The Curse of the Mummy's Tomb

Filmimiz yirminci yüzyılın başlarında çöllerde esir tutulan bir adamın eşkıyalar tarafından öldürülmesine ve elinin koparılmasına şahit oluruz.  Bu arada Annette isimli genç kadın çadırda babasını bekleyip yanında bulunan John isimli şahsa saatin kaç olduğunu sorar.  John Annette’ye en son sorduğundan on dakika geçti diye cevaplar.  Annette babam kazı alanlarında bu kadar geç kalmazdı deyince John belki ilgisini çekecek bir şey bulmuştur güzel bir çöl kadını olabilir deyince Annette babamın bu şartlarda bulabileceği tek kadın üç bin senelik mumyalaşmış bir kadın olabilir der.  Bunun üzerine John bu baban için bile yaşlı olabilir der.  John Annete’ye sana bir içki daha ikram edebilir miyim der.   Annette olur amacınız beni sarhoş etmekse Paris’te muvaffak olabilirsin der ama romantik anları ani gelen rüzgârla birlikte içeri gelenlerle bozulur. Altmış yaşlarında bir adam olan Sör Gilles Annette’ye üzgünüm Annette babanı kaybettik der ve babasının (Filmin başında öldürülen adam) cesedini gören Annete ağlayarak çadırdan çıkar. John Annette’in babasına saygısızlık yaptığını düşündüğü adama tokat atar. Bunun üzerine Haşim adlı bir adam John’a bizim kitabımızda ölülere saygısızlık yoktur eminim yanlış idrak etmişsinizdir Bay Bray der. John Haşim’e kitabınızı çok iyi bilirim nevalelerimizi yağmalamak ve adamlarımızı kaçırtmak ilk başlarda yardımsever diniz Ra Antef’in mezarı bulununca kendinize saklamak istediniz deyince Haşim ne cüretle böyle suçlamalarda bulunursun hükümetimiz gereken her yardımda bulundu der. Sör Gilles Profesör Dubois anısına saygısızlık etmeyin hazinelerin ve kendi selametimiz açısından çalışmalarımızı Kahire’ye taşıyacağız ve dökme işlemlerini orada yapacağız der. Bunun üzerine John Haşim’e güvenlik tedbirlerin pek işe yaramamış çadırımızı toplayıp kaçıyoruz der. Haşim mumyanın lanetinden kaçınılmaz deyince John Haşim’e o mezarda yalnızca kadim bir prensin eşyaları ve kemikleri var bu keşif iyiliğe vesile olabilir der ama Annette’dan bir çığlık sesi gelir ve üç erkek Annette’ın yatağında Profesör Dubois’in kesik elini görürler. 

John,Annette ve Sör Gilles ganimetleri yükledikten sonra  Haşim gelip kazının sponsoru  Alexander King’in geldiğini haber verir. Bay King ile konuşmaya giden Sör Gilles Bay King’e kazıdan yetmiş bin sterlin kazanıldığını söyler. Bunun üzerine Bay King ağzındaki baklayı çıkarıp mumyayı müzede sergilemek yerine gösteri amaçlı teşhir edeceğini açıklar.  Haşim ve Sör Gilles bunun çok kötü bir fikir olduğunu söyleyerek karşı çıkarlar hatta Haşim bu konuyu üstleriyle konuşacağını söyleyip gider. Bunun üzerine Sör Gilles Bay King şayet çocukça teşhirde ısrarcıysanız ben bu projede yokum der.  John ve Annette’in yanına giden Bay King John’a artık bu projenin sorumlusu sensin hepimiz Londra’ya gidiyoruz der.  John şaşırınca Sör Gilles bu doğru projeden anlaşmazlıklar yüzünden istifa ettim der.  Bay King Annette ve John’u yerel bir lokantaya götürür.  John gelecek planlarını anlatırken kafileden bir adam gelip Sör Gilles’in acil çağırdığını söyler.  Olay yerinde bulunan Haşim ve Sör Gilles hiçbir şeyin kırılmadığını ve ne bir altının ne de bir değerli taşın çalındığını belirtirler. Olay mahallinde bulunan polisler sandığa konulmuş bekçinin cesediyle karşılaşırlar. Bu arada Annette kazıda çıkarılan eşyaların listelendiği dokümanın çalındığını söyler.  

Londra’ya giden gemi yolculuğuna çıkan John ve Annette konuşmaya başlarlar. Annette bir sene önce aynı gemi ile büyük ümitlerle geldiklerini belirtir ama nedense mumya tarafından huzursuz hissettiğini söyler. Bunun üzerine John Annette’ye mumyanın geminin deposunda güvenli ve kilitli durduğunu söyler. Bu arada Sör Gilles’i gören John Annette’ye Sör Gilles böyle devam ederse mumyadan farkı kalmayacak der. Bunun üzerine Annette John’a bu hiç komik değil John Bay King’in giriştiği iş yüzünden Sör Gilles bir Mısır’da kazı yapamayacak deyince John yazık çok iyi bir antik Mısır bilimcisiydi gençte değil emekliye ayırılabilir. Anette ve John’a iyi geceler dileyen Sör Gilles kamarasına çekilir ve bir süre sonra Sör Gilles’ın çığlığı duyulur. John hemen Sör Gilles’in  kamarasına girer ve hemen saldırganın saldırısına uğrar. Saldırgan kaçarken Annette’yi yakalar ve adamın biri öne atlayarak saldırganla yumruklaşmaya başlar ve en sonunda gemiden atar. Olaylar durulunca Annette ve adının Adam Beauchamp olduğunu öğrendiğimiz adam Sör Gilles’in durumunu sorar. John Sör Gilles’in önemli bir şeyi olmadığını yalnızca kafasında bir şişlik olduğunu söyler.  Annette John’a bu saldırının nedeni nedir diye sorar. John bilmiyorum deyince Annette bunun Ra hazineleriyle ilgisi olabilir mi diye sorar. Daha sonra Adam’a açıklamada bulunan Annette’ye Adam açıklama yapmanıza gerek yok yaptığınız keşif herkes tarafından biliniyor der. Muhabbet ilerledikçe Adam John ve Annette’yi Londra’daki malikânesine davet eder. John ilk başta kabul etmez ama Adam ısrarcı davranışlarıyla hem Annette’yi  hem de John’u ikna eder.

Annette ve John Adam Beauchamp’ın misafirleri olarak Adam’ın malikânesine gelirler. John Adam’ın Annette’ye duyduğu yakın ilgiden hoşnut olmaz.  Adam ikiliyi yarınki akşam yemeğine davet eder ama John Adam’n teklifini yarın Bay King’e hazine sandıkları açılırken bulunacağıma söz vermiştim der.  Bunun üzerine Annette’de bende seninle kalayım John der ve Adam’a gelmesini teklif eder.  Adam size ayak bağı olurum der ama sonra Annette’in ısrarlarına dayanamayarak gelmeye razı olur ve Ra sergisin başarılı olmasına hem de tanrıların bu arkadaşlığın sürmesi için kadeh kaldırır. Ertesi gün Bay King Ra teşhirin organizasyonu ile alakadar olurken Annette Adam’a  Ramses’in oğulları Ra ve Be’in hikayesini anlatmaya başlar. Ra hakikati ve edebi yaşamı araştıran bir düşünürken Be ise dünyevi zevklerin dibine vuran birisiydi Ra’ın popülaritesini kıskanan Be komplolar kurar. İç savaştan korkan Ramses çareyi oğlu Ra’yı sürgüne yollamakta bulur. Göçebe toplumun başına geçen Ra taç giyme töreninde ölüleri diriltebilen bir madalyon hediye edilir. Günler sonra Ra ilahların en güçlüsüne yalvararak doğduğu topraklara dönüp yapılan haksızlıkları düzeltmeye ant içer ama ağabeyin planlarını bilen Be suikastçılar gönderip ağabeyini işini bitirir ve suikastçılar menfur işlerine kanıt olarak Ra’ın elini götürürler. Bunun üzerine Adam peki madalyon bulundu mu diye sorar.  Annette bulunmadı deyince Adam bu hikâye efsaneden öteye gitmez der.  Bay King  Adam, John ve Annette’ye mumyanın tabutunu açar ve üçlü mumyaya şaşkınlık, hayranlık ve dehşet içinde bakarlar

Aynı günün akşamı Annette ve Adam oturma odasında konuşmaya başlarlar. Annette babasının gözüne girebilmek için bir erkekten daha fazla çalıştığını söyler.  Adam işe yaradı mı diye sorar.  Annette çöldeki elim olaya kadar evet der.  Konuyu değiştirmek isteyen Adam Annete’ye John ile olan ilişkisini sorar ve kadınların akademik çalışmalar yapmalarından hoşnut olmam deyince Annette Adam’a sanırım evde oturup nakış işlememizi istiyorsunuz der. Bunun üzerine Adam maksadımı yanlış anladınız ben kadınlar evlerinde de kazanabilir der. Adam’ın evlilik hakkındaki düşünce yapısı Annette’yi etkiler. Bu arada içeri John gelir ve Bay King’in çok çalıştırdığından yakınır. Bu arada John Annette’in çantasında bulunan madalyonu görür ve bir bakabilir miyim diyerek alır. John Annette’ye bunu nerden buldun diye sorar. Annette babam öldüğü gün bana vermişti der. John Annette’ye baban bunu mezardan almadı değil mi diye sorunca Annette babam hayatta öyle bir şey yapmaz diye cevaplar.  Lafa karışan Adam madalyon üstündeki hiyeroglifler eski krallığa ait olduğunu gösteriyor der.  Bunun üzerine John Adam’a nasıl bu kadar emin olabilirsiniz diye sorar.  Adam eski Mısır’a olan ilgisinin amatörce olmadığını söyler.  Bunun üzerine John madalyonu detaylı araştırmak için Sör Gilles’ın yanına gider. Sör Gilles’in yanına giden John çakırkeyif Sör Gilles’in Mısır’a ayak basması yasaklanan Mısır bilimcisi olur mu diye dert yanmasını dinler.  John madalyonun kökenini araştırırken Sör Gilles içki kadehini devirir ve John Sör Gilles’a dikkat etsene sakar ayyaş diyerek azarlar. Sör Gilles John’a görüyorum ki senin saygını da kaybettim der John özür dilemeye çalışır ama işe yaramaz. John araştırmaya dalmışken arka kapıdan giren gizemli şahsı fark etmez ve gizemli John’u etkisiz hale getirip madalyonu alır.

Ertesi gün John dışında herkes mumya Ra Antef’in sergisine gider.  Haşim Bay King’e hükümetimin teklifini kabul edin bu saçma işten vaz geçin der ama Bay King bildiğini okumaya devam eder.  Sahneye çıkan Bay King on sekiz ay süren kazı çalışmalarını anlattıktan sonra mumya Ra Antef’in tabutunu açar ve Ra Antef’in yerinde olmadığı anlaşılır. Bay King polislere olan biteni anlattıktan sonra John gelir ve Bay King’e mumyanın dirilme muskasına tabii tutulduğunu söyleyince Bay King Evlat kafana bayağı şiddetli darbe almışsın der. Daha sonra dışarıda yürümeye çıkan Bay King bir arka sokakta mumya tarafından bez bebek gibi fırlatılıp denize atılır.  Bu arada Sör Gilles malikânesinde içerken birden saklı hayatın anlamı yazılı kâğıdı bulur. Bu arada Haşim’den şüphelenen John Haşim’in kaldığı yeri araştırır ve Haşim’e yakalanır. Aynı esnada kitaplara gömülen Sör Gilles saklı yaşamı araştırırken mumyanın saldırasına uğrar ve feci şekilde ölür. Bu arada Haşim John’u aynı saflarda olduğuna ikna eder.

Gece olduğunda Adam  Annette’ye şiirler okur ve ardından Londra’dan gideceğini söyler ve Annette’ye yanımda gelir misin diye sorar.  Annette tabi gelirim der ve daha sonra John senin hatan değil John benim hatam umarım beni affedersin diye mektup yazar.  Annette yatmaya hazırlanırken birtakım sesler duyar ve bunun üzerine kontrol etmeye gider ve Adam’ın mumya tarafından dövüldüğünü görür.  Mumya Annette’in üzerine yürürken Adam mumyaya eski Mısır dilinden bir şeyler söyler mumyada karşılık olarak Adam’a şiddetli bir tokat atıp bayıltır. Daha sonra mumya kaçar ve içeri John, Hâşim ve Polisler gelir. Annette olanları anlatır. John ve Haşim malikânede beklerken mumya gelir polisler ağ yardımıyla mumyayı yakalarlar Haşim durun deyip mumya Ra’dan af dileyip secdeye yatar. Mumya Ra zorlanmadan ağı koparıp Haşim’in başını ayağı ile ezer.  Polis müfettişi John’a dönüp şüpheleriz de haklıymışsınız siz ve Bayan Dubois büyük bir tehlikenin içindesiniz der. Bu arada Annette Adam’a mumya sana neden saldırdı diye sorar. Adam sana açıklayacağım diyerek mahzene indirir. Mahzen resmen bir firavun odasını andırıyordur en sonunda ağzındaki baklayı çıkarır ve kardeşini öldürdüğü için sonsuz yaşam ile Be olduğunu öğreniriz.  Adam yani Be ağabeyi Ra’yı kullanıp lanetini sonlandırmak ister ve bu amaçta Annette’in yaşamı önem teşkil etmez.  En sonunda John ve polisler yetişir Be kapıları kaparken elinden olur ve lağıma gider. Be lağımda Annette’yi kurban edecekken Ra Be’yi lağımda boğup öldürdükten sonra kendini gömer ve film biter. 

Delizia

Filmimiz yirmisinin ortasında Delizia isimli genç kadının çektirdiği iç çamaşırı fotoğraflarıyla başlar. Daha sonra Delizia fotoğrafçısıyla beraber mecmuaya koyacak kapak resmini projektör cihazında ararlar.  Fotoğrafçı Delizia’ın çok tahrik edici olduğu için olduğu bir hayli zor olduğunu belirtir. Bunun üzerine Delizia bir miras işi için İtalya’ya gideceğini söyler ve görev önce gelir deyip fotoğraf seçimlerine bakacağını söyler. En sonunda fotoğrafçı mecmua için uygun fotoğrafı seçer. 

İtalya’da Biberon lakaplı Claudio genç kafede arkadaşları ile beraber Delizia’ın kapak olduğu mecmuaya bakar. Daha sonra Claudio’ya noter Marta gelip  Claduio’ya abin iş ile ilgili birkaç belgesini unutmuş onları benim işyerime getir der. Claudio evden belgeleri alırken Delizia’yı yolda görür ve kendi kendine bunun bir halüsinasyon olduğunu söyler. Durum aslında Delizia’ın aracı yolda bozulduğu için yolda kalmıştır ve bu sebepten dolayı Claudio’undan yardım ister. Claudio Delizia’yı benzinci götürür ama ilk önce kafede oturan arkadaşlarına gösterir. Delizia’ın arabasına benzin dolduran Claudio Delizia’ın imzalı bir fotoğrafını alır ve yoluna devam eder.

Noter Marta’ın yanına giden Claudio’un abisi Matteo Claudio’dan neredeydin diye hesap sorar. Claudio benzinim bitti bende yürüyerek geldim der. Matteo’un sinirli ve telaşlı hallerine takılan Marta kuzenin Carol Marta çocuk değil yirmi dört yaşında araba ile gelmek istiyorsa kendi bileceği bir şey der. Bunun üzerine Matteo Marta’ya mantıklı ol yan kasabadan değil Amerika’dan geliyor keşke havaalanından ben alsaydım der. Bu arada içeri Delizia girer ve Delizia kuzen Carol Gennaro olduğunu öğreniriz. Marta Carol’ı yani Delizia Matteo ile tanıştırır ama Claudio sıra gelince Claudio çaktırmadan tuvalete gidip bu imkânsız Delizia benim aslında benim kuzenim Carol’mış olamaz diye hayıflanır. Bu arada noter Marta Carol’a miras kalan İtalyan kalesinin tamamıyla yıkılma riski olduğundan avukatınıza niyetinizi kaleden gelen paraları kuzenlerinizle paylaşacaksınız der. Carol evet İtalyan kalesi ile ne yapacağımı bilemem ayrıca New York’ta yaşıyorum der. Bu arada Carol kuzeni Claudio ile tanışır. Noter Marta Carol’a imzalaması için birkaç belge verir.  Carol belgeleri imzaladıktan sonra işim bitti mi diye sorar. Noter Marta satış işlemleri bitene dek burada kalmanız gerekiyor der.

Matteo ve Claudio’un evine giden Carol Pina hala ile tanışıp öğle yemeğine oturur.  Claduio noter Marta’ın nerede olduğunu sorar. Pina hala Marta’ın iş için Milan’a gittiğini söyler. Bu arada Matteo ve Claudio çaktırmadan  Carol’ın vücudunu süzerler. Carol yemek yediğini manken olmadığını yalnızca fotomodel olduğunu ne şişman ne de aşırı sıska kalması gerektiğini hep formda olması gerektiğini belirtir. Carol yemek sofrasından kalkar ve Matteo Carol kalkınca Claudio’dan Carol’ın çıplak pozları olan mecmuayı ister. Claudio mecmua bende değil der.

Marta eşyalarına valize koyarken Matteo Marta’ya iki günlüğüne gidiyoruz ama sen dünyaları götürüyorsun der. Bunun üzerine Marta Matteo’ya çok gergin gözüküyorsun deyince Matteo kafamda Amerikalı kuzen hakkında bir sürü soru işareti var der. Marta Matteo’ya onu düşünmek fedakârlığa girmiyor sanırım deyince Matteo kıskançlık krizine girme o benim sense benim kadınımsın der. Bunun üzerine Marta kardeşin Carol’a yiyecek gibi deyince o daha çocuk daha kırk fırın ekmek yemesi gerek diyerek yiyişirler.

Ertesi gün Carol çok açık bir mayo ile egzersiz yaparken Claudio ise derslerine odaklanmaya çalışır ama pek başarılı olamaz.  Akşam olduğunda tek başına oturan Claudio ne samimiyetsiz kaba birisiyim çıplak resimlerden bahsedince hiç memnun olmadı der. Bu arada Carol pencere açıkken duş almaya başlar ve bunu gören Claudio gizlice Carol’ı gözetlemeye başlar. Claudio içinden yüce tanrım niye böyle ateşli bir kadın benim kuzenim olur diye hayıflanır. Aynı esnada arkadaşlarının da Carol’ı gözetlediğinin farkına varınca arkadaşlarına sopa atarak düşürür ve arkadaşlarıyla kavga çıkarır lakin kavga Pina halanın karışmasıyla büyümez ve gençler yerlerine giderler 

Claudio ders çalışırken Carol Claudio’un önünde durur ve yüzünde hınzırca bir gülümseme yer alır. Mesajı anlayan Claudio Carol ile yiyişmeye başlar ama çalan çalar saatin sesi bu durumun Claduio’un gördüğü bir rüya olduğunu öğreniriz. Ayağa kalkan Claudio yiyecek almak için buzdolabına gider ve buzdolabı içinden Carol’ın iç çamaşırlarını çıkarır ve bu nedir Amerikan adedi midir der.  İçeri giren Carol Claudio’ya iç çamaşırlarımla ne yapıyorsun diye sorar.  Claudio iç çamaşırları buzdolabında garibime gitti der. Bunun üzerine Carol iç çamaşırlarını terlemeye karşı önlem olsun diye buzdolabına koyduğunu söyler.

Fotoğraf çekimlerine giden Carol hareketli motor üzerinde pozlar verir. Bu arada Claudio motoruyla Carol’ı takip etmeye başlar. Claduio’yu gören fotoğrafçı megafondan Claduio’ya çekimi mahvediyorsun lütfen dandik motorunu çeker misin der. Daha sonra fotoğrafçı Carol’a motor üstünde soyunmasını söyler. Sutyeni çıkaran Carol sutyeni yola atar ve sutyen Claudio’un yüzüne çarpınca Claudio motorun kontrolünü yitirir ve devrilir. Daha sonra hastaneye giden Carol doktora Claudio’un durumu nasıl diye sorar. Doktor önemli bir şeyi yok birkaç çizik o kadar der size birkaç ağrı kesici vereceğim der.

Pina hala ve Carol Claudio’un yemeklerini hazırlarken Claudio odasında Carol’ın çıplak pozları olduğu mecmuaya bakar Carol’ın geldiğini anlayınca hasta numarası çekmeye başlar. Odaya giren Carol  Claudio’ya nasıl hissediyorsun diye sorar. Claudio çok kötü hissediyorum der. Bunun üzerine Carol Claudio’ya sana büyük porsiyon lazanya getirdim der. Claudio içinden benimde sana büyük porsiyon bir şeylerim var dedikten sonra keşke hep hasta kalsam diye düşündükten sonra Carol’ı tahrik edici hemşire kıyafetleri içinde hayal eder.  Claudio’un ateşini kontrol eden Carol ateşin çok yüksek yemeği unut çorba takviyesi yapmamız gerek diyerek odadan ayrılır.

Gece olduğunda Carol Amerika’da yaşayan sevgilisi Brian’ı arar. Brian Carol’a soğuk yapar ve daha sonra bunun nedenini öğreniriz Brian çikolata renkli bir model ile kaçak et kesiyordur bunu anlayan Carol hemen telefonu Brian’ın yüzüne kapatır. Telefonda konuşmaları duyan Claudio içinden ne yazık kuzen senin Amerikalı sevgilinin sana boynuz takmış ne var ki ben senin yanındayım der. Carol Claduio’un odasına girerken Claduio gene hasta numarası çeker. Claduio’un ateşine bakan Carol yanıyorsun hemen doktoru çağırmalıyım deyince olmaz yalnızca şimşekten korktum yanımda kalırsam daha iyi hissederim der. Bunun üzerine Carol Claudio’ya sende büyüyeceksin ve kadınları üzen bir domuz olacaksın der. Bunun üzerine Claduio Carol’ın dudaklarına hamlede bulunur. Claduio yaptığı harekete şaşıran Carol kekeleyerek seni domuz der. Claduio ne oldu ön sevişmeyi eş geçtiğim için mi kızdın der. Odasına giden Carol yolda Claduio tarafından durdurulur. Claduio Carol’a o kadar uzun boylu değil der gazete başlıklarını şimdiden görebiliyorum bahtsız çocuk ünlü modele tecavüz eder deyip odasını kilitler ve anahtarları pijamasının içine koyar.  Carol ağlamaya başlayınca Claudio üzülme kuzen Amerikalının icabına bakacağım der. Bunun üzerine Carol Claduio’ya bir tekme atıp merdivenlerden düşürür. Seslere kalkan Pina hala telaşla ne oluyor diye sorar. Carol önemli bir şey yok Claduio yüksek ateşten birtakım hayaller gördü ben şimdi onu yatağına yatırıyorum der.  Claduio seni seviyorum Carol’a Delizia der. Carol’da Claduio’ya senden nefret ediyorum der. Daha sonra Carol Claudio’un pijamasından anahtarı alır ve Claudio Delizia ne güzel bir isim ne anlama geliyor diye sorar. Carol zevk manasına geliyor der ve senin değil der.

Ertesi gün Carol ile buluşan Matteo kulübün boş olduğunu zannederek Carol’ı kulübe götürür ama kulüpte yıllık tenis müsabakası yapılmakta olduğu için kulüp doludur. Bu sebepten dolayı Matteo’un yüzü biraz asılır.  Göl tarafına geçen Matteo Carol ile laflar. Matteo Carol’a sana bu gölü hediye etmek isterdim deyince Carol Matteo’ya sen kardeşin İtalya’da yeterince kol kanat gerdiniz bana der. Matteo tam Carol’a hamlede bulunurken Matteo’un sevgilisi noter Marta gelir.  Carol noter Marta’ya kale için teklifler geliyor mu diye sorar. Noter Marta daha iyisi kaleye alıcı buldum der şimdi müsabakaya dönmeliyim der. Bunun üzerine Matteo Carol’a kaleyi gezmeyi teklif eder ve Carol’da kabul eder. Aynı esnada Claudio’un arkadaşları hasta ziyaretine Claduio’ya görmeye gelirler. Arkadaşları Carol’ın Matteo ile çıktığını söylerler. Bunun üzerine Claudio Pina halayı çağırır ve Pina halada aynı şeyleri söyleyince Claduio yataktan kalkıp hemencecik motora atlar. Matteo kaleye giren Carol’a kalede yaşamış kadınların hikâyeleri ilgini çekecek güzel bakireler beyaz atlı prenslerini bekliyorlardı bu kalede deyince Carol bir şair gibi anlatın edebiyat eğitimi filan mı aldın diye sorar.  Matteo aile işini devir aldığım için edebiyat defterini kapatmıştım diye cevaplar. Carol bir porte gösterir ve porte kadının kim olduğunu sorar.  Matteo atalarımızın en çılgını ve en bahtsızı babası bir şövalye ile evlenmesine izin vermeyince canına kıymıştı der. Bunun üzerine Carol dokunaklı ama aptalca erkekler yalnızca belirli işlere yarayan domuzlardır deyip soyunmaya başlar.  Carol Matteo’ya benim gibi kolay bir kızla fan fini fon yapmaya ne dersin der. Şaşıran Matteo aramızda cinsel ilişki olmasını istemiyorum deyince soyun der.  Bu arada Claudio kaleye varır ve fırsattan yararlanan Matteo’un kıyafetlerini alıp kaçar.

Ertesi gün Pina hala telefondakilere Carol’ın otelde kaldığını söyler. Bu arada Provenzo biraderler bizler mankafalıyız diye hayıflanırlar. Matteo altı buket gül bıraktım der. Bunun üzerine Claudio kabul et Provenzo biraderler tam anlamıyla rezil oldu biri pijamalarıyla biri donuyla şehri turladı der. Bu arada noter Marta kale artık Japon bir işadamına ait der. Matteo ve Claduio’un suratlarının asık olması noter Marta’ın dikkatini çeker ve neler oluyor diye sorar. Matteo olan biteni Marta’ya anlatır. Otele giden noter Marta Carol’a kaleyi Japon işadamına sattığını artık zengin bir kadın olduğunu söyleyip özel bir konu hakkında konuşmak ister. Marta Matteo ve Claudio her şeyi anlatı önce öfkelendim ve Matteo’un kafasında kül tablası paraladım ama asıl meseleye gelelim ikisi de çocuk gibiler affetsen onları der.

Carol İtalya’dan ayrılmadan önce adına bir parti tertiplenir danslar edilir. Matteo Marta’ya evlenme teklifi sunar. Bu arada Brian İtalya’ya gelir ve Brian’ı gören Carol beni göle götür der.  Gölde Carol Claduio’ya aralarında gerçek manada kan bağı olmadığını söyleyince Carol ve Claduio’un bedenleri tek beden olur. Daha sonra Brian’la buluşan Carol’a Brian yeni yetmelerle mi yiyişiyorsun diye hesap sorar.  Bunun üzerine Carol en azından senin gibi sadakatsiz bir domuz değilim der. Karşılıklı tokatlar atılır ve Carol Brian’ı affeder ve Amerika’ya döner. Günler geçer Carol  Claduio’ya mektup umarım sevdiğin bir kızı bulursun der bu arada Claudio bir kızı motoruyla gezdirir.