https://www.highrevenuegate.com/pqxbdf5xa4?key=0fa5a3e34ecb571364a40d5443900081

12 Haziran 2024 Çarşamba

The Legend Of Lizzie Borden

 

Filmimiz 1892 senesinin Massachutes’in de başlar.  Hizmetçi bir kadın hızla evden çıkıp başka bir eve koşturur. Maggie isimli hizmetçi kadın canhıraş bir şekilde Doktor Bowen kapıyı açın dedikten sonra tekrar aynı hız ve telaşla tekrar eve döner. Bu arada yoldan geçen yaşlı olan biteni merakla izler. Evde bulunan başka bir kadın Doktor Bowen geliyor mu diye sorunca eve giren hizmetçi Maggie kapıyı tıklattım ama evde kimse yoktu diye cevaplar. Bunun üzerine kadın git o zaman Bayan Russel’i getir der.  Hizmetçi kadın gittikten yaşlı eve gider ve kapıda bekleyen otuz yaşındaki kadına doğru Lizzie alışverişten döndüm der. Lizzie garip halini fark eden kadın bir şey mi oldu Lizzie diye sorar.  Lizzie korkutucu bir sakinlikle lütfen içeri girin Bayan Churchill birisi babamı öldürdü der. Eve giren Bayan Churchill Lizzie ’ye neresi diye sorunca Lizzie oturma odası diye yanıtlar. Oturma odasının kapısını açan Bayan Churchill Lizzie ’in Babası Bay Borden ‘in kanlar içindeki cesedini görür ve dehşet içinde yüce Tanrı’m der.


Bütün kasaba Bordenlerin evine koşturur. Lizzie burada olmana sevindim Alice dedikten sonra Alice Lizzie Bridget söyler söylemez geldim dedikten sonra Lizzie’ye her şey iyi olacak diyerek Lizzie’yi sakinleştirmeye çalışır. Doktor Bowen gelir ve kadınlara Bay Borden ‘in bir buçuk saattir ölü olduğunu söyledikten sonra kız kardeşin nerede diye sorar. Lizzie Brownells’leri ziyaret etmek için Fairhaven’a gitti diye cevap verir. Doktor Bowen karıma telgraf yollamasını söyleyeyim diyerek evden çıkar. Doktor Bowen gittikten sonra Alice biraz dinlen Lizzie der. Daha sonra Lizzie salona geçer. Bayan Churchill Lizzie ‘ye üvey annen Abby’yi görmedim dışarı mı çıktı deyince Lizzie dışarı çıkmış olmalı, ama geldiğini duymuştum diye karşılık verir. Hizmetçi Maggie Lizzie Hanım çarşafları aldığımda kimse yoktu kontrol ettim der. Lizzie o zaman yukarı katta bak boş odalardan birinde olmalı diye karşılık verir. Maggie lütfen Lizzie Hanım deyince Lizzie sert bir üslupla Maggie ‘ye denileni yap der. Maggie ben oraya yalnız başıma gitmem diye inat edince Bayan Churchill ben sana eşlik ederim der. İki kadın yukarı çıktıklarında Abby’in cesedini yatağın altında bulurlar. Doktor Bowen hanımım telgrafı yolluyor dedikten sonra neler oluyor diye sorar. Daha sonra Doktor Bowen dehşet içinde Abby’in cesedinin yanına gider.

Lizzie ‘in kız kardeşi Emma gelir ve babası ve üvey annesinin cesetleri karşılaşır ve fenalaşır. Bunun üzerine Doktor Bowen Emma ’ya üzgünüm ama diyerek iki merhumun üzerindeki örtüyü kaldırır. Emma kötüleşince Alice Emma’yı sakinleştirir. Emma Alice’e iyi ki buradasın deyince Alice istediğin kadar kalırım diye karşılık verir. Emma Lizzie’yi sorunca Alice odasında diye cevap verir. Emma salondan çıktıktan sonra odasının penceresinden dışarıyı seyreden Lizzie ‘in yanına gelir.  Emma Lizzie’ye babamızı sen mi öldürdün diye sorunca Lizzie hayır öldürmedim diye cevap verir. Bunun üzerine Emma Lizzie sarılır. Gece Emma Lizzie ‘ye morfin zerk eder. Lizzie yarı baygın bir şekilde daha fazla verme deyince Emma Lizzie ‘ye Doktor Bowen bunu rahatlaman için verdi deyince ama düşünemiyorum bana verdiği şeyde ne diye sorunca Emma yalnızca sinirlerini yatıştırmak için verdiği bir şey diye cevap verir. Lizzie düşünmek zorundayım, biri babamı öldürdü neden deyince Emma Lizzie bunları şu an için aklından çıkarmalısın diye karşılık verir. Lizzie Emma ‘ya niye gittin ki deyince Emma biliyorum hayatım, ama geri döndüm der. Bunun üzerine Lizzie Emma ‘ya ne yapacağız diye sorunca Emma Lizzie ‘ye anneme söz verdiğim gibi ben her zaman senin arkanı kollamadım mı der. Lizzie evet deyince Emma gördün mü şimdi uyu der. Daha sonra Emma korku Bakire Meryem ve İsa Mesih’e dua ederek yatağa girer. Yataktan kalkan Lizzie gaz lambasını alıp aşağı katta iner. Babasının üzerine örtüldüğü örtüyü açan Lizzie cesede bakarken hiç tepki vermez.


Bay ve Bayan Borden ’in cenazeleri cenaze arabasına koyulduktan sonra mahallenin kadınları Lizzie yas kıyafetleri ve üzgün olmayışının gıybetini yaparlar. Bayan Churchill kötü bir çile bu der. Bu arada Lizzie donuk bir ifadeyle babasının tabutuna bakar ve aklına babasının cesedini öpmesi gelir. Daha sonra Eli isimli adam Lizzie ‘ye arabaya binmesinde yardımcı olduktan sonra adamın biri Eli ’ye sizinle konuşabilir miyim diye sorunca Eli adama meşgul olduğumu görmüyor musun sende kimsin diye sorar. Adam Eli’yi ben Polis Şefi Hillard ve size bir takım talimatlarımız var der. Eli talimatlar mı diye karşılık verince Polis Şefi Hillard aile gittikten mezarlarında alınıp kafaları sökülecek der. Eli şaşkınlık içinde kafaları mı sökülecek der. Bunun üzerine Polis Şefi Hillard Harvard’da profesör olan adli tabip Edward Wood’a yollanacak der. Eli kimin emriyle diye sorunca Polis şefi Hillard Eli ‘ye belediye başkanının emriyle diye cevaplar. Polis Şefi Hillard kız kardeşlere de haber verilmeyecek der. 

Borden malikânesinde Lizzie ne diyordunuz sayın reis deyince Belediye Reisi Coughlin bir ricada bulunmak istiyorum, hepimizin selameti için birkaç gün evin içinde kalın der.  Lizzie buradakilerden bir şüpheli mi diye sorunca bir sessizlik olur. Lizzie gerçeği bilmek istiyorum deyince Emma Lizzie ‘ye ne olur kendini üzme der. Lizzie Emma ‘ya hakikati öğrenmek istiyorum diye karşılık verir. Bunun üzerine Belediye Başkanı Coughlin Lizzie ‘ye söylemekten pişmanlık duyuyorum ama sizde şüphelisiniz Bayan Borden diye karşılık verir. Emma Lizzie ‘ye mümkün olduğu kadar senden saklamaya çalıştık der. Lizzie öfkeli bir şekilde baktıktan sonra şimdi gidebilirim der. Belediye Başkanı Coughlin bu gerekli olmayacak der. Polis Şefi Hillard Lizzie ‘ye dışarıda biri sizi rahatsız ederse bahçede bulunan polislerden birine haber verin yeter der.  Lizzie kendi evimde mahkûm muyum diye sorunca Polis Şefi polisin sağlayacağı bütün korumaya sahip olacaksınız Bayan Borden diye yanıt verir. Belediye Başkanı Coughlin kalkar ve sizi daha fazla rahatsız etmeyeceğiz der.  Emma Belediye Başkan Coughlin’e bu konuda yardımcı olabilmek amacıyla elimizden geleni yapacağız der. Belediye başkanı Coughlin tabi ki bir tahkikat yapılacak arzu ederseniz halka kapalı olabilir deyince Lizzie soğuk bir tavırla nasıl istiyorsanız öyle olsun der.

Sanık kürsüsüne oturtturulan Maggie tam adının Bridget Sullivan olduğunu, yirmi altı yaşında hiç evlenmediğini söyler. Savcı Knowtlon Maggie ‘ye Borden malikânesinde size nasıl hitap ederlerdi diye sorunca Emma Hanım ve Lizzie Hanım bazen bana Maggie diye hitap ederlerdi diye karşılık verir. Savcı Knowtlon Maggie ‘ye kaç yıldır Bay Borden ‘in yanında çalışıyorsun diye sorunca ölümünden beri iki sene dokuz aydır diye cevap verir. Bunun üzerine Savcı Knowtlon Bordenlerin başka çalışanı var mıydı diye sorar. Maggie bazen çiftlikten biri gelip odun keserdi lakin geçen kıştan beri uğramadı diye cevaplar. Savcı buna göre siz ve Bayan Borden cinayetler olduğu esnada evdeydiniz deyince Maggie evet efendim diye karşılık verir. Savcı Knowtlon Maggie ‘ye Bayan Sullivan o sabah olan olayları tarif eder misiniz diye sorar. Maggie kalktığımda başım ağrıyordu, akşam yediğim koyun etli çorbadan diye düşündüm der. Savcı koyun etli çorba mı deyince Maggie evet efendim diye cevap verir. Savcı Knowtlon Bayan Borden ’da hasta mıydı o sabah deyince Maggie hayır, iyi gözüküyordu diye karşılık verir.


Geçmiş anılar âleminde Bay Borden kahvaltıya kalkar ve Maggie günaydın Bay Borden kahvaltıda çörek mi gözleme mi istersiniz diye sorar.  Bay Borden bugün senin sindirilemeyen İrlanda hamur işlerine karşı bir iştahım yok der. Lizzie ve Maggie şaşkınlık içinde Bay Borden’a baktıktan sonra Bay Borden koyun etli çorbadan kaldı mı diye sorar. Maggie evet efendim ama sıcaktan bozulmuş olabilir yemek sakıncalı olabilir der. Bunun üzerine Bay Borden Maggie ‘ye israf etme, servis et diye karşılık verdikten sonra mutfaktan çıkar. Maggie huysuz cimri deyince Lizzie Maggie ‘ye ağzını topla diye uyarır. Maggie Lizzie ona öyle dediğinizi defalarca duydum diye karşılık verince Lizzie yine de senin haddin değil der. Çorba kâsesini çıkaran Maggie çorbanın kokusu ve üzerinde dolanan sinekleri görünce midesi bulanır ve kendisini dışarı atar. Geçmiş anılar âleminden çıkarız. Maggie kahvaltıyı sunduktan sonra bulaşıkları yıkamaya başladım ve Bay Borden kasabaya gitti der. Savcı Knowtlon Maggie ‘ye kapıyı kilitlediniz değil mi diye sorunca Maggie evet, efendim kilitledim Bay Borden bu konuda çok katıdır diye yanıt verir. Konuşmasına devam eden Maggie bulaşıkları bitirip bulunduğu salona koydum Bayan Borden ‘da orada toz alıyordu der.

Geçmiş anılar âleminde Abby üvey kızı Lizzie ‘ye sen üst kattayken kasabaya gitti der. Abby salona gelen Maggie ‘ye Bridget bir kova getir pencerelerin yıkanmasını istiyorum der.  Maggie Abby ’ye bugün hava çok sıcak deyince Abby Maggie ‘ye hem iç tarafı hem de dış tarafı, pencereler tahammül edilmeyecek kadar kirli diyerek salondan çıkar. Abby ’in arkasından lütfen Bayan Borden bugün kendimi çok halsiz hissediyorum başka bir gün yapsak deyince Abby tek kelime etmeden yukarı katta çıkar. Salona gelen Maggie kokuşmuş, şişman, kaltak diye söylenirken Lizzie güler. Geçmiş anılar âleminden çıktığımızda Maggie killere inip kova ve fırça aldığını dışarını çıkıp malikânenin kuzey kısmında çalıştığını söyler. Bir kez daha geçmiş anılar âlemine giriş yaparız. Lizzie Maggie ‘ye dışarıda uzun kalacak mısın diye sorunca Maggie istersen kapıyı kilitleme ben ahırdan temiz su alacağım diye cevap verir.  Daha sonra Maggie Bayan Kelly’in hizmetçisi ile sohbet eder. Geçmiş anılar âleminden çıktığımızda Maggie savcı Knowtlon malikâne büyük olduğundan birkaç kere ahıra gidip su aldığını Bay Borden dışında gelen giden olmadığını söyler.

Geçmiş anılar âleminde Maggie kapının süngülerini açmakta zorlanınca merdivenlerde duran Lizzie kahkaha atar.  Bay Borden odasına geçtikten sonra Lizzie gelir ve babası Bay Borden’a mektup var mı diye sorar. Bay Borden sana gelen yok dedikten sonra Abby nerede diye sorar. Lizzie not bırakıp, dışarı çıktı diye cevap verir. Bay Borden nereye gittiğini söyledi mi diye sorunca Lizzie sanırım kasabada birisi hastaymış diye cevaplar. Lizzie babası Bay Borden’a akşam yemeğinden önce uzanmak ister misin diye sorunca Bay Borden gazeteyi okuduktan sonra olur diye yanıtladıktan sonra Lizzie odadan çıkar. Maggie ’in yanına gelen Lizzie mağazada indirimli kıyafetler satıyorlar der. Maggie Lizzie ‘ye alırdım ama bu sıcakta olmaz kendimi hasta hissediyorum diye karşılık verir.  Bunun üzerine Lizzie Maggie ‘ye doğru bitkin gibi gözüküyorsun pencereleri sonra temizlersin yemekten önce biraz dinlen der. Maggie sanırım bende öyle yapacağım diyerek üst katta çıkar bu arada Lizzie ’de gizlice Maggie ‘in gidişini izler.  

Geçmiş anılar âleminden çıkınca Maggie savcıya odama gidip elbiselerimi çıkarmadan yatağıma uzandım der. Konuşmasına devam eden Maggie saat on birde kasaba meydanındaki saatin çalmasıyla kalktım Lizzie Hanım bağırıyordu der. Savcı Knowtlon Maggie Bayan Borden ‘in Bay Borden’a yazdığı notu bir yerden duydunuz mu diye sorunca Maggie hayır efendim hiç duymadım diye yanıtlar.  Savcı Knowtlon sorum yok sayın yargıç dedikten sonra yargıç tanık gidebilir der.  Daha sonra Lizzie sanık kürsüsüne çağırılır. Savcı Knowtlon Lizzie ‘ye tam adınızı söyler misiniz deyince Lizzie tam adının Lizzie Andrew Borden olduğunu söyler. Bunun üzerine savcı Knowtlon Lizzie ’mi, Elisabeth’mi diye sorunca Lizzie adının Lizzie olduğunu söyler. Savcı Lizzie ‘ye vaftiz oldun mu diye sorar ve Lizzie vaftiz oldum diye cevaplar. Savcı Lizzie kaç yaşındasınız diye sorunca Lizzie otuz iki yaşındayım diye cevaplar. Bunun üzerine anneniz yaşıyor mu diye sorar. Lizzie savcıya hayır efendim annem ben iki yaşındayken vefat etmiş diye cevaplar. Bunun üzerine savcı baban kaç yaşında diye sorunca gelecek ay yetmiş yaşına basacaktı diye cevaplar.

Savcı Lizzie ‘ye babanız başarılı bir iş adamıydı değil mi deyince Lizzie evet babam başarılı bir iş adamıydı diye karşılık verir. Savcı Knowtlon Lizzie ‘ye Bayan Borden babanız ilk başlarda cenaze levazımatçısıyken emlakçılık ve bankerlik yapmaya başlamış anladığım kadarıyla deyince Lizzie doğru der. Savcı Lizzie ‘ye babanızın mali değerini biliyor musunuz Bayan diye sorunca Lizzie hatır efendim diye cevaplar. Bunun üzerine savcı Lizzie ‘ye babanızın vasiyetname hazırladığından haberiniz var mı diye sorar. Lizzie hayır efendim diye cevaplayınca Savcı Knowtlon vasiyetnamenin içeriğini biliyor musunuz Bayan Borden diye sorar. Lizzie bir kez daha hayır diye cevaplar. Savcı üvey anneniz ile aranız iyi miydi diye sorar. Lizzie evet diye cevaplayınca Savcı Knowtlon dostane bir ilişki miydi diye sorar. Bunun üzerine Lizzie samimiyet herkese göre değişir. Savcı Knowtlon peki sizin samimiyet anlayışınız nedir diye sorar. Lizzie birbirimize karşı çok medeniydik diye cevaplar. Savcı Lizzie ‘ye neden o zaman ona anne demiyordun diye sorunca Lizzie çünkü öyle istedim diye cevaplar. Savcı Lizzie verebileceğiniz en makul yanıt mı diye sorunca Lizzie sakince verebilecek başka bir cevabım yok diye karşılık verir. Savcı Knowtlon Lizzie ‘ye Bayan Borden’a anne dememeniz ilişkinizi nasıl etkilemişti diye sorunca Lizzie savcıya pek çok yönden bana annelik yapmamıştı genelde benimle ablam Emma ilgilenirdi diye karşılık verir. Savcı Knowtlon Lizzie ‘ye Bayan Borden cinayetlerin işlendiği sabah kahvaltınızı ettiniz mi diye sorar.  Lizzie kahvaltı etmedim, iştahım yoktu diye cevaplar. Savcı Knowtlon Lizzie ‘ye koyun etli çorba sizi de mi rahatsız etti diye sorunca Lizzie sıcak yüzünden bir şey yemedim diye cevaplar.

Geçmiş anılar âleminde Bay Borden ve Abby koyun etli çorbayı kıtlıktan çıkar gibi içerken Lizzie sakince yemek masasında oturur ve çorbaya bakıp tabağı önünden iter. Geçmiş anılar âleminden çıktığımızda Lizzie savcı Knowtlon’a soruyu tekrarlayabilir misiniz deyince Savcı Knowtlon Lizzie babanız eve döndüğünde sizin üst katta olup olmadığınızı anlamaya çalışıyoruz diye karşılık verir. Lizzie sanırım deyince savcı babanız geldiğinde aşağıda olduğunuzu söylemiştiniz sanırım unutunuz Bayan Borden der. Lizzie Savcı Knowtlon’a ne dediğimi bilmiyorum diye karşılık verir.  Daha sonra Lizzie bir sürü soruya cevap verdim ve aklım karıştı, size bildiğim kadarıyla anlatıyorum, danışabileceğim kimsem yok der. Bunun üzerine Yargıç Blaisdell danışılacak bir şey yok bu yalnızca adli tabibin tahkikatı duruşma değil, devam edebilirsiniz Bay Knowtlon der.

Savcı Knowtlon babanız kapıyı çaldığında üst katta mıydınız yoksa üst kat mı diye sorar. Lizzie sanırım aşağı katta mutfaktaydım diye yanıtlar. Savcı Knowtlon Lizzie ‘ye Bayan Borden bu konu üzerinden defalarca geçtik ve her seferinde başka bir versiyonu çıktı şimdi nasıl bir şey çıkacak deyince Lizzie öfkeli bir şekilde bilmiyorum, hatta adınız ne onu bile bilmiyorum diye karşılık verir. Herkesin kendisine baktığını anlayan Lizzie yutkunarak hatırladığım kadarıyla mutfaktaydım der. Savcı Knowtlon Lizzie ‘ye üvey annenizi en son ne zaman gördünüz diye sorunca Lizzie çarşafları değiştirmek için yukarı çıktığında diye cevaplar. Savcı Knowtlon babanızın cesedini keşfedene onu görüp, duymadınız yani takriben bir buçuk saat boyunca deyince Lizzie donuk bir ifadeyle hayır efendim diye karşılık verir. Bunun üzerine Savcı Knowtlon üvey annenizin evden çıktığını dair bir bilginiz var mı diye sorunca Lizzie Abby ‘in birisi hasta diye not bıraktığını söyler. Savcı Knowtlon üvey anneniz nereye gideceğini söyledi mi diye sorunca Lizzie hayır efendim diye cevap verir. Savcı Knowtlon notun kimden olduğunu söyledi mi diye sorunca Lizzie bir kez daha hayır efendim diye cevap verir. Bunun üzerine Savcı Knowtlon peki notu gördünüz diye sorar ve Lizzie gene hayır cevabını verir. Savcı Knowtlon ısrarlı bir şekilde not şu anda nerede biliyor musunuz diye sorunca Lizzie hayır bilmiyorum diye cevaplar.

Daha sonra Savcı Knowtlon Lizzie ‘ye babanız öldürülmeden önce evde ne kadar süre kaldı diye sorar.  Lizzie muhtemelen on beş yirmi dakika tam olarak bilmiyorum, çünkü ahıra gitmek zorunda kalmıştım diye cevap verir. Savcı Knowtlon ahırda o kadar süre ne yaptınız diye sorunca Lizzie olta ağırlığı için kurşun aradım diye cevap verir. Yargıç Blaisdell olta ağırlığı mı dediniz deyince Lizzie evet sayın yargıç Pazar günü balık tutmaya gidecektim o yüzden de olta ağırlığına ihtiyacım vardı diye karşılık verir. Savcı Knowtlon tek yaptığınız olta ağırlığı mı aramaktı diye sorunca Lizzie evet efendim ahırın çatısında olta ağırlığı aradım diye cevaplar savcı Knowtlon bu on beş, yirmi dakika mı sürer diye sorunca Lizzie orada armutta yedim diye karşılık verir. Sesini yükselten Savcı Knowtlon Lizzie ‘ye size yaptıklarınızı söyleyin dedim deyince Lizzie sakince yaptıklarımı söyledim armut yedim diye karşılık verir. Savcı Knowtlon yani armut yiyip hiçbir şey yapmıyordunuz deyince Lizzie pencereden bakıyordum der. Bunun üzerine Savcı Knowtlon Lizzie ‘ye pencereden bakıp, armut yiyip hiçbir şey yapmıyordunuz der. Lizzie sanırım öyle diye karşılık verince Savcı Knowtlon Lizzie’yi kaç tane armut yediniz diye sorunca Lizzie sanırım üç tane diye cevap verir. Savcı Knowtlon bize söyler misiniz neden üç armudu yemeniz on dakika sürdü diye sorunca Lizzie işlerimi hızlı bir şekilde yapmam diye cevaplar. Savcı Knowtlon daha fazla sorum yok sayın yargıç der. Yargıç Blaisdell Lizzie’ye gönül ister ki Lizzie suçlu değilsin, gidebilirsin demek bu yargıç için kıvanç kaynağı olurdu, ama bir an için birisi cinayet mahallinde olsun ve o da Bay Borden’in cesedini bulsun verebileceği tek makul açıklama mantık dışı bir çelişki olurdu sizi suçlu bulurdu üst mahkememin emrine dek gözetim altına tutulurdunuz der. Lizzie sakinliğini korurken Emma gözyaşlarına boğulur.

Hapishane hücresinde Lizzie’in avukatı Andrew Jennings Lizzie’ye beni mahzur görün ama rahatsız edici bir soru soracağım ve basitçe evet veya hayır diye cevap vermenizi istiyorum babanızı ve üvey anneniz Abby'yi’ öldürdünüz mü diye sorar. Lizzie Andrew’a bakar ve Andrew Lizzie ’ye üzgünüm ama aile avukatınız olarak bunu kendi ağzından duymak isterim der. Lizzie ben masumum deyince Andrew duymak istediğim buydu diye karşılık verir. Bunun üzerine Lizzie Andrew’a bakın Bay Jennings bana ne ummamı söylemelisiniz diye sorar. Andrew elimden gelen her şeyi yapacağım derken Lizzie Andrew’a bana hakikati anlatma yükümlüğünüz var der. Andrew en kötüsü asılarak idam edilme deyince Lizzie şoka girer. Bunun üzerine Andrew polise çabuk Doktor Bowen’i çağırın der. Daha sonra Doktor Bowen Lizzie sakinleştirici iğne yapar. Lizzie bilincini yitirmeden önce fısıltı ile baba der ve geçmiş anılar âleminde babasının bir kadın cesedine bir şeyler zerk edip ölmüş kadına uygunsuz davranışlar sergilediğine tanık olur.

Emma Lizzie ‘ye Bay Jennings bana senin müdafaanda her şeyin insani olacağına dair ciddi bir teminat verdi der.  Konuşmasına devam eden Lizzie Andrew ’in yardım etmesi için Bay George Robinson’u tuttu, sanırım gazetelerdeki haberler ilgisini çekti olmalı der. Daha sonra Emma Lizzie ‘ye düşünsene eski vali seni savunacak deyince Lizzie pahalıya gelmiştir diye karşılık verir. Bunun üzerine Emma masrafların yarısını ben ödeyeceğim der. Lizzie Emma ‘ya buna izin veremem bedel tahrip edici olabilir karşılık verince Emma bu uğurda tüm servetimi feda ederim der. Ayağa kalkan Lizzie Bay Jennings duruşmaya daha bir ay olduğunu söyledi bu yerde bu kadar uzun süre katlanabilir miyim bilemiyorum der. Bunun üzerine Emma seninleyim Lizzie deyince Lizzie Emma ‘ya yapayalnızız, kimsemiz yok der. Emma hala birbirimize sahibiz deyince Lizzie görünüşe göre her zaman yalnızdık der. Lizzie yatağına uzandıktan sonra Emma Lizzie ‘in saçını okşayarak bu tür şeyler her zaman senin için zor olmuştur deyince Lizzie Emma ‘ya neden benle böyle insafsızca konuşuyorlar diye sorar. Emma kim diye sorunca Lizzie Savcı Knowtlon ve gazeteler bana soğukluğun sfenksi lakabını taktılar, neden bu şekilde canımı yakmayı istiyorlar diye sorunca Emma öyle demek istemiyorlar, yalnızca sen özelsin ve özel kişiler hep yanlış anlaşılır bunu biliyorsun diye karşılık verir. Lizzie Emma ‘ya sarılıp özel olmak istemiyorum der.


Gazetede Borden duruşması on ay gecikmeden sonra başladı yazar.  Şapkasını gören Lizzie bu çok harika der. Emma Lizzie ‘ye özel bir şeyler istediğini biliyordum der. Bunun üzerine Lizzie Emma ‘ya bütün kıyafetleri getirdin değil mi diye sorunca Emma şapka, bengalinden yapılma lacivert elbise deyince Lizzie koyunyününden yapılma kolları olan siyah elbise unutun mu der. Bunun üzerine Emma Lizzie ‘ye unutmuş olmalıyım kusura bakma der. Emma tekrar konuşmaya başlar ve küçük broşun dedikten sonra Lizzie çiçek desenli şifonyerimin sol üst çekmecesinde bulunuyor ayrıca siyah düğmeli eldivenleri mi de unutma der. Emma unutmam diye karşılıkta bulunur. Daha sonra gardiyan Lizzie ‘in yanına gelip New York Sun gazetesinde Julien Ralph röportaj için geldiğini söyledi der. Lizzie yüce Tanrı’m tamamen aklımdan çıkmış olmalı dedikten Emma ‘ya kusura bakma der ve ardından hücrenin içini düzeltir.

Julien Lizzie ‘ye babanızın maliyet tutarı iki yüz elli bin dolardan fazla deyince Lizzie birazcık aylar boyu süren yasal masraflar paranın daha hızlı tükenmesine sebep oluyor. Demek istediğim şu ki, Borden ailesinin neden banyonun en basit rahatlığından bile faydalanmadığını merak etmeden duramıyorsunuz şüphesiz babanız basit bir bodrum kenefinden fazlasına parası yetebilecek birisiydi der.  Lizzie hepimizin odasına tuvalet inşa etmek istedi ama biz ondan yapmamasını istedik diye karşılık verir. Konuşmasına devam Lizzie Julien’a kısa zaman içinde tepenin uygun bir mekânına taşınma niyetimiz vardı ve geçici şeyler pahalıya gelirdi diye açıklar. Konuşmasına devam eden babam nazik ve düşünceli bir adamdı Bay Ralph bu hikâyeler yalnızca korkunç iftiralardır der. Julien Lizzie ‘ye anlaşılması güç bir kadınsınız Bayan Borden sizin gibi bir kadının hapishanede olması nasıl bir durum diye sorar. Lizzie benim için en zor olanı geceleri karanlıkta kalkmam, yanıma mum bile almamı yasakladılar, karanlıkta geçirdiğim bütün akşamlar benim için çok zor. Lakin canımı acıtan başka bir şey var yas tutmadığımı söylüyorlar lakin halk içinde hislerimi belli etmem ve şu anda mahiyetimi değiştiremem, ağlamadığımı söylediler beni yalnızken görmeleri lazımdı der.


Akşam yemeğinde Savcı Knowtlon belediye Başkanı Coughlin’e Julie ’in yazdığı makaleyi okur. Makalede Savcı Knowtlon ’in ısrarla babasını ve babasının karısını korkunç şekilde öldürdüğüne inanıyor ve hatta ileri gidip ona soğukluğun sfenksi lakabını takıyor, lakin Bayan Borden basit ve dürüst bir şekilde kıyafet veya şapkaları düşünecek zamanım olmuyor sürekli cinayetlerden konuşup sorular soruyorlar diye okur. Okumasına devam eden Savcı Knowtlon işte bu bölüm rahatsız edici, adaletin yerine gelmesi tek istediğim lakin her söylediğim söz çarptırılıyor ve beni öfkelendiriyor derken sesinde öfke değil acınası bir ifade vardı diye okur. Saçmalık diyerek gazeteyi fırlatan Savcı Knowtlon ucuz feminist duyarlılığı diye söylenir.  Belediye Başkanı Coughlin sana halkın onun tarafında olduğunu söylemiştim diye karşılık verir Savcı Knowtlon ’un eşi Slvia Lizzie Borden Pazar Okulu öğretmeni ve sadık ve inançlı bir Hristiyan dedikten sonra Belediye Başkanı Coughlin Lizzie Borden ‘in topluluk içinde çok ama çok saygı duyulan biri olduğunu belirtir. Savcı Knowtlon bu kadın bir katil sayın başkan deyince Belediye Başkanı Coughlin gitmeden önce Savcı Knowtlon’a umarım bunu kanıtlarsın, Hosea diye karşılık verir. Belediye Başkanı Coughlin Savcı Knowtlon’a geri çekilebilirsin Hosea deyince Savcı Knowtlon hayır efendim, bu haberleri gördükçe Bayan Borden ‘in mahkemede yargılanıp, tutuklanmasına dair hırsım artıyor diye karşılık verir.

Beş Haziran 1893 tarihinde Lizzie Borden ‘in taraftarları mahkeme gününde eylem düzenlerler.  Bu arada Lizzie sabırsızlıkla duruşmaya çıkmayı bekler. İçeri giren Emma’yı gören Lizzie neredeler diye sorar. Emma Lizzie ‘ye kalabalığın çok fazla olduğunu söylerken altı düğmeli eldivenden bahsediyorum diye karşılık verir. Emma aceleden unutmuş olmalıyım diye karşılık verir. Lizzie bir insan nasıl bu kadar akılsız olur diye söylenince Emma istersen gidip alabilirim der ama Lizzie Emma ‘ya boş ver vaktimiz yok der. Daha sonra Lizzie bazen benim asılmamı istiyorsun diyerek Emma’yı suçlar. Bunun üzerine Emma bu söylenecek zalimce bir şey Lizzie diye karşılık verir. Lizzie özür dilerim diyerek Emma ‘ya sarılır. Gardiyan gelir ve Lizzie ‘ye vakit geldi daha fazla bekleyemeyiz der.    


Savcı Knowtlon mahkeme salonuna gelirken halkın tepkisi ile karşılaşır. Öfkeli kalabalığın arasından geçen Belediye Başkanı Coughlin içler acısı diye söylenince Savcı Knowtlon pek doğrusu halkı suçlayamam Salem’den beri böyle bir yargılanma olmadı diye karşılık verir. Lizzie mahkeme salonuna giriş yapınca herkes Lizzie’yi göz hapsine alır. Mahkeme başlar. George Robinson sanık kürsüsündeki Maggie ‘ye Borden ailesinde hiç sorun var mıydı söyler misiniz Bayan Sullivan diye sorar. Maggie cevap vermeyince George Robinson yaşaması iyi bir yer miydi diye sorar. Maggie evet, efendim severdim diye cevap verince George Robinson onlarda sizi sever miydi diye sorunca Maggie sanırım diye karşılık verir. George Robinson alışılmadık hiçbir şey görmediniz deyince Maggie hayır efendim der.  George Robinson Maggie ‘ye aile içinde yaşanan anlaşmazlıkları görmediniz değil mi Bayan Sullivan diye sorunca Maggie hayır diye cevaplar. Bunun üzerine George Robinson Maggie ‘ye aile içinde yaşanan didişmelere veya ona benzer hususlara şahit olmadınız değil mi diye sorar. Bu arada Lizzie geçmiş anılar âlemine giriş yapar.

 Lizzie Bay Borden’a Maggie yalan söylüyor masadan para almadım doğruyu söylüyorum der.  Lafa karışan Abby sen doğruyu ne bilirsin her zaman yalan söylersin der. Bay Borden şu ana dek her zaman seni korudum, sana baktım, masraflarını ödedim, ruhuna dua ettim bir Hristiyan ve baba olarak utanca ve sefalete direndim ama bu son radde der. Lizzie babasına kesinlikle yapmadım bu şaşırtıcı olur mu, utançtan bahsediyorsun ama ben yıllar boyu aynı kıyafetle geziyorum der. Abby kin dolu şunun konuşmasına bak deyince Lizzie kendimizi düzgünce idame edemiyoruz diye karşılık verir. Abby kin dolu konuşmasını sürdürerek idame etmekmiş, bu eve kimi sokacaksın der. Lizzie Tanrı’m, bu evden nefret ediyorum banyo ne de modern gereçler var der. Konuşmasına devam Lizzie Bay Borden’a kasabanın alay konusu olduğumuzu biliyor musun baba arkadan senin için cimri diyorlar der. Bay Borden bu kadar yeter diye bağırdıktan sonra Lizzie ‘in yanına gelip artık seni anlamıyorum, senle çok yakındık der. Lizzie evet baba dedikten sonra Bay Borden Lizzie o zaman neden böyle davranıyorsun diye sorar.  Lizzie baba bana baksana boğuluyorum otuz iki yaşındayım ve bu evde mahkûmum diye yanıt verir.  Bunun üzerine Bay Borden Lizzie ‘ye istediğin gibi çıkıp gidebilirsin diye karşılık verince Lizzie yıllık iki yüz dolar harçlık ile nereye gidebilirim der. Bunun üzerine Bay Borden Emma idare ediyor. Abby Lizzie ‘in iki sene Avrupa seyahatine çıktığını söyleyince Lizzie Abby ’ye evet ve bunun üzerinden atamayacaksın değil mi Bayan Borden diye karşılık verir. Konuşmasına devam eden Lizzie o para tüm kuruşuna dek benim hakkım der.  Bay Borden Lizzie ‘ye annenin mirasını çarçur edersen kendinden başka suçlayacak birisi kalmaz diye karşılık verir. Bunun üzerine Abby o paranın yarısı Emma ’in hakkı deyince Lizzie Abby ‘ye almasına izin verirdin değil mi diye suçlar. Abby Lizzie ‘ye Emma’yi o daracık odada yatırıp kendin o koca odada tek başına kalıyorsun der. Lizzie masum bir ses tonuyla küçük bir çocukken bile küçük, dar alanlar kalamazdım diye karşılık verir. Konuşmasına devam eden Lizzie büyük odayı almamı Emma istedi değil mi Emma deyince Abby Lizzie ‘ye sen ve senin yöntemlerini biliyoruz, istediklerin olsun diye öfke nöbetleri geçirip insanları zorladığını biliyoruz. Abby ‘in üzerine yürüyen Lizzie şayet bir hanımefendi olmasaydım kolunu yerinden çıkardım Bayan Borden diye tehdit eder. Bunun üzerine Bay Borden Lizzie ‘ye seni defalarca uyardım, seni besleyen eli ısırmaman konusunda uyarmıştım der.

Geçmiş anılar âleminden çıkarız. Maggie sanık kürsüsünden indikten sonra Doktor Bowen sanık kürsüne çıkması istenir. Mübaşir Doktor Seabury Bowen kürsüye lütfen diye seslenir. Savcı Knowtlon Doktor Brown’a o sabah Bayan Borden ‘in nasıl olduğunu tanımlayabilir misiniz diye sorunca Doktor Bowen bilemem, efendim diye donuktu, rengi atmıştı yanıt verir. Savcı Knowtlon yani donuktu diyorsunuz deyince Doktor Bowen demek istediğim deyince Savcı Knowtlon soruya cevap verin der. Doktor Bowen biraz beklerseniz deyince Savcı Knowtlon Lizzie ‘in üzerinde mat bir elbise mi vardı diye sorar. Doktor Bowen Savcı Knowtlon’a bilmediğimi söylüyorum, ayrıca soruşturma esnasında bir kadının kıyafetini de tarif etmem diye karşılık verir. Bunun üzerine Savcı Knowtlon pekâlâ, o zaman bu elbise mi diyerek elbiseyi Doktor Brown’a gösterir.  George Robinson sayın yargıç gerçekten bu devletin tanığı deyince Savcı Knowtlon ben yalnızca sanığın cinayet öncesi ne giydiğini öğrenmeye çalışıyorum ve tanığın doktor olmasına dayanarak elbise üzerindeki kanı teşhis etmesini bekliyorum diye karşılık verir. Bunun üzerine yargıç tanık soruya cevap versin der. Doktor Bowen bu elbise değildi deyince Savcı Knowtlon öfkeyle elbiseyi fırlatıp George Robinson’a tanık sizindir der.

George Robinson Doktor Bowen ’in yanına gelip zamanda geriye gidersek ikinci cesedi bulmadan önce Bayan Borden’a hiç ilaç verdiniz mi diye sorar. Doktor Bowen evet efendim, Bayan Russel beni yukarıya çağırdığında Bayan Borden ‘in sakinleştirmek için bromo kafein isimli ilacı kendisine zerk ettim der. George peki daha sonra Bayan Borden’a başka ilaçlarda verdiniz mi diye sorunca Doktor Bowen morfin sülfat verdim diye yanıt verir. George Robinson dozunu söyler misiniz diye sorunca Doktor Bowen sekiz damla ama ertesi gün dozu artırdım diye karşılık verir.  George Robinson ne kadar süre Bayan Borden’a morfin verdiniz diye sorunca Doktor Bowen hapishanede kaldığı sürece verdim diye cevaplar. George Robinson bir başka deyişle bütün bu yargılandığı, tutuklandığı sürece Bayan Borden’a morfin zerk ediliyordu diye sorunca Doktor Bowen evet efendim diye karşılık verir. Bunun üzerine George Robinson Doktor Brown’a günlerce morfin kullanmak hafızayı etkileyip kavramları ve düşünme yetisini değiştirir mi diye sorar. Doktor Bowen evet efendim, halüsinasyonlara neden olur diye cevaplar. George buna göre bu durumda olan birisinin verdiği ifade çelişkili olabilir değil mi deyince Doktor Bowen evet diye cevaplar bunun üzerine George Robinson morfin vermeyi ne bıraktınız diye sorunca Doktor Bowen Bayan Borden hala morfin almaya devam ediyor diye karşılık verir. Bunun üzerine George Robinson teşekkürler Doktor Bowen, başka bir sorum yok sayın yargıç der.


Savcı Knowtlon Alice’e cinayetlerin işlendiği akşam öncesi Bayan Borden ‘in sizi ziyaret ettiğini söylediniz der.  Alice bu doğru deyince Savcı Knowtlon ziyaretin nedenini açıklar mısınız diye sorar. Alice Lizzie çok dertliydi, kötü bir şeyler olacağına dair endişeleri vardı diye açıklar. Savcı Knowtlon kötü mü diye sorunca Alice evet diye karşılık verir.  Daha sonra Lizzie, babasının iş ortaklarından biri ile derdi olduğunu ve babasının zarar göreceğinden korkuttuğunu söylemişti ayrıca ahıra girildiğini ve evcil güvercinlerin telef edildiğini söyledi ama ben ona bir grup haşarı çocuğun şakasıdır dedim der. Geçmiş anılar âlemine giriş yaparız ve Bay Borden ‘in elinde balta hışımla ahıra girer. Bay Borden elleri kanlı bir şekilde ahırdan çıktıktan sonra Lizzie babasına niye güzel kuşlarımı öldürdün der. Bunun üzerine o hergeleler şimdi güvercinleri çalsınlar bakalım deyince Lizzie o kuşlar benim diye karşılık verir. Bay Borden Lizzie ‘ye senin mi sana bir şey hatırlatmak isterim kızım bu mekândaki her şey bana aittir, bana ait olan benimdir istediğim şekilde imha ederim diye karşılık verir. Daha sonra Bay Borden Lizzie’yi kanlı elleri ile itip elbisesini lekeler. Bay Borden gittikten sonra Lizzie ağlayarak onlar benimdi der.  Geçmiş anılar âleminden çıktığımızda Alice kuş evi kırıldığında Emma ve Maggie evdeydi ayrıldığında bana tek gözü açık yatacağını söyledi der. Savcı Knowtlon Bayan Borden bunları cinayetten önce gecemi söyledi diye sorunca Alice evet efendim diye karşılık verir. Savcı Knowtlon Bayan Borden geceleri size uğrar mıydı Bayan Russel diye sorunca Alice nadiren diye cevap verir. Bunun üzerine Savcı Knowtlon alaycı bir tavırla sanırım bu da o nadir durumlardan biriydi der.  Daha sonra Savcı Knowtlon Alice’e cenazeden günler sonrası yaşanan olayı anlatır mısınız der. Alice olayı anlatmaya başlayınca geçmiş anılar âlemine giriş yaparız.

 Mutfakta bulunan Lizzie dolaptan elbise alınca Emma ne yapıyorsun diye sorar. Lizzie bu eski şeyi yakacağım boya içinde kalmış diye karşılık verir. Bunun üzerine Alice insanların beni görebileceği bir yerde bunu yapmam dedikten sonra dışarı bakar.  Alice panik içinde bahçede polis var dedikten Lizzie umursamaz ve elbiseyi kuzinede yakar. Alice Lizzie ‘ye bu yaptığın en kötü şeydi dedikten sonra Emma’ya bakıp ya bize elbise hakkında sorular sorarsa der. Bunun üzerine Lizzie sinirli bir şekilde neden bunu bana yaptırdın, neden bana söylemedin diye Emma’dan hesap sorar.  Geçmiş anılar âleminden çıktığımızda Savcı Knowtlon teşekkürler Bayan Russel, başka bir sorum yok der.  George Robinson şu a için bir sorum yok der. Yargıç sanık kürsüden inebilir.  Alice Lizzie ‘ye bakar ve ardından gider. George Robinson bu kadın ahmağın teki bunu söylemesine bile gerek yoktu deyince Lizzie Alice o bir Hristiyan kadın efendim, hakikat bu diye karşılık verir. Bunun üzerine George Robinson merak etme canım bu meseleyi dallanıp budaklanmadan halledeceğiz der. Ayağa kalkan George Robinson sayın yargıç elbiseyi diken Bayan Mary Raymond ’in tanık kürsüsüne çıkmasını talep ediyoruz diye talepte bulunur.


Bayan Raymond evet, o elbise geçen senenin Nisan ayında dikmiştim der. Bunun üzerine George Robinson Bayan Raymond son provada o elbiseye olanları anlatır mısınız diye sorar. Bayan Raymond evet, üst katın koridoru ve merdivenlerinde boya yapılıyordu ve Lizzie elbisesini kız kardeşine göstermek isterken boyaya çarptı ve elbise lekelendi diye cevap verir bunun üzerine George Robinson başka bir sorum yok der. Savcı Knowtlon Polis Şefi Hillard’a bu mahzende bacanın yanında duran kutuda bulduğunuz balta mı diye sorar. Polis şefi Hillard öyle gözüküyor dedikten sonra Savcı Knowtlon sapı böyle kırık mıydı Bay Hillard diye sorar. Polis şefi Hillard evet sapı öyle kırıktı diye cevap verir.  Savcı Knowtlon sapın kırık olması hakkında bir şeyler gözlemlediniz mi diye sorunca Polis Şefi Hillard eve t yeni kırılmıştı diye cevap verir. Geçmiş anılar âlemine gireriz. Nalburda baltayı inceleyen Lizzie ‘in yanına gelen dükkân sahibi sizin için ne yapabiliriz Lizzie Hanım diye sorar. Lizzie yeni elbisemde boya lekeleri oldu, lekeleri çıkarmak için neftyağı almak istiyorum diye karşılık verir. Bunun üzerine dükkân sahibi tabi hemen getireyim der. Dükkân sahibi neftyağını alırken Lizzie gizlice baltayı çantasına koyar. Lizzie neft yağını aldıktan sonra gider.  Dükkân sahibinin yanına giden Bayan Churchill Lizzie ‘in çantasına bir şey koyduğunu söyler.  Dükkân mühim değil deyince Bayan Churchill niye bir şey yapmıyorsun diye sorar.  Dükkân sahibi gerek yok, zaten ihtiyar Borden hesabı fazlasıyla ödüyor der.

 Sanık kürsündeki eczacı Bayan Borden benden on sent tutarında hidrojen siyanür talep etti bende doğal reçete olmadan bunu satmayacağını söyledim der. Savcı Knowtlon tepkisi ne oldu diye sorunca eczacı daha öncede birkaç kez aldığını söyledi ama ben ona hidrojen siyanürün çok tehlikeli olduğunu söyledim diye cevap verir. Bunun üzerine Savcı Knowtlon Bayan Borden neden böylesine tehlikeli bir zehri istediğini söyledi diye sorunca eczacı fok kürkünden yapılma pelerini temizlemek amacıyla istediği söyledi diye cevaplar.  George Robinson böyle bir ifade kullanımına karşı çıkmalıyım der. Bunun üzerine Savcı Knowtlon sanığın soruşturmanın parçası olarak kabul ediliyor bende önceki maksadı bulmaya çalışıyorum diye karşılık verir. George sayın yargıç müvekkilimin ifadesinin kabul edilebilirliğine dair bir karar alabilir miyiz, bu ifade müvekkilimin tutuklu ve avukat talebinin reddedildiği zaman alındı der. Yargıç iddia ve savunma makamının kürsüye gelmesini ister.  

Savcı Knowtlon ‘in evinde o ahmak Yargıç Blaisdell avukat talebini reddettiği için ifadesi kabul edilemiyor diye söylenir. Bunun üzerine Belediye Başkanı Coughlin kötü bir hamle der.  Savcı Knowtlon bütün davayı onun ifadesi üzerine kurdum lakin şimdi elimde hiçbir şey yok der. Belediye Başkanı Coughlin peki Bayan Russel ’in ifadesi onunki bayağı sarsıcıydı diye karşılık verince Silvia kendi başına öyle şekilde çıkması şüphe uyandırıcı değil mi der. Bunun üzerine Savcı Knowtlon Silvia ’ya vicdanı ona sorun çıkarıyordu polis onu ilk sorguladığında elbise yakma olayından bahsetmemişti diye karşılık verir. Bunun üzerine Belediye Başkanı Coughlin gülerek ne şans ama der. Savcı Knowtlon hususi fikrim elbisenin o elbise olmadığı, Lizzie Borden aptal birisi değil merak ettiğim husus cinayet esnasında ne giydi der. Bunun üzerine Silvia kocası Savcı Knowtlon’a yine de şu ana kadar yaptığın davanın esasına dayanacağından eminim Hosea diye karşılık verir.  Savcı Knowtlon Robinson tanıkların ifadelerini itibarsızlaştırdığı için sanmıyorum, eski vali şirret birisi der.  Belediye Başkanı umarım elinde iyi bir koz vardır Hosea sana başının ne kadar dertte olduğu konusunda hatırlatmam gerekmiyor diye karşılık verir. Bunun üzerine Savcı Knowtlon bir tane var umarım o da kazanmaya yarasın der.

Profesör Wood bulguları inceledim deyince Savcı Knowtlon kısaca bize neticeyi söyler misiniz Profesör Wood misal balta üzerinde bulunan saç örneğini diye karşılık verir. Profesör Wood saç örneği kurbanla da eşleşmedi der.  Savcı Knowtlon Profesör Wood’a bakar ve Profesör Wood numunenin bir hayvan kılı olduğunu, muhtemelen bir ineğe ait olduğunu söyler.  Savcı Knowtlon peki elbise etek üzerinde küçük kan izlerine rastlamadınız mı diye sorunca Profesör Wood lakin o izlerde iki kurbana ait değildi diye cevaplar. Savcı Knowtlon açıklayabilir misiniz deyince Profesör Wood kan şüphesiz sanığın adet kanıydı diye karşılık verir. Baltayı eline alan Savcı Knowtlon bu balta cinayette kullanıldıktan sonra izleri silmek için temizlenebilir mi diye sorar.  Profesör Wood söylediğiniz gibi izler kolayca yıkanarak çıkmaz ayrıca o kırık uçun temizlenmesi de imkânsız diye cevap verir. Belediye Başkanı Coughlin sessizce Silvia ‘ya bu çok korkunç Profesör Wood Boston’dan bir saat önce geldiği için ifadesinin üzerinden geçemiyoruz der.  Savcı Knowtlon daha fazla sorum yok tanık sizindir der.  George Robinson başka bir deyişle katilin cinayetler esnasında aynı kıyafeti giydiğini varsayarsak üstüne başına kan sıçratırdı değil mi diye sorar. Profesör Wood benim fikrime göre evet diye cevap verir.  George Robinson tanıkların hiç biri o anda sanık üzerinde kan olduğunu görmedi dedikten daha fazla sorum yok sayın yargıç der.

Geçmiş anılar âleminde Abby Bay Borden’a sana bir şey olursa beni kapı dışarı edeceklerini gayet iyi biliyorsun der. Bay Borden ne yapabilirim deyince Abby her şeyin bana it olduğu bir vasiyetname hazırlayabilirsin diye karşılık verir. Bay Borden Abby ‘ye acele etme kadın, daha ölmedim ben der.  Bunun üzerine Abby sokaklarda bir köpek gibi sefalet çekemem diye söylenince Bay Borden pekâlâ haftaya avukat ile konuşurum şimdi bırak da uyayım der. Konuşmaları duyan Lizzie öfke içinde o kaltağın ölüsünü göreceğim deyince Emma Lizzie’yi uyarır. Bunun üzerine Lizzie Emma ‘ya o yaşlı cadaloza bir ekmek kırıntısı için yalvarabilirsin ama ben yalvarmayacağım der. Bunun üzerine Emma böyle olduğun zamanlar beni korkutuyorsun der. Lizzie Emma ‘in sözlerini umursamaz ve asla yeni bir vasiyet hazırlamayacak der.  Bunun üzerine Emma ben Brownwelleri ziyaret için Fairhaven’a gideceğim der. Lizzie Emma ‘ya evet Fairhaven’a git der ve geçmiş anılar âleminden çıkarız.

Savcı Knowtlon tanık kürsüsüne çıkarttığı Doktor Drapen’a cinayet silahının kesici ucundan kaynaklanan yaraları bulabildiniz mi Doktor Drapen diye sorar. Doktor Drapen Bayan Borden’dan alamadım ama Bay Borden ‘in kafatasında alabildim der.  Bunun üzerine Savcı Knowtlon üzülerek meslektaşınız Doktor Wood’dan bahsi geçen kuru kafayı getirmesini isteyeceğim der. Bay Borden ‘in kafatası mahkeme salonuna getirildikten sonra Savcı Knowtlon Doktor Drapen’dan kafatasındaki yarık ile baltayı eşleştirmesini ister.  Doktor Drapen tam balta ve yarığı eşleştirecekken Lizzie fenalaşır ve yargıç mahkemeyi erteler. Savcı Knowtlon karısına defalarca söyledim az pişmiş ete katlanamam deyince Silvia başka bir şey yapayım der. Bunun üzerine Savcı Knowtlon Silvia ‘ya boş ver iştahım kaçtı zaten diye karşılık verir. Silvia Savcı Knowtlon’a kahvesini verirken bu mahkemenin bitmesi iyi oldu deyince Savcı Knowtlon bu mahkeme değildi ucube gösterisiydi diye karşılık verir. Konuşmasına devam eden Savcı Knowtlon o kadın birkaç kadının arkasına saklanıp kurulacağını sanıyorsa yanılıyor der. Silvia başka nesi var ki deyince Savcı Knowtlon Silvia ‘ya bakar. Silvia yorumu için özür diledikten sonra biz kadınlar en son savunma olarak birbirimizin arkasına saklanırız bu duruma bizi siz soktunuz der. Savcı Knowtlon Silvia ‘ya kadınlığını bir rol olarak mı gördün diye sorar. Silvia bu bölümü oynamak her zaman uygun değildir diye karşılık verir. Savcı Knowtlon senin böyle konuştuğunu duymamıştım belki ilerde oy kullanmakta istersin diye karşılık verir. Savcı Knowtlon belki de o katile sempati duyuyorsundur deyince Silvia yaptıklarına değil ama yaşadıklarına duyuyorum diye karşılık verir.

Emma Bay Jennings ile beraber zorlukla kalabalığın arasından geçerek mahkeme salonuna girer.  George Robinson tanık kürsüsündeki Emma ‘ya bahsi gecen elbiseyi en son ne zaman gördün diye sorar.  Emma Pazar günü kız kardeşim kuzinenin yanında bu eski elbiseyi yakacağım dedi bende niye yapmıyorsun diye karşılık verdiğini söyler. George Robinson Emma ‘ya Bayan Russel ’da orda mıydı diye sorunca evet ve Lizzie ‘ye yaptığın en kötü şey dedi, haklı olduğunu biliyorduk ama o an için aklımıza gelmedi der. George Robinson Emma ‘ya babanız parmağına yüzük takar mıydı diye sorar.  Emma evet, efendim diye cevap verdikten sonra babanız başka bir mücevherat takar mıydı diye sorar.  Emma hayır takmazdı diye yanıt verince George Robinson babanız bu yüzüğü kimden aldı diye sorar.  Emma seneler evvel kız kardeşim vermişti der. Lizzie ‘in yüzünde bir tebessüm oluştuktan sonra tekrar geçmiş anılar âlemine gireriz. Lizzie çocukken babasına doğum pastası getirir. Geçmiş anılar âleminden çıkarız ve George Robinson Bay Borden yüzüğü hep mi takardı deyince Emma evet diye cevaplar. Bu arada Lizzie ‘in aklına babasını son öptüğü an gelir.

 Savcı Knowtlon kız kardeşiniz ile üvey anneniz arasındaki ilişki dostaneye miydi diye sorar. Emma Bayan Borden ve kız kardeşimin arasında vardı diye cevaplar. Bunun üzerine Lizzie ne zaman Bayan Borden’a anne demeyi kesti diye sorunca Emma tam olarak biliyorum epey zaman oldu diye cevaplar. Savcı Knowtlon daha öncesinde anne diyor muydu diye sorunca Emma evet efendim diye cevap verir. Geçmiş anılar âleminde çocuk Lizzie babası Bay Borden’a Bayan Borden geç saatlere dek çalışmanı istemiyor der. Bunun üzerine Bay Borden Lizzie ‘ye ona niye anne demiyorsun diye sorunca Lizzie benim annem öldü diye karşılık verir. Bunun üzerine Bay Borden Lizzie ‘ye hala annen ile ilgili kâbuslar mı görüyorsun diye sorar. Lizzie kafasını evet manasında sallayarak cevap verir.  Bay Borden ölümden korkulacak bir şey yok yalnızca uzun, huzur dolu istirahat o kadar der. Daha sonra cesedi gösteren Bay Borden Lizzie ‘ye ne kadar huzurlu gözüküyor dokun der. Bay Borden zorla Lizzie ‘in cesede dokunmasını sağlar ama Lizzie paniğe kapılır ve yanlışlıkla cesedin kan çektiği şırıngayı çıkartır ve cesetteki kan Lizzie ‘ye doğru fışkırır. Geçmiş anılar âleminden çıktığımızda George Robinson jüri üyelerine ağlamayan gözler aslında en acıklı gözlerdir, Bay Andrew Borden biricik kızının verdiği yüzük ile mezara girdi şayet cinayet işlediğini düşünüyorsanız onun bir canavar olduğunu da inanıyorsunuzdur der. Yargıç Lizzie ‘ye seslenip Jüriye söylemek istediğiniz bir şey var mı diye sorar.  Lizzie ben masumum avukatım benim için konuşun diye karşılık verir.


Jüri kararı açıklarken Lizzie geçmiş anılar âlemine giriş yapar. Maggie Lizzie’ye ahırdan su getireceğim istersen kapıyı kilitle der.  Maggie gittikten sonra Lizzie kapıyı kilitler ve mutfak lavabosundan sürahi alır.  Üst katta çıkan Lizzie yatak çarşafını değiştiren Abby’yi görür. Odasına giden Lizzie kıyafetlerini çıkarırken dışarıdan sesler duyar ve pencereden dışarı baktığında Maggie ve Alice’in sohbet ettiğini görür.  Tamamen soyunan Lizzie nalburdan çaldığı baltayı yatağın altından çıkarır. Abby ‘in yanına giden Lizzie Abby diye seslenir ve Abby arkasını döndüğünde Lizzie çıplak görür. Abby tam tepki verecekken Lizzie Abby’yi baltayla vahşice öldürür. Maggie ‘in ahırdan geldiğini gören Lizzie odasında hızla yıkanır ve üstünü giyer.  Daha sonra bodruma inen Lizzie kan dolu leğeni bodruma boşaltır. Baltayı koyan Lizzie bodrumdan çıkar. Uykuya dalan Lizzie kapı sesine uyanır. Abby ‘in cesedine bakan Lizzie haince kıkırdar ama Maggie kendisine güldüğünü sanır. Lizzie Bay Borden ‘in yanına gelir ve Bay Borden Maggie nerede diye sorar. Lizzie Maggie ‘in akşam yemeğinden önce dinlendiğini söyler. Bay Borden sen çok garip kızsın Lizzie bir an mezar taşı kadar soğukken bir an bir babanın sevebileceği bir kıza dönüşüyorsun der. Daha sonra Bay Borden Lizzie ‘ye aklından neler geçiyor bilmiyorum der.  Odadan çıkan Lizzie bodruma inip kıyafetlerini çıkarır. Baltayı eline alan Lizzie çıplak bir şekilde babası Bay Borden’a seslendikten sonra Bay Borden’i vahşice öldürür.  Daha sonra Lizzie mutfaktaki tulumbayı kullanıp kendini yıkadıktan sonra baltayı da tuvalete atar.

Yargıç jüri başkanına zanlı suçlu mu suçsuz mu diye sorunca jüri başkanı suçsuz diye cevap verir.  Yargıç Lizzie ‘ye gitmekte özgürsün der. Gazeteci Lizzie ‘ye serbest bir kadın olmak nasıl bir duygu diye sorunca Emma cevap vermez ve mutlu bir tebessümle uçan güvercinlere bakar. Lizzie at arabasına bindikten sonra Maggie ‘ye kin dolu gözlerle bakar. Emma mutfakta yemek hazırlarken at arabasının geldiğini duyar. Eve gelen Lizzie Emma ‘ya artık bitti biz kazandık der. Emma duyarsız bir tavırla yemek birazdan hazır olacak deyince Lizzie beni duymadın mı artık özgürüz der. Emma yemekten bahsedince Lizzie Emma ‘ya bazen seni idrak etmekte zorlanıyorum der. Bunun üzerine Emma bunu bir kez soracağım ve yaşadığım sürece bir daha da konudan bahsetmeyeceğim dedikten sonra Lizzie ‘ye babamızı öldürdün mü diye sorar. Lizzie hissiz ve soğuk gözlerle Emma ‘ya bakar ve film biter.


 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

The Counterfeiters

F ilmimiz Butch ’in yüzüğün ötmesi ile başlar. Butch ekibi acil isimiz çıktı dedikten so...