https://www.highrevenuegate.com/pqxbdf5xa4?key=0fa5a3e34ecb571364a40d5443900081

4 Ekim 2015 Pazar

La Noche De Los Asesinos

Büyük bir malikânede elli yaşlarında bir adam Tanrı provokatörlük yapan çocuklarını hor gördü ve inancı olmayan çocuklarımdan yüzümü saklayacağım onlar bana kibirleri ve kıskançlıkla yaklaştılar. Onlar insan değildi aptal kavimi öfke ile tahrik edeceğim ve içimdeki ateşim cehennemin dibine kadar tutuşturacağım ve onun yükseltmesi ile Dünya’yı yutacağım dağların temelini ateşe vereceğim habislikler ekeceğim ve okları onlara döndüreceğim acı yok oluşun altında açlıkla yanarak ölecekler der ve Rufus’u çağırır. Elli yaşlarındaki adam Rufus’a hanımefendi döndü mü diye sorar. Rufus hayır yağmur ve fırtına dolasıyla dönmedi der. Bunun üzerine elli yaşlarındaki son yirmi gündür böyle deyince Rufus hanımefendi belki hayır yemeğindedir der.  Elli yaşlarındaki adam peki yeğenimden durum nasıl diye sorar. Rufus odasında uyuyor der.  Bunun üzerine Rufus başka bir şey var mı diye sorunca elli yaşlarındaki adam bir şey yok karının eteği altında saklanmaya devam edebilirsin der.
Başka bir yerde kadının biri fırtınaların tanrısı cennet ve Dünya’nın efendisi gazabını gösterirken iyiliğini ve merhametini de göster sana yalvarıyorum der. Eve gelen Rufus karısına ben geldim der. Bunun üzerine Rufus’un karısı yatağına git ben sana kısa bir zaman zarfında katılacağım der. Daha sonra Rufus’un karısı tanrım bizi bu sefaletten kurtar der. Bu arada elli yaşlarındaki adam bir mektubu açar. Mektupta kıyamet kitabının kıvrılmış sayfasına bak orada ölümünün anahtarını bulabilirsin yazar. Mektubu yakan adam kıyamet kitabının kıvrılmış sayfasına bakar. Kıvrılmış sayfada taşlı yolların üstünde bulunan sahtekârlar, kuzgunlar ve leş yiyen yaratıklar etrafımı sarmış harlanan ateş rüzgâr ile dağılıyordu ve yağmur hepsini söndürmüştü ve tanrı tüm insanları eşit yaratığı düşüncesi ile avuttum kendimi hangi ırktan hangi sınıftan olursa olsun hep eşit olurlar. Dört elementten yarattı bizi toprak bizi gömdü rüzgâr bizi kamçıladı su bizi boğdu ateş bizi yaktı yazar. Daha sonra elli yaşlarındaki adam birisinin içeri girmeye çalıştığını fark eder ve kaçar.


Elli yaşlarında adam malikânenin koridorlarında gezerken maskeli bir şahısta onu izlemektedir. Maskeli şahsı fark eden adam kim var orada der. Birdenbire maskeli şahıs adamı yakalayıp kelepçeleyip ağzını bağladıktan sonra bahçeye çıkartıp canlı haldeyken gömmeye başlar.  Malikâneye geri dönen Cecilia yanındaki adama akşam için teşekkür ettikten sonra at arabasından iner. Malikânenin içine giren Cecilia elli yaşlarındaki adamı yani kocası Archiebal’ı arar. Daha sonra yeğeni Rita’yı uyandıran Cecilia Archiebal nerede diye sorar. Rita Rufus’a sor yenge ben yatmaya gittiğimde onunla beraberdi diye cevaplar. Bahçeye inen Cecilia Archiebal’ın cesedi ile karşılaşır ve şoka girer.
Sabah olduğunda olayı incelemek için polis müfettişi ve doktor gelir. Bu arada Rufus uzak bir yerde zavallı efendim toprağa gömülmüş diye ağıt yakarken karısı gelip geç içeri deyince Rufus gider. Doktor polis müfettişine gömülmüş ve bileklerinde morluklar var elleri bağlanmış olabilir ama bunu otopsi yapmadan cevaplayamam der. Bunun üzerine polis müfettişi bu deli işi mi yoksa intikam işi mi diye sorunca doktor bilemeyiz ikisi de olabilir diye cevap verir. Bu arada Archiebal’ın eşi yatağında gözyaşlarına boğulurken Rita kahvaltısını getirir ve Cecilia’ya yapabileceğin bir şey yok yenge der.  Bunun üzerine Cecilia Rita’ya o senin babandı ve senin hiç umurunda değil gibi der. Rita öyle ama ağlamanın ne faydası var onun yerine sana yardım etmeyi yeğlerim der. Bunun üzerine Cecilia alaycı bir ses tonuyla ne kadar naziksin özelikle seni asla evlat olarak kabul etmediğim gerçeği varken der. Rita bu alışıldık bir durum annem Lord Archiebal Marion’ın hizmetçisiydi ve bana baba demeyi yasaklatırmıştır ve soyadını vermedi der. Cecilia Rita’ya demek bunun peşindesin deyince Rita her çocuk ailesinden bunu ve daha fazlasını ister ilgi ister çocuklarından utanmalarını istemez der. Cecilia defol arsız çocuk babana seni buraya getirmenin hata olduğunu söylemiştim der. Bunun üzerine Rita özür dilerim yenge Lord Archiebal’ın ölümü beni derinden sarstı der.


İçeri giren Deborah Cecilia’ya Rufus’u kilitlemek zorunda kaldım Lord Marion’un ölümü onu derinden sarstı der. Cecilia Deborah’ya bu iş siz ikinizin başının altından kalktı değil mi der.  Deborah öyle olabilirdi ama değil bence girişimlerde bulunan leydi de olabilir der. bunun üzerine Cecilia noter Loy ile bağlantı kurmalıyız ve Baron Tobias ve eşini de haberdar etmeliyiz der. Deborah hemen ilgileniyorum hanımım der. Deborah tam giderken Cecilia Deborah’ya Lord Marion’ın son okuduğu kitabı biliyor musun diye sorar. Deborah evet kıyamet kitabını okuyordu eminim der. Bunun üzerine Cecilia satırlardan birinin altı çizilmişti der. Deborah bunda garip bir şey yok lordun kendisi çizmiş olmalı der.  Cecilia Deborah’ya ruhlara inanmıyor musun diye sorar. Deborah hayır hanımım ne ruhlara nede hayaletlere inanırım ama vasiyetlere ve miraslara inanırım deyip gider.


Noter Loy’un yazıhanesine giden polis müfettişi vasiyeti görmek ister. Noter Loy üzgünüm müfettiş ama vasiyetnameyi ancak tüm mirasçıların beraber olduğu bir toplantıda açabilirim der. Polis müfettişi biliyorum Bay Loy fakat Lord Marion çok feci şekilde öldürüldü katilin vasiyetnamede olmasından şüpheleniyorum der. Bunun üzerine noter Loy sizi anlıyorum müfettiş bey ama vasiyetnameyi açarsam işimden olabilirim deyince polis müfettişi noter Loy’a siz zarfı dikkatlice açın okuyalım ve yeniden zarfa düzgünce sokalım ve kimse bileyecek der. Noter Loy yalnızca siz ve benim vicdanım bilecek değil mi lütfen daha fazla ısrar etmeyin yalnızca vasiyetnamenin sahibinin talimatlarını okuyabilirim der. Polis müfettişi siz kazandınız Bay Loy der. Talimatı okuyan noter Loy vasiyetnamede adı yazılı olan Leydi Cecilia Marion, kuzenim Baron Simon Tobias, eşi Leydi Marta Tobias, gayrimeşru kızım Rita Derian ve hizmetkarlarım Rufus ve Deborah Potts’un Park Malikanesinin kütüphanesinde toplandıktan yirmi dört saat sonra vasiyetnamenin açıklanacağını söyler. Polis müfettişi Lord Marion’ı gayrimeşru kızı olduğunu bilmiyordum acaba annesi kimdi diye sorar. Noter Loy annesi yıllar önce ölmüş bir hizmetçiydi diye cevaplar. Daha sonra polis müfettişi noter Loy’a peki Baron Tobias ve eşi ne olacak der. Noter Loy onlar Brighton’da yaşıyorlar onlara telgraf yolladım der. İçeri giren noter Loy’un sekreteri Bayan Deborah Potts sizinle görüşmek istiyor der. Bunun üzerine noter Loy Bayan Potts ile kısa bir süre sonra görüşeceğim der.


Hizmetçi Deborah ile konuşan polis müfettişi kocanız nasıl sinirleri düzeldi mi diye sorar. Deborah evet kendisi iyi şu anda der. Polis müfettişi Deborah’ya çok bozuk sinirleri var tehlikeli olabilir sahip çıkın der. Deborah endişe etmeyin müfettiş bey ona göz kulak oluyorum kötü bir şey olmamasına mani oluyorum emin olabilirsiniz der ve polis müfettişi gider. Daha sonra noter Loy’un sekreteri Deborah’ya Bayan Potts Bay Loy sizinle görüşecek der. Noter Loy’un yazıhanesine giren Deborah Lord Marion’ın öldüğünü duymuşsunuzdur o sebepten dolayı Leydi Marion vasiyetnamenin bir an önce uygulanmasını talep ediyor der. Bu arada Rita karakolda polis müfettişine ifade veriyordur. Rita olay olduğunda uyuduğunu Leydi Marion çığlıklarıyla uyandım ve aşağı indim Leydi Marion’u çukurun kenarında baygın olarak buldum der. Polis müfettişi babanız ve üvey anneniz ile ilişki durumunuz nasıl diye sorar. Rita bana çocukları olarak kötü davrandılar bana hizmetçileri gibi davrandılar der. Polis dedektifi Rita’ya hiç babanızı öldürmek aklınızdan geçti mi diye sorar. Rita evet beni sekiz yaşındayken çok feci dövdüğünde istemiştim çocukluğum zorluklarla geçti der. Polis müfettişi sizi dövmeye devam etti mi diye sorar. Bunun üzerine Rita darp izlerini gösterir. İzleri gören polis müfettişi bunları onlar mı yaptı diye sorar. Rita Leydi Marion yaptı sarhoş olduğunda tam bir canavara dönüşüyor der. Polis müfettişi Rita’ya peki babanız buna ne diyordu diye sorar. Rita Lord Marion Leydi Marion’a düzgün vursana aptal bir gün onu öldüreceksin dediğini söyler. Bunun üzerine polis müfettişi Rita’ya peki bunları birisine anlatınız mı diye sorar. Rita annem zenciydi babam ise Lord Marion’du İngiliz meclisinin önemli şahsiyetlerinden biriydi kim beni dinlerdi ki diye cevap verir. Polis müfettişi baş komiser tarafından çağrılır ve gitmeden önce Rita’ya şehir dışına çıkmayın der.  


Baş komiserin ofisine giren polis müfettişine baş komiser seni gören cennetlik nerelerdeydin diye sorar. Polis müfettişi noter Loy’un yanındaydım diye cevaplar. Baş komiser polis müfettişini Scottland Yard dedektifi Binbaşı Marc Brooks ile ile tanıştırır. Baş komiser bu bizim en çalışkan polis müfettişimiz Bore bu da Scottland Yard’ın en parlak dedektiflerinden Marc Brooks dedikten sonra baş komiser polis müfettişi Bore’a dedektif Brooks’a bir davada yardımcı yardımcı olacaksın der. Bunun üzerine polis müfettişi Bore ama efendim ben Lord Marion davası ile ilgileniyorum der.  Binbaşı Marc Brooks bende Lord Marion davası ile ilgileniyorum deyince polis müfettişi nasıl olur daha ölümü açıklamamıştık der. Bunun üzerine Binbaşı Brooks Scottland Yard haberleri daha önceden öğreniriz vasiyetname okunacaktı ne zaman okunacak diye sorar. Polis müfettişi Bore Baron Tobias gelince okunacak diye cevaplar. Binbaşı Brooks Baron Tobias ve eşi yarın gelecek der.
Devon oteline giden Binbaşı Brooks şüpheli gözlerle etrafı süzerken şık giyimli bir adam ve eşi otel kâtibine kaç numaralı odada kalacakların sorar. Otel kâtibi Baron Tobias’ın üç numaralı otelde kalacaklarını söyler. Otel kâtibinin yanına giden Binbaşı Brooks yukarıya çıkanlar Baron Tobias ve onun eşi değil miydi diye sorar. Otel katibi Binbaşı Brooks’a sizin yanınızdaki odayı verdim der. Bu arada Baron Tobias eşi Marta’ya bu işi mümkün olduğu kadar çabuk bitirmeliyiz der. Bunun üzerine Marta benimde istediğim bu bir an önce şu kirli işi bitirmek der.  Baron Tobias karısı Marta’ya yakında endişe edeceğimiz bir sorun kalmayacak yeter ki kendi selametin için sinirlerine hâkim ol der. Marta biliyorum cinayet işleyecek kapasitedesin bana bir daha söylemen gerekmez der. Bunun üzerine Baron Tobias bu beni ne kadar mutlu etti bilemezsin der.

Ertesi gün noter Loy Lord Archiebal Percival Marion’un vasiyetnamesini okumaya başlıyorum iki zarf var biri normal ölüm halinde açılacak zarf diğeri ise öldürülme halinde açılacak zarftır alışılmadık bir durum söz konusu Lord Marion’un durumunu cinayet olarak kabul edebiliriz der. Bunun üzerine müfettiş Bore hiç kuşku yok resmi otopsi sonuçları bunu kanıtlıyor der. Noter Loy o zaman zarfı açıyorum deyip zarfı açar ve vasiyetnameyi okumaya başlar. Vasiyetnamede ben Archiebal Percival Marion akli melikelerim yerinde olarak hırslı katillerimi lanetleyerek ve onları mirasımdan men etmenin mutluğunu sürüyorum yalnızca ölümümden kesin olarak mesul olmayan ve sebebi olmayan tek bir kişiye kızım Rita Derian’a tüm mallarımı veriyorum umarım kötü ve adaletsiz bir baba olduğum için beni affeder yazlıdır. Vasiyetname okunduktan sonra ayağa kalkan Deborah bu olamaz Lord Marion vasiyetinde bizi katacağına dair söz vermişti bu haksızlık hayatımızı ona hizmet ederek adadık diye bağırır.  Polis müfettişi Bore sessizlik uyarısı yapar ve ben polis müfettişi Bore karıştığım için özür dilerim ama iyi sebeplerim var bu yüzden toplantıyı erteliyorum yarın aynı yerde aynı saatte toplanalım şimdi odalarınıza dönün der.  Baron Tobias umarım bu maskaralık yarına kadar sonlanır müfettiş Londra’da ilgilenmem gereken önemli işlerim var der. Polis müfettişi Bore endişe etmeyin işimiz bir iki güne kadar biter der.


Polis müfettişi Bore Rita’ın isteği doğrultusunda Rita’ın kapısına nöbetçi diker. Bu arada Cecilia içtiği içkiler sayesinde zil zurna sarhoş olmuştur. Aynı esnada kurukafa maskeli gizemli şahıs malikânenin içinde dolanmaktadır ve Cecilia’yı görünce gizemli şahıs saklanır ve Cecilia Rita’ın odasına girip Rita’ya tüm mala kendin mi konacaksın aşağılık diyerek Rita’yı feci şekilde döver. Daha sonra odadan çıkan Cecilia gizemli şahsın saldırısını uğrar ve etkisiz hale getirilir. Daha sonra gizemli şahıs Cecilia’yı deniz kıyısındaki kayalıklara bağlayıp boğulmasını sağlar.


Binbaşı Brooks santrala beni üç numaralı odaya bağlayın der. Üç numaralı odaya bağlanan Binbaşı Brooks Marta ile telefonda konuşur. Binbaşı Brooks Marta’ya kocanızı hemen kaldırın ve Park Malikânesine gidin ehemmiyet gereken konu var der. Bunun üzerine Marta bana bir saat müsaade edin der. Binbaşı Brooks Marta’ya istediğiniz gibi gelin geceliğiniz bayağı güzelmiş deyince sinirlenen Marta Binbaşı Brooks’a laubaliliğe tahammülüm yoktur siz kimsiniz der. Bunun üzerine Binbaşı Brooks Scottland Yard her şeyi bilir Leydi Tobias der ama aslında Binbaşı Brooks Baron Tobias ve eşini yan odadan gözetlemektedir.  Daha sonra kapı çalınır ve kapıyı çalanın polis müfettişi Bore’dur. Polis müfettişi Bore Albert Pagan ve yanında Çinli bir kadınla beraber geldi der. Binbaşı Brooks hiç şaşırdım kendisi zaten hep gariplikler peşindeydi der. Bunun üzerine polis müfettişi Bore Binbaşı Brooks’a Albert Pagan’ı tanıyor musunuz diye sorar. Binbaşı Brooks evet biliyorum ailenin yüzkarası kimse onunla iş yapmak istemez Soho’da bir genelev işletiyor diye cevaplar. Daha sonra polis müfettişi Bore  Alfred Marrion’un da geldiğini söyleyince  Binbaşı Brooks şaşırır ve  nasıl biri diye sorar. Polis müfettişi Bore iyi giyimli genç bir adam diye cevap verdikten sonra Binbaşı Brooks’a ne yapayım diye sorar. Binbaşı Brooks onları Park Malikânesine gönder der.


Binbaşı Brooks yatakta yatan adama Eddie seni ihtiyar sarhoş yeterince uyudun kalk artık der.  Eddie Binbaşı Brooks’a odamda ne işin var diye sorar.  Binbaşı Brooks Eddie’ye senin uyanmanı bekliyordum bugün kasımın yirmisi Lord Marion’un vasiyetnamesi okunacak beni iyice dinle benim Scottland Yard’tan Binbaşı Brooks olduğumu sakın unutma anladım mı der. Eddie anladım der. Tüm mirasçılar Park malikânesini salonunda noter Loy’u dinlerler. Noter Loy Leydi Cecilia Marion’u bulamadığımızdan dolayı toplantıyı onsuz açıyoruz aramıza yeni katılanlar da var Albert Pagan ve eşi ve Alfred Marion Albert Pagan rahmetlinin kuzeni olurken Alfred Marion ise rahmetlinin gayrimeşru oğlu olmaktadır Alfred Marion babası tarafından tanınmasına rağmen yıllardır babasını bilmemektedir der. Konuşmaya devam eden noter Loy Alfred Marion’a Londra’da ki bir hukuk firmasından hayat boyu maaş bağlanmıştır gereken bilgileri polis müfettişi Bore verecektir der. Polis müfettişi daha önce bahsettiğim gibi daha önce okunan vasiyetname düzensizdi bizde Londra’dan yenisini aldık Park Malikanesine taşınmadan önce Lord Marion öncelikli bir vasiyetname hazırlamıştı gizlice yazılan vasiyetname bugün okunacak bunun nedeni birkaç sürpriz var kuzeni Albert Pagan ve gayrimeşru oğlunun varlığı buna sebep oldu vasiyetnameyi Londra’dan gelen noter Pimperton okuyacak ben ise özel işlerim nedeniyle ayrılıyorum der.


Kayalıklara gelen polis müfettişi Bore doktora ne oldu diye sorar. Doktor Leydi Marion’ın rüzgârın etkisiyle öldürülmüş olduğunu ve bunun Lord Marion cinayeti ile ilgili olup olmadığını sorar. Polis müfettişi Bore aynı zihniyetin yaptığı aşikâr der ve Park malikânesine döner. Noter Pimperton vasiyetnameyi okumaya başlar ama aslında sahte Binbaşı Brooks’un iş ortağı Eddie’dir.  Eddie Lord Marion’ın vasiyetnamesini okumaya başlar. Vasiyetnamede Lord Marion mirasın şu şekilde pay edilmesi yazmaktadır. Mirasın yüzde otuzu Albert Pagan’a İngiltere’ye dönüp namuslu şekilde yaşarsa verileceği yazmaktadır. Lord Marrion’un oğlu Alfred’e mirasın yüzde otuzu verilmesi yazar. Vasiyetnamede Lord Marion’un karısı Leydi Cecilia Marion’da mirasın yüzde otuzu verilmesi yazar. Geri kalan mirasın yüzde onu Baron Tobias ve eşine verilmesi yazar. İngiltere’deki taşımaz mallar ise Alfred Pagan ve Alfred Marion arasında yarı yarıya paylaşılma kararı yazılmıştır. Baron Simon Tobias ve eşi Marta Tobias’a Londra ’ki malikâneyi bakımı tamiri yapılması halinde verilmesi şartı konulur. Vasiyetname Lord Marion’un ruhum umarım huzura kavuşur sözüyle biter. Polis dedektifi Bore iki farklı vasiyetname farklı mirasçıların varlığı ve Lord Marion’un cinayeti soruşturma yapmamı sağladı ve miras işlemlerini askıya aldım Bay, Bayan Pagan ve Bay Marion bu malikânede kalacak diğerleri ise soruşturma bitene dek hiç kimse şehir dışına çıkmayacak der. Baron Tobias buna hakkınız yok diye çemkirince polis dedektifi Bore sessiz daha konuşmamı bitirmedim bunun sebebi de Leydi Marrion’un ölümü soruşturmayı açmayı sağladı olay çözülene dek hepiniz şüphelisiniz der. Alfred Rita’ın yanına gidip benim kız kardeşim olmalısınız sizinle bu şartlar altında tanışmak üzücü aslında sizinle daha önce tanışmadığım için üzgünüm der. 


Albert Pagan yemek masasında gülerek ne sahtekarsınız Leydi Marion öldüğü için sessizliği büründük ama hepimiz o kaltaktan nefret ederdik der. Konuşmasına devam eden Albert Pagan ne komik Lord Marion kibirli saygın havasında kendi zalim sapkın doğasını saklıyordu derken Lord Marrion portesine bakar ve kelimeleri ağzında kalır. Bunun üzerine Deborah devam edin Bay Pagan Lord Marion hakkında ne anlatacaksınız der. Lafa karışan Alfred bence bu zaman ölülerden bahsetmek için uygun bir zaman değil der. Albert Pagan’ın karısı kocamı mahzur görün kendisi çok içti der. Albert Pagan bunun için üzgünüm odama çekileceğim der.  Mairu ve Albert Pagan Leydi ve Lord Marion’un yatak odasına girerler. Mairu yatak odasının lanetli olduğunu odanın içinde gezinen kötü ruhların varlığını hissettiğini söyler. Bunun üzerine Albert bende korkuyorum Maiuru bu malikânede garip bir şeyler var der. Maiuru Albert’e neden bahsediyorsun der. Albert kuzenim Lord Marion’u yirmi sene önce görmüştüm o zamanlar gençtim ama Lord Marion genç değildi yirmi sene içerisinde Lord Marion gibi birisi asla değişmez der. Mairu ne demek istiyorsun der. Yemek odasındaki porteye baktın mı o adam Lord Marion değildi der. Bu arada Rufus’da konuşmalara kulak misafiri olduktan sonra gider. Mairu Albert’e eğer iste ölüleri ruhunu çağırabilirim ve bu gizemi çözmelerini sorabilirim bunun üzerine Albert yap Maiuru’ya batıl inikatlara inanmam ama yine de dene belki başarabilirsin der

Rita Alfred’e son yıllarda babam kötü bir huydaydı sert ve inatçı bir hali vardı gerçek bir baba gibi değildi ama ilk vasiyetnamede tek mirasçı olarak beni yazmıştı der. Alfred bir dakika deyip elini tutunca Rita elini çeker. Bunun üzerine Alfred Rita’ya ne oldu sorun nedir anlatacak mısın diye sorar. Rita sorunun babasının karısı olduğunu ve onu kemerle dövdüğünü söyler. Alfred Rita’ya ne yapmıştın diye sorar. Rita sarhoştu ve miras konusunda öfkeliydi ilk sefer değildi babamda bana kötü davranırdı der. Bunun üzerine Alfred Rita’ya her şey geçti artık odana gidebilirsin odam tam karşısı bir şeye ihtiyacın olursa gel kardeşim der.
Ruh çağırma seansına başlayan Maiuru gezinen ruhlar karanlıkta kalmayın kendinizi bu evde gezinen adamın ruhu ile gösterin varlığınızı hissedeyim der. Daha sonra Maiuru seni hissediyorum seni duyuyorum yakına gel ve konuş kim olduğunu söyle gizem çözülsün ruhun acı içinde seni öldüren kim eğer sen Archiebal Percival Marion isen ileri çık der. Karanlıktan Rufus gelir ve Maiuru’yu ve Albert’i bıçaklayarak öldürür. Daha sonra Rufus’un peşine polisler düşer ve Rufus polislerden kaçarken ağır yaralanır ve hastaneye kaldırır. Mahzene giden Deborah maskeli katil tarafından gafil avlandıktan sonra katil Deborah’ya gazyağı döktükten sonra Deborah’yı canlı olarak yakarak öldürür.


Polis müfettişi Bore her şey açığa kavuştu özellikle vasiyetnameler hakkındaki gerçeklerde açığa kavuştu bir vasiyetname sahte Lord Marrion tarafından yazıldı diğer vasiyetname ise gerçek olanı ise Londra’da gerçek Lord Marrion tarafından yazıldı der. Konuşmaya devam eden polis müfettişi Bore Londra’da mirasın asil miras olduğunu onun uygulanacağını söyler. Bunun üzerine Rita odasına giderken Alfred Rita’ya nereye gidiyorsun der. Rita eşyalarımı toplayıp gideceğim der. Alfred yarın yaparsın birlikte gideriz der. Rita Alfred’e ne diyorsun bütün bu saçmalığı unutun mu biz kardeş değilmişiz ben babanın katillerinden birinin kızıyım der. Bunun üzerine Alfred dinle beni Rita kardeş olmamamız beni aslında sevindirdi yeni olasılıklara kapı açabiliriz deyince Rita gülümser.

Baron Tobias yeni evin şerefine içelim der ve içkisini yudumlar.  Daha sonra Baron Tobias eşi Marta’ya geçmişte olanlar için beni affeder misin diye sorar. Marta bilemiyorum artık maddi açıdan artık rahatız ve yalanı sürdürmemize gerek yok der. Baron Tobias her şey çok iyi gitti deyip Marta’yı öpmeye çalışınca git başımdan kendimi iyi hissediyorum diye bir katilin koynuna girmem ben der. Bunun üzerine Baron Tobias Marta’ya bir gün seni öldüreceğim der. Sahte Binbaşı Brooks bütün olanı anahtar deliğinden dinler. Daha sonra içeri giren Eddie sahte Binbaşı Brooks’a anahtar deliklerinden gözetleme yeni çıktı galiba der.  Sahte Binbaşı Brooks o Baron Tobias’ın odası der. Bunun üzerine Eddie Tobias davasına kapatmadın mı diye sorar. Sahte Binbaşı Brooks Eddie’ye sen kapatmış olabilirsin ama ben kapatmadım der. Daha sonra içeri giren polis müfettişi Bore hizmetçi Deborah’ın cesedini bulduğunu ve cesedin cinayetleri aynı manyak tarafından yakıldığını bildirir. Bunun üzerini sahte Binbaşı Brooks bir an önce Park malikânesine gitmeliyiz der.


Alfred kıyamet kitabını okurken sahte Binbaşı Brooks sözleri tamamlar ve Alfred’e siz Alfred Marion olmalısınız babanızı tanırdım der. Daha sonra Rita’ın yanına giden sizin de babanızı tanıyorum hanımefendi ben Scottland Yard’tan Brooks kitaba bakabilir miyim der. Alfred Brooks’a gerçekten babamı tanır mıydınız diye sorar. Sahte Binbaşı Alfred’e babanı tanımıyorsun deyince Alfred babamı küçük çocukluğumdan beri görmedim der. Bunun üzerine sahte Binbaşı Brooks Alfred’e senin baban garip biriydi diye cevaplar. Alfred kitapta altı çizilen yöntemlere üç kişi öldürüldü deyince sahte Binbaşı Alfred’e çok zekice senden çok iyi polis olur sanki Lord Marrion’un mezarından kalkıp katillerinden intikam aldığını söylüyorsun der. Bunun üzerine polis müfettişi Bore umarım hayalet avlamaya kalkmayız değil mi diye sorar. Sahte Binbaşı evet yapacağız Bore yaşayan ölüler ülkesindeyiz der. Rita sahte Binbaşı Brooks’a burada kalın kendimizi güvende hissederiz der. Sahte Binbaşı Brooks o zaman sakıncası yoksa burada kalacağım der. Konuşmaya devam eden sahte Binbaşı Brooks hayaletlere inanır mısınız diye sorar. Rita batıl inikatlara sahibim ölümden sonraki yaşama inanırım size saçma gelebilir der. Sahte Binbaşı Brooks hiçte değil hanımefendi bende hayaletlere inanırım der.


Rita Alfred’e seni bulduğuma sevindim der. Alfred Cecilia’ın oyunları iki vasiyetname bizi birbirimize kavuşturdu dedikten sonra bir ses duyar ve kontrol etmek için dışarı çıkar ve maskeli katil tarafından etkisiz hale getirilir. Daha sonra Rita’ın odasına giren maskeli katil Rita’ya hunharca saldırır ve polisler gelince kaçmak zorunda kalır. Alfred bayılmıştır ama içeri giren sahte Binbaşı Brooks Rita’yı kontrol eder ve başına çok fena darbe almış hastaneye kaldırılsın der. Polis müfettişi Bore sahte Binbaşı Brooks’a katil etrafımızda geziniyor der. Bunun üzerine sahte Binbaşı Brooks evi arayın ben kasabaya gideceğim der. Polis dedektifi Bore kasabaya mı diye sorar. Sahte Binbaşı Brooks polis müfettişi Bore’a davamız orada çözülecek der.


Baron Tobias karısı Marta ile oynaşırken banyoya götürür ve banyoda karısı Marta’y sen beni ele vereceksin diyerek boğarak öldürür.  Maskeli katil çıkar ve Baron Tobias’a mükemmel bir suç karın sarhoş oldu ve banyoda boğularak öldü öyle değil mi Simon Tobias der. Baron Tobias sen kimsin diye sorar. Maskeli katil ben bir hayaletim, ruhum, intikamcıyım der.  Bunun üzerine Baron Tobias diğerlerini de sen öldürdün değil mi diye sorar. Maskeli evet ben öldürdüm en son sen ve eşin Marta kalmıştı ama sen işimi kolaylaştırdın senin ölümünle beraber intikamım tamamlanacak der. Bunun üzerine Baron Tobias nasıl biliyorsun sen kimsin niye beni öldürmek istiyorsun der. Maskeli katil ben bir hayaletim diyerek maskesini çıkarır ve sahte Binbaşı Brooks olduğu ortaya çıkar ama aslında gerçek Lord Marion’dur.  Baron Tobias gerçek Lord Marrion’a nasıl hayata kaldın diye sorar. Gerçek Lord Marion baygınken beni balıkçılar buldular hafızamı kaybetmiştim ve polis oldum hızla terfi ettim hafızamı kaybetmiştim ama zekam yerli yerindeydi bir gün Yorkshire’a gidince hafızam yerine geldi ve katillerimden intikam almaya başladım ve Amerikan polisi seni suçlu olarak görecek der ve Baron Tobias’ı vurarak öldürür.  Hastaneye giden gerçek Lord Marion Rita’yı saldırır ve oğlumu mirasından edemeyeceksin diyerek bıçakla saldıracakken polis müfettişi Bore gerçek Lord Marrion’u vurarak öldürür ve film biter.













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Beauty Contest Caper

  Filmimiz Shaggy ’in yemeğe çıktık tabelasını asmasıyla başlar. Shaggy Scooby ’ye kimse...