Filmimiz biçerdöver tamir eden bir adamla başlar. Adam biçerdöveri
tamir ederken dokuz veya on yaşlarındaki oğlu biçerdövere biner ve biçerdöveri
çalıştırır ve babasını biçerdöver ile ezdikten sonra kontrolünü yitirmiş olan
biçerdöverden atlayan çocuk elini biçerdövere kaptırır ve ardından akıl
hastanesine kapatılır.
Aradan seneler geçer babasını biçerdöver kullanarak katleden
Matthew annesinin yazdığı mektubu okumaya başlar. Annesinin yazdığı mektupta Bay
Gardner’dan bayağı çok fazla bahsedince sinirlenen Matthew lanet olsun Bay
Gardner’a diyip mektubu buruşturup atar.
Kapının önünde Mathew’i bulan Matthew’ın annesi Helen oğluna
durumu oğluna izah etmeye çalışır lakin kıskançlık krizlerine giren Matthew
neşeli başlayan olayı bozmayı başarır ve Bay Gardner’a annemden uzak dur
dedikten sonra çekip gider
Sabah olduğunda Bay Gardner Matthew’a öğütlerde bulunurken
Matthew peki Bay Gardner diyince Bay Gardner bana Bay Gardner deme bana Mac de
der. Bunun üzerine peki efendim der. Akşam Matthew’in annesi Helen ve Mac açık
alanda oynaşırlarken Matthew’da onları gözetler ve ardından eline baltayı alıp
Mac Gardner’ın peşine düşer. Takip edildiğini fark eden Mac korku dolu bir ses
tonuyla kimsin ne istiyorsun diye bağırır. Matthew eline geçirdiği baltayı
Mac’ın böğrüne defalarca saplar. Aldığı balta darbelerinden yaralanan Mac
sürünerek yardım çığlıkları atar. Matthew baltasını kullanıp Mac’in kafasını
gövdesinden ayırırken annesi Helen oğlunun işlediği cinayete şahit olur. Soka
giren kadın sen ne yaptın diye bağırır. Matthew o gitmeliydi ben sana bakarım
ona ihtiyacımız yok ikimiz mutlu mesut yaşarız der. Helen çek elerini diyince
annesi itekleyen Matthew Helen’nin kafasını taşa vurdurarak ölmesine sebep olur.
Otostop yaparak başka bir yere giden Matthew evinin önünde evinde resim yapan Vera ile tanışır. Vera dost musun müşteri misin diye sorar şayet müşteriysen benimle içeri girersin şayet dost issen yaptığım resim hakkında yorumda bulunursun der. Matthew Vera’nın resminde bulunan sarı kırmızı renklerini ateşe benzetir ve resimdeki gölgeleri acı çeken zavallı ruhlara benzetir. Denizcinin biri çıkagelir beni bir arkadaş gönderdi sen meşhur Vera olmalısın der. Bunun üzerine Vera doğru adrese geldin kocacığım diyip denizciyi içeri gönderir. Vera’nın kolunu kavrayan Matthew ne olur onunla içeri girme der lakin Vera Matthew’a bak dostum sen bana karışma ben sana karışmayayım dedikten sonra içeri geçer ve denizci ile oynaşmaya başlar. Oynaşmayı röntgenleyen Matthew gene ölmüş annesinin halüsinasyonu görür yapmamalıydın anne hep birlikte olacaktık dedikten sonra Vera’nın resmini parçalar ve resim malzemelerinden birini alıp gider.
Sabah olduğunda bohçasını toplayan Matthew yaşadığı
kasabadan ayrılırken aile dostu benzinci Jones tarafından durdurulur. Matthew Jones’a
evde yeni bir erkek olduğunu artık kendisine ihtiyaç olmadığını söyler. Benzinci
Jones hadi oradan annen gelmeni dört gözle bekliyordu der. Bu arada Matthew
Brenda ve George isimli gencin arabasına atlayarak benzinciden uzaklaşır.
Yeni evli çift olan Brenda ve George ile iyi ilişkiler kuran
Matthew evli çiftle birlikte dereye iner. Yeni evliler oynaşmaya başlayınca
Matthew annesi Helen ve cici babası Mac ile ilgili halüsinasyonlar görür
halüsinasyon Mac annen benim malım oldu diyince Matthew bırak onu bağırır. Matthew
tepkisine anlam veremeyen George ne oluyoruz sorun nedir adamım diye sorar. Matthew
George’a doğru taş atmaya başlar ve George adamım bak hiç hoş değil bunlar
diyince Matthew eline geçirdiği taşla George’nun pekmezini akıtarak öldürür. Matthew
Brenda’ya dönerek seni ondan kurtardım artık hep beraber olacağız diyince
Brenda korku dolu bir ses tonuyla bırak beni ruh hastası George’mu öldürdün
diye çığlıklar atmaya başlayınca Brenda’yı dere içinde boğarak öldürür. Yaptıklarının
farkına varına Matthew olay yerinden topuklar.
Otostop yaparak başka bir yere giden Matthew evinin önünde evinde resim yapan Vera ile tanışır. Vera dost musun müşteri misin diye sorar şayet müşteriysen benimle içeri girersin şayet dost issen yaptığım resim hakkında yorumda bulunursun der. Matthew Vera’nın resminde bulunan sarı kırmızı renklerini ateşe benzetir ve resimdeki gölgeleri acı çeken zavallı ruhlara benzetir. Denizcinin biri çıkagelir beni bir arkadaş gönderdi sen meşhur Vera olmalısın der. Bunun üzerine Vera doğru adrese geldin kocacığım diyip denizciyi içeri gönderir. Vera’nın kolunu kavrayan Matthew ne olur onunla içeri girme der lakin Vera Matthew’a bak dostum sen bana karışma ben sana karışmayayım dedikten sonra içeri geçer ve denizci ile oynaşmaya başlar. Oynaşmayı röntgenleyen Matthew gene ölmüş annesinin halüsinasyonu görür yapmamalıydın anne hep birlikte olacaktık dedikten sonra Vera’nın resmini parçalar ve resim malzemelerinden birini alıp gider.
Gece olduğunda işini bitiren denizcinin peşine kuyruk olan Matthew
en sonunda denizci Matthew tarafından takip edildiğini anlar ve çakırkeyif olan
denizci sen Vera’nın yanında gördüğüm ufaklık değil misin diye sorar. Matthew
sana Vera’dan haberim var sana Vera senden hoşlanmıyor hatta senden nefret
ediyor o yüzden seninle bir daha beraber olmayacak diyince denizci biz işimizi halettik
koçum der. Matthew ayrıca Vera benden sana bir şey iletmemi istedi der. Denizci
neymiş o diye sorunca önceden hacıladığı boya malasını denizcinin gözüne
saplayıp gırtlağını kestikten sonra denizcinin cesedini köprüden atar.
Vera’nın evine giden Matthew Vera’nın evinin önünde
dikilir. Kapının önünde Vera’ya boya
malasını verip denizcinin resmi parçaladı ardından boya malasını gasp etti
sonra denizci ile konuşup geri vermesini rica ettim verdi diye yalan söyler.
Vera ne insanlar varmış diyince Matthew denizci kötü bir adamdı onun gibi
adamlara ihtiyacın yok işini bırak der. Bunun üzerine bak arkadaşım benim
hayatım ayrıca rızkımı çıkartıyorum diyince Matthew bak zengin birisiyim ben
sana göz kulak olurum çalışmak zorunda kalmazsın der. Matthew’a inanmayan Vera
öyledir koçum der. Sözlerine inanılmadığını fark eden Matthew vallahi zenginim
yani babam zengin hanları hamamları var sahiden der. Bunun üzerine bak koçum bu
lafları binlerce kez duydum artık kabak tadı vermeye başladı dedikten sonra
Matthew gider.
Sabah olduğunda Matthew bir malikânenin kapısını çalar. Kapıyı
açan hizmetçiye arabam bozuldu tamirciyi arayabilir miyim diye sorar. Hizmetçi ben
araba falan görmüyorum diyince Matthew arabamı biraz geride bıraktım durumum
yüzünden kimse bana yardım etmedi diyip kanca takılmış elini gösterir. Hizmetçi
içeri girmesine izin verir. İçeri geçen
Matthew yalancıktan telefonla konuşurmuş gibi yaparken adının Abbey Lee olduğunu
öğrendiğimiz hizmetçiyi sahibesi Bayan Anatole televizyonu düzeltmesini ister.
Abbey Lee televizyonu düzeltip geri geldikten sonra satır darbesiyle karşılaşır.
Matthew eve ihtiyacım var dedikten sonra hizmetçiyi defalarca satırla vurmak
suretiyle öldürür. Yukarı çıkan Matthew Bayan Anatole’nin koltuk değnekli
saldırısına uğrar. Biraz boğuştuktan sonra Matthew yaşlı kadının suratına
yastık koyup boğarak öldürür. Olay yerinde bulunan köpeğe sırada sen varsın
dedikten sonra köpeğin başını mutfak masası üzerinde satırla bedeninden ayırır.
Vera’nın evine giden Matthew Vera’ya çiçek verir malikânemin
ön bahçesinden kopardım der. Evime gidelim diyince Vera bu lakırdı fazlasıyla
uzadı der. Matthew arkadaş olarak gideceğiz der Matthew eski model arabasını
gösterir arabadan etkilenen Vera biraz naz yaptıktan sonra arabaya binmeyi
kabul eder. Matthew kendisiyle bir sürü palavra sıktıktan sonra eve varırlar.
Evi Vera’ya gezdiren Matthew palavraları makineli tüfek
misali sıkmaktadır en sonunda Vera’ya bu odadaki mobilyaları attım sırf sen
daha rahat resim yapabil diye burası artık senin evin der. Vera benim evim var
ben orada yaşıyorum diyince Matthew kontrolünü yitirmeye başlar. Matthew’ın
fıttırdığını fark eden Vera hadi sana hoşça kal ben otobüse binip giderim der. Bunun
üzerine Matthew gitme burada kal resimlerini burada yap diye tutturup kolunu kavrayanınca
ikili arasında boğuşma yaşanır ve neticesinde Vera merdivenlerden düşerek
bilincini yitirir.
Ayıldığında yatakta sımsıkı bağlı olduğunu fark eden Vera
şoka girer. Matthew sana bir sürü güzel sürprizim var diyip evden çıkar Matthew
insanları gasp edip yiyecek ve resim malzemeleri alır. Bu arada bağlı olduğu
koltuktan kurtulan Vera koltuktan kurtulur ayakları bağlı olması nedeniyle
tırtıl gibi ilerleyip aşağı iner. Aynı esnada kapıya webster kılıklı bir çocuk
şeker satma bahanesiyle kapıya yönelir ve evde kimse var mı? Sorar lakin ağzı
sımsıkı kapalı olan Vera çocuğa cevap veremez ve çocuk çekip gider. Kendi çabalarıyla ağız bağını çıkartıp
telefonu dili ile 911 i aramaya çalışır tam hat düştüğü anda Matthew gelir
yanlış numara diyip telefonu kapatır.
Ertesi gün boynuna tasma takılı Vera’ya Matthew resim yap
emri verir Vera canım resim yapmak istemiyor der. Bunun üzerine Matthew
parlayarak seni kadir kıymet bilmeyen kadın bak sana şövale aldım resim
malzemeleri aldım o pis denizci sana bunları aldı mı? Yok o yüzden onu öldürdüm
diye bağırırken kapı çalar. Vera kurtulmak amacı ile hamle yapar ama Matthew
tarafından yakalanıp bağlanıp cesetlerinin konulduğu dolaba koyar ve kapıyı
açar. Kapıyı açan Matthew Doktor Eppenstein’dir Bayan Anatole üç gündür
arıyorum ses seda yok bende merak edip geldim sende kimsin diye sorunca ben
Bayan Anatole’nin yeğeniyim diye cevaplar. Matthew’ın yalanına inanmayan Doktor
Eppenstein ben Bayan Anatole’nın yeğeni olduğunu bilmiyordum dere. Matthew işte
dedem vefat etti baba ocağına gitti bana da eve göz kulak ol dedi bende geldim
Matthew’ın sıktığı palavralara inanmayan Doktor Eppenstein paldır küldür evin
içine dalar. Matthew hey bunu yapamazsınız aynı esnada dolapta olan Vera dolabı
tekmeleye başlar. Sesleri duyan Doktor Eppenstein kapıyı açar ve Bayan Anatole
ve Abbey Lee’nin cesetlerini görür ama ne yazık ki Matthew Doktor Eppenstein’nın
pekmezini akıtarak öldürür ve bu cinayetin sorumlusunu iş birliği yapamadığı
gerekçesiyle Vera olarak tutup Vera’yı suçlar.
Ertesi gün deli planlarını anlatan Matthew’a Vera kaç gündür
banyo yapamıyorum kokmaya başladım yıkanabilir miyim diye sorar. Matthew ilk
başlarda karşı çıkar sonra izin verir. Matthew ile banyoya giren Vera soyununca
Matthew titremeye başlayıp lanet olsun diyerek banyodan çıkar. Banyosunu bitiren
Vera Matthew senin kölen oldum bedenimi sana sunmalıyım diyerek utancından
titreyen Matthew ile öpüşmeye başlar. Matthew yiyişmeye başlar tam iş ciddiye
binecekken Matthew annesinin kanlı cesedini görür ve Vera’nın gırtlağını
sıkmaya başlar. Vera Matthew’ın elinden kurtulur tam kapıyı açıp kaçacakken
Matthew Vera’nın gırtlağını deşerek öldürür. En sonunda tamamen tırlatan
Matthew kendisini dışarı atar ve kiliseye gider öldürdüğü insanların halüsinasyonlarını
görünce kancası ile kendini deşip öldürür ve film biter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder