Mauren ve Stan isimli iki genç teknede oynaşırken başka bir
teknenin yanlarına gelmesi ile rahatsız olup tekneden çıkarlar. Daha sonra Stan
Mauren’i teknelerin koyulduğu yere götürür. Stan Mauren’a burası kayıkhaneyi
işleten adama ait ve buraya nadiren gelir diyerek Mauren ile yiyişmeye başlar. Mauren
mekândan hoşlanmaz ve gitmek ister fakat Stan ısrar edince yiyişmeye devam. Bu
arada Stan mekânı çaktırmadan kilitledikten sonra Mauren Stan’a buranın hiç
penceresi yok deyince Stan havalandırması var diye karşılık verir. İki genç
yiyişmelerini sürdürürken birdenbire cereyan gider kedinin hırlaması duyulur.
Mauren panik içinde ne oldu diye sorunca Stan herhalde ana sigorta attı der. Mauren
Stan’a korkuyorum deyince Stan neden korkuyorsun yalnızız şimdi anahtarı bulacağım
ve sigortayı kontrol edeceğim der. Stan anahtarı bulamayınca Mauren’a anahtarı
sen mi aldın diye sorar. Mauren hayır diye cevaplayınca Stan anahtar kaybolmuş
der. Bunun üzerine Mauren Stan’a baksana mazgal açılıp havalandırma parçalanmış
der. Bunun üzerine hem Stan Hem de Mauren kapıyı yumruklayarak yardım
çığlıkları atar.
Mauren’in annesi Lillian sevgilisine bekle Mauren evde olabilir dedikten sonra Mauren’in odasına gider ama Mauren odada yoktur. Gece yarısı mezarlığa giden adam mezarın üstüne kayıt cihazı koyar. Kedi tarafından saldırıya uğrayan adam filmin başında ölen adamın mezarının başında konuş benimle der. Bunun üzerine mezardan evet sesi duyulur. Bu arada Rupert isimli bir adamda mezara kayıt cihazı koyan adamı gizlice izler. Ertesi sabah Lillian’in evine gelen polis memuru Wilson Mauren’in Stan ile kaçtığını düşünüyoruz der. Bu arada Stan ve Mauren kapalı kaldıkları kayıkhanede son nefeslerini verirler. Daha sonra motosikletli bir adam son sürat kasabada ilerlerken polis memuru Wilson tarafından durdurulur. Motosikletli adam kasabanıza gelen yabancıları böyle mi karşılarsınız diye sorunca polis memuru Wilson hayır efendim yalnızca hız limitini aşanları böyle karşılarız diye karşılık verir. Motosikletli adam anlıyorum bende buraya çağrılmıştım adım Gorley Scotland Yard’dan Müfetiş Gorley der. Bunun üzerine Wilson Gorley’ye Scotland Yard’i arayan bendim kasabada iki genç kayboldu birlikte kaçtıklarını sanıyorduk ama durumun farklı olduğunu sanıyoruz der. Gorley Wilson’a daha da kötüsü olabilir dedikten sonra arabasına binen fotoğrafçı sarışın kadını görür. Wilson Gorley’ye buralı değil efendim kendisi Amerika’dan geldi buradki harabelerin resmini çekiyor der. Gorley görmek isterim deyince Wilson harabeleri mi diye sorar. Gorley fotoğrafları diye karşılık verir.
Rupert meyhanede millete Profesör Miles’in ölülerle
konuştuğunu söyler. Bunun üzerine meyhane sahibi Rupert’e Profesör Miles’in
ölülerle konuştuğunu duydun mu diye sorar. Rupert meyhane sahibine hayır fakat
ne yaptığını görebiliyordum der. Başka bir adamda Rupert birkaç bira içtiğinde
neler gördüğünü biliyoruz deyince Rupert sinirli bir şekilde ne gördüğümü
biliyorum mezarın üstüne teyp koyduğunu gördüm der. Adının Jill olduğunu
öğrendiğimiz kadın bu şahısla tanışmak isterim der. Bunun üzerine başka bir
adamda Jill’e Profesör Miles ile tanışmayın biraz garip biri hatta delinin biri
der. Daha sonra Profesör Miles’in konağına giden Jill mikrofon ucunu verir.
Profesör Miles Jill’e ne öğrenmek istiyorsun diye sorar. Jill hiçbir şey diye
cevap verince Profesör Miles hiç mi o zaman niye getirdin diye karşılık verir.
Daha sonra Profesör Miles buralardan değilsin değil mi diye sorunca Jill hayır
diye cevap verir. Bunun üzerine Profesör Miles Jill’e köylüler Robert Miles hakkında
bir sürü saçmalık söylediler değil mi der. Jill Profesör Miles’e ölülerle
iletişim kurduğunuz söyleniyor der. Profesör Miles nerdeyse her medyum bunu yapar
alışılmadık bir şey değil diye karşılık verir. Bunun üzerine Jill Profesör
Miles’e niye o zaman gizlice yapıyorsun neden korkuyorsun diye sorunca Profesör
Miles onların aptallıkları yüzünden cehaletleri yüzünden lanet olası bir mezar
hırsızı gibi davranıyorum belki de bilmediğimiz olasılıkların farkında
olmadığımız güçlerle beraber yaşıyoruz belki de korkmak istemediğimiz için
olabilir diye cevap verir. Konuşmasına devam eden Profesör Miles öyle güçlerim
var ve korkmuyorum ölüm aslında son değildir yeni bir seyahatin başlangıcıdır
ve bende bunu öğrenmek istedim der. Jill Profesör Miles’e peki bulduğunda ne
yapacaksın diye sorar. Profesör Miles bilmiyorum hislerin gücünü biliyorum dokunmanın,
görmenin ve duymanın ne demek olduğunu biliyorum zihnim bunlarla mı sınırlı
olsun başka bir şeye ulaşmasın der. Jill her şeyin bir sınırı bir limiti var deyince
Profesör Miles Jill’e belki bu sınırları kendimizi korumak kurduysak diye
karşılık verir. Jill tedirgin bir ses tonuyla Profesör Miles’a beni
korkutuyorsun der. Bunun üzerine Profesör Jill’e bende senin batıl itikatlı
olman nedeniyle hayal kırıklığına uğradım der. Jill Profesör Miles’a ben
yalnızca ne zaman duracağını bilmediğin için korkuyorum der. Daha sonra
Profesör Miles zihinsel güçlerini Jill’in üzerinde dener. Profesör Miles tam
Jill’i kontrol altına alacakken kara kedi tarafından saldırıya uğrar. Jill
şaşkın bir halde Profesör Miles’a o kedi sana saldırdı niye onu evinde
tutuyorsun diye sorunca Profesör ikimizde birbirimize büyük bir nefretle
bağlıyız ve ölümüm o kedinin elinden olacak ve elimden hiçbir şey gelmeyecek
der.
Meyhaneden çıkan Rupert sokakta sendeleyerek yürürken kara
kedi tarafından takip edilir. Bir süre sonra kara kediyi önünde gören Rupert panik
içerisinde terk edilmiş bir binaya girer. Kara kedinin peşinde olduğunu gören Rupert
binadan çıkış yolu arar. Bu arada kara kedide kapalı açmaya muvaffak olunca Rupert
kalas üzerinde yürüyerek karşıya geçmeye çalışır. Tam karşıya geçecekken kara
kedi Rupert’in önünde belirip Rupert’a saldırır ve dengesini kaybeden Rupert
dengesini kaybedip demirlere saplanarak can verir. Daha sonra Jill’in kapısı
çalınır. Kapıya bakan Jill Müfettiş
Gorley ile karşılaşır. Müfettiş Gorley Jill’e saat kaç biliyorum ama bir kaza
oldu ve karakolda fotoğraf çekebilen kimse yok yüzden kapını çaldım der. Jill
Rupert’in fotoğraflarını çekerken Rupert’in elindeki kesikleri fark eder ve
aklına Profesör Miles’a saldıran kedi gelir. Bu arada Müfettiş Gorley Rupert’in
ölümünün sarhoşken dengesini yitirip düşerek öldüğünü söyler.
Profesör Miles kayıtlarını dinlerken kapısının çalındığını duyar ve kapıya bakar. Lilian’ı gören Profesör Miles Lilian’a ne istiyorsun diye sorar. Lilian gözyaşları içerisinde kızım kayıp merhamet göster Robert der. Bunun üzerine Profesör Williams Lilian’a yanında Mauren’a ait bir eşya var mı diye sorar. Daha sonra Profesör Miles Mauren’in tokasına dokunarak transa girer. Profesör Miles ışık, su, çimen ve karanlık der. Profesör Miles anahtar yok tente ıslak diyerek kontrolünü yitirir ve bayılır. Bunun üzerine Lilian kendi kendine Mauren’in nerede olduğunu biliyorum der. Daha sonra Lilian polislerle kayıkhaneye gider. Kayıkhane sahibi anahtarı bulamaz ve bunun üzerine Müfettiş Gorley’ye anahtar sakladığım yerde yok anahtarın yerine bir ben birde Stan biliyordu der. Bu arada Profesör Miles’in tente ve anahtar dediğini anımsayan Lilian anahtarı ıslak tentelerin arasında bulur. Kayıkhane sahibi elektrik kesilmiş dedikten sonra kapıyı açan Müfettiş Gorley Stan ve Mauren’in çürümüş cesetleri ile karşılaşır. Daha sonra Profesör Miles aranarak gelmesi istenilir. Profesör Miles gelince Müfettiş Gorley burayı daha önce gördünüz mü diye sorar. Profesör Miles gördüm ama daha önce hiç ayak basmadım diye cevap verir. Bunun üzerine Müfettiş Gorley Profesör Miles’a medyum olduğunuzu duymuştum deyince Profesör Miles Müfettiş Gorley’ye ikna olmuş gibi gözükmüyorsunuz diye karşılık verir. Müfettiş Gorley bir polis olarak somut kanıtlara inanırım der. Profesör Miles Müfettiş Gorley’ye benden mi şüphe duyuyorsunuz deyince Müfettiş Gorley eğer şu ızgaradan geçecek kadar ufak olsanız sizden şüphelenirdim diye karşılık verir. Profesör Miles anlamadım deyince Müfettiş Gorley olay yeri inceleme buranın içerden kapatıldığını ve vantilatörün de ardından çalışmadığını söylüyor kapıyı açmadan girmenin tek yolu mazgaldan girip çıkmak der. Profesör Miles o zaman bu bir intihar der. Bunun üzerine Müfettiş Gorley Profesör Miles’a anahtar dışarıda tentelerin yanında bulundu diye karşılık verir. Daha sonra havalandırmaya bakan Profesör Miles kara kedinin bıraktığı ayak izlerini görür.
Uykusunda kızı Mauren’i sayıklayan Lilian kedi hırıltısı
duyunca korku içinde uyanır ve iki parıldayan gözün kendisini izlediğini
görünce panikler ve ışığı açar. Parıldayan gözlerin oyuncak bebeğe ait olduğunu
anlayan Lilian rahatlar. Bu arada kara kedi şöminenin yanında bulunan lambayı
devirerek evin içinde yangın çıkartır. Kokuya kalkan Lilian alevler içerisinde
kalıp yanarak can verir. Bu arada çektiği fotoğrafları inceleyen Jill Profesör
Miles’ı arayıp fotoğraflar hakkında konuşmak ister. Daha sonra fotoğraflara
bakan Profesör Miles Jill’e senin için teori benim için ise muhakkak der. Jill fakat
cinayeti işleyenin kedi olduğunu söylersek bizi deli sanırlar deyince Profesör
Miles Jill’e biz deli değiliz iki çocuğun ölümünde kedinin parmağı var diye
karşılık verir. Jill Mauren ve Stan deyince Profesör Miles kedinin havalandırma
kanalından anahtarı götürdüğünü söyler. Bunun üzerine Jill Profesör Miles’a bu
çok saçma bunu cidden düşünmüş olamazsınız der. Profesör Miles eğer insan
olsaydı onu asabilirdik deyince Jill fakat o bir kedi söylediğin imkânsız diye
karşılık verir. Bunun üzerine Profesör Miles Jill’e bu fotoğrafları sen
getirdin der. Jill gittikten sonra Profesör Miles kara kedinin mamasına ilaç
katık edip kara kediye verir. İlaçlı mamayı yiyen kedi daha sonra Profesör
Miles tarafından asılır.
Jill evinde uyurken penceresi nereden peydahlandığı
bilinmeyen bir rüzgârla parçalanır ve yatak odası savaş alanına döner. Daha sonra ortalık sakinleşince kara kedinin
asılı silueti pencerenin önünde belirir. Bu arada mama kabını almaya giden
Profesör Miles duvarda asılı kedinin siluetini görünce elindeki kandili düşürür
ve küçük çapta bir yangın çıkarır. Alevleri söndürmeyi başaran Profesör Miles
daha sonra duvarda asılı kedinin siluetini çizili halde bulur. Daha sonra
Profesör Miles kediyi astığı ağacın yanına gider. Bu arada Müfettiş Gorley
Lilian’in cesedi kaldırırken polis memuru Wilson’a ne talihsiz bir aile ilk
kızı açıklayamadığımız bir kazada öldü şimdide kendisi açıklanamayan bir
yangında öldü ayrıca şu dışarıda bulunan anahtarda ve düşerek kazığa giren
sarhoşta kafamı karıştırıyor der. Polis memuru birde ustabaşı var der. Müfettiş
Gorley kim diye sorunca polis memuru Wilson Müfettiş Gorley’ye siz buraya
gelmeden önce trafik kazasında ölmüştü fakat o gün hava epey aydınlıktı diye
cevaplar. Bunun üzerine Müfettiş Gorley bir sürü açıklanamayan kaza çok garip
diyerek gider.
Karakolda Jill’in çektiği resimlere bakan Müfettiş Gorley bir
acemi için hiç fena değil der. Bunun üzerine Jill ben Amerika’da tanınmış bir
fotoğrafçıyım der. Müfettiş Gorley onu biliyorum ceset fotoğrafçılığı için
demiştim der. Bunun üzerine Jill evet bu benim ilk seferimdi diye karşılık
verir. İçeri giren polis memuru Wilson Müfettiş Gorley’ye efendim laboratuvardan
sonuç geldi der. Elindeki poşeti açan Müfettiş Gorley saça benziyor deyince
Polis memuru Wilson kedi tüyü kara bir kedinin tüyü efendim diye karşılık
verir. Jill panikle polis memuru Wilson’a havalandırmada mı bulundu diye
sorunca polis memuru Wilson evet tam olarak orada bulundu diye karşılık verir. Bunun
üzerine Müfettiş Gorley şaşırarak Jill’e bunu nereden biliyorsun diye sorar. Daha
sonra Rupert’in öldüğü depoya giden Müfettiş Gorley depo bekçisi ile konuşur. Müfettiş
Gorley Rupert öldüğünde hiç kavga veya tartışma duydun mu diye sorar. Bekçi Müfettiş
Gorley’ye hayır yalnızca ben, köpeğim ve birkaç kedi vardı o kadar diye cevap
verir. Müfettiş Gorley kedi mi dedikten sonra bekçiye teşekkür ederek yoluna
devam eder.
Jill’in evine gelen Müfettiş Gorley üzgünüm ama sanırım seni geç saatlerde evine gelmek alışkanlık oldu der. Bunun Jill Müfettiş Gorley’ye söyleyeceğin önemli bir şey olmalı der. Müfettiş Gorley Jill’e kediler hakkındaki teorini duymak istiyorum der. Bunun üzerine Jill kediler değil tek bir kedi diye karşılık verince Müfettiş Gorley doğru tek kedi veya katil kedi peki bu kedinin Profesör Miles ile bir ilgisi var mı veya yanlış tahminde mi bulunuyorum yoksa der. Jill Müfettiş Gorley’ye belki de değilsin der. Müfettiş Gorley Jill’e o zaman Profesör Miles’ı tanıyorsun deyince Jill Profesör Miles’ı herkes tanır diye karşılık verir. Daha sonra Jill bütün olayı Müfettiş Gorley’ye anlatır. Müfettiş Gorley bir kedinin havalandırma boşluğuna girip elektriği kesip vantilatörün çalışmasını engelleyemez birde Bayan Grayson’in evindeki yangını bir kedi nasıl çıkartsın diye sorar. Jill Müfettiş Gorley’ye peki kedi yalnızca bir aletse ve zihni başka bir zihin tarafından kontrol ediliyorsa diye karşılık verir. Müfettiş Gorley Jill’e bu çok delice deyince Jill delice geldiğini biliyorum ama olan ölümleri bu şekilde açıklanabilir diye karşılık verir. Müfettiş Gorley eğer bunu amirlerime söylersem benim görev başında aşırı şekilde içtiğimi düşünürler der.
Profesör Miles korkuyla öldürdüğü kara kedinin evin içinde gezindiğini görür ve artık bana itaat etmiyor onu kontrol etmenin bir yolu kalmadı ölümün kendisini yendi der. Bu arada Müfettiş Gorley gece vakti evine giderken kara kedinin saldırısına uğrar. Kara kedi gittikten sonra Müfettiş Gorley transa geçmiş gibi kendisi yolda giden arabanın önüne atar. Profesör Miles eve dönen kara kediye bunun olmasını istememiştim diye bağırır. Ertesi gün polis memuru Wilson Müfettiş Gorley’in kısa süre içinde taburcu olduğunu öğrendikten sonra Müfettiş Gorley’ye çarpan adamın ifadesini alır. Adam Müfettiş Gorley’in ya intihara meyilli olduğunu ya da zil zurna sarhoş olduğunu arabanın üzerine doğru yürüdüğünü söyler. Bunun üzerine Jill adama bir yerden emir almış gibi miydi diye sorar. Polis memuru Wilson şaşkınlıkla emir altında mı deyince Jill adama Müfettiş Gorley’in kendinde olmadığını söylediniz deyince adam Jill’e evet hareketleri tıpkı robot gibiydi diye cevap verir. Bunun üzerine Jill adama peki olay anında kara kedi var mıydı diye sorar. Bunun üzerine polis memuru Wilson kedi niye önemli diye sorar.
Profesör Miles’in evine giden Jill Profesör Miles’a bunun
olacağını biliyordun diye hesap sorunca Profesör Miles Jill’e haklı olabilirsin
yanıma gel der. Profesör Miles Jill’e öldürdüğü kara kediyi gömdüğü yeri
gösterir. Daha sonra Profesör Miles
evden çıktıktan Jill gizlice Profesör Miles’in evine girer. Evin içini bir süre
gezen Jill Profesör Miles’in çalışma odasına girer ve kayıt cihazını
çalıştırır. Bir sürü kişinin çığlığını duyan ve Profesör Miles’in geldiğini
gören Jill hızla odadan çıkar. Bu arada eve giren Profesör Miles Sur le pont d'Avignon şarkısı ile
karşılanır. Bunun üzerine Profesör Miles hızla çalışma odasına çıkıp kayıt
cihazını kapatır. Evin içinde kaybolan Jill çıkış yolunu bulmak için gezinirken
kara kedi ile karşılaşır. Jill kara kediyi uzak tutmak amacıyla fotoğraf
makinesinin flaşını kulanır. Bir süre
kara kediyi uzak tutan Jill daha sonra kedinin saldırısına uğrar. Jill kediden
kaçtığı anda Profesör Miles ile karşılaşır. Jill Profesör Miles’a bana yalan
söyledin deyince Profesör Miles her zaman doğru söylenecek diye bir kaide yok
diye karşılık verir. Konuşmasına devam eden Profesör Miles kediyi öldürmede
muvaffak olamadım bütün cinayetlerin sorumlusu o der. Jill ama o tek başına
işlemedi deyince Profesör Miles kediler kimseden emir almaz diye karşılık
verir. Jill olağanüstü zihnin sayesinde kedinin zihnine girdin ve iradesini
kontrol altına aldın kurbanlarını öldürmek için kullandığın bir alet oldu
der. Bunun üzerine Profesör Miles
kedinin yalnızca bastırılmış öfkesini dışa vurmak için kullandığını ve gitgide güçlendiğini
kedinin artık kontrol sahibi olduğunu söyleyerek Jill’e saldırır. Profesör
Miles’in elinden kurtulan Jill mahzene iner. Mahzende yarasaların saldırısına
uğrayan mahzenden çıkınca Profesör Miles’in saldırısına uğrar. Profesör Miles baygın haldeki Jill’in üzerine
duvar örer. Daha sonra Jill’in evine giden Profesör Miles Jill’in bazı
eşyalarını bavula koyarak bazılarını da yerlere atarak Jill’in alelacele
gittiği izlenimi verir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder