Filmimiz yeni evlenen gelin be damat ile başlar.
Mendelsohn’un nikah marşı tüm haşmetiyle çalınırken damat geline fark
ettirmeden tabancayı alıp karısının şakağına sıktıktan sonra tabancayı kendi
şakağına dayayıp tetiğe basar. Aradan üç sene geçer ve Carol ve John Anderson
üç sene önce intihar eden çiftin evini satın alır ve emlakçı John’a imzalamanız
gereken bir belge var der. John belgeyi imzaladıktan sonra emlakçı Anderson
çiftine beni mahzur görürseniz yazıhaneye gitmem gerek gerek deyip evden çıkar.
John ve Carol eşyalardaki kaldırırken üç
sene önce canlarına kıymış karı kocanın çerçevesini bulurlar. Carole evin eski
sahipleri unutmuş dedikten sonra çerçeve John’un ellerinden kayar. John şaşırmış
bir halde çerçevenin elinden atladığı söyler ama Carol elinden kaymıştır diye
cevap verir.
Carol çayı demledikten sonra John’u aramaya salona geçen Carol
örtü serilmiş koltuğa oturan Carol birdenbire örtüden iki kol çıkar ve Carol’a
sarılır. Carol çığlığı bastıktan sonra olayın John’un yaptığı bir şaka olduğu
anlaşılır. Carol ile oynaşma isteği olan John’un hevesi Carol’ın çay dökeceğim
demesiyle bozulur. Mutfakta çaylarını içen John ve Carol salondan gelen sesle
irkilirler. Salona geçen John ve Carol pikaptan nikah marşını duyarlar. John
Carol’a ne hoş bir şaka der. Daha sonra mutfağa geçen Carol fincanları lavaboda
görünce şaşırır ve çok fazla yorulmuşum der. Bunun üzerime John önemi yok der
ve Carol’a sarılır ama birdenbire çalan telefon Carol’ı tedirgin eder. durumu fark eden John Carol’a hayırdır diye
sorunca Carol daha hat bağlanmamıştı
dedikten telefonu kontrol eder ama telefondan ses gelmez. Gece olduğunda yatak odasında
yeni evli çift uyurken mutfağın penceresi kendi kendine kapanır.
Ertesi gün fırını kontrol eden tamirci Carol’a’ fırında bir sorun
yok çalıştırmadığınıza emin misimiz diye sorar. Bunun üzerine Carol Bay
tamirciye Walsh eve dün taşındık diye cevap verir. Tamirci Walsh bu model
fırınlardan hiçbir şikâyet duymadım der.
Daha sonra eve gelen John tamirci Walsh’a kısa zaman zarfında gelmişin teşekkürler
deyip kartını verir. Karta bakan tamirci borsacıymışsın benim kayınbiraderimde
borsacı deyip evden çıkar. Daha sonra John Carol’a yazıhaneye geçeceğim der. Koyduğu bahçe makasını arayan bulamaz ve daha
sonra çalıların arasında bulur. Bahçede budama işleriyle ilgilenen Carol’ı
çatıdan düşen saksı teğet geçer. Eve
giren Carol çalan telefona bakar ve
telefondaki kişi Carol’ın babasıdır. Carol’ın babası eve yerleştiniz mi diye
sorunca Carol evet yerleştik diye cevap verir. Bunun üzerine Carol’ın babası kızına damadım
ve sana ayın yedisine tiyatro bileti ayarladım der. Bunun üzerine Carol not almak
amacıyla kalem almaya giderken masadaki kalem buhar olur ve daha sonra telefona
gittiğinde telefonun ahizesinin kapanmış olduğunu görür. Daha sonra mutfağa
geçen Carol çaydanlığın ocaktan birdenbire düştüğünü görür ve şoka girer.
Ertesi sabah Carol’ın annesi Rebeca ve kız kardeşi Kate
Carol’ın taşınma partisi hakkında konuşurlar.
Rebeca Kate’e John ile bir aralar yakınlığınız olduğunu biliyorum ablanın
patisine gitmemezlik etme diye uyarır. Daha sonra Rebeca kızına sen iki
Vanlısın yediğine içtiğine dikkat etmelisin dedikten sonra iç çekerek genç
yaşta anne oldum şimdide torun sahibi olacağım erkek arkadaşım buna ne der.
Bunun üzerine Kate annesine Carlos’u mu kast ediyorsun deyince Rebeca Kate’e kim
diye sorar. Kate tavladığın Meksikalıyı kast ediyorum der. Bunun üzerine Carlos
beni tavladı der. Daha sonra Rebeca
kızına Walter’a bebekten bahsedeceksin değil mi diye sorunca Kate Rebeca’ya
önce senin haberin olmasını istedim der. Bunun üzerine Rebeca Kate’e bak Walter
karnındaki bebeğin babası ve incir çekirdeğini doldurmayacak bir neden yüzünden
ayrıldınız bu sebepten dolayı Walter’ı çağırdım der.
Carol eve gelen temizlikçi Rose’a bu ev uzun zamandır boştu
dedikten sonra Rose ile beraber bodruma inerler. Carol Rose’a bodrumdaki dağınıklığı
toplayalım deyice Rose nasıl isterseniz Bayan Henderson deyince Carol ben sana
Rose diyebiliyorsam sende bana Carol diyebilirsin derç bunun üzerine Rose ben
işçi ve işveren arasında mesafe olmasına inanırım der ve işe koyulur. Rose
bodrumu toplamakla uğraşırken eşyaların oynadığını fark etmez. Daha sonra
eşyaların havada uçuşmasına şahit olup evin önceki sahibesi birdenbire
peydahlanıp Rose’a gitmesini söyler. Rose’un çığlıklarını duyan Carol bodrum
kapısını açmaya uğraşır ama başaramaz. Daha sonra kapıyı açan Carol Rose’un şoka
girmiş haliyle karşılaşır. Kocasını arayan Carol Rose’un fenalaştığını söyler.
Rose’u muayene eden Doktor Marshall Carol ve John’a hayatı boyunca böyle bir
durumla karşılaşmadığını söyledikten sonra Rose’un temasa geçebilecekleri bir
akrabası olmadığını belirtir. Bu arada zihninde hayaletin seslerini duyan Rose
ecza dolabından aldığı usturayla boğazını keser.
Ertesi gün Carol babasının evine gidip vuku olan olayı
anlatır. Carol’ın babası kızına evde üzücü birtakım olaylar yaşanmış dedikten
sonra Martha isimli hizmetçi Carol’a evi sat o ev Şeytanın evi der. Bunun
üzerine Carol’ın babası Martha’ya saçmalama evi yeni aldılar durduk yere
satamazlar der. Carol evin geçmişini öğrenmem lazım niye uzun süre kimse satın
almamış der. Bu arada Rebeca damadı Walter’a kızımın biraz heyheyleri üstünde
alttan almaya çalış der. Bunun üzerine Walter Rebeca’ya Kate’i seviyorum ve
elimden geleni yapıyorum ama onun kâfi olmuyor der. Rebeca anlayışlı bir ses
tonuyla Walter’a Kate’in aza tamah etmediğini biliyorum sende haklısın der. Bu arada Rebeca alışverişten dönen Kate’e
haberi sen mi vereceksin dedikken sonra Walter ve Kate’in barışmalarını ister
Evin etrafını dolanan sakalı şahıs evin bodrumunu girer.
Adının Clive olduğunu öğrendiğimiz sakalı şahıs ortağı Rick’e etrafı kol açan
et der. Rick etrafta işe yarar bir şeyler ararken hayalet gelin ile karşılaşıp
kaçmaya çalışır ama hayalet gelin Rick’in önüne çıkar. Rick telaş içinde Clive’in
yanına gelir. Hayalet gelin bir kez daha Clive ve Rick karşısına çıkar ve iki
hırsız çil yavrusu gibi kaçışır ama hayalet gelin tele kinetik güçlerini
kullanıp Clive’ın kolunu baltayla kestikten sonra Rick’in bağırsaklarını deşer
ve korkunç bir kahkaha atar. Daha sonra Walter ve Kate Carol ve John evine
gelirler. Kate ve Walter ev partisi için hazırlanırken Walter banyodan gelen
kontrolsüz sıcak su sayesinde kendisini küvetten atar. Bu arada makyajıyla
uğraşan Kate aynada hayalet gelini görür ve çığlığı basar. Kate’in çığlığını
duyan Walter, Carol, John, Marge ve Bill Kate’e neler olduğunu sorarlar. Kate şok
içinde aynada gelinlikler içinde güzel bir kadının belirdiğini söyler. Bunun üzerine
Walter John’a evin borularında problem mi var su birdenbire aşırı ısındı
deyince John Walter’e en yakın zaman zarfında borular ile ilgileneceğini
söyler.
Akşam olduğunda John ve Carol arkadaşlarıyla beraber
şampanya kadehlerini kaldırıp yeni eve, berekete ve arkadaşlığa diyerek
kadehlerini kaldırırlar. Bu arada Kate hamile olduğunu açıklar. Herkes kadehini
bir kez daha kaldırır ama bu kez herkesin kadehi patlar. Daha sonra Kate, Marge
ve Carol cam kırıklarını toplarken Marge’ın ayağı kayar ve kırık camlar Marge’ın
bedenine saplanır. Şoka giren Carol kendisini mutfağa atar ve peşinden John
gelir. Carol gözyaşları içerisinde bu ev
Martha demişti Şeytan’ın evi olduğunu Kate ve Walter’ın gitmelerini söyle hatta
bizde gidelim der. Bunun üzerine şu an
gidemeyiz zaten Marge’ın durumu iyiymiş yarın taburcu olacakmış der.
Gece vakti Kate bavulunu toplarken Walter’da banyo yapmaya başlar
ve bu arada Walter’ın banyo yaparken dinlediği radyo görünmez bir güç
tarafından küvete itilir ve Walter elektrik çarpması sonucu canını yitirir. Ertesi
gün Walter toprağa verilir. Cenazeden dönen
Carol kendisini odasına kapayıp teselliyi içmede bulur. Bu arada John’da yazıhanede
işleriyle uğraşırken sekreteri Sheila karınız hatta sizi bekliyor der. Telefonda
Carol John’a oturdukları evin geçmişini öğrenmek için belediye binasına
geldiğini söyler ve daha sonra Carol’ın yanına altmış yaşlarında bir adam gelip
bende sizi bekliyordum Bayan Anderson der. Daha sonra John sekreteri Sheila’yı önemli bir
evrak için evine yollar.
Bay Robertson odasına geçen Carol evin önceki sahiplerinden
Johson ailesinin hikayesini dinler. Bay Robertson Johnson ailesinin zamanında
civarın en mutlu ailesi olduğunu belirtikten sonra Johnson ailesinin trajik
geçmişini anlatmaya başlar. Mark ve Barbara ilk çocuklarını kaybettikten sonra
tüm zamanlarını evi restore etmekle uğraştıklarını söyledikten sonra Mark’ın
kansere yakalandığını ve kanser illetinden kurtulamadığını ve Barbara’ın
yaşadığı acılarla dayanamayıp intihar ettiğini söyler. Bu arada eve gelen
Sheila evin kapısına tıklatırken arkasından gelen balta kafasını kopartır. Ertesi
gün Peder Connor’ı çağıran Carol ve John ev hakkında konuşurlar ilk başta Peder
Connor çiftin dediklerine inanmaz ama ısrarlarında devam ettirince Peder Connor
Barbara’ın ruhunun kurtulamayacak kadar kötüleştiğini intihar etiğini belirtir.
Daha sonra Barbara’ın öfkeli ruhu Peder Connor’a saldırır. Peder Connor canını
zorlukla kurtarıp evden kaçar. John ve Carol evden çıkmaya karar verirler ve
John eşyaları toplarken Carol Barbara ile karşılaşır ve Carol Barbara’ın etkisi
altına girer. Daha sonra John ve Carol tıpkı Barbara ve Mark gibi şakaklarında
tabanca patlatıp intihar ederler ve film biter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder