Filmimiz
kalantor bir adamın avladığı hayvanları anlatıp böbürlenirken duvara astığı
kurt başını göstererek bunu Belgrad'ta avlamıştım der. Konuklardan biri şunun
gözlerine bak sanki bizimle dalga geçiyor gibi bakıyor der. Diğer pos bıyıklı
konukta aynısını bende düşünüyordum der. Bunun üzerine adının Henry olduğunu
öğrendiğimiz belki de kurttan öte bir şeydir kurt adam olabilir der. Bunun üzerine
kurt konusunu açan şahıs kurt adam bu illete sahip olan kişi efsaneye göre
sevdiği kişi tarafında gümüş bir silahla öldürülse lanetinden kurtulur. Adının Irna olduğunu öğrendiğimiz av
meraklısı şahsın karısı Kristina ne ilginç bir konu kurt adamlar falan deyince
Irna karısına seni temin ederim ki vurduğum sıradan bir kurttu der. Bu arada
Edward isimli bir şahıs Henry isimli şahsa sen beyin fonksiyonlarında dünyaca
ünlü bir uzmansın sence bu hilekârlığı geçersiz sayacak bir delilin var mı yani
biliyorsun deden çift kişilik vakalarında bir uzmandı deyince Henry
nazariyelerimi tartışmak ne yeri ne de zamanı der ve Kristina ve Irna'ya
misafirperverliğiniz için teşekkürler ama gitmeliyim der. Kristina Henry'nin
peşinden gider ve Edward'nın aptal birisi olduğunu söyler ama Henry'nin fikrini
değiştiremez Henry Irna'nın malikânesinden ayrılır. Edward Henry'nin bu kadar
sinirlenmesine gerek yoktu deyince Irna Henry'nin heyheyleri çıkar bazen ama
boş verelim eğlencemize devam edelim der.
Irna
arkadaşlarına ve karısına doğduğu topraklara gitmek istediğini anne ve
babasının mezarını ziyaret etmek için Macaristan'a gideceğini anlatır. Edward
Irna Kosta insafsız ve hırslı bir iş adamının duygusal ve nostaljiye düşkün
biri olduğunu ummazdım der. Bunun ben bir Macar'ım o yüzden geldiğim yeri asla
unutmam der. Edward'nın karısı Irna'nın
karısı Kristina’ya Transilvanya’ya gitmek seni ürkütmüyor mu diye sorar.
Kristina bilakis kocamın yapacağı seyahat beni hayretler içinde bıraktı der.
William esprili bir dille Transilvanya’ya gidecekseniz yanınıza haç ve bir
çuval sarımsak alın neme lazım vampir çıkabilir der ve birdenbire esen şiddetli
rüzgâr bir heykeli düşürür. Irna'nın malikânesine gelen konuklar yola
çıkacaksınız sizi tutmayalım diyerek malikâneden çıkarlar. Ertesi gün
Macaristan’a otomobil vasıtasıyla varan Irna'ya ne biçim yere geldik kuş uçmaz
kervan geçmez bir yer burası diyerek şikâyette bulunur. Yolun ortasında araba
teklemeye başlar ve araç istop eder. Irna arabayı kontrol ederken Kristina'da
etrafı kolaçan eder. Yıkık dökük bir binaya giren orada bulunan şekli bozuk bir
adam tarafından kovalanır. Karısının çığlığını duyan Irna eline geçirdiği taşla
şekli bozuk biçareyi kovalar.
Akşam
olduğunda geceyi geçirecekleri pansiyonun sahibi Gyogog Irna’ya buralar tekin
yerler değil iti serserisi cirit atıyorlar dikkatli olun der. Yaşlı
pansiyoncunun sözlerini dikkate almayan Irna anne ve babasının kaldıkları eski
mezara gideceğini açıklayınca pansiyoncu Gyogog'nun yüzü buz kesilir ve oralar
melun yerlerdir özelikle mezarlığın yanındaki kara evden türlü melanetler
çıkıyor der. Pansiyoncu Gyogog'nun dediklerini önemsemeyen Irna Gyogog'a yıllar
sonra memleketime dönüyorum ve hala batıl itikatların geçerli olduğunu
görüyorum diyerek yatmaya gider.
Sabah
olduğunda Irna karısı Kristina ile beraber ailesinin mezarına gider ve
taziyelerini sunarken Kristina ailen neden öldürüldü diye sorar. Irna ailem ben
küçükken eve giren suçlular tarafından baltayla parçalanarak öldürüldü
der. Aynı esnada Irna üç şahsın arabanın
etrafında toplandığı görünce hırsızlar arabamı bırakın der ve soyguncularla
boğuşur ama soyguncular Irna'yı defalarca bıçaklamak suretiyle öldürülür. Üç
soyguncu yeni öldürdükleri Irna'nın karısını gören ahlak noksanı soyguncular
Kristina'ya tecavüz etmek amacıyla saldırırlar. Saldırının etkisiyle bayılan
Kristina'ya tam üç saldırgan tecavüz edecekken nereden çıktığı belli olmayan
bir şahıs saldırganlarından birini boa yılanın kurbanını sıktığı gibi sıkarak
ağzından burnundan kan getirir ve diğerini ise kafasını taşla ezerek öldürür.
Baygın yatan Kristina'ya kucaklayarak götürür.
Uzun süre
baygın kalan Kristina ayılır ve çevreyi kolaçan ederken kocasını yemek
masasının üzerinde ölü olarak görür ve çığlığı basar. Çığlığı duyan
Kristina'nın gizemli kurtarıcısı gelir ve Kristina mahzene doğru kaçar ama daha
önce gördüğü cüzamlı biçareyi tekrar görür ve kendinden geçer. Bu arada sağ
kalan eşkıyalardan biri diğer suç ortaklarına kardeşinin kara şatoda yaşayan
adam tarafından öldürüldüğünü söyler. Bunun üzerine muhabbettin içine dalan
Gyogoy ben o mezarlıktan uzak durun dedim türlü musibetler var orada deyince
eşkıya çetesinin lideri Markos kes şu kocakarı masallarını orada yaşlı bir kadın,
cüzamlı bir özürlü ve adamın biri yaşıyor onlarında icabına kolayca bakılır.
Gene muhabbette giren Gyogoy o yaşlı
kadın canavarı emzirdi o aslında Elisabeth Bathory'dir der. Cüzamlı biçare ve
gizemli yabancı Irna'nın cesedini gömerler. Aynı esnada Eşkıyaların lideri
Markos adamlarıyla birlikte kardeşini öldüren adamı öldürmeye giderler. Mezarlığa
varan üç eşkıya tam kara şatoya gidecekken gizemli yabancının kurt adam
olduğunu öğreniriz. Sırtından bıçaklanan ve böğrüne defalarca domdom kurşunu
yemesine rağmen Markos'nun iki adamını öldürür ama Markos saklandığı için kurt
adamın saldırısına uğramaz ve kaçar.
Sabah
olduğunda Verruca isimli yaşlı kadın korkuyla uyanan Kristina'yı
sakinleştirmeye çalışırken içeri Kristina'yı kurtaran gizemli yabancı gelir. Adının Waldemar olduğunu öğrendiğimiz şahıs
Kristina'nın nasıl olduğunu sorar. Zavallı kız çok geçirmiş ama atlatır diye
cevap verir. Aynı esnada Markos pansiyoncu Gyogoy'a kurt adam olayını anlatır. Gyogoy ben sana
söylemiştim orası tekin bir yer değil orada Şeytan'ın dölü yaşıyor der. Bunun
üzerine Markos onu nasıl öldürebilirim diye sorunca Gyogoy onu öldüremezsin
diye cevaplar. Aldığı cevaba bozulan Markos Gyogoy'a bak bakalım öldürülür mü
öldüremez mi der. Kristina yemeğini yerken Verruca Waldemar'ın Leh kökenli ailesi Daninsky
sülalesine hizmetçilik ettiğini Waldemar'nın annesi genç yaşta vefat edip babası da savaşta hayatını kaybedince Waldemmar'a
hem analık hem de babalık yaptım der. Kristina niye bu gözlerden ırak yerde
yaşıyorsunuz diye sorunca Verruca'nın gözleri dolar ve Waldemar'nın hastalığı
nedeniyle burada yaşıyoruz der. İyice meraklanan Kristina ne hastalığı diye
sorunca Verruca gözyaşları içerisinde yemek masasını terk eder.
Yürüyüşe
çıkan Kristina arabanın yanına gider. Arabanın kapısını açar ve cüzamlı
biçarenin cesediyle karşılaşır ve cüzamlı biçareyi öldüren Markos'da elinde
bıçakla Kristina'yı beklemektedir. Korkudan şoka giren Kristina'nın imdadına
Waldemar koşar ve Waldemar'ı gören Markos kaçar. Waldemar korkudan akli dengesi
bozulmaya başlayan Kristina’ya birkaç gün sabret seni buradan götüreceğim der.
Akşam olduğunda Waldemar Kristina'yı dışarı çıkma ne olursa olsun dışarı çıkma
der. Bunun üzerine Kristina Waldemar'a
neden dışarı çıkmayacağım söyleyebilir misin diye sorunca Waldemar ne
olursun bana soru sorma sen dediğimi yap der ve Kristina'nın odasını kilitler. Kristina
pencereden Waldemar'a bakar ve Waldemar’nın hastalığını öğrenir Waldemar
likantropi illetine tutulmuş bir adamdır. Kurt adama dönmüş olan Waldemar
pencereden kendisini izleyen Kristina'yı fark eder ve gecenin karanlığında
ormana doğru kaçar.
Ertesi gün
Markos Gyogoy’a çoluk çocuğumuz var bu kurt adam sorununu kökten halletmeliyiz
bula bildiğin her gümüşü getir kurşun yapalım der. Gümüşler gelir ve demirciler
gümüşü eriterek kurşun yaparlar. Markos kasabalıyı da kışkırtarak linç çetesi
kurar. Linç çetesi hep bir ağızdan öldür laflarını tekrarlarken Markos elinde
bir çuvalla gelir çuvalın içinde hizmetçi Verruca'nın başı vardır. Markos işte
cadının kellesini bedeninden ayırdım gidip şimdi o melun kurt adamdan da
kurtulalım diyerek kasabalıyı daha da kışkırtır. Aynı esnada linç çetesinden
kaçan Waldemar ve Kristina tam arabaya gidecekken erketeye yatmış Markos
belirir. Buraya geleceğini biliyordum bu gümüş kurşunlarla icabına bakacağım
diyerek tüfeğini ateşler ama Waldemar'ı vurmayı beceremez bunun üzerine
Waldemar Markos'nun gırtlağını sıkarak öldürür ve Kristina ile beraber
kaçarlar.
İngiltere'ye
dönen Kristina soluğu Henry Jekyll'nın muayenesinde alır ve başından geçenleri
detaylarıyla anlatır. Henry Kristina'nın dediklerine inanmaz ve geçirdiğin
travma zihninde oyunlar oynuyor der. Bunun yemin ederim ki dediklerim deli
saçması gibi görünse de hepsi gerçek der. Kristina'nın dediklerine inanan
Henry'i dolunay olduğu zaman getir ve o zaman muayene edeyim der. Kristina ama
dolunayda tam bir öldürme makinesine dönüyor deyince Henry sen dediklerimi
uygula der. Kristina muayeneden çıkar ve içeri Henry'nin asistanı Sandra girer
ve güzel kadın der ve Henry'e onu seviyordun değil mi diye sorar. Henry evet
seviyordum ve hala da seviyorum der. Henry asistanı Sandra’ya Waldemar'nın
sorununu çözmek için dedesinin eski formülerinden bulacağını açıklayınca Sandra
zevk içinde iyi ve kötüyü ayıran formül ne kadar calip der.
Kristina
Waldemar'a kalacak yer ayarlar. Bunun üzerine Waldemar seni çok zahmete soktum
benimle birlikte senin hayatında mahvoldu deyince Kristina Waldemar'ı öperek
seni çok seviyorum der. Ertesi gün Waldemar
Henry’in muayenesine gitmek üzere taksiye binen Waldemar Henry'in muayenesine
varır. Asansöre bir hemşireyle biner ama asansör yolun yarısında bozulur. Aynı
esnada Sandra Henry'e senin arkadaşının getireceği zat gelmedi o yalnızca
Kristina'nın dimağında yarattığı bir hayal mahsulü der. Bu arada dolunay
yükselir Waldemar lanet kader bu niye oldu der ve hemşirenin korku dolu bakışlarıyla
değişir. Aynı esnada asansörü tamir eden eleman asansörün sabaha düzeleceğini
söyler ama duyduğu kan dondurucu çığlıkla beraber asansörü düzeltir. Çığlığa
gelen meraklı kalabalık asansörün kapısını açar ve hemşirenin parçalanmış
cesediyle karşılaşırlar ardından kurt adama dönüşmüş Waldemar asansörden çıkıp
kaçar. Bir kaç saat sonra sokakta gezen genç bir kızı daha öldürür.
Ertesi gün
Doktor Henry Jeykll Waldemar ve Kristina'ya dün gece yaşanan vakalar nedeniyle
muayenede ameliyatı gerçekleştirmenin çok riskli olduğunu ve laboratuarını
Waldemar’ın kaldığı yerde kuracağını söyler. Waldemar ne zaman iyileşeceğim
doktor bey diye sorar. Mümkün ama sonucun ne olduğunu bilemeyiz deyip
Waldemar’ın kurt adam sorununu dedesinin kişilik değiştiricisi serumunu
Waldemar üzerinde deneyeceğini söyler. Kristina nasıl olacak bu iş diye sorunca
Henry dedesinin serumunu kullanarak Waldemar'ın kötü tarafını ortaya çıkartarak
Waldemar'ın kurt adam tarafını sindirecek ve daha sonra dedemin yaptığı
antidotunu geliştirip Waldemar'a zerk edeceğim der. Kristina
bu işe yarayacak mı diye sorar v Henry bilmem ama nihayet aile ismini kötüye
çıkaran formülün iyi bir işte kullanılacak der. Daha sonra Henry'in asistanı
Sandra gelir ve dün gece yaşanmış olay ile ilgili gazete başlıklarını okur.
Kristina n zaman ameliyata başlanacak diye sorar. Bunun üzerine Henry bir an
önce başlamamız gerek der.
Kayışlarla
ameliyat masasına bağlanan Waldemar tekrardan kurt adama dönüşünce Henry'in
asistanı Sandra Waldemar'dan kan numunesi alır. Sabah olduğunda Henry
Waldemar'a kurt tarafından aldığı kan numunesinden dedesinin icat ettiği serumu
kullanarak kurt adam tarafını sindirmeye çalışacağını söyler. Waldemar ve Kristina gidince Sandra Henry'e
sana bahşedilen fırsatı görmüyor musun Henry zihinlere girmen için kusursuz bir
fırsat geçti der. Henry ben yalnızca Waldemar'ın illetinden kurtulmasına
yardımcı olacağım der. Henry'in lafına sinirlenen
Sandra senin kadının oldum yasadışı işlerine yardım ettin deyince Henry ne
yasadışı işleri diye sorunca Sandra senin muayenede insanları kobay gibi
kullandın der. Bunun üzerinde Henry bunlar gerekliydi der. Bunun üzerine Sandra
sırf o kaltak yüzünden bunları yapıyorsun değil mi sende deden gibi basiretsiz
adamısın deyince Henry Sandra'ın ağzının ortasına bir tane patlatır. Henry'in
attığı tokada sinirlenen en büyük aşklar bile en derin nefrete dönüşür bunları
kulağına küpe et der. Henry Sandra'dan özür dilemeye çalışır ama başarılı olamaz.
Henry
mikroskobundan Waldemar'ın kan numunelerini kontrol ederken Kristina ya bu
ameliyat kötü geçerse deyince Henry gönlünü ferah tut Waldemar iyileşecek der.
Bunun üzerine Kristina Henry'e teşekkür etmek amacıyla öper ve bunu muayeneden
dönen Sandra görür ve gözlerini nefret tutkusu sarar. Henry Sandra'ya sorun yok değil mi diye
sorar. Sandra bilakis polisler
muayeneden ayrıldı ve herkes de senin Amerika’ya seyahat ettiğini sanıyor deyip
Waldemar'ın ameliyatında kullanılacak levazımları koyar. Henry Kristina'ya
ameliyat sırasında odasında kalmasını tembihler. Henry ve Sandra Waldemar'a Henry'in dedesine
ait serumu zerk ederler. Waldemar mutlak kötülüğün beden bulmuş haline döner.
Waldemar kanım kaynıyor beni serbest bırakın duydunuz mu domuzun dölleri diye
bağırır. Henry Waldemar'a panzehiri zerk eder ve Waldemar normal haline döner.
Henry oldu iyileştin artık illetinden eser kalmadı der. Bu arada fitneci Sandra
Henry'in sırtına neşteri geçirir ve en büyük aşklar bile nefrete dönüşür
demiştim değil mi Henry der. Henry yere yıkılınca mutlak kötülük serumunu
tekrardan Waldemar'a zerk eder.
Yatmak için
hazırlanan Kristina'ya mutlak kötülük serumu bulaşmış Waldemar saldırıp zorla
sahip olur ve ardından direğe bağlanıp Sandra tarafından hunharca kırbaçlanır.
Sandra Kristina'yı kırbaç arsızı yaparken acı çek pislik sen benim elimden
Henry'i aldın der ve işkenceyi mutlak kötülük serumu zerk edilmiş Waldemar'a
devreder. Waldemar büyük bir zevkle işkence eylemini sürdürür. İşkence bittince
yatak odasına götürülen Kristina yaraları ve acıları sayesinde yatağa
yığılır. Yatakta yatan Kristina'ın
yanına ağır yaralı Henry gelir. Mutlak kötülük serumu zerk edilen Waldemar
dışarı çıkmalıyım deyince Sandra hayır çıkamazsın buyruklarıma itaat etmelisin
der. Bunun üzerine Waldemar Sandra'ın
kıyafetlerini parçalayıp sen bana itaat edeceksin kahpe yoksa seni öldürürüm
diyerek bastonuyla defalarca Sandra'ya vurur. Sandra kendinden geçince Waldemar
Sandra'dan faydalanır.
Kendisini
Londra gecelerine atan Waldemar müşteri bekleyen bir hayat kadınıyla anlaşır ve
otel odasına çıkar. Fahişeyle beraber
olan Waldemar külotlu çorap ile fahişeyi boğarak öldürür. Otelden çıkan Waldemar hızlı adımlarla gecenin
karanlığında kaybolur. Ağır yaralı olan Henry Waldemar'ın tedavisinin yarım
kaldığı tedavinin nihayete ulaşması bir kaç tane daha serumun zerk edilmesine
gerek olduğunu yoksa kurt adam tarafı su yüzüne çıkacağını söyleyip sakladığı
gümüş kurşunlarla dolu tabancasının yerini tarif ettikten sonra canını verir.
İnine dönen
Waldemar beceriksiz kahpe Jeykll'i öldürememişsin ayrıca Kristina'ın kaçmasına
önayak olmuşsun diyerek Sandra'yı demir çitlere iter ve demir çitlere saplanan
Sandra ölür ve Waldemar Sandra'ın ölüşünü zevkle izler. Laboratuara giren Waldemar
mutlak kötülük serumunu bulamaz ve deney tüplerini parçaladıktan sonra seruma
muhtaç değilim ben güçlüyüm deyip gider. Sarhoş bir adamı Thames nehrinin soğuk
sularına iten Waldemar daha sonra gece kulübüne gider. Gece kulübünde bir
konsomatris ile tanışan Waldemar konsomatrisle laflar. Konsomatris bir arkadaşı
gördüm ona bir merhaba diyeyim der ve
Waldemar'ın yanından kalkar. Bu mutlak kötülük serumunun tesiri geçer ve normal
Waldemar'a dönüşür. Normal haline
dönüşmüş Waldemar'ı gören konsomatris şaşırır ve mutlak kötülük bulaşmış Waldemar’ın
nerede olduğu sorar. Waldemar bir kez daha değişir ve kurt adama dönüşür. Gece
kulübündeki herkes çil yavrusu gibi gece kulübünden kaçarlar. Kurt adama
dönüşmüş Waldemar Kristina'ın evine girer. Aynı esnada Kristina'da Henry’in
dokümanlarını yakarken kurt adam Waldemar çıka gelir. Waldemar'ı
sakinleştirmeye çalışan Kristina elinde tutuğu tabanca sayesinde Waldemar'ın
saldırısına uğrar ve gırtlağını deşer.
Kristina son kalan nefesiyle Waldemar'ı sırtından vurup öldürür ve son
gayretle ölmüş olan Waldemar'ın yanına gidip elini tutuktan sonra son nefesini
verir ve film biter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder