Filmimiz teknede tek başına oturan bir kadının gerçeklikle hayal arasındaki farkı ayıramamasıyla başlar. Mezarlıkta duran cenaze arabasından çıkan Jessica isimli genç kadın hemen dönüyorum diyerek koşturarak mezarlığa girer. Woody isimli bıyıklı adam yanına gelen Duncan isimli kel adama merak etme çiftlik ona iyi gelecek ayrıca o daire beni de korkutuyordu der. Jessica mezarlıkta gezerken kendi kendine doktorları unut, o yeri unut der. Daha sonra Jessica kopya kâğıdıyla mezar taşını çizerken Duncan çabuk ol gitmemiz gerekiyor diye Jessica ’ya seslenir. Arkasını dönen Jessica bir kadının kendisini izlediğini fark eder. Jessica gözünü kapayıp açınca kadını görmez ve ardından arabaya biner. Jessica arabaya binmeden önce içinden onlara söyleme normal davran der. Arabada ilerlerken Duncan Jessica ‘ya ilginç bir şeyler bulabildin mi diye sorar. Jessica Duncan’a kopya kâğıdını verir. Duncan Jessica ‘ya güzelmiş ne yazıyor diye sorunca Jessica çiseleyen yağmurlara titreyen yaprak kadar nariniz tıpkı onlar gibi yeşerip onlar gibi çürüyoruz diye cevaplar. Bunun üzerine Duncan Jessica ‘ya korkun azalıyor diye karşılık verir.
Arabalı vapurda gezinen yaşlı adam tabutu gösterip ne var
bunun içinde diye sorar. Woody kayınvalidem diye cevap verince yaşlı adam keşke
benimki olsa diye espri yapar. Daha sonra nereye gidiyorsunuz diye sorunca
Duncan Brookfield ’in diğer tarafına Cove yolu tarafındaki Bishop Malikânesine
yolu biliyor musun diye sorar. Yaşlı adam düşünceli bir şekilde evet biliyorum
birazdan öteki tarafa geçeriz deyip arabanın yanından ayrılır. Yolda ilerlerken
Duncan Jessica ‘ya burası artık senin yeni yuvan der. Araba bir dükkânın
önünden geçerken dükkânın önünde ihtiyarlar şu hippilerin sürdüğü araca
baksanıza deyince Duncan karşılama komitesine baksanıza iç savaştan kalmış
gibiler der. Kafasını arabadan çıkaran Woody’ de arabadan daha ucuz diyerek
yaşlılara seslenir. Eve vardıklarında Duncan neşe içinde arabadan inen Jessica
‘ya evin anahtarlarını verir. Daha sonra Jessica Woody ’ye nevresimler ve yiyeceklerin
yerini söyledikten sonra eve doğru gider. Bu arada Jessica mezarlıkta gördüğü
verandada kadını sallanan sandalyede bir süreliğine görür. Daha sonra zihnindeki
sesleri uzaklaştıran Jessica yavaş adımlarla eve girer. Duncan Jessica ‘ya
içeri girdin mi diye sorunca Jessica ’in iç sesi Jessica ‘ya bir şey söyleme
sana inanmazlar der. Daha sonra Woody ve Duncan Jessica ile içeri girerler.
Jessica ve Duncan içeri girdiklerinde Jessica merdivenlerde birisini görüp bağırır. Duncan Jessica ‘ya bende gördüm merdivenlere doğru koşar. Jessica neşe içinde Woody ‘ye birini gördüm der. Daha sonra Woody ve Duncan ev içinde davetsiz misafiri arar. Bu arada genç bir kadın Jessica ‘in yanından hızla geçer ama Duncan ve Woody tarafından yakalanır. Adının Emily olduğunu öğrendiğimiz genç kadın evin boş olduğunu ve birkaç günlüğüne kalmak için girdiğini söyler. Woody ve Duncan arabadan eşyaları almaya gidince Jessica Emily ’in yanına gelip burası senin odan mı diye sorar. Emily evet ama aslında cevap verince iki kadında gülmeye başlar. Jessica nereye gideceksin diye sorunca Emily bir yerlere giderim diye cevap verir. Bunun üzerine Jessica Emily’ ye nereye gideceğini umursamıyor musun deyince Emily umursamıyorum diye cevaplar. Jessica Emily’ ye araban var mı diye Emily arabam yok diye cevap verince Jessica nasıl gideceksin şehir merkezi çok uzakta istersen bu akşam bizimle kal der. Emily gitsem iyi olur der ama Jessica ısrarını sürdürünce Emily ikna olur ve kalmaya karar verir.
Akşam yemeğinde Woody Emily’ ye okuyor musun diye sorar. Emily
okuyordum ama bıraktım diploma ne işime yarayacak diye karşılık verir. Jessica
’da Emily’ ye yaşadığın bir yer var mı diye diye sorunca Emily evet ama oraya
gitmeye hazır olduğumu sanmıyorum der. Emily mandolinin çalmaya başlayınca
Duncan masadan kalkıp kontrbasını almaya gider. Bu arada Emily Jessica ‘ya sen bir
şeyler çalabiliyor musun diye sorunca Jessica maalesef şarkı bile söyleyemem diye
cevap verir. Duncan kontrbası ile Emily’ ye eşlik eder. Bu arada Jessica ‘in iç
sesi Jessica ‘ya Duncan ’in Emily ’den hoşlandığını söyler. Emily Duncan’a
harika çalıyorsun deyince Jessica Duncan önceden filarmoni orkestrasında
çalıyordu der. Emily burada da çalacak mısın diye sorunca Woody hayır burada
kalıp çiftçilik yapıp elma falan yetiştirecek delirmiş bu adam delirmiş diye
karşılık verir. Jessica asıl deli olan benim dedikten sonra kahve servisi
oturma odasında yapılacak der.
Dörtlü oturma odasında otururken Jessica şömine önünde
oturmak harika bir şeydir deyince Emily New York’ta şöminen yok muydu diye
sorar. Bunun üzerine Jessica Emily’ ye hiç New York’ta bulundun mu harika bir
yerdir der. Daha sonra Woody Emily’ ye ne zamandır buradasın diye sorunca Emily
uzun zamandır diye cevap verir. Woody hiç yalnız hissetmiyor musun diye sorunca
Emily bazen ama bazen de sesler duyuyorum çok yalnızken o sesleri duyuyorum
dedikten sonra sizin de başınıza geliyor mu diye sorar. Bunun üzerine Jessica Duncan
‘in konseri sırasında başıma geldi babam yeni vefat etmişti ve bitkin haldeydim
ve Duncan ‘in konserine gecikmekten korkuyordum o gün kalktım ve babamın sesini
duydum der. Duncan o bendim Jessica ‘ya gelmesi için yalvarıyordum diye espri
yapar. Daha sonra Emily hadi ruh çağırma ayini yapalım der. Herkes Emily’ ye
şaşkınlık içinde bakarken hiçbir şey tamamen ölmez der. Ayine başlayan Emily
geldiysen bize bir işaret ver diye seslenir. Emily Jessica ‘ya bakarak sen çağır der. Jessica
ben yapamam deyince Emily ısrarını sürdürür ve Jessica Emily ‘in dediğini
yapar. Jessica bu evde ölmüş olan herkesin ruhunu çağırıyorum bize bir işaret
verin der. Bir erkek sesi Jessica ‘ya seslenip buraya gel der. Daha sonra
Abigail adlı bir kişinin nikâhlanmasını duyar. Bu arada Woody ruh çağırdık ama
kimse gelmedi der. Daha sonra Jessica uyumaya karar verip yukarı çıkar.
Jessica krallın oğluyken kaçırılıp köle olan daha sonra özgürlüğünü satın alan Venture Williams’ın hikâyesini okur ve Duncan’a tıpkı bizim gibi der. Daha sonra yatağa giren Jessica Duncan ile beraber uyur. Aşağı katta Woody Emily’ ye bunlara inanıyor musun sorar. Emily bilmem diye cevaplar. Woody Emily yakınlaşmak isteyince Emily kendisini geri çeker. Bunun üzerine Woody Emily’ ye sorun ne deyince Emily bu işi yapmayalı uzun zaman oldu ayrıca seni tanımıyorum diye açıklar. Daha sonra Emily yürüyüşe çıkalım der. Daha sonra Woody ve Emily göl kenarında yürüyüşe çıkarlar. Emily Woody ‘ye arkadaşın Jessica mutsuz gibi gözüküyor deyince Woody o iyi daha önce hastanedeydi iki hafta önce taburcu oldu diye karşılık verir. Emily ‘in yüzü asılınca sorun ne diye sorunca Emily hiç diyerek geçiştirir. Woody elinde ne varsa bu mekânı almak kullandı der. Emily Woody ‘ye yanlarında mı kalacak mısın diye sorunca Woody teklif etmediler ama Duncan işlerini yoluna koyana dek burada kalırım sonrası ne olacak bilemiyorum diye cevaplar. Woody bir kez daha Emily’ ye sokulur ve Emily acele etme ben kaçmıyorum diye karşılık verir.
Duncan, Emily, Jessica ve Emily neşe içinde gölde yüzerler. Duncan gölde Emily ‘in sırtını keselerken Emily
’de şuh sesle işte bu harika söylenir. Bu arada Jessica Duncan ve Emily ‘in
yakınlaşmasından hoşlanmaz hadi bu kadar yeter diyerek herkesi gölden çıkarır.
Daha sonra dörtlü göl kenarında güneşlenirken Emily ayağa kalkıp yemeği
hazırlayım der. Bunun üzerine Jessica Emily’ ye olmaz der ama Emily zaten eşyalarımı
da toplayacağım dedikten sonra içeri gider. Jessica ben biraz daha yüzeceğim
gelmek isteyen var mı diye sorar. Woody sen yüz biz seni izleriz diye cevap
verir. Kıyıdan uzaklaşan Jessica ‘in ayağı takılır ve gölün dibinde bulunan bir
kadın Jessica ‘ya seslenip bana gel der. Jessica panikleyip çırpınmaya
başlayınca Duncan ve Woody hemen göle atlarlar. Jessica gölden çıkınca Duncan
ne oldu diye sorar. Jessica panik içinde bir şey bana dokundu der. Bunun
üzerine Woody göle atlayıp Jessica ‘ya bu gölde hiçbir şey yok der.
Öğle yemeğinde Jessica içinden gene hastalandığımı düşünüyorlar
ama hasta falan değilim der. Bu arada Emily ‘de içinden defalarca yalancı der. Duncan diğerlerine burada yaşamak istiyorsak
satacak bir şeyler bulmalıyız dedikten sonra herkes sofradan kalkar. Tavan
arasına çıkan Jessica eşyaları kontrol etmeye başlar. Bu arada garajı açan
Duncan bir traktör bulur. Tavan arasında
bulduğu sandıktan bıçağı çıkaran Jessica daha sonra bulduğu elbiseyi dener. Daha sonra Jessica ‘in dikkatini oturmuş bir
adam iki yanında duran iki kadının fotoğrafının bulunduğu çerçeve çeker. Jessica çerçeveyi incelerken Duncan hazır
mısın diye sorar. Daha sonra Duncan ve Jessica satacakları eşyaları arabaya
yerleştirirken Jessica çerçeveyi satmak istemez bu arada Duncan ve Jessica ‘in
yanına gelen Emily Duncan’a bunu satamazsınız bunda kişilerin mazisi var onları
eski araba gibi satamazsınız diyerek satmamasını ister. Bunun üzerine Duncan insanlar eski
arabalarını da satar diye karşılık verir. Woody Emily’ ye gitmeyeceğini
söylememiş miydin deyince Emily bana inandın mı diye karşılık verir. Bunun
üzerine Woody evet der. Bu arada Jessica Emily ‘in kalmasını isteyince Duncan Emily
‘in yanına gelip idare meclisi adına kalmanı istiyoruz der. Emily sevinç içinde
teşekkür edip Duncan ‘in teklifini kabul eder. Daha sonra Emily Jessica ‘ya
dönüp ben gitmeyeceğim der.
Jessica arabada giderken Duncan Emily’yi çekici buldun mu
diye sorunca Duncan evet diye cevaplar. Daha sonra arabayı durduran Duncan
eşyaları satmak için dükkâna girer. Bu arada taze yumurta ilanını gören Jessica
kümese girer ve yumurta satıyor musunuz diye sorar. Kümes sahibi evet satıyorum
diye cevaplayınca Jessica adamın yanına gelir. Bu arada Duncan burada eski
eşyaları satabileceğim bir yer var mı diye sorar. Dükkân sahibi kaba bir
tavırla yok zaten olsa da söylemem diye karşılık verir. Bu arada tavuklardan
korkan Jessica kümesten çıkar. Bu arada kasabalılar arabanın çevresini sarar.
Duncan nazikçe çekilmelerini ister. Kasabalılar Duncan ‘in istediğini yapmaz
hatta Duncan’a rahatsız edici fiziksel temaslarda bulunurlar. Jessica geldikten
sonra kasabalılar Duncan’i bırakırlar.
Jessica arabada bunlarda kimdi diye sorunca Duncan bir avuç manyak diye
cevaplar. Daha sonra Jessica Duncan’a hepsi sargılıydı fark ettin mi der.
Jessica ve Duncan Kara
Balina adlı bir antika dükkânında dururlar.
Dükkân sahibi Sam Dorker Jessica ve Duncan’a kendisini tanıttıktan sonra
buradan mı geçiyordunuz diye sorar. Duncan hayır buraya yeni taşındık diye
cevaplar. Bunun üzerine Sam sizde şehir keşmekeşinden kaçtınız o zaman benimde
New York’ta dükkânım vardı kapayıp buraya yerleştim sakin ve temiz bir havası
var der. Duncan ve Jessica dükkânda
gezerken Jessica ‘in ilgisini bir abajur çeker. Sam Jessica ‘ya İtalyanca
biliyor musun diye sorar. Jessica hayır diye cevaplayınca Sam onun adı flori de
male yani kötülüğün çiçeği diye karşılık verir. Sam birkaç eşya gösterince
Duncan Sam’e biz almak niyetinde satmak niyetindeyiz der. Bunun üzerine Sam
esprili dille bir malı görelim der. Duncan eşyaları gösterirken Jessica heyecanlı
bir şekilde abajuru inceler. Jessica içinden bu kadar güzel kötülük ile isimlendirir
der. Daha sonra Duncan ve Sam’i izleyen Jessica bir kez daha içinden paramız olunca
evimizde böyle eşyalarımız olacak der. Duncan ve Sam pazarlıkta anlaştıktan sonra
çerçevedeki kadının Abigail Bishop olduğunu evlenmeden bir gün önce gölde
boğulduğunu rivayete göre vampir olarak geri döndüğü söyler. Bunun üzerine Duncan
Sam’e acelemiz var Bay Dorker paramızı alabilir miyiz der. Daha sonra arabada
Jessica Duncan’a beni koruduğunu biliyorum ama birisinin sözünü kesmen çok kaba
der.
Woody ağaçlara zirai ilaç sıkarken Jessica ağaçtan elma alıp
yemek ister ama Duncan Jessica ‘ya yeme onları zehirli diyerek Jessica ‘in
yemesini engeller. Daha sonra Jessica Emily’ ye birazdan döneceğim yemeği
hazırlarım sonra der. Jessica mezarlıkta kopya kâğıdı ile mezar taşı yazılarını
kopyalarken bir köstebek bulur. Daha sonra Duncan Jessica ‘ya bekle ben bir kap
bulayım der. Bu arada antikacı Sam balık tutarken gölün tabanında bir kadın
süzüldüğünü görürüz. Aynı esnada başka bir kadında Jessica’yı çağırır ve
Jessica da isteneni yapar ve kadını takip etmeye başlar. Şelaleye doğru giden
Jessica antikacı Sam’in cesedi ile karşılaşır ve şoka girer. Daha sonra Jessica
antikacı Sam’in cesedini gördüğünü söyler ama ceset olmadığı için Duncan Jessica
‘in hastalığını nüksettiğini düşünür. Daha sonra kadını fark eden Duncan
kadının peşinden koşar. Kısa bir kovalamacadan sonra Duncan genç kadını yakalar
ve sende kimsin der. Duncan ‘in yanına gelen Jessica kadını sorgulamaya başlar
ama daha sonra kadının dilsiz olduğunu anlayınca susar. Bu arada traktörden inen
Woody neler oluyor diye sorunca Jessica cinayetten bahsetmeye başlar. Woody Duncan’a ne cinayeti diye sorunca Duncan
bilmiyorum diye cevaplar. Jessica kadını zorlayınca Duncan yeter artık diye
tepki gösterir. Jessica Duncan’a deli olduğumu düşünüyorsun der. Emily gelince
kadın kaçar. Bunun üzerine Emily kadını kastedip bu da kim der.
Akşam sofrada Emily İskoçya’da yaşadığı anıları anlatırken
Jessica Duncan’a bakıp içinden bana inanmıyor beni deli sanıyor Emily’yi
arzuluyor der. Bu arada Jessica ‘in iç sesi kontrolden çıkar ve Duncan benim
artık der. Daha sonra Jessica yoruldum yatmaya gidiyorum diyerek gider. Daha
sonra Woody’ de bende yoruldum diyerek müsaade alıp gider. Woody gitmeden önce
Duncan’a karınla ilgilen der. Bunun üzerine Duncan Emily’ ye iyi geceler deyip
yemek masasıdan kalkar. Jessica Duncan
ile konuşurken Duncan Jessica ‘ya New York’a dönüp doktorunla konuş der.
Jessica parayı nereden bulacaksın deyince Duncan bulurum artık katlanamıyorum
diye karşılık verir. Bunun üzerine
Jessica terk et beni diye bağırır. Duncan Jessica ‘ya sus herkes duyacak deyince
Jessica kimin umurunda diye karşılık verir. Daha sonra Jessica ayrı yatalım bu
gece deyince Duncan odadan çıkıp gider. Bu arada gizemli bir şahısta köstebeği
bıçakla doğrar. Duncan aşağı katta yatarken Emily Duncan ‘in yanına gelir.
Duncan uyandıktan sonra Emily ile yiyişir.
Köstebeğin kafası kopmuş cesedi ile karşılaşan Jessica
diğerlerine bu işi yapanın antikacı Sam’i öldüren kişi olduğunu söyler. Duncan, Emily ve Woody şaşkınlıkla Jessica ‘ya
bakarlar. Bunun üzerine benim yaptığımı sanıyorsunuz ama ben yapmadım der. Daha
sonrada odasına gider. Woody traktörü
kullanırken Jessica ‘da odasından Woody’yi izler. Bu arada Jessica Duncan ve Emily
‘in pek bir samimi bir şekilde kahkahalar atıp konuştuklarını daha sonra Duncan
‘in arabaya binip gittiğini görür. Tavan arasında dolanan Jessica çerçevedeki sağ
tarafta duran kadının Emily olduğunu fark eder. Jessica gene sesler duymaya
başlar. Bu arada Emily Jessica ‘in yanına gelir. Bu arada kasabaya gelen Duncan
meraklı kasabalın bakışları arasında postaneye girer. Jessica Emily’ ye
fotoğraftaki kadını sana çok benziyor der. Emily yüce Tanrı’m gerçekten de bana
benziyor bu çok garip der. Emily Jessica ‘in biraz garip davrandığını görür ve
sorun ne diye sorar. Jessica sana benziyor deyince Emily eski bir fotoğraf
herkese benzeyebilir diyerek Jessica ‘in yüzünü okşar. Emily Jessica ‘ya hadi
yüzelim hava alırsın der. Jessica ilk
başta istemez ama daha sonra fikrini değiştirir.
Emily ile yüzmeye giden Jessica gölün kıyısında oturur. Emily Jessica ‘ya sırtını kremleyeyim der. Jessica olur dedikten sonra Emily Jessica ‘in sırtını ovarak kremler. Emily ‘in hareketleri tacize varınca Jessica bu kadar kâfi der. Bunun üzerine Emily Jessica’yı suya atıp boğmaya çalışır. Bunun üzerine Jessica Emily’ ye benden uzak dur. Emily üzgünüm şaka yapıyordum dedikten sonra Emily kaybolur. Jessica daha sonra gel buraya sesleri duyduktan sonra Abigail ’in suyun üzerine çıkıp Jessica ‘ya saldırır. Jessica kendisini kıyıya attıktan sonra Jessica ‘in duyduğu ses artık evindesin dedikten sonra Abigail Jessica ‘ya saldırır. Abigail ‘in elinden kurtulan Jessica koşarak eve gidip odasında saklanır. Jessica ‘in iç sesi Duncan nerede dedikten sonra Jessica ‘ya buradayım Jessica gitmeyeceğim der. Jessica hayır dedikten sonra odadan çıkıp aşağı katta iner. Her taraftan gelen sesler Jessica ‘in akli dengesini zorlamaya başlar ve en sonunda Jessica evden çıkmayı başarır. Yolda gördüğü kamyonu durdurur. Kamyon şoförü Jessica ‘ya sorun ne diye sorunca Jessica beni kasabaya götürür müsün der ve şoför Jessica’yı kasabaya götürür.
Eve dönen Woody Emily’yi Abigail ‘in kıyafetleri içinde
görür ve herkes nereye gitti diye sorar. Jessica gitti deyince Woody nereye
gitti diye sorar. Bunun üzerine Emily Jessica ‘in Duncan’i bulabilmek için
kasabaya gittiğini söyler. Emily Woody ‘ye yalnızız dedikten sonra Woody ne
olmuş diye karşılık verir. Emily Woody ‘ye yeni eski elbisemi nasıl buldun diye
sorunca Woody Emily’ ye arkadaşıma neler yaptığını gördüm der. Emily umursamaz
bir tavırla benden hoşlanıyorsun deyince Woody hoşlanıyorum diyerek Emily ile
yiyişmeye başlar ve Woody ’in boynunu dişler. Bu arada kasabaya varan
kasabalarından birine Duncan’i sorar. Yaşlı adam kimseyi görmediğini
söyledikten sonra Jessica adamın boynundaki yara izini fark eder. Daha sonra antikacı
Sam’i de gören Jessica paniğe kapılıp kaçar.
Jessica ormanda koşarken dilsiz kadının aslında kendisini uyardığını anlar. Daha sonra halsiz kalan Jessica yere yığılır. Jessica’yı bulan Duncan Jessica’yı eve götürür. Ev zifiri karanlık olduğu için Duncan gaz lambasını yakıp Jessica ile yukarı katta çıkar. Jessica yatağa girip Duncan ile oynaşır. Bu arada Abigail elinde bıçakla Jessica ‘ya doğru yürürken Duncan benim sen evindesin bu gerçek değil der. Bu arada hem Duncan hem de Emily Jessica ‘in kanını emmeye başlarken kasabalıda odada belirir. Jessica hemen kendisini yataktan atıp hızlıca evden kaçar. Daha sonra dilsiz kadını da gören Jessica daha da panikler. Hareket halindeki traktörde Woody’yi gören daha sonra Jessica Woody ‘in de öldüğünü görür. Jessica arabalı vapura doğru koşar ama güvenlik görevlisi Jessica ‘ya vapur senin için çalışmaz der. Bunun üzerine Jessica tekneye binip açılır. Jessica biraz açıldıktan sonra tekneye girmek ister ama Jessica teknedeki kancayı kullanıp birkaç defa saplar. Daha sonra Jessica Duncan’i öldürdüğünü anlayıp hayal ile gerçek ne ayırt edemiyorum der ve film biter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder