Filmimiz itinayla yapılan bir cyborg (insanımsı robot) inşasıyla başlar. Cyborgun inşası biter ve nakil edilir ve
nakil işlemi helikopter eskortuyla yapılır. Cyborg bir yük
gemisine yerleştirilir ve
nöbetiyle ilgilenen korumalar geyik yaparlar.
Daha sonra cyborg projesiyle ilgilenen bayan bilim adamı Doktor Fleming
cyborg ile alakalı not tutmaya başlar. Doktor Fleming gidince cyborgun nöbetiyle
ilgilenen askerler poker oyunu çevirirler. Jimmy isimli asker hile yapınca
kavga kopar ve kavganın sonunda cyborgun muhafaza edildiği dolap açılır ve
Cyborg serbest kalıp gemiden firar eder.
Cyborg kaçmasıyla beraber içişleri bakanı hava, kara ve
deniz kuvvetleri generallerini toplayıp durumun vahametini anlatır. İçişleri
bakanı cyborgun varlığını başkan dâhil pek az kişi biliyor şayet Cyborg savaşçı
projesi açığa çıkarsa bir sürü diplomatik krizin başlangıcı olabilir der. Deniz
kuvvetleri generali Cyborg savaşçı projesi nedir diye sorunca projenin kurucusu
Profesör Kauffman Cyborg insanımsı bir savaş makinesidir kendisi en sert iklim
koşullarına ve biyolojik kimyasal saldırılara karşı dirençli olmak için dizayn
edildi diye cevaplar. Lafa karışan içişleri bakanı en önemlisi sadık bir asker
gibi düşünme yetisine sahip bir beyine sahip ve o sebepten dolayı asla vatanına
ihanet etmez der. Bunun üzerine Profesör Kauffman son programlar cyborgun
belleğine yüklendi mi diye sorunca içişleri bakanı ne yazık ki cyborg firar
edince son programlar yüklenemedi deyince Profesör Kauffman lanet olsun der. Deniz
kuvvetleri generali sorun nedir diye sorar. Profesör Kauffman son programlar
yüklenmediği için cyborgun hafıza kaybına uğramış bir birey gibi olduğunu
belirtir. İçişleri bakanı bunun ülke imajına büyük zarar getireceğini ülkenin
savaş taciri gibi gözükeceğini ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyet Birliğiyle
kurulan diplomatik ilişkilerinde zedeleneceğini söyler. Bunun üzerine kara
kuvvetleri generali haritadan cyborgun gideceği yeri gösterir ve bu görevi
benim adamlarım mahvetti yine benim adamlarım düzetecek der.
İyi giyimli ellisinde bir adam hava alanından çıkıp bir
otele gider. Orada iyi giyimli adamın adının Albay Hammerson olduğunu öğreniriz
ve otel odasında albayı sivil giyimli paralı askerler karşılar. Direk konuya
giren Albay Hammerson paralı askerlerle firari cyborg olayını anlatır. Askerlerden
biri albaya şayet bu robot insan görünümdeyse nasıl izini süreceğiz diye sorar.
Bunun üzerine Albay Hammerson bir çeşit cihaz çıkartır ve cihazın cyborgun
içindeki sensörlerin içinde bulunan mikro devrelerin izini süren bir cihaz
olduğunu açıklar ve paralı askerlere cyborgu bulduklarında şayet direnişte
bulunursa imha edin emri verir. Aynı esnada cyborg ise sokaklarda amaçsızca
gezinmektedir ve en sonunda cyborg takip cihazı yanıp sönmeye başlar. Albay Hammerson’a cyborgun bulunduğu haberi
verilir. Cyborgu bulan askerler bir süre Cyborga kuyruk yaparlar ve albay
gelince cyborgu ara sokakta kıstırırlar paralı askerler cyborg ile uzlaşmaya
çalışırlar lakin cyborg paralı askerlerin sakladığı silahları fark edince
savunma pozisyonuna geçer. Bunun üzerine Albay Hammerson vurun şunu der ama
birdenbire cyborgun kıstırıldığı sokağa çocuklar doluşur ve askerler albayın
emrini uygulayamazlar ve cyborg fırsattan yararlanıp kaçmaya başlar. Albay Hammerson
paralı askerle cyborgu takip edin emri verir. Askerler arkada cyborg önde olan bir
kovalamaca yaşanır kovalamaca cyborgun kaleye çıkıp askerleri oyuna
getirtmesiyle sonlanır ve Albay Hammerson kaç bakalım elinde sonunda avucuma
düşeceksin der.
Cyborg köprüde amaçsızca gezinirken paralı askerler tarafından
yaylım ateşine uğrar ve kaçamayacağını anlayan Cyborg köprüden aşağı atlayıp
izini kaybettirir aynı esnada okul gezisine çıkan sarışın on ile on bir yaşlarında
Brandon isimli bir erkek çocuğu Cyborgun çalıların içinde saklandığı fark eder
ve biraz etrafta gezindikten sonra cyborgu bulur kendisini tanıtır. Cyborg cevap vermez ve Brandon cyborgun
bacağının kırıldığını fark eder ve endişe etme ilk yardım bilgim var bacağını
iyileştiririm deyip Cyborgu evine götürür. Meraktan çatlayan ablası Susan
Brandon’a nerede kaldın saat biliyor musun diye hesap sorar ama yanındaki
Cyborgu görünce susar. Brandon ve Cyborg içeri geçerler. Susan cyborgun kırık
bacağını fark eder ve biraz dayan ben doktoru arayayım der. Cyborg doktor nedir
diye sorunca Susan maksadın benle dalga geçmekse inan hiç havamda değilim der. Bunun
üzerine Cyborg dalga geçmek nedir diye sorar. Durumu anlamaya çalışan Susan
doktor yaralandığında veya hastalandığında seni düzelten kişiye doktor denir
diyerek doktorun tanımını yapar. Cyborg ben
bir androidim (insanımsı robot) kendi
hasarlarımı kendim düzeltirim der ve keskin bir bıçak ister. Brandon bıçağı
getirir cyborg bacak kısmındaki deriyi kesip içteki kırık olan metal iskeleti
yerine oturtturur olanlara tanık olan Susan ve Brandon bu işlemi gözlerini fal
taşı gibi açarak seyrederler.
Albay Hammerson durumu generale açıklamaya çalışır. Öfkeli general
lanet olsun iki seferdir cyborgu kaçırıyorsun Washington’daki çakallar beni
alaşağı etmek için etmek için fırsat bekliyorlar der. Bunun üzerine ben
yalnızca emrettiğiniz şekilde operasyonu ihtiyatlı bir şekilde yönetiyordum
deyince general albaya görevini düzgün yap der.
Albay Hammerson silah kullanabilir miyiz diye sorunca general ne
yaparsan yap der ve Albay Hammerson’ın suratında hain bir sırıtış belirir. Aynı
esnada cyborg başından geçenleri Susan ve Brandon’a anlatır. Susan önce şu
asker kıyafetlerinden kurtulalım sonrada sana yeni kıyafetler sağlayalım seni
daha insani bir şekle sokalım der ve ardından cyborga okuma yazman var mı diye
sorar. Cyborg evet diye cevap verince
Brandon’a cyborgu kütüphaneye götür der. Cyborg kitapları bir çırpıda hatim
eder ve ardından üçlü sofraya oturur ve Susan cyborga sofra adabını öğretir.
Susan ile birlikte alışverişe çıkan cyborga yeni kıyafetler
alınır. Cyborg beni bu şekilde tanıyamazlar mı diye sorunca Susan emin seni
kimse bu halde kimse tanımaz der. Aynı esnada
Albay Hammerson ve emrindeki adamları iz sürücü aletleriyle cyborgun izini
bulurlar. Pazar gezmesi yapan cyborg ve
Susan Albay Hammerson ve adamları cyborgun bulunduğu alana girerler. Albay o
insan kılıklı hurdayı bulunca ateş açıyoruz deyince emrindeki askerlerden biri
siviller arasında ateş açmak büyük sorunlar açabilir der. Bunun üzerine Albay
Hammerson beni geri zekâlı mı sandın emrim kesin lanet olsun konuştuğum dili
anlamıyor musun diye bağırır. Pazar gezmesini sürdüren Susan ve cyborgun yolunu
Albay Hammerson’ın adamları keser. Askerler saldırıya geçmeden cyborg harekete
geçer ve Susan ile beraber kaçmaya başlar ve askerler kalabalığa ateş açıp masum
sivilleri öldürürler. Askerlerin yaratığı karmaşa sayesinde cyborg ve Susan
zarar görmeden kaçarlar.
Eve dönen Susan yaşadığı dehşeti anlatmaya başlar. Nasıl olur
da pazardaki kalabalığa nasıl umarsızca ateş açarlar diye sorunca cyborg
insanlar kendi cinslerini katletmesiyle meşhurdur diye cevaplar. Aynı esnada Albay Hammerson’ın emrindeki
askerlerden biri efendim yanlış anlamayın ama yaptıklarınız bizi terörist gibi
gösterdi der. Bunun üzerine Albay Hammerson bize bir emir buyururdu bunun
ceremesi nasıl olursa olsun bu görevi nihayete erdireceğiz der. Bunun üzerine
asker efendim peki ya efkârıumumiye ne
olacak diye sorunca sinirlenen Albay Hammerson başlarım efkârıumumiye de bana
kalsa bu lanet adayı da efkârıumumiye havaya uçururdum diye bağırır. Akşam olduğunda
Susan’ın odasında soyunmaya başlayınca yalı kazığı gibi dikilen cyborgu son
anda fark eder ve paniğe kapılır. Cyborg ne oldu bir yerini mi incittin mi diye
sorar. Bunun üzerine Susan bir bayanın yatak odasına destursuz giremezsin bu
edebe aykırı diye cevaplar. Cyborg yardımına ihtiyacım al şu neşteri sırtımı
deş orada omurgamda bulunan siyah bir nokta var onu çıkar der. Susan cyborgun
talimatlarını harfi harfiyen yapıp kalem şeklindeki kaynak cihazını kullanarak
cyborgun sentetik derisini lehim eder ve Albay Hammerson’ın izleme cihazının sinyallerini
bozar.
Amerikan konsolosluğuna giden Albay Hammerson’ın cyborgun yanında bulunan kadının kim olduğunu sorar. Slâytlara bakan Albay Hammerson en sonunda Susan olduğu slâydı bulur ve Susan’ın kim olduğunu öğrenir. Susan’ın küçük erkek kardeşiyle yaşadığını ebeveynlerinin trafik kazasında öldüklerini lakin Susan’ın maddi durumunun epey iyi olduğunu kendisinin şeker fabrikatörün mirasçısı olduğunu açıklar. Gece olduğunda uykusu kaçan Brandon havuz kenarın oturan cyborg ile muhabbette dalar. Cyborgun göğüs bölgesinde yanıp sönen ışık huzmesini fark eder ve nedir bu diye sorar. O benim kalbim şayet sönerse benimde varlığım biter der. Bunun üzerine Brandon sana söz veriyorum sana bir zarar gelmesini engelleyeceğim söz veriyorum der. Aynı esnada kurul Albay Hammerson’ın takviye destek isteğini oy çoğunluğuyla kabul eder ve daha sonra bir tabur asker adaya giriş yapar. Albay Hammerson’la takışan asker şuna bak sırf bir kızı kardeşini ve bir devre yığınını yakalamak için sanki muharebeye çıkacağız gibi hazırlanıyoruz Albay Hammerson sonunda hepten kafayı yedi sonunda der.
Amerikan konsolosluğuna giden Albay Hammerson’ın cyborgun yanında bulunan kadının kim olduğunu sorar. Slâytlara bakan Albay Hammerson en sonunda Susan olduğu slâydı bulur ve Susan’ın kim olduğunu öğrenir. Susan’ın küçük erkek kardeşiyle yaşadığını ebeveynlerinin trafik kazasında öldüklerini lakin Susan’ın maddi durumunun epey iyi olduğunu kendisinin şeker fabrikatörün mirasçısı olduğunu açıklar. Gece olduğunda uykusu kaçan Brandon havuz kenarın oturan cyborg ile muhabbette dalar. Cyborgun göğüs bölgesinde yanıp sönen ışık huzmesini fark eder ve nedir bu diye sorar. O benim kalbim şayet sönerse benimde varlığım biter der. Bunun üzerine Brandon sana söz veriyorum sana bir zarar gelmesini engelleyeceğim söz veriyorum der. Aynı esnada kurul Albay Hammerson’ın takviye destek isteğini oy çoğunluğuyla kabul eder ve daha sonra bir tabur asker adaya giriş yapar. Albay Hammerson’la takışan asker şuna bak sırf bir kızı kardeşini ve bir devre yığınını yakalamak için sanki muharebeye çıkacağız gibi hazırlanıyoruz Albay Hammerson sonunda hepten kafayı yedi sonunda der.
Brandon hasat festivali için davetiye yollamışlar abla
festivale sende gitsene der ama Susan olmaz zaten kiminle gideceğim diye
sorunca Brandon gözüyle cyborgu işaret eder durumu anlayan cyborg Susan’a sana
eşlik etmek bana zevk verir der. Hasat festivaline giden cyborg ve Susan dans
etmeye başlarlar ve bir süre sonra Albay Hammerson ve adamları festivalin
yapıldığı diskoteğin etrafını sararlar. Askerleri fark eden cyborg Susan’a
durum feci diskoteği kuşatmışlar der ve diskotekte uyarmaya çalışır ama
askerler bazukayı ateşlerler ve ortalık savaş alanına döner. Diskotekteki insanlar
can havliyle etrafa kaçışırlar ama askerler fütursuzca diskotekten kaçan
kalabalığa ateş açarlar ve hatta içeri giren askerler diskotekte bulunanları da
kurşuna dizerler. Cyborg ise küçük çapta yakılır. Susan’ın yardımlarıyla sönen
cyborg duvarı yıkarak Susan ve sağ kalan sivillerin kaçmasına yardımcı olur.
Eve dönen cyborg Susan’ın ne yapacağız sorusuna karşılık
Brandon uyandır ve buradan uzaklaş der ama Brandon Albay Hammerson tarafından kaçırıldığını
öğreniriz Susan’ı arayan Albay Hammerson kardeşin elimde cyborgu getir
kardeşini al diyerek adresini verir. Susan cyborga bende seninle geliyorum der.
Cyborg olmaz aşırı tehlikeli der ama Susan anca beraber kanca beraber der. Cyborg
diskotek saldırısında hasar görmüş suratını ve kolunu tamir eder. Yüzünün
yanmış sentetik derisini çıkaran cyborg macunumsu bir maddeyi suratına boca
eder ve bir süre sonra yüzü yenilenir
Susan ile Brandon’ı almaya giden cyborg Susana bana öğrettiğin
şeyler için çok teşekkür ederim ama beni bırakmak zorundasın sen bir insansın
ben ise bir makineyim der. Aynı esnada Brandon kendisini esir tutan Albay Hammerson’a
bayım ben size bir şey yapmadım evime yollayın beni der. Bunun üzerine arkadaşın
seni alana dek buradasın der. Albayın emrindeki askerlerden biri tuzak hazır
der. Cyborg tuzağın olduğu yere gelen cyborg Brandon’ın yanına gelmesini talep
eder. Albay bu talebe karşı çıkar ve cyborgun gelmesini talep eder tuzak olduğunu
bilen Brandon gelme bu bir tuzak der ve mayının üstüne basar ve patlama
yaşanır. Cyborg birkaç askeri Ninja usulüyle halettikten sonra ağır yaralı olan
Brandon’ı ablası Susan’a verir ve Brandon’ın acil tedaviye ihtiyacı olduğunu
söyler. Susan peki sen ne olacaksın diye sorunca ben burada kalacağım eğer
bunların icabına bakmazsam bizi asla rahat bırakmazlar der. Bu arada Albay
Hammerson emrindeki adamlara lanet olası uyuşuklar o lanet olası hurdayı bulun
diye bağırırken cyborg bütün askerleri zorlanmadan öldürür. Tek kalan albaya
ekolu bir ses tonuyla bütün adamların öldü der. Bunun üzerine neredesin seni
hurda parçası diye sorunca tam arkandayım cevabını alır. Albay Hammerson silahının
kurşunlarını ateşler bunun üzerine bir kez daha silahına kurşun dolduran albayı
yakalayan cyborg insan ırkının yüzkarasısın deyip albayın beynini Albay
Hammerson’ın kendi silahıyla patlatır. Aynı esnada cyborg ve askerlerin yaptığı
çatışma nedeniyle Brandon’ın ameliyatı yapıldığı hastanenin cereyanları kesilir
bunun üzerine trafoların olduğu yere giden cyborg parçalanmış elektrik
tellerinin arasında bağ kurar ve Brandon’ın hayatını kurtarır ama kendisini de
feda eder ve Brandon’ın ameliyatı başarılı geçer ve film biter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder