanından uzaklaşır. Frankie gidip Fluffy’yi kucaklar ve ardından duyduğu uluma sesiyle beraber tedirgin olup evin içinde gezinmeye başlar.  Her kapıyı kontrol eden Frankie kimse var mı diye seslenir.  Mutfağa giren Frankie kendi kendine sanırım gaipten sesler duymaya da başladım der. Frankie dış kapıyı kapadıktan sonra Fluffy havlamaya başlar. Moondoggie merhaba Frankie beni hatırladın mı deyince Frankie şaşkınlık içinde sende kimsin diye sorar. Frankie Moondoggie ’ye geri çekil köpeğim tek bir komutumla senin icabına bakar der. Moondoggie Fluffy ’ye bakınca Fluffy korkudan süner ve Moondoggie Frankie ’ye böyle yapma Frankie yoksa o güzel kırmızı kanları temizlemek zorunda kalırız der.  Frankie Moondoggie ‘ye seni uyarıyorum deyince Moondoggie görünüşe göre beni çabucak unutmuşsun lakin ben seni unutmadım diye karşılık verir. Kafası karışan Frankie sende kimsin ve neyi unutmadın diye sorunca Moondoggie şansın var ki ben hatırlıyorum diye cevaplar.  Frankie Moondoggie ‘ye ne hatırlaması sen kimsin onu bile bile bilmiyorum dedikten sonra Moondoggie görünüşe göre bir kez daha olan biteni anlatmalıyım der. Moondoggie Frankie ‘ye ailem bütün yaz boyunca olmayacak istediğimiz kadar eğleniriz şimdi beni hatırladın mı Moondoggie kumsalda tanışmıştık der. Frankie kekeleyerek kim deyince Moondoggie bir kez daha adını söyler. Konuşmasına devam eden Moondoggie evin güzel ama çok fazla penceresi var onu hallederiz bu ev tam bizlik der. Moondoggie Frankie ‘in kolundan tutup bütün yaz tek başına olduğunu söylemiştin ailen falan bize sorun çıkarmayacak değil mi diye sorar. Frankie Moondoggie ‘ye durumu izah etmeye çalışır ama başaralı olamaz.

Moondoggie Frankie ‘ye sen gittikten sonra polis kumsalı boşaltı kalacak yere ihtiyacımız var der. Moondoggie kapıyı açar ve Catherine isimli bir kadını getirir Frankie kadından etkilenir. Daha sonra Moondoggie Sulka isimli başka bir kadını da yanında getirir. Sulka Frankie ‘ye çok hoşmuşsun der. Moondoggie Frankie ‘ye şimdi biraz uzanacağız der. Frankie Moondoggie yorgunsunuzdur diye karşılık verince Moondoggie ve yanındaki kadınlar kahkaha atarlar. Bu arada Fluffy Catherine ve Sulka ’ya havlar ama iki kadın Fluffy ‘ye tıslayınca Fluffy korku içinde kaçar. Moondoggie Catherine ve Sulka ile Frankie ‘in anne ve babasının yatak odasına girerler. Frankie ilk başta istemez ama Moondoggie ’in alttan girip üsten çıkmalarıyla ve Catherine ile Sulka ’in tahrik edici davranışlarıyla durumu kabul etmek zorunda kalır. Frankie şaşkınlık içerisinde kendi kendine biraz önce tanımadığım üç yabancının anne babamın odasında kalmalarına izin verdim der. Daha sonra yaşlı bir adam Fluffy’yi kucaklayıp Frankie ‘in yanına gelip ne güzel köpek sizin diye sorar. Frankie adama sende kimsin diye sorunca yaşlı adam adının Bruno olduğunu söyleyip ekibin yeni üyesiyim diye cevaplar. Bruno ’un yanına gelen Moondoggie köpeğe dokunmayacaksın Frankie’yi de rahat bırakacaksın diyerek Bruno’yu uyarır. Moondoggie Bruno’yu aile dostumuz diyerek Frankie ile tanıştırır. Frankie Moondoggie ‘ye bak bu durum çığırından çıkmaya başladı der. Bunun üzerine Moondoggie Frankie ‘ye sen Bruno’yu dert açık hava yaşam tarzını çok sever. Bruno ilk başta neden hep yalnız kalıyorum dedikten sonra korku içinde evet çok severim diyerek sözlerini değiştirir. Moondoggie Bruno şimdi yatacak bir yer bul ve itiraz istemiyorum der. Bruno gittikten sonra Moondoggie Frankie ‘ye sen iyi bir ev sahibisin diyerek teşekkür eder.


Frankie duyduğu seslerle uykusundan kalkıp kapı aralığına doğru yürür. Frankie Moondoggie ve Bruno ’un tabut taşıdığına şahit olur. Bruno tabutu koyduktan sonra Bruno dostane ama bir o kadarda ürpertici bir şekilde Frankie ’ye el sallayıp iyi uykular kâbus görmemeye çalış der. Sabah tıraş olan Frankie yanlışlıkla kendisini keser. Daha sonra Frankie Bruno’yu fark eder ve yardımcı olabilir miyim diye sorar. Bruno Frankie ‘ye boynun kanıyor deyince Frankie evet biliyorum diye karşılık verir.  Bunun üzerine Bruno peki canın acıyor mu diye sorunca Frankie ne istiyorsun diye karşılık verince Bruno kahvaltı istiyor musun diye sorar. Frankie hayır diye cevaplar. Bruno Frankie ‘ye kahvaltı günün en önemli öğünüdür deyince Frankie Bruno’dan dışarı çıkmasını ister. Daha sonra mutfağa giren Frankie mutfağın savaş alanına döndüğünü görür. Frankie ne olmuş buraya diye tepki gösterince Bruno Frankie ‘ye merak etme toplarım diye karşılık verir. Frankie iğrenerek Bruno ’ya ne pişiriyorsun diye sorar. Bruno tatmak istiyor musun diye sorunca Frankie hayır diye cevaplar.  Bunun üzerine Bruno Frankie ‘ye ne kaçırdığını bilmiyorsun diye karşılık verir. Çalan kapıyı açan Frankie Dee Dee ile karşılaşır. Dee Dee ’in kucağında Fluffy’yi gören Frankie Dee Dee’ye onu nerde buldun diye sorar.  Dee Dee park yerinde kaybolmuştu diye cevap verir. Mutfağa giren Dee Dee Frankie ‘ye Amber ile plaja gideceğim derken iğrenerek bu kokuda ne böyle der. Frankie bilmiyorum diye cevapladıktan sonra Dee Dee’yi Bruno ile tanıştırır.  Dee Dee ve Frankie evden çıkarken Bruno yemeğimi tatmak ister misiniz diye sorar. Dee Dee Bruno ‘ya ne pişirdiniz diye sorunca Bruno yöresel bir yemek adı da İran lokumu diye cevaplar. Bunun üzerine Frankie Bruno ‘ya harika olduğuna eminim ama gitmek zorundayız der. Dışarıda Dee Dee Frankie ‘ye kimdi bu adam diye sorunca uzun hikâye sonra anlatırım dedikten sonra ilgisini Lokum adlı kayıp İran kedisinin kayıp ilanı çeker. Dee Dee ve Frankie plajda Amber ve Bogie ile buluşurlar. Bogie Amber’a bira teklif eder ama Amber formumu korumalıyım diyerek teklifi geri çevirir. Bogie Amber’in saçlarını okşayınca Amber Bogie ‘ye müsaade eder misin Warner Brothers ’in seçmelerine çalışmalıyım der. Dee Dee Frankie ’ye Bruno hakkında çok garip biri der.  Frankie onlarla plajda tanıştım der. Dee Dee başkaları da mı var derken Amber bağırtısı duyulur. Amber Bogie ’ye senaryomu versene der. Bogie Amber’a tek bir repliğin var deyince Amber daha da eklenecek diye karşılık verir. Bu arada Dee Dee Frankie ‘ye umarım çok fazla kalmazlar der. Frankie neden diye sorunca Dee Dee neden mi ailen bütün yaz yok bizde bundan faydalanıp baş başa vakit geçirirdik diye karşılık verir. Bogie Amber’a güneş kremini sürüp Amber’in sırtını ovalarken kremi Amber’in kalçalarına boşaltır ve Amber öfke ile Bogie ’in yanından kalkar gider.

Frankie gece evde vampirlerle ilgili bir kitabı okumaya başlar. Kitapta Avrupalı vampirlerinin şato veya kale benzeri yerlerde yaşarlar lakin Amerikalı vampirler ise gece kulüplerini tercih ederler böylece ihtiyaç duydukları kişileri buradan sağladığılar diye yazar.  Bu arada Moondoggie adamın birini dinlerken Catherine ve Sulka ’da adamın yanına doğru giderler.  Adam Sulka ve Catherine ’ye yavaş kızlar ikinize de yeterim dedikten sonra iki vampir kadın adamı dişlemeye başlar. Bu arada Frankie ’de olan bitene şahit olur.  Daha sonra Frankie ’in gördüğü şeyin bir kâbustan ibaret olduğunu anlarız. Bahçeye çıkan Frankie battal boy çöp poşetinin içinde bir kol görür ve paniğe kapılır. Daha sonra çöpteki kolun Bruno ’ya ait olduğunu öğreniriz.  Frankie Bruno ‘ya çöp poşetinin içinde ne işin var diye sorunca Bruno arık arıyordum sonrada dalmışım diye cevaplar. Bunun üzerine Frankie rüya görüyorum deyip gidince Bruno Frankie ‘in rüya görmüyorsun uyanıksın rüya gören bendim diye seslenir. Daha sonra mutfakta kahvaltısını eden Frankie haberlerde Disco Eric isimli bir şahsın öldüğünü boynunda diş izleri bulunduğu ve bütün kanının bir şekilde çekildiğini duyar ve ölen adamın akşam Frankie ’in gördüğü adam olduğunu anlarız.  Dışarı çıkan Frankie Bruno ’un kustuğunu görür. Bruno Frankie ’ye o bardakta ne vardı diye sorar. Frankie meyve suyu vardı diye cevaplayınca Bruno ne yani onu içiyor musun diye karşılık verir.

Bogie Frankie ’ye Bruno’dan başka kimseyi görmedin değil mi deyince Frankie bütün bunlar garip bir rüya gibi diye karşılık verir. Bogie kızlar ateşli o zaman deyince Frankie korkutucular yalnızca geceleri ortaya çıkıyorlar der. Bogie güzelmiş deyince Frankie Bogie ’ye senin olsunlar o zaman diye karşılık verir. Konuşmasına devam eden Frankie bunlar yüzünden evde Dee Dee yalnız kalamadık der. Eve giden Frankie evdeki mobilyaları görür ve bunlarda ne diye sorar. Bruno Frankie ‘ye bunlarda ne böyle der. Bruno Frankie ‘ye bunlar Kont Eric ’in hususi eşyaları dedikten sonra haklısınız diyerek pencereleri örtmeye başlar. Bunun üzerine Frankie Bruno ’ya engel olmaya çalışır. Bruno Frankie ’ye bana engel olmayın Kont Eric ‘in güneşe alerjisi var der. Frankie kimin deyince Bruno Kont Eric Von Zipper yani Moondoggie der. Konuşmasına devam eden Bruno Moondoggie ’hin tersi pistir diyerek Frankie’yi uyarır. Bunun üzerine Frankie benimde tersim pistir şimdi gidip Moondoggie ile konuşacağım der.  Bruno yanlış yapıyorsun diyerek Frankie’yi uyarır. Frankie öylemi diyerek Bruno ’un uyarısını önemsemez ve alet kutusunu alıp Moondoggie ‘in kaldığı odanın kapısına doğru yürür. Kapı kendi kendine açılır. Bruno fırında rostom var diyerek gider. İçeri geçen Frankie tabutlar ve ters haçla karşılaşır. Mutfağa giden Frankie ne haltlar dönüyor burada der. Bruno sakıncası yoksa sinirlerim bozulduğunda yemek yaparım diye cevap verir. Frankie Bruno ’ya ben onu sormadım odadaki tabutlarda ne diye sormuştum der.  Bruno onlar Moondoggie ‘in onları yanında hep taşır diye açıklar. Frankie köpeğimden uzak dur seni yamyam diye uyarır.

Frankie Dee Dee’ye sana bir şey söyleyeceğim ama aklımı kaçırdığımı sanma der. Dee Dee Frankie ‘ye zaten öyle olduğunu düşünüyorum diye karşılık verir. Bunun üzerine Frankie Dee Dee’ye vampirlere inanır mısın diye sorar. Dee Dee şaşkınlık içerisinde ne deyince Frankie vampirler kan içen mahlûkatlar der. Dee Dee ayağa kalkınca Frankie Dee Dee’ ye nereye gidiyorsun diye sorar. Dee Dee birazdan dönerim diye cevaplar. Bir bardak suyla dönen Dee Dee Frankie ’ye iyi misin çok garip davranıp vampirlerden bahsediyorsun der. Frankie Dee Dee ’ye bana bir şeyler oluyor hakikat ile gerçeği ayırt edemiyorum artık vampir diye de bir şey yoktur değil mi yani sende onlara inanmıyorsun değil mi der. Dee Dee evet vampir diye bir şey yoktur der.  Frankie içkisini içerken aklına odada gördükleri gelir. Daha sonra Frankie ben gitmeliyim der. Dee Dee kafası karışmış bir şekilde nereye gidiyorsun diye sorunca Frankie o lanet olası vampirleri kovmaya gidiyorum der. Frankie gittikten sonra Dee Dee bir bu eksikti diye söylenir.

Falcıya giden Frankie sorunu falcıya anlatır. Falcı ve yardımcısı Frankie ’ye vampirler konusunda yardım edemeyeceklerini söyledikten sonra Ludwig Von Hellsingmeister isimli bir şahsın kartını verirler.  Eve giden Frankie Ludwig Von Hellsingmeister’i arar ve karşısına telesekreter çıkar Ludwig Von Hellsingmeister ’in sesi duyulur ve ses bir sarsımsak hapı yutup hayatta kalırsanız beni arayın der. Bu arada bahçıvan bahçe işleri ilgilenirken Bruno ’un devasa bir yılanla boğuştuğunu görür. Yardıma koşan bahçıvan yılanı öldürür ve Bruno niye öldürdün o canlıyken daha lezzetli olurdu diyerek bahçıvana sitem eder. Telefonda Bruno Dee Dee’ ye Frankie ’in evde olmadığını söyleyip telefonu kapar. Bruno yemeği yakınca evcil hayvan dükkânını arayıp kobay faresi ister. Aksam Franklin’im yanına gelen Moondoggie iyi istirahat etmişim dedikten sonra Frankie ‘ye sen iyi misin diye sorar. Konuşmasına devam eden Moondoggie Frankie ‘ye seninle tanışmam rastlantı değildi ve yanımda kalan kişi dostumdur der. Moondoggie bir süre telefonla konuştuktan sonra Frankie kimdi o deyince Moondoggie Frankie ‘ye sen onu boş ver şu an sorunumuz seninle güvenimi hisset der. Bir kez daha çalan telefona bakan Moondoggie bir süre telefonla konuştuktan sonra Moondoggie Frankie ‘ye Dee Dee’ den kurtulmasını çünkü onun eskimiş ve ayarında olmadığını bu konularda tecrübeli olduğunu söyler. Daha sonra Moondoggie Frankie ‘ye aklını yerinden çıkaracak bir sürprizim var diyerek Frankie ‘in yanından ayrılır. Catherine Frankie ‘in omuzdan tutup ilgilenmemizi istedi dedikten sonra Sulka Frankie ‘in kucağına zıplayıp bizde ilgileneceğiz der.

Eve gelen Dee Dee kapıyı çalar ama Frankie iki vampir kadının etkisinde olduğu için kapıya bakamaz. Bunun üzerine arka kapıdan giren Dee Dee Frankie’yi uygunsuz bir halde görür ve ağlayarak gider. Dee Dee ağlarken Moondoggie gelip Dee Dee ’ye ne oldu diye sorar. Dee Dee ilk başta ne olduğunu anlatırken Moondoggie ’ye sende kimsin diye sorar. Moondoggie ben Kont Von Zipper olarak kendisini tanıtır. Moondoggie Dee Dee’ ye aşkın arzularını yerine getirmeye geldim seni sıradan hayatından çekip çıkaracağım der. Dee Dee şaşkınlık içerisinde öyle mi deyince Moondoggie elbette benimle geleceksin der. Dee Dee mecbur muyum diye sorunca Moondoggie tabii ki mecbursun diye karşılık verir.  Konuşmasına devam eden Moondoggie bildiğim bir mekân var orada tüm tasalarından kurtuluyorsun ve rahatsız edilmeyip hiçbir şey hissetmeyeceksin dedikten sonra Dee Dee ile gider. Sulka ve Catherine uyumakta olan Frankie’yi izlerler.  Daha sonra Sulka Frankie ’in üzerine atlar. Bunun üzerine Catherine Sulka ’ya Moondoggie ’in kesin talimatı var Frankie ’ye bir şey yapamayız diyerek uyarıda bulunur. Bunun üzerine Sulka ne yapacak bizi mi öldürecek deyince iki vampir kadın kahkaha atmaya başlar. Daha sonra Sulka ve Catherine Frankie ‘in tadına ilk bakacak diye kavga ederler. Bu arada çalan telefona bakan Frankie her şeyin iyi olduğunu hiçbir sorun olmadığını söyler. Frankie ardından Hellsingmeister ile konuşur ama parası olmadığını söyleyince telefon yüzüne kapatır.    

Külüstür bir karavanın içine giren Frankie gördüğü takım elbiseli adamı Ludwig Von Hellsingmeister sanıp derdini anlatmaya başlar. Frankie yaşlı adama bilmeden kan emici mahlûkatları evine misafir ettiğini söyler. Bunun üzerine yaşlı adam Frankie ‘ye Doktor Hellsingmeister birazdan sizi görecek diyerek gider. Daha sonra at kuyruklu yazlık kıyafetler giymiş altmışlarında bir adam gelir. Ben Ludwig Von Hellsingmeister hizmetinizdeyim ama bana Koca Kahuna diyebilirsin öylesi daha kolay oluyor der. Frankie Kahuna sen misin diye sorunca Hellsingmeister ruh kovucu, vampir avcısı unvanlarım nadirdir dedikten sonra Frankie ‘ye oturmasını söyler. Hellsingmeister Frankie ‘ye bunları uydurmuyorsun değil mi benimle dalga geçmiyorsun deyince Frankie alınır ve küçük çocukların gördüğü kâbuslardan bahsetmiyorum diyerek tepki gösterir.  Bunun üzerine Hellsingmeister ben şöhret peşinde koşan bir sahtekâr değilim sülalem bu işi asırlardır yapıyor der. Frankie Hellsingmeister’a üzgünüm ama biraz daha ciddi bir tip bekliyordum der. Hellsingmeister Frankie ’ye evini vampirlere açan birisi beni eleştirmesin ayrıca evindekilerin vampir olduğuna emin misin diye sorar. Frankie bir adamın tüm kanın emdiklerini gördüm diye cevap verir.  Hellsingmeister şeytana tapan kaçıklardan da olabilirler ne de olsa burası Los Angeles der. Frankie ben ne gördüğümden eminim diye karşılık verince Hellsingmeister kaç kişiler diye sorar. Frankie Kont Eric var ayrıca iki tanede vampir kadın var diye cevap verir. Hellsingmeister güzeller mi diye sorunca Frankie evet güzeller hatta benimle oynaşmak istediler lakin onlara karşı koydum diye cevaplar Hellsingmeister Frankie ‘ye nonoş falan mısın deyince Frankie hayır vampirlere münasebet kurmak istemiyorum der. Hellsingmeister güzel bu haşereler uyurken kazığı onların çürümüş kalplerine basarız der. Frankie Hellsingmeister’a çok kolaymış gibi anlatın deyince Hellsingmeister eline kazık ve tokmak alıp bu benim kaderim ve görevim diye karşılık verir.


Eve gelen Frankie Moondoggie ve bir sürü kişinin bahçede toplandığı görür ve Moondoggie ’ye neler dönüyor burada diye sorar. Moondoggie bir süre bekledikten sonra sürpriz diye bağırır. Daha sonra Bruno ’un yanına giden Frankie ne haltlar dönüyor diye sorunca Bruno parti için meze hazırlıyorum diye cevap verir.  Frankie ben parti falan istemedim deyince Bruno Frankie ’ye çok ayıp Kont Eric partin için bu kadar çaba harcayıp sana bir ziyafet hazırlatıyor bunu söylüyorsun diyerek Frankie ‘ye sitem eder.  Bunun üzerine Frankie neden bana parti tertiplensin diye sorunca Bruno tabii ki konuk severliğini mükâfatlandırmak için diye cevaplar. Frankie komşuları avlamak için buraya yemek için çağırdı bir an önce Moondoggie ’in icabına bakmalıyım der. Bunun üzerine Bruno gülerek o zaten ölü diyerek karşılık verir.  Frankie daha sonra Bruno ‘un kafasında bahçıvan Nacho ’un şapkasını taktığını görür. Dışarı çıkan Frankie Bogie ’ye durumu anlatmaya çalışır ama Bogie Catherine ve Sulka ile oynaştığı için Frankie ’in sözlerini umursamaz. Daha sonra Frankie konukların Bruno ‘un getirdiği yemekleri yemesini engellemeye çalışır ama muvaffak olamaz. Çalan telefona bakan Frankie babası konuşur. Babası Frankie ‘ye evde parti mi veriyorsun deyince Frankie televizyondan geliyor diye karşılık verir. Daha sonra Frankie ‘in babası Nacho nerede diye sorunca Frankie buralarda der. Babası Nacho’yu telefona versene deyince Frankie Nacho şu anda müsait değil diyerek telefonu kapatır. Bogie ’in yanına giden Frankie bu is zıvanadan çıktı herkesin gitmesini sağlamalıyız der. Bogie iyi fikirmiş diyerek havuzdan çıkar ve millet arkadaşım Frankie ‘in harika bir fikri var yere düşene dek parti yapacağız der. İçeri geçen Frankie yukarı çıkarken Bogie dostum yukarı çıkma istersen der. Bogie’yi dinlemeyen Frankie yukarı katta çıkar ve yatakta Dee Dee ‘in Moondoggie tarafından emildiğine şahit olur ve dünyası yıkılır. Frankie evden çıkarken hem Bogie ‘in hem de Dee Dee ’in Moondoggie ‘in kontrolü altında olduğunu anlar.

Geceyi kumsalda geçiren Frankie evine dönerken duvarda Nacho’un kayıp ilanını gördükten sonra bütün kayıp ilanlılarını yırtar.  Eve giren Frankie Dee Dee’in bozuk televizyonu seyreder ve Frankie Dee Dee ’ye ne oluyor diye seslenir. Dee Dee duygusuz robotik bir sesle eve geldiğimde seni o iki kadınla gördüm bende gittim ve onunla karşılaştım der. Frankie kiminle diye sorunca Dee Dee Moondoggie diye cevap verir. Konuşmasına devam eden Dee Dee gözleriyle beni kontrol edip bana sahip oldu der. Bunun üzerine Frankie Dee Dee ’ye bunu söylemek istemiyorum ama sen bir yaşayan ölüsün der.  Dee Dee umursamaz bir tavırla harika diye karşılık verir. Mutfaktan gelen sesle birlikte Dee Dee’in yanından kalkan Frankie hızla mutfağa doğru koşar.  Mutfağa gelen Frankie köpeği Fluffy’in mikrodalga fırın içindeki cesedi ile karşılaşır.  Bruno Frankie ’ye durumu izah etmeye çalışır. Bu arada Bogie ve zenci bir adamda mutfağa girer. Frankie zenci adama sen kimsin diye sorunca zenci evcil hayvan dükkânı çalışanıyım der. Frankie Bogie ’ye nasılsın diye sorunca Bogie yeni ölmüş birisine göre epey iyiyim diye cevaplar. Zenci Adam Bruno ’ya adamım sanırım kahvaltı sorunumuzu halledebiliriz dedikten sonra Zenci adam, Bruno ve Bogie ile Frankie ‘ye saldırır. Bunun üzerine Frankie Hellsingmeister’dan aldığı haçla üç adamı geri çekilmeye zorlar.  Dee Dee müsaade eder misiniz bir şeyler seyrediyorum der. Bunun üzerine Bogie televizyon bozuk diye karşılık verir. Frankie Bruno ‘ya bahçıvanımı öldürdün deyince Bruno o da benim yemeğimi mahvetti der. Daha sonra Moondoggie gelir ve ne cüretle cömert ev sahibimize ne hakla saldırırsınız diye çıkışır. Frankie haçı Moondoggie ’ye gösterir.  Moondoggie haçı eline bu da eski arkadaşım Vlad’in hediyesine bak dedikten kendi haçını gösterir. Bunun üzerine Frankie Kahuna bana doğruyu söylememiş der. Sinirlenen Moondoggie iyi bir ev sahibiydin lakin güvenime ihanet ettin ettin diyerek Frankie’ye saldırır. Moondoggie tam saldıracakken Frankie kız arkadaşımı elimden aldın deyince Moondoggie iki tane verdim der. Frankie Moondoggie’ye  tabutunu temizlerim der. Moodoggie Frankie’ye artık geç derken Hellsingmeister gelip çocuğu bırak der. Bruno Hellsingmeister dedikten sonra zenci adamda hayır o Büyük Kahuna der. Moondoggie üçlüye kapayın çenenizi dedikten sonra Hellsingmeister’a lanet olsun Kahuna ailen ailemi öldürdü der. Hellsingmeister şimdi senin sıran der. Hellsingmeister tam Moondoggie’yi öldürecekken Catherine ve Sulka gelip kahvaltı hazır mı diye sorarlar. Hellsingmeister iki vampir kadından etkilenir ve  Moondoggie’yi bırakır. Moondoggie bu sorunuda kan dökmeden halletik der. Hellsingmeister iki vampir kadınla giderken Frankie  elinde tutuğu asayı Moondoggie’ye doğru fırlatır. Moondoggie bu çok aptalca Frankie dedikten sonra infilak eder. Hellsingmeister Frankie’ye teşekkür edip ışık huzmesi içinde kaybolur. Dee Dee ve Bogie’de hiçbir şey hatırlamadan normal hallerine dönerler ve film biter.   


     

 

 


 

21 Nisan 2023 Cuma

Let's Scare Jessica To Death

 

Filmimiz teknede tek başına oturan bir kadının gerçeklikle hayal arasındaki farkı ayıramamasıyla başlar. Mezarlıkta duran cenaze arabasından çıkan Jessica isimli genç kadın hemen dönüyorum diyerek koşturarak mezarlığa girer. Woody isimli bıyıklı adam yanına gelen Duncan isimli kel adama merak etme çiftlik ona iyi gelecek ayrıca o daire beni de korkutuyordu der. Jessica mezarlıkta gezerken kendi kendine doktorları unut, o yeri unut der. Daha sonra Jessica kopya kâğıdıyla mezar taşını çizerken Duncan çabuk ol gitmemiz gerekiyor diye Jessica ’ya seslenir. Arkasını dönen Jessica bir kadının kendisini izlediğini fark eder. Jessica gözünü kapayıp açınca kadını görmez ve ardından arabaya biner. Jessica arabaya binmeden önce içinden onlara söyleme normal davran der. Arabada ilerlerken Duncan Jessica ‘ya ilginç bir şeyler bulabildin mi diye sorar. Jessica Duncan’a kopya kâğıdını verir. Duncan Jessica ‘ya güzelmiş ne yazıyor diye sorunca Jessica çiseleyen yağmurlara titreyen yaprak kadar nariniz tıpkı onlar gibi yeşerip onlar gibi çürüyoruz diye cevaplar. Bunun üzerine Duncan Jessica ‘ya korkun azalıyor diye karşılık verir.


Arabalı vapurda gezinen yaşlı adam tabutu gösterip ne var bunun içinde diye sorar. Woody kayınvalidem diye cevap verince yaşlı adam keşke benimki olsa diye espri yapar. Daha sonra nereye gidiyorsunuz diye sorunca Duncan Brookfield ’in diğer tarafına Cove yolu tarafındaki Bishop Malikânesine yolu biliyor musun diye sorar. Yaşlı adam düşünceli bir şekilde evet biliyorum birazdan öteki tarafa geçeriz deyip arabanın yanından ayrılır. Yolda ilerlerken Duncan Jessica ‘ya burası artık senin yeni yuvan der. Araba bir dükkânın önünden geçerken dükkânın önünde ihtiyarlar şu hippilerin sürdüğü araca baksanıza deyince Duncan karşılama komitesine baksanıza iç savaştan kalmış gibiler der. Kafasını arabadan çıkaran Woody’ de arabadan daha ucuz diyerek yaşlılara seslenir. Eve vardıklarında Duncan neşe içinde arabadan inen Jessica ‘ya evin anahtarlarını verir. Daha sonra Jessica Woody ’ye nevresimler ve yiyeceklerin yerini söyledikten sonra eve doğru gider. Bu arada Jessica mezarlıkta gördüğü verandada kadını sallanan sandalyede bir süreliğine görür. Daha sonra zihnindeki sesleri uzaklaştıran Jessica yavaş adımlarla eve girer. Duncan Jessica ‘ya içeri girdin mi diye sorunca Jessica ’in iç sesi Jessica ‘ya bir şey söyleme sana inanmazlar der. Daha sonra Woody ve Duncan Jessica ile içeri girerler.

Jessica ve Duncan içeri girdiklerinde Jessica merdivenlerde birisini görüp bağırır. Duncan Jessica ‘ya bende gördüm merdivenlere doğru koşar. Jessica neşe içinde Woody ‘ye birini gördüm der. Daha sonra Woody ve Duncan ev içinde davetsiz misafiri arar. Bu arada genç bir kadın Jessica ‘in yanından hızla geçer ama Duncan ve Woody tarafından yakalanır. Adının Emily olduğunu öğrendiğimiz genç kadın evin boş olduğunu ve birkaç günlüğüne kalmak için girdiğini söyler. Woody ve Duncan arabadan eşyaları almaya gidince Jessica Emily ’in yanına gelip burası senin odan mı diye sorar. Emily evet ama aslında cevap verince iki kadında gülmeye başlar. Jessica nereye gideceksin diye sorunca Emily bir yerlere giderim diye cevap verir. Bunun üzerine Jessica Emily’ ye nereye gideceğini umursamıyor musun deyince Emily umursamıyorum diye cevaplar. Jessica Emily’ ye araban var mı diye Emily arabam yok diye cevap verince Jessica nasıl gideceksin şehir merkezi çok uzakta istersen bu akşam bizimle kal der. Emily gitsem iyi olur der ama Jessica ısrarını sürdürünce Emily ikna olur ve kalmaya karar verir.




Akşam yemeğinde Woody Emily’ ye okuyor musun diye sorar. Emily okuyordum ama bıraktım diploma ne işime yarayacak diye karşılık verir. Jessica ’da Emily’ ye yaşadığın bir yer var mı diye diye sorunca Emily evet ama oraya gitmeye hazır olduğumu sanmıyorum der. Emily mandolinin çalmaya başlayınca Duncan masadan kalkıp kontrbasını almaya gider. Bu arada Emily Jessica ‘ya sen bir şeyler çalabiliyor musun diye sorunca Jessica maalesef şarkı bile söyleyemem diye cevap verir. Duncan kontrbası ile Emily’ ye eşlik eder. Bu arada Jessica ‘in iç sesi Jessica ‘ya Duncan ’in Emily ’den hoşlandığını söyler. Emily Duncan’a harika çalıyorsun deyince Jessica Duncan önceden filarmoni orkestrasında çalıyordu der. Emily burada da çalacak mısın diye sorunca Woody hayır burada kalıp çiftçilik yapıp elma falan yetiştirecek delirmiş bu adam delirmiş diye karşılık verir. Jessica asıl deli olan benim dedikten sonra kahve servisi oturma odasında yapılacak der.

Dörtlü oturma odasında otururken Jessica şömine önünde oturmak harika bir şeydir deyince Emily New York’ta şöminen yok muydu diye sorar. Bunun üzerine Jessica Emily’ ye hiç New York’ta bulundun mu harika bir yerdir der. Daha sonra Woody Emily’ ye ne zamandır buradasın diye sorunca Emily uzun zamandır diye cevap verir. Woody hiç yalnız hissetmiyor musun diye sorunca Emily bazen ama bazen de sesler duyuyorum çok yalnızken o sesleri duyuyorum dedikten sonra sizin de başınıza geliyor mu diye sorar. Bunun üzerine Jessica Duncan ‘in konseri sırasında başıma geldi babam yeni vefat etmişti ve bitkin haldeydim ve Duncan ‘in konserine gecikmekten korkuyordum o gün kalktım ve babamın sesini duydum der. Duncan o bendim Jessica ‘ya gelmesi için yalvarıyordum diye espri yapar. Daha sonra Emily hadi ruh çağırma ayini yapalım der. Herkes Emily’ ye şaşkınlık içinde bakarken hiçbir şey tamamen ölmez der. Ayine başlayan Emily geldiysen bize bir işaret ver diye seslenir.  Emily Jessica ‘ya bakarak sen çağır der. Jessica ben yapamam deyince Emily ısrarını sürdürür ve Jessica Emily ‘in dediğini yapar. Jessica bu evde ölmüş olan herkesin ruhunu çağırıyorum bize bir işaret verin der. Bir erkek sesi Jessica ‘ya seslenip buraya gel der. Daha sonra Abigail adlı bir kişinin nikâhlanmasını duyar. Bu arada Woody ruh çağırdık ama kimse gelmedi der. Daha sonra Jessica uyumaya karar verip yukarı çıkar.

Jessica krallın oğluyken kaçırılıp köle olan daha sonra özgürlüğünü satın alan Venture Williams’ın hikâyesini okur ve Duncan’a tıpkı bizim gibi der. Daha sonra yatağa giren Jessica Duncan ile beraber uyur. Aşağı katta Woody Emily’ ye bunlara inanıyor musun sorar. Emily bilmem diye cevaplar. Woody Emily yakınlaşmak isteyince Emily kendisini geri çeker. Bunun üzerine Woody Emily’ ye sorun ne deyince Emily bu işi yapmayalı uzun zaman oldu ayrıca seni tanımıyorum diye açıklar. Daha sonra Emily yürüyüşe çıkalım der. Daha sonra Woody ve Emily göl kenarında yürüyüşe çıkarlar.  Emily Woody ‘ye arkadaşın Jessica mutsuz gibi gözüküyor deyince Woody o iyi daha önce hastanedeydi iki hafta önce taburcu oldu diye karşılık verir. Emily ‘in yüzü asılınca sorun ne diye sorunca Emily hiç diyerek geçiştirir. Woody elinde ne varsa bu mekânı almak kullandı der. Emily Woody ‘ye yanlarında mı kalacak mısın diye sorunca Woody teklif etmediler ama Duncan işlerini yoluna koyana dek burada kalırım sonrası ne olacak bilemiyorum diye cevaplar. Woody bir kez daha Emily’ ye sokulur ve Emily acele etme ben kaçmıyorum diye karşılık verir.


Duncan, Emily, Jessica ve Emily neşe içinde gölde yüzerler.  Duncan gölde Emily ‘in sırtını keselerken Emily ’de şuh sesle işte bu harika söylenir. Bu arada Jessica Duncan ve Emily ‘in yakınlaşmasından hoşlanmaz hadi bu kadar yeter diyerek herkesi gölden çıkarır. Daha sonra dörtlü göl kenarında güneşlenirken Emily ayağa kalkıp yemeği hazırlayım der. Bunun üzerine Jessica Emily’ ye olmaz der ama Emily zaten eşyalarımı da toplayacağım dedikten sonra içeri gider. Jessica ben biraz daha yüzeceğim gelmek isteyen var mı diye sorar. Woody sen yüz biz seni izleriz diye cevap verir. Kıyıdan uzaklaşan Jessica ‘in ayağı takılır ve gölün dibinde bulunan bir kadın Jessica ‘ya seslenip bana gel der. Jessica panikleyip çırpınmaya başlayınca Duncan ve Woody hemen göle atlarlar. Jessica gölden çıkınca Duncan ne oldu diye sorar. Jessica panik içinde bir şey bana dokundu der. Bunun üzerine Woody göle atlayıp Jessica ‘ya bu gölde hiçbir şey yok der.

Öğle yemeğinde Jessica içinden gene hastalandığımı düşünüyorlar ama hasta falan değilim der. Bu arada Emily ‘de içinden defalarca yalancı der.  Duncan diğerlerine burada yaşamak istiyorsak satacak bir şeyler bulmalıyız dedikten sonra herkes sofradan kalkar. Tavan arasına çıkan Jessica eşyaları kontrol etmeye başlar. Bu arada garajı açan Duncan bir traktör bulur.  Tavan arasında bulduğu sandıktan bıçağı çıkaran Jessica daha sonra bulduğu elbiseyi dener.  Daha sonra Jessica ‘in dikkatini oturmuş bir adam iki yanında duran iki kadının fotoğrafının bulunduğu çerçeve çeker.  Jessica çerçeveyi incelerken Duncan hazır mısın diye sorar. Daha sonra Duncan ve Jessica satacakları eşyaları arabaya yerleştirirken Jessica çerçeveyi satmak istemez bu arada Duncan ve Jessica ‘in yanına gelen Emily Duncan’a bunu satamazsınız bunda kişilerin mazisi var onları eski araba gibi satamazsınız diyerek satmamasını ister.  Bunun üzerine Duncan insanlar eski arabalarını da satar diye karşılık verir. Woody Emily’ ye gitmeyeceğini söylememiş miydin deyince Emily bana inandın mı diye karşılık verir. Bunun üzerine Woody evet der. Bu arada Jessica Emily ‘in kalmasını isteyince Duncan Emily ‘in yanına gelip idare meclisi adına kalmanı istiyoruz der. Emily sevinç içinde teşekkür edip Duncan ‘in teklifini kabul eder. Daha sonra Emily Jessica ‘ya dönüp ben gitmeyeceğim der.

Jessica arabada giderken Duncan Emily’yi çekici buldun mu diye sorunca Duncan evet diye cevaplar. Daha sonra arabayı durduran Duncan eşyaları satmak için dükkâna girer. Bu arada taze yumurta ilanını gören Jessica kümese girer ve yumurta satıyor musunuz diye sorar. Kümes sahibi evet satıyorum diye cevaplayınca Jessica adamın yanına gelir. Bu arada Duncan burada eski eşyaları satabileceğim bir yer var mı diye sorar. Dükkân sahibi kaba bir tavırla yok zaten olsa da söylemem diye karşılık verir. Bu arada tavuklardan korkan Jessica kümesten çıkar. Bu arada kasabalılar arabanın çevresini sarar. Duncan nazikçe çekilmelerini ister. Kasabalılar Duncan ‘in istediğini yapmaz hatta Duncan’a rahatsız edici fiziksel temaslarda bulunurlar. Jessica geldikten sonra kasabalılar Duncan’i bırakırlar.  Jessica arabada bunlarda kimdi diye sorunca Duncan bir avuç manyak diye cevaplar. Daha sonra Jessica Duncan’a hepsi sargılıydı fark ettin mi der.

 Jessica ve Duncan Kara Balina adlı bir antika dükkânında dururlar.  Dükkân sahibi Sam Dorker Jessica ve Duncan’a kendisini tanıttıktan sonra buradan mı geçiyordunuz diye sorar. Duncan hayır buraya yeni taşındık diye cevaplar. Bunun üzerine Sam sizde şehir keşmekeşinden kaçtınız o zaman benimde New York’ta dükkânım vardı kapayıp buraya yerleştim sakin ve temiz bir havası var der.  Duncan ve Jessica dükkânda gezerken Jessica ‘in ilgisini bir abajur çeker. Sam Jessica ‘ya İtalyanca biliyor musun diye sorar. Jessica hayır diye cevaplayınca Sam onun adı flori de male yani kötülüğün çiçeği diye karşılık verir. Sam birkaç eşya gösterince Duncan Sam’e biz almak niyetinde satmak niyetindeyiz der. Bunun üzerine Sam esprili dille bir malı görelim der. Duncan eşyaları gösterirken Jessica heyecanlı bir şekilde abajuru inceler. Jessica içinden bu kadar güzel kötülük ile isimlendirir der. Daha sonra Duncan ve Sam’i izleyen Jessica bir kez daha içinden paramız olunca evimizde böyle eşyalarımız olacak der. Duncan ve Sam pazarlıkta anlaştıktan sonra çerçevedeki kadının Abigail Bishop olduğunu evlenmeden bir gün önce gölde boğulduğunu rivayete göre vampir olarak geri döndüğü söyler. Bunun üzerine Duncan Sam’e acelemiz var Bay Dorker paramızı alabilir miyiz der. Daha sonra arabada Jessica Duncan’a beni koruduğunu biliyorum ama birisinin sözünü kesmen çok kaba der.

Woody ağaçlara zirai ilaç sıkarken Jessica ağaçtan elma alıp yemek ister ama Duncan Jessica ‘ya yeme onları zehirli diyerek Jessica ‘in yemesini engeller. Daha sonra Jessica Emily’ ye birazdan döneceğim yemeği hazırlarım sonra der. Jessica mezarlıkta kopya kâğıdı ile mezar taşı yazılarını kopyalarken bir köstebek bulur. Daha sonra Duncan Jessica ‘ya bekle ben bir kap bulayım der. Bu arada antikacı Sam balık tutarken gölün tabanında bir kadın süzüldüğünü görürüz. Aynı esnada başka bir kadında Jessica’yı çağırır ve Jessica da isteneni yapar ve kadını takip etmeye başlar. Şelaleye doğru giden Jessica antikacı Sam’in cesedi ile karşılaşır ve şoka girer. Daha sonra Jessica antikacı Sam’in cesedini gördüğünü söyler ama ceset olmadığı için Duncan Jessica ‘in hastalığını nüksettiğini düşünür. Daha sonra kadını fark eden Duncan kadının peşinden koşar. Kısa bir kovalamacadan sonra Duncan genç kadını yakalar ve sende kimsin der. Duncan ‘in yanına gelen Jessica kadını sorgulamaya başlar ama daha sonra kadının dilsiz olduğunu anlayınca susar. Bu arada traktörden inen Woody neler oluyor diye sorunca Jessica cinayetten bahsetmeye başlar.  Woody Duncan’a ne cinayeti diye sorunca Duncan bilmiyorum diye cevaplar. Jessica kadını zorlayınca Duncan yeter artık diye tepki gösterir. Jessica Duncan’a deli olduğumu düşünüyorsun der. Emily gelince kadın kaçar. Bunun üzerine Emily kadını kastedip bu da kim der.

Akşam sofrada Emily İskoçya’da yaşadığı anıları anlatırken Jessica Duncan’a bakıp içinden bana inanmıyor beni deli sanıyor Emily’yi arzuluyor der. Bu arada Jessica ‘in iç sesi kontrolden çıkar ve Duncan benim artık der. Daha sonra Jessica yoruldum yatmaya gidiyorum diyerek gider. Daha sonra Woody’ de bende yoruldum diyerek müsaade alıp gider. Woody gitmeden önce Duncan’a karınla ilgilen der. Bunun üzerine Duncan Emily’ ye iyi geceler deyip yemek masasıdan kalkar.  Jessica Duncan ile konuşurken Duncan Jessica ‘ya New York’a dönüp doktorunla konuş der. Jessica parayı nereden bulacaksın deyince Duncan bulurum artık katlanamıyorum diye karşılık verir.  Bunun üzerine Jessica terk et beni diye bağırır.  Duncan Jessica ‘ya sus herkes duyacak deyince Jessica kimin umurunda diye karşılık verir. Daha sonra Jessica ayrı yatalım bu gece deyince Duncan odadan çıkıp gider. Bu arada gizemli bir şahısta köstebeği bıçakla doğrar. Duncan aşağı katta yatarken Emily Duncan ‘in yanına gelir. Duncan uyandıktan sonra Emily ile yiyişir.

Köstebeğin kafası kopmuş cesedi ile karşılaşan Jessica diğerlerine bu işi yapanın antikacı Sam’i öldüren kişi olduğunu söyler.  Duncan, Emily ve Woody şaşkınlıkla Jessica ‘ya bakarlar. Bunun üzerine benim yaptığımı sanıyorsunuz ama ben yapmadım der. Daha sonrada odasına gider.  Woody traktörü kullanırken Jessica ‘da odasından Woody’yi izler. Bu arada Jessica Duncan ve Emily ‘in pek bir samimi bir şekilde kahkahalar atıp konuştuklarını daha sonra Duncan ‘in arabaya binip gittiğini görür. Tavan arasında dolanan Jessica çerçevedeki sağ tarafta duran kadının Emily olduğunu fark eder. Jessica gene sesler duymaya başlar. Bu arada Emily Jessica ‘in yanına gelir. Bu arada kasabaya gelen Duncan meraklı kasabalın bakışları arasında postaneye girer. Jessica Emily’ ye fotoğraftaki kadını sana çok benziyor der. Emily yüce Tanrı’m gerçekten de bana benziyor bu çok garip der. Emily Jessica ‘in biraz garip davrandığını görür ve sorun ne diye sorar. Jessica sana benziyor deyince Emily eski bir fotoğraf herkese benzeyebilir diyerek Jessica ‘in yüzünü okşar. Emily Jessica ‘ya hadi yüzelim hava alırsın der.  Jessica ilk başta istemez ama daha sonra fikrini değiştirir.

Emily ile yüzmeye giden Jessica gölün kıyısında oturur. Emily Jessica ‘ya sırtını kremleyeyim der. Jessica olur dedikten sonra Emily Jessica ‘in sırtını ovarak kremler. Emily ‘in hareketleri tacize varınca Jessica bu kadar kâfi der. Bunun üzerine Emily Jessica’yı suya atıp boğmaya çalışır. Bunun üzerine Jessica Emily’ ye benden uzak dur. Emily üzgünüm şaka yapıyordum dedikten sonra Emily kaybolur. Jessica daha sonra gel buraya sesleri duyduktan sonra Abigail ’in suyun üzerine çıkıp Jessica ‘ya saldırır. Jessica kendisini kıyıya attıktan sonra Jessica ‘in duyduğu ses artık evindesin dedikten sonra Abigail Jessica ‘ya saldırır.  Abigail ‘in elinden kurtulan Jessica koşarak eve gidip odasında saklanır.  Jessica ‘in iç sesi Duncan nerede dedikten sonra Jessica ‘ya buradayım Jessica gitmeyeceğim der. Jessica hayır dedikten sonra odadan çıkıp aşağı katta iner. Her taraftan gelen sesler Jessica ‘in akli dengesini zorlamaya başlar ve en sonunda Jessica evden çıkmayı başarır. Yolda gördüğü kamyonu durdurur. Kamyon şoförü Jessica ‘ya sorun ne diye sorunca Jessica beni kasabaya götürür müsün der ve şoför Jessica’yı kasabaya götürür.


Eve dönen Woody Emily’yi Abigail ‘in kıyafetleri içinde görür ve herkes nereye gitti diye sorar. Jessica gitti deyince Woody nereye gitti diye sorar. Bunun üzerine Emily Jessica ‘in Duncan’i bulabilmek için kasabaya gittiğini söyler. Emily Woody ‘ye yalnızız dedikten sonra Woody ne olmuş diye karşılık verir. Emily Woody ‘ye yeni eski elbisemi nasıl buldun diye sorunca Woody Emily’ ye arkadaşıma neler yaptığını gördüm der. Emily umursamaz bir tavırla benden hoşlanıyorsun deyince Woody hoşlanıyorum diyerek Emily ile yiyişmeye başlar ve Woody ’in boynunu dişler. Bu arada kasabaya varan kasabalarından birine Duncan’i sorar. Yaşlı adam kimseyi görmediğini söyledikten sonra Jessica adamın boynundaki yara izini fark eder. Daha sonra antikacı Sam’i de gören Jessica paniğe kapılıp kaçar.

Jessica ormanda koşarken dilsiz kadının aslında kendisini uyardığını anlar.  Daha sonra halsiz kalan Jessica yere yığılır. Jessica’yı bulan Duncan Jessica’yı eve götürür.  Ev zifiri karanlık olduğu için Duncan gaz lambasını yakıp Jessica ile yukarı katta çıkar. Jessica yatağa girip Duncan ile oynaşır. Bu arada Abigail elinde bıçakla Jessica ‘ya doğru yürürken Duncan benim sen evindesin bu gerçek değil der.  Bu arada hem Duncan hem de Emily Jessica ‘in kanını emmeye başlarken kasabalıda odada belirir. Jessica hemen kendisini yataktan atıp hızlıca evden kaçar.  Daha sonra dilsiz kadını da gören Jessica daha da panikler. Hareket halindeki traktörde Woody’yi gören daha sonra Jessica Woody ‘in de öldüğünü görür. Jessica arabalı vapura doğru koşar ama güvenlik görevlisi Jessica ‘ya vapur senin için çalışmaz der. Bunun üzerine Jessica tekneye binip açılır. Jessica biraz açıldıktan sonra tekneye girmek ister ama Jessica teknedeki kancayı kullanıp birkaç defa saplar. Daha sonra Jessica Duncan’i öldürdüğünü anlayıp hayal ile gerçek ne ayırt edemiyorum der ve film biter.


 

 

 

 

 

 

 


20 Nisan 2023 Perşembe

My Sisters Husband

Filmimiz çılgınca günah işleyen iki adamın işlerini bitirmesiyle başlar. Adam çalan bakmak isteyince Daryl Adam’a bırak telesekreter baksın der. Telesekreter çalışır Cheryl isimli bir kadın sesi duyulur. Telefondaki kadın bu kadar erken aradığım için üzgünüm ama evlendim Cory ile tanışmanı istiyorum der. Telesekreter kapandıktan sonra Daryl Adam’a eniştenle tanışacaksın nasıl biri acaba deyince Adam hiçbir fikrim yok ama seni özleyeceğim kesin diye karşılık verir. Bunun üzerine Daryl hadi giyin de seni havalimanına bırakayım der. Eve gelen Adam ablası Cheryl’e seslenir. Daha sonra Cheryl gelip Adam’a sarılır.  Cory ‘ye seslenen Cheryl Adam geldi der. Duştan çıkan Cory Cheryl ve Adam’ın yanına çıplak olarak gelir. Bunun üzerine Cheryl Cory ’ye çıplaksın ayrıca misafirimiz var deyince Cory o misafir değil ki aileden diyerek Adam’a sarılır. Daha sonra Cheryl ’de Adam’a sarılır ve Cory ‘ye üstünü giyin der.


Cheryl komsusu Bryan’a kardeşimin gelmesine çok mutlu oldum der. Bu arada Adam gelir ve Cheryl Adam’i Bryan ile tanıştırır. Daha sonra Bryan arkadaşı Brad ile konuşurken Cheryl ’in kardeşi geldi der Brad Bryan yaşı uygun mu diye sorunca Bryan yeterince uygun diye karşılık verir. Brad eli yüzü düzgün mü diye sorunca Bryan evet diye cevaplar. Daha sonra Bryan Brad’e paylaşacak mısın diye sorunca Brad önce hevesimi alayım diye cevaplar. Bryan ne yapmayı planlıyorsun onunla diye sorunca Brad’e Adam’a ne yapacağını uygulamalı olarak gösterir. Adam bahçeyi suladıktan sonra içeri geçer. Cheryl ve Cory’yi münasebetsiz bir zamanda yakalar. Cheryl Cory’yi üstünü örtmesi için uyarır. Bu arada Adam’da Cory ’in erkekliğinden gözünü alamaz ve daha sonra gider.


Duşa giren Adam Cory’yi düşünerek kendini tatmin etmeye başlar. Daryl’yi arayan Adam striptiz kulübüne gideceğini ve bu durumdan rahatsız olduğunu belirtir. Daha sonra Cory ile striptiz kulübüne giden Adam sıkılınca tuvalete gider. Orada pisuarda isini gören adamdan etkilenir ve adamla günaha girer. Ertesi aksam Adam Cory ‘ye beni sabah havalimanına götürür müsün diye sorar. Cory olur dedikten sonra Adam’a beklesene der. Cory Adam’a birkaç gündür gözlerini benim aletten alamıyorsun der. Adam Cory ’den özür diler. Bunun üzerine bende ablanda nonoş olduğunu biliyoruz dedikten erkekliğini Adam’a sergiler. İlk başta Adam istemez ama Cory daha öncede erkelerle beraber olduğunu söyleyince Adam eniştesi Cory ile beraber olur.  Ertesi gün Cory Daryl ile muhabbet edip duşa girer. Bu arada Cheryl telesekretere Cory ve ben seni özledik gelirken Daryl’yi de getir der ve film biter.


 

 


 

5 Nisan 2023 Çarşamba

Hound Of The Scoobyvilles

 

Filmimiz Scooby ve arkadaşlarının İskoçya kırsalında şarkılar söyleyip araba sürmesiyle başlar. Daphne işte Barkerville Köşk’ü der. Bunun üzerine Shaggy Barkerweeb kazaklarını yapan Barkerville değil miydi diye sorunca Daphne Shaggy ’ye evet ama koyunlarını kimin çaldığını bulamazsak kazak falan olmayacak diye cevaplar. Ekip eski bir şato benzeri köşke geldiklerinde Shaggy bana kalırsa korkunç bir mekâna benziyor der. Bunun üzerine Daphne aptal olma Shaggy bu yer neden korkunç olsun ki der. Kapının açıldığı anda duyulan gıcırtı sesiyle beraber Shaggy iste bu yüzden diye karşılık verir. Shaggy ve Scooby kaçmaya niyetlenirken Daphne ikilinin yakalarından tutup bekleyin birisi geliyor der. Elli yaşlarında bir adam her kimseniz çok geç olmadan buradan gidin der. Scrabby adama öyle sende kimsin diye sorunca adam ben hizmetli Bentley olarak kendisini tanıtır. Bentley bu mekânda ve bu mekâna giren herkeste bir lanet olacak der. Scooby lanet mi deyince Bentley Barkerville laneti diye karşılık verir. Daphne Bentley ’ye Lord Barkerville bizi bekliyordu deyince Bentley Daphne ’ye öyle mi o zaman beni izleyin ama sizi uyarmadığımı söyleyemezsiniz diyerek ekibi içeri alır.


Lord Barkerville ekibe yıllar dedesinin babası bu topraklara sahip iken korkunç bir köpeğin bu topraklarda dehşet saçtığını söyler. Scooby korkunç bir köpek mi deyince konuşmasını devam eden Lord Barkerville bu korkunç köpek geceleri gelip koyunları yiyordu der. Shaggy ne domuzmuş deyince Lord Barkerville domuz değil bir köpekti diye karşılık verir. Büyük dedem Cedric Barkerville uzun seneler önce bu canavarı topraklarımızdan kovmuştu der. Bu arada Bentley şayet korkunç köpek geri gelirse Barkerville soyu çökecek der. Daha sonra duyulan uluma sesi ile herkes birdenbire ürperir. Bentley köpek geri döndü deyince Lord Barkerville Daphne ‘ye bu Barkerville laneti koyunlarım heder oldu der. Daphne bu ne deyince Scooby ’in yabani köpek postunun altında saklandığını görürüz.  Daha sonra Lord Barkerville Bentley ‘ye konuklarımızı odalarına götür der.


Duyduğu sese kalkan Scooby daha sonra kapı eşiğinde beliren elin hareketiyle transa girip odadan çıkar ve kimse fark etmeden köşkten çıkar. Daha sonra uluma sesiyle herkes uyanır. Lord Barkerville sesin kırdan geldiğini söyler. Dış kapı açılır ve Bentley korkunç haberler getirdim efendim koyunlar gitti bu Barkerville soyunun sonu der. Lord Barkerville öfkeyle lanet olsun bu lanet olası lanete diye söylenir. Daphne ne kadar korkunç dedikten sonra Bentley köpeği gördüm Lord Barkerville Scooby denilen arkadaşa benziyordu der.  Scooby suçlanınca Shaggy ve Daphne Scooby savunmaya başlarlar. Daha sonra Scooby ‘in odasına girdiklerinde Scooby’yi bulamazlar.  Shaggy muhtemelen atıştırmaya çıkmıştır deyince Lord Barkerville evet koyunlarımı atıştırmaya diye karşılık verir. Daha sonra Scooby olanlardan habersiz geri döner. Lord Barkerville Scooby ’ye masumu oynama seni koyun hırsızı der. Bir grup adam ellerinde meşalelere gelince Lord Barkerville bunlar çobanlarım der.  Öfkeli kalabalığı gören Scooby ve arkadaşları çareyi kaçmakta bulur.


Shaggy kaçarken ayağı pufa takılır ve kütüphanede bulunan kitaplardan biri Scooby ‘in üzerine devrilir. Daphne Scooby ‘in üzerinde kitapları alırken Cedric Barkerville ’in vasiyetnamesini bulur. Scrabby Scooby ‘ye sarılıp Scooby amca buldu der. Bunun üzeri Shaggy kimin vasiyet okumaya vakti var birazdan bizim vasiyetimizi okuyacaklar diyerek kaçmaya başlar. Bunun üzerine Daphne bekleyin Scooby ‘in Barkerville köpeği olmadığını kanıtlamalıyız der. Scrabby Daphne ‘ye bunu nasıl yapacağız diye sorunca Daphne çok basit yapmamız gereken gerçek köpeği yakalamak olacak diye karşılık verir. Scooby ve Shaggy gerçek köpeği mi yakalayacağız diyerek korku içinde ağlarlar.  Daha sonra Daphne boş mezar tam ihtiyacımız olan şey der. Shaggy mezar için gencim daha deyince Daphne hayır üstünü fundalara örtüp gerçek suçluyu bulmak için tuzak haline getireceğiz der. Bunun üzerine Scrabby Daphne ‘ye iyi fikirmiş hadi funda toplamaya başlayalım der.  




Herkes gittikten sonra Scooby gizmli şahıs tarafından hipnoz edilir. Shaggy mezara funda döşerken arkasındaki canavar köpeği Scooby sanıp fundalardan vermesini ister. Canavar fundanın sapını dişler ve Shaggy canavar köpeğin dişini elleyip Scooby dişlerinin törpülenmesi gerek dedikten sonra arkasını dönen Shaggy canavar köpekle karşılaşıp kaçar. Shaggy’yi gören Daphne ne oldu diye sorunca Shaggy canavar köpek peşimde der.  Daphnee ben köpek falan görmüyorum dedikten sonra Scrabby ’de bende Scooby amcayı görmüyorum der. Bunun üzerine Daphne nereye kayboldu bu diye söylenince Scrabby Daphne ‘ye merak etme ben Scooby amcayı bulurum der. Bu arada Lord Barkerville ve çobanlarda uluma sesinin geldiği yere doğru koşmaya başlar. Scrabby canavar köpeği bulur ama Scooby sanır. Daphne ve Shaggy Scrabby ’ye kaçmasını söyleyip kaçarlar. Bu arada Scrabby Scooby amcama ne yaptın seni gidi seni dedikten sonra canavar köpek hırlar ve Scrabby boş ver diyerek kaçar. Bu arada Scooby ’de çobanlar tarafından kovalanırken Lord Barkerville yakaladım seni kalleş canavar diyerek Scooby’yi yakalar. Daphne yanlış köpeği yakaladınız dedikten sonra Scrabby canavar köpeğin mezarlık etrafında dolandığı gösterir. Canavar köpek tuzağa düşer ve maskesi çıkartıldığında canavar köpeğin Bentley olduğunu anlarız. Daphne Bentley ’in canavar köpeği ilk gören olduğunu ve Scooby’yi suçlayarak canavar köpek kılığına büründü şayet Barkerville soyu çökerse vasiyetnameye göre bütün topraklar hizmetliye kalacaktı der. Daha sonra Scrabby koyunları tutuldukları kulübeden çıkartır ve film biter.


 

 

 


Beauty Contest Caper

  Filmimiz Shaggy ’in yemeğe çıktık tabelasını asmasıyla başlar. Shaggy Scooby ’ye kimse...