Filmimiz mezarlıktan ceset çalan tekin görünmeyen bir adamla başlar. Daha sonra garip görünümlü adam cesedi taşırken küçük bir kız tarafından fark edilir. Bu arada iyi giyimli bir adam küçük kızın yanına yaklaşınca küçük kız çığlık atarak kaçar. Mezarlığa giren rahip şaşkınlıkla böyle bir kötülüğü kim yapabilir der. Daha sonra bir evin kapısını çalan mezar soyguncusu kapıyı açan adama Baron Frankenstein diye seslenir. Genç adam tam cevap verecekken arkadan gelen daha önce çocuğu korkutan adam Baron Frankenstein benim der. Bunun üzerine mezar soyguncusu getirdim deyince Baron Frankenstein görüyorum şayet acele etmeyip burada beklersen kasabalıda görecek diye karşılık verir. Bunun üzerine mezar soyguncusu içeri girer. Mezar soyguncusu etrafa meraklı bir şekilde bakarken Baron Frankenstein tarafından yollanır. Daha sonra mezar soyguncusu sokakta dolanırken rahip tarafından kıstırılır ve Baron Frankenstein’in yerini söyler. Bu arada Baron Frankenstein cesedin kalbini çıkarıp akvaryumda tekrar çalıştırır. Bu arada rahip laboratuvara girip Şeytan’ın işini yapıyorsunuz diyerek eşyaları bastonu ile parçalar. Öfkesine yenik düşen Baron Frankenstein rahibe saldırır ama yardımcısı Hans tarafından engellenir. Hans Baron Frankenstein’e daha fazla kişiyle gelecek gitmemiz gerekecek diyerek at arabasına doğru gider. Bu arada Baron Frankenstein kederli bir ses tonuyla neden her işimi bozuyorlar der.
Hans ile panayıra giren Baron Frankenstein Hans’a acıktım
şu handa yemek yiyelim der. Hans bu çılgınlık der. Baron Frankenstein küstah
bir tavırla açlıktan ölelim mi diye karşılık verir. Bunun üzerine Hans güvenli
mi deyince Baron Frankenstein yemek mi diye sorar. Hans hayır burada tanınabiliriz
deyince Baron iki maske alıp Hans’a bir tanesini Hans’a verir. Hana giren Baron
Frankenstein hancıdan şarap, iki çorba ve ekmek ister. Hancı yemek servisimiz
yok deyince Baron Frankenstein hancıya şayet içki servisi yapıyorsan yemek
servisi de yapıyorsundur diye karşılık verir. Hancı pekâlâ dedikten sonra Baron
Frankenstein gitmeden şarapları düzgün doldur der. Baron Frankenstein ve Hans yemeklerini yerken
Baron Frankenstein’in gözü neşeyle yemek yiyip muhabbet eden gruba
takılır. Baron Frankenstein şuna bak
eski dostlarım belediye başkanı ve polis şefi der. Daha sonra polis şefinin
parmağındaki yüzüğü fark eden Baron Frankenstein hiddetlenir. Hans Barona ne
oldu diye sorunca belediye başkanın yüzüğünü çaldığını söyler. Bu arada Baron
Frankenstein’in davranışlarını polislerin dikkatini çeker. Baron Frankenstein’in
yanına giden polisler barona sorun nedir diye sorunca Baron Frankenstein
polislere belediye başkanının yüzüğünü çaldığını şayet harekete geçmezlerse
kendisinin harekete geçeceğini söyler. Polis şefi seni tanıyorum deyince Hans
masayı devirip Baron Frankenstein ile kaçar.
Zoltan isimli bir hipnozcu seyircilerden birini hipnoz
ederek önce horoz gibi daha sonrada Frankenstein’in mahlûkatı gibi davrandırır.
Bu arada Hans ve Baron Frankenstein’da kalabalığın arasına karışıp polisleri
atlatmaya çalışırlar. Daha sonra Zoltan Baron Frankenstein ve Hans’i gösteriye dâhil
olmaları için sahneye çıkartır. Zoltan seyircilere şimdi yeteneklerimi
sergilemem için mutlak bir sükûnete ihtiyacım var der. Daha sonra polis seyircilerin
arasına dalıp. Gösteri bitmiştir herkes çadırdan çıksın deyince Zoltan polis
şefine ne cüretle gösterimi bölersin diye çıkışır. Bunun üzerine polis şefi
Zoltan’a izin belgen nerede diye sorar. Zoltan polis şefine ne izni ben
tanınmış bir sanatkârım diye karşılık verir. Polis şefi Zoltan’a gördüğüm
kadarıyla iznin yok dedikten adamlarına tutuklayın şunu der. Polisler Zoltan’a
kelepçe takarken Zoltan polis şefine bunun bedelini ödeyeceksin der. Belediye başkanı
yatmaya hazırlanırken Baron Frankenstein içeriye girer. Belediye başkanı Baron
Frankenstein’a ne istiyorsun diye sorunca Baron Frankenstein malım için geldim
diye cevaplar. Belediye başkanı Baron
Frankeinstein’a mallarına el konuldu şimdi polisi çağıracağım der. Belediye başkanın evine gelen polis şefi Baron
Frankenstein’e buraya geldiğini pişman olacaksın der. Bunun üzerine çevik bir
hareketle başkanın odasına giren Baron çarşafları birbirine bağlayıp pencereden
iner.
Baron Frankenstein Hans’in yanına gelince Hans şatoya mı dönüyoruz diye sorar. Baron Frankenstein hayır polislerin ilk bakacağı yer orası dedikten sonra dağı gösterek yukarı çıkacağız der. Hans şaşırarak yukarısı mı deyince Baron Frankenstein tek çıkış yolu orası diye karşılık verir. Bir süre dağa tepin doğru yürüyen Hans Baron Frankenstein’e daha fazla devam edemeyeceğim dinlemem gerek der. Bunun üzerine Baron Frankenstein neden hala benim yanımdasın diye sorunca Hans açıkçası bunu bende merak ediyorum diye karşılık verir. Baron Frankenstein benimle birlikte kalırsan acıdan başka bir şey eline geçmez deyince Hans Baron Frankenstein’a sizden bilgi ediniyorum diye karşılık verir. Bunun üzerine Baron Frankenstein bunu üniversiteden de elde ediyorsun deyince Hans siz üniversitede bulunmayan bir bilgiye sahipsiniz yaşamın sırrına der. Bu arada yıldırım sesini duyan Baron Frankenstein birazdan fırtına başlayacak bir yerlere sığınmamız gerek der. Daha önce gördükleri dilsiz dilenci Mary el kol hareketleri yapıp Baron ve Hans’i yanına çağırır.
Mary’yi izleyip mağaranın içine geçen Baron Frankenstein
ve Hans’a Mary yemeğini ikram eder. Hans Mary’ye senin yeterli yemeğin var mı
deyince Mary anlamsız sesler çıkarır. Bunun üzerine Baron Frankenstein Hans’a o
seni duyamaz diyerek Mary’in sağır ve dilsiz olduğunu söyler. Daha sonra
mağarada gezen Baon Frankenstein Mary’in mağarada bulunan buz kütlesine
hayranlıkla baktığını görür. Buz kütlesine bakan Baron Frankenstein mahlûkatının
buz kütlesinin içinde mahsur kaldığını görür. Baron Frankenstein heyecanlı bir
şekilde Hans’i çağırır. Buz kütlesine bakan Hans bu nedir diye sorunca Baron
Frankenstein buz kütlesinde mahsur kalan mahlûkatın yanına gidip mükemmel
şekilde muhafaza edilmiş der. Bunun üzerine Hans Baron Frankenstein’e
muhtemelen buzun içine düşmüş sanki beklermiş gibi duruyor der. Baron Frankenstein evet beni beklemiş onun
hayatını yeniden vermeliyim onu götürmeliyim der. Hans nereye götüreceksiniz
diye sorunca Baron Frankenstein şatoya tabii başka nerede çalışabilirim ki diye
karşılık verir. Daha sonra Baron Frankenstein mağarada kontrollü bir ateş
yaratıp buzu eritip mahlûkatı çıkartıp Mary ve Hans ile mahlûkatı şatoya doğru
taşır.
Baron Frankenstein ve Hans aynı işlemleri tekrarlayıp mahlûkatı yeniden hayatta döndürmeye çalışırlar lakin mahlûkat her türlü deneye rağmen hatta Baron Frankenstein mahlûkatın ellerini yakmasına rağmen hareket etmez. Bunun üzerine Baron Frankenstein o beceriksiz aptallar sürüsü kurşunlarıyla beyini parçalamışlar der. Hans fakat beyni onarmıştınız deyince Baron Frankenstein evet parçaları birleştirmiştim Hans ama hayat kıvılcımı yok edilmiş diye karşılık verir. Konuşmasına devam eden Baron Frankenstein ahmaklar anlamadıkları her şeyi yok ediyorlar diye hayıflanır. Hans Baron Frankenstein’a yapabileceğiniz bir şey yok mu diye sorunca Baron Frankenstein beni yeneceklerini düşünüyorlar ama daha yenilmedim diyerek laboratuvardan çıkarlar. Daha sonra Hans’te laboratuvardan çıkınca Mary mahlûkatla yalnız kalır. Baron Frankenstein beyin bozulmamış tıpkı hücre yapısı ve metabolizması gibi o zaman neden beyni işlev görmüyor der. Baron Frankenstein bir kez çalışınca çalışmaya devam edecek bundan eminim fakat nasıl deyince Hans belki de bir çeşit fiziksel şok olabilir der. Baron Frankenstein mahlûkatın kafatasına yıldırımın tüm kuvvetini verdim yeterli oldu mu hayır doğrudan zihinsel şoka ihtiyacı var der. Daha sonra Baron Frankenstein’in aklına panayırda gördüğü hipnozcu Zoltan gelir.
Şatoya gelen Zoltan ilk önce Baron Frankenstein’in
yardımcısı Hans ile tanışır. Zoltan Hans’ı kastederek bunu mu hipnoz edeceğim
deyince Baron Frankenstein hayır bunu diyerek hareketsiz yatan mahlûkatı gösterir.
Zoltan panikle geri çekilip bu insan değil bu bir canavar der. Bunun üzerine
Baron Frankenstein Zoltan’a nereden bulduğumu söylemeyeceğim lakin harika bir
beyni ve gözleri var der. Zoltan Baron Frankenstein’a ne yapmamı istersin diye
sorunca Baron Frankenstein zihnine girip beynini canlandırmanı istiyorum der
beyne tepki verdir zamanın yok der. Zoltan biraz düşündükten sonra Baron
Frankenstein’a aynaya ve güçlü bir ışığa ihtiyacım var diyerek Baron
Frankenstein’in isteğini kabul eder. Zoltan mahlûkatı hipnoz ederek uyutur. Daha
sonra Zoltan mahlûkatı uyutur ama Baron Frankenstein mahlûkatın uyandırmasını
ister. Baron Frankenstein’in dediğini yapan Zoltan mahlûkatı uyandırır. Uyanan mahlûkat
saldırgan davranışlar sergileyince Hans ve Baron Frankenstein zorlukla eter
kullanıp mahlûkatı etkisiz hale getirir.
Baron Frankenstein başarısını kutlarken Zoltan Baron Frankenstein’a mahlûkatınla ne yapmayı düşünüyorsun diye sorar. Baron Frankenstein Zoltan’a ne demek istiyorsun diye karşılık verince Zoltan mahlûkatı sirklerde, panayırlarda ve ona benzer yerlerde sergileyebilirsin der. Bunun üzerine Baron Frankenstein mahlûkatı ileriki deneylerinde kullanacağını belirtir. Zoltan küstah bir tavırla mahlûkat seni dinlemeyecek deyince sinirlenen Baron Frankenstein Zoltan’a mahlûkatın bir beyni var ama seni dinleyecek ama sana itaat etmeyecek diye karşılık verir. Daha sonra Baron Frankenstein mahlûkata ayağa kalk der ama mahlûkat tepki göstermez. Bunun üzerine Zoltan mahlûkata Baron Frankenstein’in dediğini yap der. Zoltan’in buyruğunu yerine getirir ve Zoltan alaycı bir tavırla doğruyu söylemiştim değil mi der. Bunun üzerine Zoltan Baron Frankenstein’a açgözlü birisi değilim mahlûkatı kast ederek şu yakışıklı arkadaşımızın üzerinden sen, ben ve genç arkadaşınla üçlü bir ortaklık yapalım der. Baron Frankenstein Zoltan’in teklifini kabul eder. Zoltan Baron Frankenstein’in elini sıkmak ister ama Baron Frankenstein sözüm kâfi mi değil mi diyerek Zoltan’i tersler. Zoltan gittikten sonra Hans Zoltan’a güvenmediğini söyleyince Baron Frankenstein Zoltan’a şu an için ihtiyacım var diye karşılık verir.
Mahlûkatın yanına giden Zoltan ilk olarak dilsiz
Mary’yi korkutur. Daha sonra mahlûkatı hipnozla telkin edip altın çalması için
gönderir. Handan kovulan sarhoş bir adam mahlûkatı yolda elinde çalıntı
altınlarla görünce hanın içinde korkuyla hanın içine girmek için yalvarır fakat
daha sonra bayılır. Ertesi sabah sarhoş adam gece gördüğünü anlatmak amacıyla
karakola gider ama ciddiye alınmaz. Bu arada Zoltan’in yanına giden Baron
Frankenstein Zoltan’dan mahlûkata bazı testlerde bulunmasını ister. Zoltan mahlûkatın
yorgun olduğunu söyler. Zoltan’in dediğine şaşıran Baron Frankenstein Zoltan’a
bütün gece dinlendi deyince geveleyerek konuyu değiştirmeyi başarır. Mahlûkatın
yanına gidip belediye başkanın ve polis şefinin kötü insanlar olduğunu
cezalandırılmaların gerektiğini söyler. Mahlûkat Zoltan’in görevini yerine
getirmeye gidince Zoltan Mary’yi saklandığı yerden çıkartır taciz etmeye başlar.
Daha sonra Zoltan vaktimi senin gibi birisiyle harcayamam diyerek Mary’yi
bırakır.
Belediye başkanın evine giren mahlûkat belediye
başkanını vahşice döverek öldürür. Bu arada belediye başkanın evinden
çığlıklarını duyan hızlıca olay yerine doğru koşarlar. Aynı esnada polis
şefinin kıyafetini deneyen polis karakola giren mahlûkat tarafından öldürülür. Sabah
olduğunda Zoltan’in yanına gelen mahlûkatın ellerini kontrol eder. Mahlûkatın kanlı
ellerini fark eden Zoltan mahlûkata cinayet işlemeyecektin yalnızca
korkutacaktın diye söylemeye başlar. Daha sonra çalıntı altınlarla kaçmaya
çalışan Zoltan Hans ve Baron Frankenstein tarafından yakalanır. Baron Frankenstein
Zoltan’i evire çevire döverek evinden kovar. Zoltan gitmeden önce Baron
Frankenstein’a bunun için seni öldüreceğim der. Mary mahlûkatı beslerken Zoltan
mahlûkatı hipnoz ederek mazgal demirlerini söktürür. Baron Frankenstein’in
yanına koşarak durumu anlatmaya çalışır. Baron Frankenstein ilk başlarda durumu
anlamaz ama mahlûkatı elinde mazgal demiriyle görünce gaz lambasının ateşini
kullanarak mahlûkatı geride tutar. Bu arada Zoltan mahlûkata sürekli öldürme
emri verince kontrolünü yitiren mahlûkat Zoltan’a demir saplayarak öldürür. Mahlûkat
kaçınca Baron Frankenstein Hans’a onu takip et ve gözünden önünden ayırma der.
Baron Frankenstein’in yanına gelen polis şefi mahlûkatın işlediği cinayetler nedeniyle Baronu tutuklayıp hapse atarlar. Daha sonra Hans Mary’yi mahlûkatla beraber bir mağarada bulur ve şatoya geri dönmeleri için ikna eder. Bu arada kasabanın sarhoşu polis şefine mahlûkatın tarifini yaptıktan sonra Baron Frankenstein şimdi bana inandın mı diye sorar. Polis şefi Baron Frankenstein’a sana inanıyorum ve bu sebepten dolayı canavarını yakarak yok edeceğim der. Polis şefi kasabalılarla beraber mahlûkatı gittikten sonra Baron Frankenstein cebindeki eteri çıkartır ve bilerek cebindeki altın sikkeyi sesli bir şekilde yere atar. Karakoldaki polis sikkeyi almak için harekete geçtiğinde Baron Frankenstein eteri kullanarak polisi bayıltır. Daha sonra at arabasını çalıp şatosuna gider. Bu arada Mary yanlışlıkla mahlûkata brendi verince mahlûkat sarhoş olup etrafı parçalamaya başlar. Şatoya gelen Baron Frankenstein Hans ve Mary’ye gitmelerini söyler. Baron Frankenstein eteri kullanarak canavarı etkisiz hale getirmek ister fakat mahlûkat eteri içer. Eteri içtikten sonra kendini daha da kaybeden mahlûkat yangın çıkartır. Baron Frankenstein mahlûkatı kurtarmak isterken patlama olur şatodan çıkan Hans en sonunda baronu yendiler der ve film biter
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder