Filmimiz yirminci yüzyılın başlarında çöllerde esir tutulan bir
adamın eşkıyalar tarafından öldürülmesine ve elinin koparılmasına şahit
oluruz. Bu arada Annette isimli genç
kadın çadırda babasını bekleyip yanında bulunan John isimli şahsa saatin kaç
olduğunu sorar. John Annette’ye en son
sorduğundan on dakika geçti diye cevaplar.
Annette babam kazı alanlarında bu kadar geç kalmazdı deyince John belki
ilgisini çekecek bir şey bulmuştur güzel bir çöl kadını olabilir deyince Annette
babamın bu şartlarda bulabileceği tek kadın üç bin senelik mumyalaşmış bir
kadın olabilir der. Bunun üzerine John
bu baban için bile yaşlı olabilir der. John
Annete’ye sana bir içki daha ikram edebilir miyim der. Annette olur amacınız beni sarhoş etmekse
Paris’te muvaffak olabilirsin der ama romantik anları ani gelen rüzgârla
birlikte içeri gelenlerle bozulur. Altmış yaşlarında bir adam olan Sör Gilles Annette’ye
üzgünüm Annette babanı kaybettik der ve babasının (Filmin başında öldürülen
adam) cesedini gören Annete ağlayarak çadırdan çıkar. John Annette’in babasına
saygısızlık yaptığını düşündüğü adama tokat atar. Bunun üzerine Haşim adlı bir
adam John’a bizim kitabımızda ölülere saygısızlık yoktur eminim yanlış idrak
etmişsinizdir Bay Bray der. John Haşim’e kitabınızı çok iyi bilirim nevalelerimizi
yağmalamak ve adamlarımızı kaçırtmak ilk başlarda yardımsever diniz Ra Antef’in
mezarı bulununca kendinize saklamak istediniz deyince Haşim ne cüretle böyle
suçlamalarda bulunursun hükümetimiz gereken her yardımda bulundu der. Sör Gilles
Profesör Dubois anısına saygısızlık etmeyin hazinelerin ve kendi selametimiz
açısından çalışmalarımızı Kahire’ye taşıyacağız ve dökme işlemlerini orada
yapacağız der. Bunun üzerine John Haşim’e güvenlik tedbirlerin pek işe
yaramamış çadırımızı toplayıp kaçıyoruz der. Haşim mumyanın lanetinden
kaçınılmaz deyince John Haşim’e o mezarda yalnızca kadim bir prensin eşyaları ve
kemikleri var bu keşif iyiliğe vesile olabilir der ama Annette’dan bir çığlık
sesi gelir ve üç erkek Annette’ın yatağında Profesör Dubois’in kesik elini
görürler.
John,Annette ve Sör Gilles ganimetleri yükledikten
sonra Haşim gelip kazının sponsoru Alexander King’in geldiğini haber verir. Bay King
ile konuşmaya giden Sör Gilles Bay King’e kazıdan yetmiş bin sterlin kazanıldığını
söyler. Bunun üzerine Bay King ağzındaki baklayı çıkarıp mumyayı müzede
sergilemek yerine gösteri amaçlı teşhir edeceğini açıklar. Haşim ve Sör Gilles bunun çok kötü bir fikir
olduğunu söyleyerek karşı çıkarlar hatta Haşim bu konuyu üstleriyle
konuşacağını söyleyip gider. Bunun üzerine Sör Gilles Bay King şayet çocukça
teşhirde ısrarcıysanız ben bu projede yokum der. John ve Annette’in yanına giden Bay King John’a
artık bu projenin sorumlusu sensin hepimiz Londra’ya gidiyoruz der. John şaşırınca Sör Gilles bu doğru projeden anlaşmazlıklar
yüzünden istifa ettim der. Bay King
Annette ve John’u yerel bir lokantaya götürür. John gelecek planlarını anlatırken kafileden
bir adam gelip Sör Gilles’in acil çağırdığını söyler. Olay yerinde bulunan Haşim ve Sör Gilles
hiçbir şeyin kırılmadığını ve ne bir altının ne de bir değerli taşın
çalındığını belirtirler. Olay mahallinde bulunan polisler sandığa konulmuş
bekçinin cesediyle karşılaşırlar. Bu arada Annette kazıda çıkarılan eşyaların
listelendiği dokümanın çalındığını söyler.
Londra’ya giden gemi yolculuğuna çıkan John ve Annette
konuşmaya başlarlar. Annette bir sene önce aynı gemi ile büyük ümitlerle
geldiklerini belirtir ama nedense mumya tarafından huzursuz hissettiğini
söyler. Bunun üzerine John Annette’ye mumyanın geminin deposunda güvenli ve
kilitli durduğunu söyler. Bu arada Sör Gilles’i gören John Annette’ye Sör
Gilles böyle devam ederse mumyadan farkı kalmayacak der. Bunun üzerine Annette
John’a bu hiç komik değil John Bay King’in giriştiği iş yüzünden Sör Gilles bir
Mısır’da kazı yapamayacak deyince John yazık çok iyi bir antik Mısır
bilimcisiydi gençte değil emekliye ayırılabilir. Anette ve John’a iyi geceler
dileyen Sör Gilles kamarasına çekilir ve bir süre sonra Sör Gilles’ın çığlığı
duyulur. John hemen Sör Gilles’in
kamarasına girer ve hemen saldırganın saldırısına uğrar. Saldırgan
kaçarken Annette’yi yakalar ve adamın biri öne atlayarak saldırganla
yumruklaşmaya başlar ve en sonunda gemiden atar. Olaylar durulunca Annette ve
adının Adam Beauchamp olduğunu öğrendiğimiz adam Sör Gilles’in durumunu sorar. John
Sör Gilles’in önemli bir şeyi olmadığını yalnızca kafasında bir şişlik olduğunu
söyler. Annette John’a bu saldırının
nedeni nedir diye sorar. John bilmiyorum deyince Annette bunun Ra hazineleriyle
ilgisi olabilir mi diye sorar. Daha sonra Adam’a açıklamada bulunan Annette’ye
Adam açıklama yapmanıza gerek yok yaptığınız keşif herkes tarafından biliniyor
der. Muhabbet ilerledikçe Adam John ve Annette’yi Londra’daki malikânesine
davet eder. John ilk başta kabul etmez ama Adam ısrarcı davranışlarıyla hem
Annette’yi hem de John’u ikna eder.
Annette
ve John Adam Beauchamp’ın misafirleri olarak Adam’ın malikânesine gelirler.
John Adam’ın Annette’ye duyduğu yakın ilgiden hoşnut olmaz. Adam ikiliyi yarınki akşam yemeğine davet eder
ama John Adam’n teklifini yarın Bay King’e hazine sandıkları açılırken
bulunacağıma söz vermiştim der. Bunun üzerine
Annette’de bende seninle kalayım John der ve Adam’a gelmesini teklif eder. Adam size ayak bağı olurum der ama sonra
Annette’in ısrarlarına dayanamayarak gelmeye razı olur ve Ra sergisin başarılı
olmasına hem de tanrıların bu arkadaşlığın sürmesi için kadeh kaldırır. Ertesi gün
Bay King Ra teşhirin organizasyonu ile alakadar olurken Annette Adam’a Ramses’in oğulları Ra ve Be’in hikayesini
anlatmaya başlar. Ra hakikati ve edebi yaşamı araştıran bir düşünürken Be ise
dünyevi zevklerin dibine vuran birisiydi Ra’ın popülaritesini kıskanan Be komplolar
kurar. İç savaştan korkan Ramses çareyi oğlu Ra’yı sürgüne yollamakta bulur. Göçebe
toplumun başına geçen Ra taç giyme töreninde ölüleri diriltebilen bir madalyon
hediye edilir. Günler sonra Ra ilahların en güçlüsüne yalvararak doğduğu
topraklara dönüp yapılan haksızlıkları düzeltmeye ant içer ama ağabeyin planlarını
bilen Be suikastçılar gönderip ağabeyini işini bitirir ve suikastçılar menfur işlerine
kanıt olarak Ra’ın elini götürürler. Bunun üzerine Adam peki madalyon bulundu mu
diye sorar. Annette bulunmadı deyince
Adam bu hikâye efsaneden öteye gitmez der. Bay King Adam, John ve Annette’ye mumyanın tabutunu
açar ve üçlü mumyaya şaşkınlık, hayranlık ve dehşet içinde bakarlar
Aynı günün akşamı Annette ve Adam oturma odasında konuşmaya
başlarlar. Annette babasının gözüne girebilmek için bir erkekten daha fazla
çalıştığını söyler. Adam işe yaradı mı
diye sorar. Annette çöldeki elim olaya
kadar evet der. Konuyu değiştirmek
isteyen Adam Annete’ye John ile olan ilişkisini sorar ve kadınların akademik
çalışmalar yapmalarından hoşnut olmam deyince Annette Adam’a sanırım evde
oturup nakış işlememizi istiyorsunuz der. Bunun üzerine Adam maksadımı yanlış
anladınız ben kadınlar evlerinde de kazanabilir der. Adam’ın evlilik hakkındaki
düşünce yapısı Annette’yi etkiler. Bu arada içeri John gelir ve Bay King’in çok
çalıştırdığından yakınır. Bu arada John Annette’in çantasında bulunan madalyonu
görür ve bir bakabilir miyim diyerek alır. John Annette’ye bunu nerden buldun
diye sorar. Annette babam öldüğü gün bana vermişti der. John Annette’ye baban
bunu mezardan almadı değil mi diye sorunca Annette babam hayatta öyle bir şey
yapmaz diye cevaplar. Lafa karışan Adam
madalyon üstündeki hiyeroglifler eski krallığa ait olduğunu gösteriyor der. Bunun üzerine John Adam’a nasıl bu kadar emin
olabilirsiniz diye sorar. Adam eski
Mısır’a olan ilgisinin amatörce olmadığını söyler. Bunun üzerine John madalyonu detaylı
araştırmak için Sör Gilles’ın yanına gider. Sör Gilles’in yanına giden John
çakırkeyif Sör Gilles’in Mısır’a ayak basması yasaklanan Mısır bilimcisi olur
mu diye dert yanmasını dinler. John madalyonun
kökenini araştırırken Sör Gilles içki kadehini devirir ve John Sör Gilles’a
dikkat etsene sakar ayyaş diyerek azarlar. Sör Gilles John’a görüyorum ki senin
saygını da kaybettim der John özür dilemeye çalışır ama işe yaramaz. John
araştırmaya dalmışken arka kapıdan giren gizemli şahsı fark etmez ve gizemli
John’u etkisiz hale getirip madalyonu alır.
Ertesi gün John dışında herkes mumya Ra Antef’in sergisine
gider. Haşim Bay King’e hükümetimin
teklifini kabul edin bu saçma işten vaz geçin der ama Bay King bildiğini
okumaya devam eder. Sahneye çıkan Bay
King on sekiz ay süren kazı çalışmalarını anlattıktan sonra mumya Ra Antef’in
tabutunu açar ve Ra Antef’in yerinde olmadığı anlaşılır. Bay King polislere
olan biteni anlattıktan sonra John gelir ve Bay King’e mumyanın dirilme
muskasına tabii tutulduğunu söyleyince Bay King Evlat kafana bayağı şiddetli
darbe almışsın der. Daha sonra dışarıda yürümeye çıkan Bay King bir arka
sokakta mumya tarafından bez bebek gibi fırlatılıp denize atılır. Bu arada Sör Gilles malikânesinde içerken
birden saklı hayatın anlamı yazılı kâğıdı bulur. Bu arada Haşim’den şüphelenen
John Haşim’in kaldığı yeri araştırır ve Haşim’e yakalanır. Aynı esnada
kitaplara gömülen Sör Gilles saklı yaşamı araştırırken mumyanın saldırasına
uğrar ve feci şekilde ölür. Bu arada Haşim John’u aynı saflarda olduğuna ikna
eder.
Gece olduğunda Adam
Annette’ye şiirler okur ve ardından Londra’dan gideceğini söyler ve
Annette’ye yanımda gelir misin diye sorar.
Annette tabi gelirim der ve daha sonra John senin hatan değil John benim
hatam umarım beni affedersin diye mektup yazar.
Annette yatmaya hazırlanırken birtakım sesler duyar ve bunun üzerine
kontrol etmeye gider ve Adam’ın mumya tarafından dövüldüğünü görür. Mumya Annette’in üzerine yürürken Adam mumyaya
eski Mısır dilinden bir şeyler söyler mumyada karşılık olarak Adam’a şiddetli
bir tokat atıp bayıltır. Daha sonra mumya kaçar ve içeri John, Hâşim ve
Polisler gelir. Annette olanları anlatır. John ve Haşim malikânede beklerken mumya
gelir polisler ağ yardımıyla mumyayı yakalarlar Haşim durun deyip mumya Ra’dan
af dileyip secdeye yatar. Mumya Ra zorlanmadan ağı koparıp Haşim’in başını
ayağı ile ezer. Polis müfettişi John’a
dönüp şüpheleriz de haklıymışsınız siz ve Bayan Dubois büyük bir tehlikenin
içindesiniz der. Bu arada Annette Adam’a mumya sana neden saldırdı diye sorar. Adam
sana açıklayacağım diyerek mahzene indirir. Mahzen resmen bir firavun odasını
andırıyordur en sonunda ağzındaki baklayı çıkarır ve kardeşini öldürdüğü için
sonsuz yaşam ile Be olduğunu öğreniriz.
Adam yani Be ağabeyi Ra’yı kullanıp lanetini sonlandırmak ister ve bu
amaçta Annette’in yaşamı önem teşkil etmez.
En sonunda John ve polisler yetişir Be kapıları kaparken elinden olur ve
lağıma gider. Be lağımda Annette’yi kurban edecekken Ra Be’yi lağımda boğup
öldürdükten sonra kendini gömer ve film biter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder