Filmimiz Afrika semalarında zorunlu iniş yapmaya çalışan
uçakla başlar. Uçağı ilkel Afrika kabilesi şaşkınlık ve korku içinde uçağın yere çakılışını seyrederler. Enkazdan elli
yaşlarında bir adam ve adamın kucağında takriben on yaşlarında bir kız çocuğu
çıkar. İlkel kabile üyeleri yaşlı adamın önünde secdeye dururlar. Aradan yıllar
geçer küçük çocuk büyür serpilir genç
kız olur. Bu arada elmas kaçakçıları balta girmemiş ormana girerler ama genç bir zenci kadın ve onun emrindeki kabile
üyeleri tarafından saldırıya uğrar. Zenci kadın elmas kaçakçısının yanında bulunan
zencilerin gitmesine salık verir ve elmas kaçakçısını ağaca bağlar. Zenci kadın ilkel yapım baltasını elmas
kaçakçısının boynuna indirecekken beyaz
tenli genç kız gelir. Zenci genç kadın
hariç bütün kabile üyeleri genç kadının önünde diz çöker. Adının Diana olduğunu öğrendiğimiz genç kız
korkma yabancı sana bir fenalık gelmeyecek lakin taşların peşindesin şimdi git
lakin buraya geri dönersen ölüm fermanını imzalamış olursun dedikten sonra
elmas kaçakçısı arkasına bakmadan kaçar.
Adının Ivory olduğunu öğrendiğimiz zenci kadın Diana'ya ne karışıyorsun
diye çıkışınca Diana Ivory'a sen benim
hükmüme karşı çıkma cüretinde mi bulunuyorsun der ve kabilenin diğer üyeleri
ile beraber giderken Ivory nefret dolu gözlerle Diana'ın arkasından bunun
bedelini ödeyeceksin der.
Adının Hermine olduğunu öğrendiğimiz hasta kadın hasta
döşeğinde öksürük krizine girdiğini görürüz. Bu arada Hermine'in kocasının filmin başındaki uçak enkazından
çıkan adam olduğunu öğreniriz.
Hermine'in yanına yeğeni Edward gelir ne
olur böyle yapma kendine kötülük ediyorsun deyince Hermine Edward'a senin benim
sıhhatimle ilgilendiğin yok senin tek
isteğin benim param der. Bunun üzerine
Edward haksızlık etme sana müjdeli bir havadisim var iki kişi senin senelerdir
kayıp olan kızını gördüklerini iddia ediyorlar
ama yinede ümitlenme derim der.
Edward aşağıda bekleyen adamlara
soru sorulduğu zaman konuşacaksınız der. Bu arada adamlardan birinin Diana'ın
hayatını bağışladığı elmas kaçakçısı olduğunu öğreniriz.. Adının Gunther
olduğunu öğrendiğimiz elmas kaçakçısı ve ortağı Fred Hermine'in yanına gelirler. Hermine iki adama
kimsiniz diye sorar. Söze başlayan Fred kendisi ortağı Gunther'i avcı ve rehber
olarak tanıtır. Hermine Fred'e kızımı
gördüğünü iddia ediyorsun bu iddianı
kanıtlayabilecek misin diye sorar. Fred
ortağımın gördüğü kız beyaz tenli on
sekiz yaşında sizin kayıp olan kızınızla
yaşı tutuyor ayrıca dilimizi de
konuşuyor. Hermine o zaman ne duruyorsunuz deyince Fred kızı gördüğümüz yer çok
tehlikeli ve ücra bir orman yeterli mühimmat ve adama gereksinim var der. Bunun
üzerine Hermine yeğeni Edward'ı çağırır
ve Fred ve Gunther'e maddi destekte bulunacağını lakin iki adama güvenmediğini
söyleyip Edward'a bu iki adamın yanında gitmesini söyler. Edward teyzesine Diana'yı bende çok severim
ama bu bana pek akıl karı bir iş gibi gelmedi der. Bunun üzerine Hermine yeğeni
Edward'a ne diyorsam onu yapacaksın deyince Edward istemeden olsa bile teyzesinin buyruğuna uyar.
Otele yerleşen dörtlü ayrı odalarda kalır. Bu arada Fred ve Gunther o yörede bulunan nadir taşları çalmak için Diana'yı bulma kisvesine girdiklerini öğreniriz. Aynı esnada Edwar ise Hermine'in bakıcısı Carmen'e şayet bu adamların dedikleri doğru ise mahvolduk mirastan tek bir kuruş bile alamayız deyince Carmen Edward'a belki Diana yolda kaybolur der. Bunun üzerine Edward Carmen'e seni bu yüzden seviyorum dedikten sonra Carmen ile beraber olur. Ertesi sabah Diana büyük beyaz şef ile konuşmak ister ve büyük beyaz şefin yanına gider. Bu arada büyük beyaz şefin Diana'ın babası William olduğunu öğreniriz. Diana babasına baba deyince William Diana'ya bana baba deme büyük beyaz şef diye çıkıştıktan sonra Diana'ya anlat bakalım derdini der. Diana Ivory köylülere gaddarca davranıyor der. Bunun üzerine Willam Diana'ya Ivory'ın kendilerine iyilik ettiğini ve otoritesini bu şekilde muhafaza edeceğini söyledikten Diana kendi işleriyle ilgilenmeye gider
Otele yerleşen dörtlü ayrı odalarda kalır. Bu arada Fred ve Gunther o yörede bulunan nadir taşları çalmak için Diana'yı bulma kisvesine girdiklerini öğreniriz. Aynı esnada Edwar ise Hermine'in bakıcısı Carmen'e şayet bu adamların dedikleri doğru ise mahvolduk mirastan tek bir kuruş bile alamayız deyince Carmen Edward'a belki Diana yolda kaybolur der. Bunun üzerine Edward Carmen'e seni bu yüzden seviyorum dedikten sonra Carmen ile beraber olur. Ertesi sabah Diana büyük beyaz şef ile konuşmak ister ve büyük beyaz şefin yanına gider. Bu arada büyük beyaz şefin Diana'ın babası William olduğunu öğreniriz. Diana babasına baba deyince William Diana'ya bana baba deme büyük beyaz şef diye çıkıştıktan sonra Diana'ya anlat bakalım derdini der. Diana Ivory köylülere gaddarca davranıyor der. Bunun üzerine Willam Diana'ya Ivory'ın kendilerine iyilik ettiğini ve otoritesini bu şekilde muhafaza edeceğini söyledikten Diana kendi işleriyle ilgilenmeye gider
Gece olduğunda Fred odasında yatarken bir karartı görür ve
silahını çekip ışığa gel der. Karartının
Carmen olduğunu öğreniriz Carmen sana anlatmam gereken mühim bir konu var
der. Bunun üzerine Fred anlat bakalım
der. Carmen kızı bulmamamız gerek yoksa tüm miras kıza kalacak deyince Fred
bundan benim çıkarım ne olacak der. Carmen mirasın yüzde onu senin olacak
deyince Fred yüzde yirmisini alırım der. Bunun üzerine Carmen yüzde on son
teklif ya alırsın yada başkasını bulurum deyince Fred Carmen'in teklifini kabul
eder. Anlaşma sağlandıktan sonra Carmen Fred'in bedenleri tek beden olur.
Sabah yola çıkan kafile bir süre araçlarla ilerlerken bir
süre sonra Marcus ormanın bu bölgesi araçlar için uygun değil der ve kafile
yolu yürüyerek geçer. En sonunda nehir kenarında kamp yapmaya karar verirler.
Bu arada Gunther nehir kenarında gördüğü zencilerden birini öldürünce Marcus
Gunther'e seni ahmak yerimizi belli ettin diyerek çıkışır. İlkel kabile mensubu zenciler ise hemen
köylerine dönüp olanları liderleri Ivory'e anlatırlar. Ivory kabile üyelerini
toplar ve köyden ayrılır. Marcus
kafileye planlarını anlatırken iki kabile üyesi çaktırmadan Fred ve diğerlerini
gözetler. Aynı esnada Diana düşünceli bir şekilde oturup etrafı gözlerken iki
kabile üyesi bölgeye yabancıların ayak bastığını haber verir.
Fred ve diğerleri kendi işleriyle ilgilenirken Carmen
serinlemek amacıyla tümden soyunup nehre girer. Bu arada Diana gizlice kampı
gözetler. Carmen nehir sefasını sürdürürken son anda kendisine yaklaşan timsahı
fark eder ve çığlığı basar. sesleri
duyan Marcus ve Fred timsahı mermi manyağı yaptıktan sonra Fred benim
tabancam senin tüfeğine on basar diyerek Marcus'a laf sokar. Aynı esnada
Edward'da Carmen'e senin hiç hicap duygun yok mu herkesin yanında anadan üryan
yüzüyorsun diye bağırır. Carmen
ağlamaklı bir ses tonuyla ben ölümden
dönmüşüm onun dediklerine bak deyince
Fred boş ver onun gibi erkekler yalnızca konuşur iş icraata gelince hiç bir şey
yapmazlar der. Daha sonra Carmen ve Fred
çalılıklarda tek beden olurken Diana bu icraatı meraklı gözlerle gözler.
Marcus,Fred,Edward ve Carmen
sala nehrin karşı kıyısına geçerken Ivory kamp alanını basar ve geride kalan
Gunther'in kafasını bedeninden ayırır. Olayı gören Diana Ivory 'ye bu lüzumsuz
bir cinayetti diye çıkışır. Bunun üzerine Ivory Diana'ya beyaz adam
topraklarımızı işgal edip kardeşlerimizi katlediyor diye çemkirir. Diana
Ivory'e gel benle hükmünü büyük beyaz şef karar verecek dedikten sonra Ivory
ve Dıana kamp alanında uzaklaşırlar. Nehrin
karşı tarafına geçmeye muvaffak olan Fred ve diğerleri saldan inerken Carmen
ayak bileğini burkar. Bu arada Ivory ve bir kaç kabile mensubu Fred ve diğerlerine
kumpas hazırlığı yaparken Marcus Fred ve
Edward'ın amaçlarını sorgular ve kendi arkasını kollamak isteyen Carmen Marcus
kur yaparak Diana olayını başka bir yöne çeker.
Lafa karışan Edward Diana annesinin yanına dönmese herkese ada başı iki
yüz bin dollar düşeceğini belirtince
Marcus Edward'ın planını kabul eder. Daha sonra Ivory ve kabile üyeleri
Fred ve diğerlerine saldırır ama Fred ve Marcus ateşli silahların yardımlarıyla
ilkel kabile mensuplarını geri püskürtürler.
Marcus nöbet tutarken Carmen ve Edward'ın konuşmalarına
kulak misafiri olur. İkili aslında hem
Diana'yı hem de Fred ve Marcus'u ortadan kaldırıp tüm mirasa çöreklenmenin
amacında olduğunu öğrendikten kafileyi terk etme kararı alır. Tam kamp alanı
terk edecekken Fred Marcus'u görür ve silahına hayırdır bu acelen nedir diye
sorar. Marcus Fred'e bu iki şerefsiz bize bir kuruş zırnık koklatmayacak ben
gidiyorum deyince Fred Marcus'a tabancasını doğrultup öyle yağma önce nazikçe
tüfeğini bırak bakalım der. Tüfeğini yere bırakan Marcus'un yanına gelen Fred Marcus ile yumruk
kavgasına girişir ve Marcus Fred'i yumruklarıyla bayılttıktan sonra gider. Olayı izleyen Diana Marcus gittikten sonra kabile
mensuplarının yardımlarıyla Fred'i güvenli
bir yere çeker. Marcus ormanda ilerlerken önünü Ivory'ın adamları keser Marcus kabile üyelerine benden fenalık gelmez
ben dostum derken sırtına ok yer. Bir iki adım atan Marcus okun zehirli olması
sebebiyle yere yığılıp ölür.
Diana ayılan Fred'e
karpuz ikram eder. Bunun üzerine Fred
Diana'ya ben seni bulmak için geldim deyince
Diana niye diye sorar. Fred Diana'ya
seni ait olduğunun yere annenin yanına götüreceğim der. Bunun üzerine
Diana hayır kabul etmiyorum ben burada
mesudum diyerek annesinin yanına gitmeyi kabul etmez. Fred o zaman git bunu akrabalarına anlat deyince
Diana şaşırarak senin birlikte olduğun kadın benim akrabam mı diye sorunca Fred samimiyetsiz bir şekilde sırıtarak biz medeni insanlarda işler böyle yürür
der. Diana Fred'e o zaman kocası seni
niye öldürmüyor veya siz medeniler her
önünüze gelenle cima mı ediyorsunuz diye sorunca Fred biz medenilerin böyle adetleri vardır
der. Bunun üzerine Diana isterik bir ses tonuyla bende yarım kan medeniyim diyerek
Fred'e yavşar. Diana daha önce hiç cima
eyleminde bulunmadım zaten akrabamdan daha genç ve diriyim der. Bunun üzerine
Fred soydan geliyor bunların huyu diyerek Diana ile yiyişir.
Uyanan Carmen Marcus'un notunu bulur. Notta Marcus ben cinayette ortak olamam gidiyorum
yazar. Panikleyen Carmen Edward'ı
uyandırır. Carmen ve Edward
ormanda yana yakıla Fred'i ararken hem
Fred'i hem de Diana'yı bulurlar. Diana fitneci akrabaları ile tanışır ve William yani
büyük beyaz şef ile tanıştırmaya götürür.
Diana babası büyük beyaz beyaz şefe uzak diyarlardan akrabalarımız
gelmiş diye seslenir. Bunun üzerine
William kızı Diana'ya defolup gitsinler cevabını verir. Amcasının cevabını duyan Edward ellinde tutuğu İskoç viskisini
göstermek suretiyle amcasıyla görüşme şansı yakalar. Edward amcası William'a amca geri dön der ama William dönmeyi kabul etmez Bunun
üzerine Edward Diana bizimle gelsin zavallı yengem ölü döşeğinde ölmeden önce
kızını görsün deyince Edward yeğenine bunu duymamış olayım yoksa kellen gider
diyerek tehdit eder. Bunun üzerine Edward kulübeden uzaklaşır. Edward
gidince William elmaslarına bakıp paranoyağa bağlayıp hazinemin
peşindeler der.
Edward ve Carmen ormandan ayrılırken Fred ve Diana ile
karşılaşır. Edward Fred'e gelsene
deyince Fred benim biraz işim var ben size yetişirim der. Fred ve Diana
romantizmin dibine vururken Ivory
William'ın yanına gelip yabancılar bizim değerli taşlarlara göz dikti diyerek
William'ı provoke eder. Bunun William Ivory'e git icaplarına bak talimatı
verir. Yürümekten bitap düşen Carmen ve Edward bir ağaç gölgesinde uyurken
Ivory iki şahsın icabına palayla bakar.
Daha sonra Fred Carmen ve Edward'ın cesetlerini görünce intikam amacıyla William'ın zulasını patlatır
tam ormandan ayrılacakken Ivory ve adamlarına yakalanır. Değerli taşlar Fred'in
cebinden çıkınca Ivory hükmünü uygulamaya koyulur ama Diana mani olur. Diana Fred'e sert bir
dille defol git der ve Fred hicap duygusu içinde köyü terk eder ve William ağlayan kızını
teskin eder. Daha sonra William Ivory
ile konuşur Ivory beyaz adam topraklarımızı gasp etti kardeşlerimizi öldürdü
uçan kayıkla inen ilah yol göstericimiz oldu dedikten sonra film biter.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder