Armenian Haunting

 

Filmimiz genç bir adamın arabasından inip araba camını hızlıca silip evine gitmesiyle başlar.  Daha sonra evine giren adam prize başar cereyan gitmiştir. Çekmeceden mum ve kibrit çıkartan adam soyunmaya başlarken nereden peydahlandığı belli olmayan bir ses adama sözünü tut der. Adam korku içinde şamdanı kaldırıp salona gider. Daha sonra adam kuzeni ile mesajlaşır kuzeni hazır mısın yarın yirmi dört Nisan diye yazar. Bu arada bir kez nereden geldiği belli olmayan sesin sözünü tut dediğini duyarız. Çalan telefona bakan adam telefondan cızırtı sesleri ve uğultular duyar ve ardından telefon kapanır. Sesler korkunç şekilde gelince adam telaş içinde ki var orada diye seslenir.  Sesler hiddetlenince banyoya giden adam banyo perdesini açar ama hiçbir şey göremez. Bir kez daha sözünü tut sesini duyan adam banyodan çıkan adam odasına gider. Daha sonra yatağının çökmüş bir adam görür ve her yer zifiri karanlık olur.

Yirmi dört Nisan iki bin on beş senesinde Maro isimli genç kız kamerayı kurduktan sonra ninesine elindeki dövmelerin ne manaya geliyor diye sorar. Maro’un ninesi ilk başta torunun sorusuna cevap vermek istemez ama Maro ısrarını sürdürünce Maro’un ninnesi Maro bu dövmelere olan takıntını anlamıyorum Türkiye’de kaybolan çocuklarımız için yaptırdım diye cevap verir.  Maro ninesine bu dövmelerin kim tarafından yapıldığını söylemedin deyince Maro’un ninesi torununa niye bana sürekli bana Ermenistan ve Türkiye’de yaşadığım hayat hakkında sorular soruyorsun diye karşılık verir. Konuşmasına devam eden bunu ödevin söylemiştin ama beni kandırıp beni kameraya çektin diye sitem eder. Maro ninesinden özür diledikten sonra ninesine ailen Türkiye’de zengin olduğunu söylemiştin der. Maro’un ninesi babam altın ve tekstil işinde çok başarılı bir tüccardı büyük bir evde yaşardık köyümüz farklı kültürlerin barış içinde yaşadığı bir yerdi bir gün savaş patlak verdi ve bir gün askerler babamı aldı der. Maro ninesine baban gittikten sonra ne oldu hatırlıyor musun diye sorunca Maro’un ninesi köyümüzü ve evimizi terk etmek zorunda kaldık diye cevap verir. Maro sonra ne oldu yeterli erzakınız var mıydı diye sorunca Maro’un ninesi annem kaybolmuştu o sırada der. Maro ninesine annen kaybolduktan sonra ne yaptın diye sorar. Maro’un ninesi Türkiye’de yaşayan amcam bana baktı dedikten sonra Maro Türkiye’de akrabalarımız mı var diye sorar. Maro’un ninesi torununa beni kandırdın diyerek gider. Ninesini gittikten sonra Maro kameraya ninem Katik hayatta kalan bin dokuz yüz on beş olaylarının canlı şahitlerinden der. Daha sonra Maro’un annesi yemeğe çağırınca Maro yayını sonlandırır. 

Genç bir kadın Sevan isimli bir adamı evin içinde arar.  Birkaç kez Sevan’a seslenen genç kadın Sevan’ı banyoda cansız bir şekilde yerde bulur. Daha sonra Maro izleyicilerine bugün korkunç bir olay vuku buldu kuzenim Sevan evinde ölü bulunmuş kalp kriz veya bir çeşit şoktan dolayı öldüğü söyleniyor ama ninem Sevan’in babasına en sonunda geldi dedi ama bana ne oldu söylenmedi sanırım beni kendi akıllarınca korumaya çalışıyorlar der. Daha sonra Maro’un annesi Maro’yu akşam yemeğine çağırır. Yemek sonrası Maro’un ninesi Katik kendi kendine sözümüzü tutamadık lanet sonunda geldi der. Maro kamerasını açarak ninesine ne geldi diye sorar.  Maro’yu umursamayan Katik sürekli lanet geldi sözümüzü tutamadık der. Maro bir kez daha ne sözü ne laneti diye sorunca Katik hiçbir şey demeden Maro'un suratına bez fırlatır. Maro kameraya ninem suratıma bez attı çok şaşırdım daha önce bana sesini bile yükseltmemişti dedikten sonra Katik sessizce yere yıkılır.

Maro arabada Sevan’in kız arkadaşı Clara ile konuşur.  Maro Clara’ya bu senin için zor olabilir ama Sevan’in başına ne gelmiş olabilir diye sorar. Clara Sevan ölümünden bir hafta önce çok kötü haldeydi önce benden ayrılacağını sandım ama ailesi üzerindeki lanetten bahsetti ailesinin her üyesine bulaşacağını söylüyordu der. Maro endişe içinde Clara’ya bakar. Maro şaşkınlık içersinde Clara’ya lanet mi Sevan ne çeşit bir lanet olduğunu söylemedi mi der. Clara hatırlamıyorum deyince Maro ısrarını sürdürür. Bunun üzerine Clara Maro’ya benden istiyorsun diye bağırır. Maro sakince Clara’ya bu işin aslını öğrenmek istiyorum diye karşılık verir.   Bunun üzerine Clara Maro’ya bir gün Sevan ile restoranda yemek yerken Sevan telefonda birisi ile konuştuktan panik halinde tuvalette gitti bende Sevan’in son konuştuğu kişinin Aida isimli bir medyum olduğunu gördüm der. Maro şaşkınlıkla medyum mu deyince Clara evet geleceği gören diye karşılık verir. Maro Clara’ya medyumun ne olduğunu biliyorum diye karşılık verir. Maro Sevan falcıya gidecek biri değil deyince Clara biliyorum der.  Maro peki niye gitmiş diye sorunca eskiden 1915 Türkiye’de olan bir olay yüzünden diye cevap verir. Maro şaşırmış bir halde gitmem gerek diyerek Clara’in yanından ayrılır.  

Kameraya konuşan Maro civarda yaşayan otuz beş tane Aida isimli kadın varmış ama tek bir tanesi aradığım kriterde kendisi Ermeni kahve falı bakan biri ona bu sözde lanetin ne olduğunu soracağım tabi bu lanet saçmalıklarına da inanmıyorum der. Aida’in mekânına giden Maro Aida’in sunduğu kahveyi içen Maro kahveyi çok kötü bulur. Bunun üzerine Aida alaycı bir tavırla burası Starbucks değil der. Maro şunu belirtmek isterim ben bu zırvalara inanmam deyince Aida Maro’ya o zaman niye buradasın diye sorar.  Maro Aida’ya birkaç hafta önce kuzenim Sevan ile konuşmuşsun diye cevap verir. Daha sonra Maro Aida’ya onunla ne konuştun diye sorunca Aida Maro’ya müşterilerimin sırlarına asla ihanet etmem ayrıca kapımdan bir sürü Sevan gelip gidiyor. Diye cevap verir. Maro bu Sevan öldü deyince Aida’in suratı değişir. Aida ciddi bir şekilde Maro’ya konuşmaya başlamazsan gitmeni isteyeceğim der. Maro Aida’ya kuzenim seni ziyaret ettikten sonra kalp krizinden öldü ama başka şeyler var Sevan sana anlatı der.  Aida Maro’ya ben buraya gelenlere tavsiyede bulunurum Sevan’da benden tavsiye istedi ne kadar kötü olursa olsun ben her zaman hakikati söylerim der. Konuşmasına devam eden Aida Sevan’in falına baktım falda Sevan’a saldırmayı bekleyen bir yılan vardı der. Maro laneti sorunca Aida Maro’ya ailen çok uzun zaman önce lanetlendi uykucu laneti diye cevap verir. Maro uykucu laneti mi deyince Aida çok sabırlı birisi tarafından yapılan çoğunlukla kurbanın kendisi tarafından yapılan bir lanet diye cevap verir. Maro Aida’ya ne demeye çalışıyorsun diye sorar. Kahve fincanını Maro’ya gösteren Aida sende lanetlenmişsin ve lanet sımsıkı sarmaya başladı der.  Maro peki söz ne deyince Aida söz mü var diye karşılık verir. Bunun üzerine zelzele olur Maro gitmek zorunda kalır.

Maro uyurken kimliği belirsiz bir şahıs Maro’un yorganını çektikten sonra Maro’un şakaklarına dokunur ve Maro çığlık atarak kalkar. Gizemli şahsı kapıdan emekleyerek çıktığını gören Maro odadan çıkar. Babası Maro’ya uyamadın mı diye seslenir.  Maro babasını kayda alır Maro’un babası bazen kendi aklımı kontrol ediyorum aradan yüz sene geçti hala mesuliyetini kabul eden olmadı şuraya yazıyorum bir gün suçlular cezalandırılacak halkımız cevaplarını alacak yalnızca sabırlı olacağız der. Maro babasına ninem Türkiye’de yasadıklarından bahsetti deyince Maro’un babası Maro’ya bilmen gereken her şeyi söyledim bu arada ödevin ne âlemde diye sorar. Maro ninemin söylemediği tek bir husus var bir söz mü vardı diye sorar.  Bunun üzerine çok fazla soru soruyorsun birde artık ninene dövmelerini sormayı bırak koca kız oldun bazı şeylerin cevabını kendinde bulabilirsin der.  Maro’un babası Maro’ya ninenin hafızası çok kötü durumda tek hatırladığı sekiz yaşındayken Türkiye’den ayrılırken annesi ve başka bir adamla konuştuğu hatta o adam hakkında bilgi almak için Ermeni bir falcıya gittiler der.

Sokakta Aida ile karşılaşan Maro Aida’ya seslenir. Aida Maro’ya bugün çalışmıyorum der. Maro Aida’ya ailem tehdit altında deyince Aida Maro ile konuşmayı kabul eder. Daha sonra başka bir yerde Maro ile konuşan Aida Maro’ya annen ve ninen bana uğradığında rahmetli kuzenin Sevan’da bana gelmişti der.  Konuşmasına devam eden Aida Maro’ya onlarda senin sorduğun soruları sormuştu bende bu yapbozun parçalarını hemencecik buldum ve bunun ailevi bir sorun olduğunu anladım der. Maro Sevan’in da bundan haberi vardı demek diye karşılık verir. Aida belki dedikten sonra Sevan gördüğü kâbuslardan bahsediyordu der. Maro kâbuslar mı deyince Aida evet Sevan sürekli kâbuslarında kolu bacağı kırık bir adam tarafından rahatsız ediliyordu der. Maro bu imkânsız deyince Aida Maro’ya ninen bana bu laneti sonlandırmamı istemişti bacağı kolu kırık adam Türkiye’de söz verilmiş ama tutulmamış bir adamdı der. Maro Aida’ya söz neydi peki deyince Aida Maro’ya ninen tam söyleyecekken annen araya girdi nineni alıp gitti der. Maro yani elimizde hiçbir şey yok o zaman der. Aida Maro’ya Sevan’da laneti tam olarak bilmiyordu ama onu gördüğümde lanet onu sımsıkı sarmıştı dedikten sonra Maro’ya bakarak sende aynı kâbusları görüyorsun değil mi der.

Sevan’in kardeşi Arsen ile konuşan Maro Arsen’in abim öldüğünden beri ailem darmadağın oldu der. Maro Arsen’e doğaüstü olaylara veya hayaletlere inanır mısın diye sorunca Arsen alaycı bir biçimde dört yaşından beri inanmam diye diye cevaplar. Bunun üzerine Maro ben ciddiyim diye karşılık verir. Maro Sevan kötü kâbuslar görüyordu deyince Arsen Maro’ nereden biliyorsun diye sorar. Maro Arsen’e Sevan’in Aida isimli bir medyum ile görüşüyordu diye karşılık verir. Arsen gülerek şaka mı yapıyorsun diye sorunca Maro Sevan’in ölümü şüpheli ve bunun cevabını arıyorum diye cevap verir. Arsen Maro’ya ne demeye çalışıyorsun deyince Sevan lanetlenmişti ve verilen sözün ne olduğunu öğrenmeye çalışıyorum der. Arsen Tatik epey yaşlandı ve bir sürü saçmalık konuşuyor der. Arsen’in dediğini umursamayan Maro Sevan sana ilginç bir şey söyledi mi veya garip davranışlarda bulunuyor muydu diye sorar.  Sevan ve babam uzun zamandır Ermeni olmayan kız arkadaşı yüzünden kavgalıydı babam aşırı Ermeni idi ve Clara akşam yemeğine gelince delirdi bu konuyu yeterince uzaktık tıpkı 1915 saçmalığı gibi dedikten sonra gider. Maro daha bitirmedik deyince Arsen daha sonra konuşuruz der. Kameranın önüne geçen Maro Arsen için o küçük serseri bir şeyler biliyor ve saklıyor der.

Gece garaja inen Arsen bir şeyler ararken insana benzemeyen hırıltı sesleri duyar. Eline beysbol sopası alan Arsen birisinin eşyaların arasında hırıltılar çıkartarak süründüğü görür. Daha sonra Arsen çıkardığı şişlerden biri karnına diğeri de boğazına saplanır ve ölür. Daha sonra Maro gözleri yaşlı bir şekilde kamera önüne çıkar. Maro Arsen ile daha dün konuştum Arsen öldü polislere Arsen’in tefeci borcu varmış o sebepten dolayı öldürülmüş ama lanet yüzünden öldü şu anda kendi hayatımdan ailemin hayatından korkuyorum ama yapacağım bir şeyler olmalı bunu durdurmanın bir yolu olmalı diyerek kamerasını kapar. Maro’un annesi yemek hazırlarken Maro’da annesini kayda alır. Maro annesine nasılsın diye sorar. Maro’un annesi kederli bir biçimde iki çocuğunu kaybetmek nasıl bir zülümdür dedikten sonra Maro’un kendisini kayda aldığını görür. Bunun üzerine Maro’un annesi Maro’ya şunu kapa zamanı değil simdi der. Maro kamerasını kapattıktan sonra annesine lanet ve hakkında ne biliyorsun diye sorar. Maro’un annesi kızı Maro’ya yanlış duymuşsun der. Maro annesine bana çocuk muamelesi yapma ne duyduğumu biliyorum deyince Maro’un annesi kızı Maro’ya gerçeği anlatmak zorunda kalır.  Maro’un annesi Katik uzun zamandır sakladığı bir sır vardı ve oğluna bile anlatamadığı sırrını bana anlatı der. Konuşmasına devam eden Maro’un annesi Katik hamile annesi ile beraber sekiz yaşındayken Türklerden kaçarken tekneye sığındılar nazik bir bey onlara yer açtı ve Katik’in annesi de o beyden aldığı altın ve mücevheri karısına götüreceğine dair söz verdi fakat günler sonra o adam dövülerek öldürüldü ve bizde adamın karısına götüreceğimiz altını kendi çıkarımız için kullandık der. Kameraya kaydedildiğini anlayan Maro’un annesi Maro’ya şunu kapa dememiş miydim diye çıkışır.  Maro kapalı der ama Maro’un annesi öfkeyle ne cüretle bana yalan söylersin der.

Profesör Freedman ile buluşan Maro Profesör Freedman’a sarma verir. Profesör Freedman Maro’ya Ermeni yemeklerine bayılırım teşekkür ederim der. Maro Profesör Freedman’a asıl ben benimle konuşmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim der. Profesör Freedman Maro’ya beni nasıl buldun diye sorunca Maro Aida sizi tavsiye etti der. Bunun üzerine Profesör Freedman anlattığın şey merakımı uyandırdı araştırmalarıma göre lanet öfkeli bir kadının elinden çıkma ve kaynağı bulunursa lanet sonlandırılacak der. Bunun üzerine Maro Profesör Freedman’a fakat bizi lanetleyen kişi vakti zamanında ölmüş deyince Profesör Freedman bedeni öldü ruhu hala bu âlemde geziyor diye karşılık diye karşılık verir. Geçmiş anılar âlemine giriş yaparız Arsen’in annesi oğlunun cesedine bakarken gizemli bir hiç görünmeden varlık yaşlı kadının boynunu kırar. Günümüze döneriz Profesör Freedman Maro’ya ne yazık ki sırada sen ve ailen var deyince Maro’un suratı kireç gibi olur.

Kamerasını kuran Maro nonoş arkadaşı Garo’yu çağırır. Garo Maro’ya annen benden pek hoşlanmıyor der. Maro Garo’ya annem seni çok sever deyince Garo Maro’ya annen beni her gördüğünde biraz usturuplu olsana diyor der.  Konuya giren Maro ailem lanetlendi deyince Garo gülmeye başlar.  Bunun üzerine Maro Garo’ya biraz ciddi ol kuzenlerim ve halam öldürüldü sırada ailem ve ben varım der. Daha sonra Garo istemeyerek olsada transa girer. Daha sonra eklemleri kırık adamın sesi Garo’un bedenin çıkar. Eklemleri kırık adam Maro’ya sizin aileniz yüzünden ailemi feda ettim siz sözünüzü tutmadınız ve bunun hesabını ödeyeceksiniz der. Transtan zorlukla çıkan Garo Maro’ya o adamı nasıl bulup nasıl affını dileyeceğim deyince Garo transa gireceksin diye karşılık verir. Maro Garo’ya nasıl yapacağım diye sorunca Garo uyumadan önce o yöne doğru dümen kıracaksın uyandığında zaman ve mekân detaylarını iyice hatırlamaya çalışacaksın lakin sen zorlamayacaksın o sana gelecek der.  Garo ve Maro gittikten sonra Maro’un ninesi katik insan dışı sesler çıkarıp ters bir biçimde yürür ve arkasından eklemleri kırık adam gelir.

Eve dönen Maro kendisine bir bardak su koyarken ninesine yanında duvara dikildiğini görür. Maro ninesi Katik’e çocukken çok çekmişsin ama sana sözüm olsun tüm dünya yaşadıklarını öğrenecek der.  Katik’in tepki vermediğini fark eden Maro annesine seslenir ve ardından Katik Maro’ya saldırıp yere yığılır. Kameranın önüne geçen Maro ninemin az bir vakti kaldı eğer o mahlûkat o adam beni duyuyorsa sende korkmuyorum onunla yüzleşeceğim diyerek eklemleri kırılmış ruha meydan okur. Bu arada Katik son nefesini verir. Daha sonra Maro Montbello’da bulunan anıta çiçek bırakıp içinden ninem öldü görünüşe lanet engellenemez ve ben ailemi hüsrana uğrattım der. Konuşmasına devam eden Maro Katik buraya gelmeyi sevmezdi burası kendisinin yaşadığı hayal kırıklarını ve ihanetleri hatırlattırırdı der. Maro Garo ve Profesör Freedman’in tavsiyelerine uyup bağlantı kurmayı deniyorum der. Maro kendisine atılan çakıl taşlarını fark eder ve etrafına bakarken sözü tut sözleri duyulur. 

Dere kenarında oturan Maro Profesör Freedman kederin gücünden bahsetmişti Garo’da uykunun bilinçaltı ve gerçeklik arasındaki köprü olduğunu söylemişti bunları kullanarak bu yapbozu çözeceğim der. Daha sonra banyo yapan Maro birden öğürmeye başlar ve böcek ve kan kusar.  Maro dehşet içinde bunlar gerçek olamaz deyince sözü tut lafı tekrar duyulur.  Maro sese senden korkmuyorum göster kendini kim olduğunu biliyorum diye seslenir. Eklemleri kırık hayalet sana söylemem gerekenler ve beni dinlemelisin der. Banyodan çıkan Maro yatağına uzanıp bunların hepsi bir hayal der. Daha sonra eklemleri kırık hayalet tecavüze yeltenince Maro sana ve ailene yaptığımız şeyler için çok üzgünüz lütfen ailemi bağışla diye yalvarır.  Daha sonra Maro kendisini dere kenarında bulur ve önünde bir fare ölüsü vardır. Maro’un annesi banyo yaparken hırıltılar duyar ve ardından elektrik kesilir. Maro’un annesi kocası David ben bakarım dedikten sesler duyulur. Banyodan çıkan Eva sözü tut lafını duyar. Daha sonra kapıdan giren David karısı Eva’in görünmez bir güçle sürüklediğini görür ve karısı Eva’yı kurtarmaya çalışır. Daha sonra eve gelen babası David’in yardım çığlığını duyar yardım etmeye çalışır ama muvaffak olamaz. Anne ve babasının ölümüne şahit olan Maro hayaletle yüzleşir. Maro gözyaşları içinde hayaletten özür diler ve hayalet gider. Daha sonra internete giren 1915 olaylarında kurtulan kişilerin soyadlarını arar ve ertesi gün Montbello anıtında Bayan Grigoryan ile buluşur ve film biter.