Night Of The Werewolf

Filmimiz 16. Yüzyılda geçen bir mahkemeyle başlar. Yargılanan şahıs Kontes Elisabeth Bathory’dir ve mahkeme tarafından vampirlik yapmak ve Şeytan’a tapmak suçlarından hüküm giyer. Kontes Bathory’nin cezası canlı canlı gömülmektir. Hizmetkârları ise türlü işkenceler görüp idam edilmesine karar verilir. Yargıçlar kendi aralarında Kontes Bathory’nin insan hatta çocukların kanı ve etiyle beslenen bir canavar olduğunu ve en büyük yardımcısı Leh asilzadesi Waldemar Danisky’den bahsederler.  Waldemar’ın geceleri devasa bir kurt formuna bürünerek yüzlerce masumu katletmiştir diyerek hükmünü verirler. Hükmü ise kalbine özel yapım kutsanmış haç saplanmasıdır bunu duyan Waldemar Dainsky en sonunda ruhum huzura kavuşacak der. Bu arada kontes sizi aşağılık pislikler küllerimden yeniden doğacağım ve siz ve soyunuzdan gelenlerin başına bela olacağım der ve cellât yargıçların koyduğu hükmü uygular ve Waldemar’ın göğsüne haçı geçirir.

Şimdiki zamana geçeriz havuz partisi yapan 2 kız 2 erkek yaz tatili planları hakkında konuşurlar. Erkeklerden biri Erika isimli kızdan bahseder Erika’nın yaz tatilinde Karpat dağlarında geçireceğini söyleyip Erika’nın alkolüyken kara büyüdür Macar kontesidir gibi saçmalıklardan bahsettiğini söyleyerek dalga geçince kızlardan Karen isimli olan kız bizler bilim adamıyız ayrıca Erika ne isterse düşünebilir der. Siyah mayolu adam entel takılmayı kesseniz iyi olur zaten sizde bizim gibi hoş vakit geçirmek istiyorsunuz der lakin beklediği cevabı almaz ve arkadaşıyla havuza itilir.Şimdiki zamana geçeriz havuz partisi yapan 2 kız 2 erkek yaz tatili planları hakkında konuşurlar. Erkeklerden biri Erika isimli kızdan bahseder Erika’nın yaz tatilinde Karpat dağlarında geçireceğini söyleyip Erika’nın alkolüyken kara büyüdür Macar kontesidir gibi saçmalıklardan bahsettiğini söyleyerek dalga geçince kızlardan Karen isimli olan kız bizler bilim adamıyız ayrıca Erika ne isterse düşünebilir der. Siyah mayolu adam entel takılmayı kesseniz iyi olur zaten sizde bizim gibi hoş vakit geçirmek istiyorsunuz der lakin beklediği cevabı almaz ve arkadaşıyla havuza itilir.


Erika ise Profesörüyle beraber nadir bir madalyon hakkında konuşurlar. Erika profesör rivayete göre bu madalyon Kontes Bathory’nin mezarına götürülüp üstüne bakire kanı dökülünce Kontes Bathory tekrar hayata dönecek deniliyor. Profesör öyle rivayetler kulağıma geldi ama bunların hurafe olduğunu söylüyorum.   Erika en sonunda yıllar süren araştırmaların meyvesini bulduğunu Kontes Bathory’nin lahitini Karpatlar’da Cseje kalesinde bulduğunu söyler. Profesör neden bana bu konu hakkında yazmadın diye sorunca Erika bu haberi hususi bir şekilde vermek istedim diye cevaplar. Aynı esnada Cseje kalesi etrafında dolanan adları Verez ve Yoyo olan iki mezar soyguncusunu görürüz Verez mezar soyguncusu ortağına ne batıl inançlı ne cehalet dolu bir insanmışsın biz burada kültürel bir hizmet sunuyoruz bu mezarlarda yatan değerli eşyaları Budapeşte müzesine hibe edeceğiz. Bunu duyan Yoyo Verez’e iyi hoşta buralar lanetli deniliyor deyince Verez cehaletinle ömründen ömür yedin der.  En sonunda girdikleri mezarın kapağını kaldıran iki mezar soyguncusu Waldemar Daninsky’nin cesediyle karşılaşırlar. Yoyo gidelim bak mevtanın kalbinin üzerinde haç var bu iyi bir işaret değil der. Bunun üzerine Verez Yoyo’ya saçmalama bu yalnızca paha biçilmez bir eşya diyerek Waldemar’ın göğsüne saplı olan haçı çekip çıkarır ve Waldemar hayata geri döner ve dolunayı görür ve iki mezar soyguncusunu öldürür.  Aynı esnada Erika profesörden madalyonu ister. Profesör Erika’ya veremem bizler bilim adamıyız şarlatan değiliz diyerek Erika’nın teklifini geri çevirir. Bunun üzerine Erika ağzındaki baklayı çıkarır ve Bathory’nin ruhuyla irtibat kurduğunu söyleyerek Bathory’i tekrardan yaşayanlar dünyasına sokacağını söyler.  Erika’nın laflarını duyan profesör sen iyiden iyiye tozutmuşun diyerek uşağına seslenir.  Erika hiç kendini zorlama uşağının icabına baktım su an yalnızca ikimiz varız diyerek profesörü boğarak öldürür. Yanan şöminede Kontes Bathory’nin yansımasını gören Erika merak etme leydim esaretin sona erecek der.

En sonunda Karpatlara varan Erika, Barbara ve Karen salaş bir tavernada bir adamla konuşurlar. Adam arabasını 3 genç kadına satar ama gittikleri yolun tekin olmadığını yollarda eşkıyaların cirit attığını söyleyerek uyarıda bulunur. Uyarılara kulak asmayan Erika yüklü miktarda parayı verip adamın sesini keser ama onları gözetleyen üç kişinin dikkatini çeker.  Yola koyulan üç genç kadının yolları bir süre sonra tavernada onları gözetleyen üç serseri tarafından kesilir. Serseriler üç genç kadının paralarını ve ırzlarına göz dikerler serseriler genç kadınlara saldırırlar ama şotaya yatan Waldemar üç kadını tatar yayıyla kurtarır. Girdikleri travmadan kurtulan üç genç kadın yollarına devam ederler.

Karbüratörlerin suyu kaynayan ve arabaları bozulan 3 genç kadın yakınlardaki virane kaleye giderler. Kale içersinde araştırma yapan Barbara, Erika ve Karen en sonunda Waldemar Daninsky’nin lahitini bulurlar lakin mezar açıktır ve mezarın açıldığını Erika fark eder ama diğerlerine bu konudan bahsetmez aynı esnada Karen diğerlerinin yanından ayrılır ve kalenin diğer bölümlerinde tedirgin bir şekilde gezerken yüzünün yarısı parçalanmış bir kadın omzuna dokunur ve Karen kendini can havliyle kendini dışarı atar ve tatar yaylı Waldemar ile karşılaşır dengesini kaybeden Karen düşüp bilincini kaybeder. Barbara ve Erika ise kalenin diğer tarafına ulaşıp Kontes Bathory’nin lahitini bulurlar ve Erika Elisabeth senin asırlar süren tutsaklığın yakında sonlanacak der.

Kendisini Burko olarak tanıtan Waldemar Daninsky Erika ve Barbara’dan Karen’ın geçirdiği kazanın sorumlusu olduğunu söyler ve Barbara ve Erika ile yemeğe oturur.  Erika misafirperverliği için Waldemar’a teşekkür eder ve şehre nasıl döneceklerini sorar. Waldemar gidecekleri yolları tarif eder ve yolların tehlikeli olacağını söyleyerek kılavuzluk edeceğini söyler. Waldemar çayları getiren hizmetçisi Mircala’ya Karen’ın durumunu sorar Mircala uyuyor cevabını verir. Mircala uyuyan Karen’ın yastığının altına haç yerleştirir. Erika bizler Münih üniversitesine yazacağımız bir makale için geldik diyerek gelme sebeplerini açıklar. Waldemar ilginç bir şeyler buldunuz mu diye sorunca Barbara evet bir şeyler bulduk der ama lafı Erika tarafından kesilir. Erika ilginç bir şeyler bulamadık yalnızca cardonlar ve yarasalar vardı der. Waldemar harabelerde gezinmenizi önermem tehlikeli olur çünkü yıkılabilir diye uyarır.

Waldemar ile Karen çok duygusal anlar geçirirler. Karen Erika ve Barbara bana karşı çok soğuk davranıyorlar sanki bana karşı garezleri varmış gibi davranıyorlar der. Bunun üzerine Waldemar hayırlısı ne ise olur sıkma canını diyerek Karen’ı öper lakin bu anı Erika büyük bir nefret ve kıskançlık duygularıyla seyreder. Gece olduğunda Waldemar bir kez daha insandan canavara doğru olan acı dolu değişimine maruz kalır ve çıkardığı sesler Karen’ı uyandırır.  Aşağıya inen Karen kurt adama dönüşen Waldemar ile karşılaşır. İnsanlıktan çıkmış Waldemar Karen’a saldırır ama Mircalla son anda yetişerek Waldemar’ın suratına haç tutarak geri püskürtür ve Waldemar kaleden kaçıp ormana doğru kaçar.

Barbara’yı hipnoz eden Erika Barbara’yı kurban edip kanını Kontes Bathory’in lahitine akıtır ve lahiten dumanlar yükselmeye başlar. Aynı esnada Waldemar ise ormanda bulduğu kişileri hunharca avlar. Mircalla ise Karen’a olan olaylar hakkında malumat verir. Karen Mircalla’ya benim bu işi yapacak cesaretim yok deyince Mircalla Karen’a kaderini kenara koyamazsın Waldemar’ı huzura kavuşturacak tek kişi sensin der. Bu arada tekrar hayata dönen Kontes Bathory Erika’nın kanını içer sonrada Barbara’dan kan takviyesi alıp yarı çürümüş bir cesedi diriltir.

Sabah olduğunda Karen yorgun argın olan Waldemar’a canı gönülden sarılır. Kontes Bathory Erika’ya kurt adamı saflarına çekmek istediğini bu sayede Waldemar’ın yenilmezliğini ve vahşetini kullanarak Dünya’ya hükmetme planlarına kolaylık sağlayacağını söyleyip Erika’dan Waldemar’ın sadık hizmetkârını getirmesini ve başarısızlığı uğramamasını emreder. Aynı esnada Waldemar ve Karen’ın bedenleri ateşli bir şekilde birleşir. Bu arada vampir olan Erika odasında tek başına oturan Mircalla’nın yanında belirir. Mircalla Erika’ın alnına haçı yapıştırır Erika acı dolu bir çığlık attıktan Mircalla’ya saldırıp boynuna çöker ve daha sonra Mircalla kanıyla Kontes Bathory’in banyo yapmasını sağlar.

Ertesi sabah Mircalla’nın odasına giren Waldemar boğuşma izlerini fark eder ve Karen’a Mircalla’yı her yerde aradım buhar olup uçtu sanki der. Bunun üzerine Karen elindeki kumaş parçasını göstererek bak Waldemar bu Erika’ın geceliğinden bir parça der ve Waldemar derin düşüncelere dalar. Aynı günün akşamı Waldemar’ın şatosuna iki rahip gelip civarda işlenen cinayetler hakkında konuşurlar şişman olan rahip cinayetleri kurt adamların ve vampirlerin işlediğini o yüzden kolluk kuvvetlerin işlenen cinayetlere etkisiz kaldığını söyler. Waldemar rahibe ne tür vampirler diye sorar. Zayıf olan rahip dişi vampirler hatta dedikodulara göre Kontes Bathory içlerinde olduğu düşünülüyor diye cevaplar. Gece olduğunda iki rahibin aslında rahip olmadığını aslında şatoyu soymayı planlayan iki hırsız olduklarını öğreniriz lakin vampir olan Barbara ve Erika’ın saldırısına uğrarlar. Sabah olduğunda Waldemar iki hırsızın vampir olarak dirilmesini önlemek amacıyla kafalarını bedenlerinden ayırıp kalplerine kazık çakar. Karen bu canavarların inlerine dalıp imha edelim deyince Waldemar olmaz şu an için riskli bu iblislerle ancak dolunayda gücümün doruğunda olduğu zaman mücadele ederim deyip elinde gümüş haçla bekleyip odadan çıkmamasını tembihler.

Karen odasında sabırsızca beklerken Waldemar’da yapacağı savaş için hazırlanır. Bu arada Kontes Bathory Mircalla’nın kanını emer ve artık benimsin tıpkı efendinin benim olacağı gibi der. Yatağına uzanmış Waldemar vampir olmuş Erika ile karşılaşır Erika’nın etkisi altına giren Waldemar Erika ile yiyişmeye başlar. Karen ise aniden çıkan rüzgârdan korkar odadan kaçar ve Barbara’nın saldırısına uğrar. Kısa süren bir boğuşma sonrası Karen Barbara’nın göğsüne haçı saplayarak öldürür. Daha sonra Waldemar’ı Erika’dan kurtarır lakin Erika son anda kaçmayı becerir.

Ertesi gün yıkıntılara doğru giden Waldemar ve Karen Kontes Bathory’in yaşayan ölü hizmetkârı Otvos’un saldırısına uğrarlar Otvos’la boğuşan Waldemar en sonunda Otvos’u öldürmeyi başarır. Karen’a Bathory ve diğerleri gitmiş ve Otvos’u bizi korkutmak için bırakmışlar der. Bunun üzerine Karen ben korkuyorum gün ışıyana dek bekleyelim der ve Waldemar tarafından kabul görür. Bu arada iki adam üç tane tabutu başka bir kale yıkıntısına götürür ve bu olayı Bathory, Mircalla ve Erika’dan tepeden sessizce izlerler.  Aynı esnada Waldemar zamanımız daralıyor dolunay a az kaldı o zaman Elisabeth Bathory tüm gücüne kavuşacak der. Karen Waldemar’a endişe etme ne yapmam gerektiğini biliyorum ve yapacağım da der. Daha sonra Waldemar eski dokümanlara bakıp durur.

Kontes Bathory ve vampir köleleri tabutlarından çıkıp gecenin içine doğru giderler.  Karen’ın odasına giden Kontes Bathory gelecek dolunayda tıpkı Waldemar’ın benim olacağı gibi benim olacaksın diyerek Karen’ı ısırmayı başarır.  Sabah olduğunda Waldemar akşam olduğunda her ne halükarda olursa olsun odandan çıkmayacaksın Kontesin nerede olduğunu öğrendim Boraba civarındaki yıkıntılarda saklanıyor diye tembihler lakin Waldemar’ın bilmediği bir husus vardır Karen’da Kontes Bathory’in etkisi altındadır. Gece olduğunda Kontes Bathory bir kez daha Karen’ın tadına bakar ve Thuitem denilen varlığa seslenip doksan dokuz kara kedi getirmesini isteyip Mircalla ve Erika’la beraber Waldemar’a saldırıp Waldemar’ın kalbine kazık saplar ama bunun yalnızca Waldemar’ın gördüğü bir kâbus olduğunu öğreniriz. Waldemar’ın yanına gelen Karen Waldemar’a ne oldu diye sorar. Waldemar zamanımız azalıyor bu gece kana susamış korkunç bir canavara dönüşeceğim ve Bathory ise gücünün doruğuna ulaşacak bu sebepten dolayı odanın pencerelerine haçlardan oluşan bir parmaklık yaptıktan sonra o canavarları bulmaya çalışacağım diyerek Karen’ın yanından ayrılır. Karen ise Waldemar gittikten sonra mutlu bir ifadeyle aynada boynundaki diş izlerine bakar.

Waldemar Kontes Bathory ile yapacağı savaş için hazırlanırken ensesine gümüş saplı bastonu yer ve bayılır ve bastonu kullanan ise Karen’ın ta kendisidir. Birkaç saat sonra ayılan Waldemar içinden ne kadar körmüşüm inleri Boraba’da değil bu kalenin içinde barınıyorlar deyip eşyalarını toplayıp kalenin bodrumuna iner ve Karen’ı bulur ardından Mircalla’nın göğsüne kazık geçirerek öldürür ama kendisi de kurt adama dönüşür. Lanetliler uykusundan kalkan Erika kurt adam Waldemar ile boğuşmaya başlar ve boğuşmanın neticesinde Erika’ın kalbine tahta parçası batar ve acı çekerek ölür.  En sonunda uyanan Kontes Bathory eskiden benim kölemdin şimdide benim kölem olacaksın o yüzden bana itaat et der ama Waldemar iplemez ve Kontes Bathory ile savaşmaya başlar. Uzun süren kavgadan neticesinde Waldemar dişleriyle Kontes Bathory’in gırtlağını parçalayıp öldürür.  Kontes Bathory’ın ölümüyle beraber Karen ayılmaya başlar ve Kontesin etkisinden kurtulur. Tamamıyla kontrolden çıkan Waldemar Karen’ın gırtlağına saldırır ve Karen haçı Waldemar’ın göğsüne saplayarak Waldemar’ın ölümüne sebep verir ve film biter.