https://www.highrevenuegate.com/pqxbdf5xa4?key=0fa5a3e34ecb571364a40d5443900081

4 Aralık 2014 Perşembe

El Tesoro De La Diosa Blanca


Filmimiz Afrika semalarında zorunlu iniş yapmaya çalışan uçakla başlar. Uçağı ilkel Afrika kabilesi şaşkınlık ve korku içinde  uçağın yere çakılışını seyrederler. Enkazdan elli yaşlarında bir adam ve adamın kucağında takriben on yaşlarında bir kız çocuğu çıkar. İlkel kabile üyeleri yaşlı adamın önünde secdeye dururlar. Aradan yıllar geçer küçük çocuk büyür serpilir  genç kız olur. Bu arada elmas kaçakçıları balta girmemiş ormana girerler ama  genç bir zenci kadın ve onun emrindeki kabile üyeleri tarafından saldırıya uğrar.  Zenci kadın elmas kaçakçısının yanında bulunan zencilerin gitmesine salık verir ve elmas kaçakçısını ağaca bağlar.  Zenci kadın ilkel yapım baltasını elmas kaçakçısının boynuna indirecekken  beyaz tenli genç kız gelir.  Zenci genç kadın hariç bütün kabile üyeleri genç kadının önünde diz çöker.  Adının Diana olduğunu öğrendiğimiz genç kız korkma yabancı sana bir fenalık gelmeyecek lakin taşların peşindesin şimdi git lakin buraya geri dönersen ölüm fermanını imzalamış olursun dedikten sonra elmas  kaçakçısı arkasına bakmadan kaçar. Adının Ivory olduğunu öğrendiğimiz zenci kadın Diana'ya ne karışıyorsun diye  çıkışınca Diana Ivory'a sen benim hükmüme karşı çıkma cüretinde mi bulunuyorsun der ve kabilenin diğer üyeleri ile beraber giderken Ivory nefret dolu gözlerle Diana'ın arkasından bunun bedelini ödeyeceksin der.


Adının Hermine olduğunu öğrendiğimiz hasta kadın hasta döşeğinde öksürük krizine girdiğini görürüz. Bu arada Hermine'in   kocasının filmin başındaki uçak enkazından çıkan adam olduğunu  öğreniriz. Hermine'in yanına yeğeni  Edward gelir ne olur böyle yapma kendine kötülük ediyorsun  deyince Hermine Edward'a senin benim sıhhatimle  ilgilendiğin yok senin tek isteğin benim param der.  Bunun üzerine Edward haksızlık etme sana müjdeli bir havadisim var iki kişi senin senelerdir kayıp olan kızını gördüklerini iddia ediyorlar  ama yinede ümitlenme derim der.  Edward  aşağıda bekleyen adamlara soru sorulduğu zaman konuşacaksınız der. Bu arada adamlardan birinin Diana'ın hayatını bağışladığı elmas kaçakçısı olduğunu öğreniriz.. Adının Gunther olduğunu öğrendiğimiz elmas kaçakçısı ve ortağı Fred  Hermine'in yanına gelirler. Hermine iki adama kimsiniz diye sorar. Söze başlayan Fred kendisi ortağı Gunther'i avcı ve rehber olarak tanıtır.  Hermine Fred'e kızımı gördüğünü iddia ediyorsun  bu iddianı kanıtlayabilecek misin diye sorar.  Fred ortağımın gördüğü kız beyaz tenli  on sekiz yaşında sizin kayıp olan  kızınızla yaşı tutuyor  ayrıca dilimizi de konuşuyor. Hermine o zaman ne duruyorsunuz deyince Fred kızı gördüğümüz yer çok tehlikeli ve ücra bir orman yeterli mühimmat ve adama gereksinim var der. Bunun üzerine Hermine  yeğeni Edward'ı çağırır ve Fred ve Gunther'e maddi destekte bulunacağını lakin iki adama güvenmediğini söyleyip Edward'a bu iki adamın yanında gitmesini söyler.    Edward teyzesine Diana'yı bende çok severim ama bu bana pek akıl karı bir iş gibi gelmedi der. Bunun üzerine Hermine yeğeni Edward'a ne diyorsam onu yapacaksın deyince Edward istemeden  olsa bile teyzesinin buyruğuna uyar.

Otele yerleşen dörtlü ayrı odalarda kalır. Bu arada Fred ve Gunther o yörede bulunan nadir taşları çalmak için Diana'yı bulma kisvesine girdiklerini öğreniriz. Aynı esnada Edwar ise Hermine'in bakıcısı Carmen'e şayet bu adamların dedikleri doğru ise  mahvolduk mirastan tek bir kuruş bile alamayız  deyince Carmen Edward'a  belki Diana yolda kaybolur der. Bunun üzerine Edward Carmen'e seni bu yüzden seviyorum dedikten sonra Carmen ile beraber olur.  Ertesi sabah Diana büyük beyaz şef ile konuşmak ister ve büyük beyaz şefin yanına gider. Bu arada büyük beyaz şefin  Diana'ın babası William olduğunu öğreniriz. Diana babasına baba deyince William Diana'ya  bana baba deme büyük beyaz şef diye çıkıştıktan sonra  Diana'ya  anlat bakalım derdini der. Diana Ivory köylülere gaddarca davranıyor der. Bunun üzerine Willam Diana'ya  Ivory'ın kendilerine iyilik ettiğini ve otoritesini bu şekilde muhafaza edeceğini söyledikten  Diana kendi işleriyle ilgilenmeye gider
Gece olduğunda Fred odasında yatarken bir karartı görür ve silahını çekip ışığa gel der.  Karartının Carmen olduğunu öğreniriz Carmen sana anlatmam gereken mühim bir konu var der.  Bunun üzerine Fred anlat bakalım der. Carmen kızı bulmamamız gerek yoksa tüm miras kıza kalacak deyince Fred bundan benim çıkarım ne olacak der. Carmen mirasın yüzde onu senin olacak deyince Fred yüzde yirmisini alırım der. Bunun üzerine Carmen yüzde on son teklif ya alırsın yada başkasını bulurum deyince Fred Carmen'in teklifini kabul eder. Anlaşma sağlandıktan sonra Carmen Fred'in bedenleri tek beden olur.

Sabah yola çıkan kafile bir süre araçlarla ilerlerken bir süre sonra Marcus ormanın bu bölgesi araçlar için uygun değil der ve kafile yolu yürüyerek geçer. En sonunda nehir kenarında kamp yapmaya karar verirler. Bu arada Gunther nehir kenarında gördüğü zencilerden birini öldürünce Marcus Gunther'e seni ahmak yerimizi belli ettin diyerek çıkışır.  İlkel kabile mensubu zenciler ise hemen köylerine dönüp olanları liderleri Ivory'e anlatırlar. Ivory kabile üyelerini toplar ve köyden ayrılır.  Marcus kafileye planlarını anlatırken iki kabile üyesi çaktırmadan Fred ve diğerlerini gözetler. Aynı esnada Diana düşünceli bir şekilde oturup etrafı gözlerken iki kabile üyesi bölgeye yabancıların ayak bastığını haber verir.

Fred ve diğerleri kendi işleriyle ilgilenirken Carmen serinlemek amacıyla tümden soyunup nehre girer. Bu arada Diana gizlice kampı gözetler. Carmen nehir sefasını sürdürürken son anda kendisine yaklaşan timsahı fark eder ve çığlığı basar. sesleri  duyan Marcus ve Fred timsahı mermi manyağı yaptıktan sonra Fred benim tabancam senin tüfeğine on basar diyerek Marcus'a laf sokar. Aynı esnada Edward'da Carmen'e senin hiç hicap duygun yok mu herkesin yanında anadan üryan yüzüyorsun diye bağırır.  Carmen ağlamaklı bir ses tonuyla  ben ölümden dönmüşüm onun dediklerine  bak deyince Fred boş ver onun gibi erkekler yalnızca konuşur iş icraata gelince hiç bir şey yapmazlar der.  Daha sonra Carmen ve Fred çalılıklarda tek beden olurken Diana bu icraatı meraklı gözlerle gözler. 


Marcus,Fred,Edward ve Carmen  sala nehrin karşı kıyısına geçerken  Ivory kamp alanını basar ve geride kalan Gunther'in kafasını bedeninden ayırır. Olayı gören Diana Ivory 'ye bu lüzumsuz bir cinayetti diye çıkışır. Bunun üzerine Ivory Diana'ya beyaz adam topraklarımızı işgal edip kardeşlerimizi katlediyor diye çemkirir. Diana Ivory'e gel benle hükmünü büyük beyaz şef karar verecek dedikten sonra Ivory ve  Dıana kamp alanında uzaklaşırlar. Nehrin karşı tarafına geçmeye muvaffak olan Fred ve diğerleri saldan inerken Carmen ayak bileğini burkar.  Bu arada  Ivory ve bir kaç  kabile mensubu Fred ve diğerlerine kumpas  hazırlığı yaparken Marcus Fred ve Edward'ın amaçlarını sorgular ve kendi arkasını kollamak isteyen Carmen Marcus kur yaparak Diana olayını başka bir yöne çeker.  Lafa karışan Edward Diana annesinin yanına dönmese herkese ada başı iki yüz bin dollar düşeceğini belirtince  Marcus Edward'ın planını kabul eder. Daha sonra Ivory ve kabile üyeleri Fred ve diğerlerine saldırır ama Fred ve Marcus ateşli silahların yardımlarıyla ilkel kabile mensuplarını geri püskürtürler.  

Marcus nöbet tutarken Carmen ve Edward'ın konuşmalarına kulak misafiri olur.  İkili aslında hem Diana'yı hem de Fred ve Marcus'u ortadan kaldırıp tüm mirasa çöreklenmenin amacında olduğunu öğrendikten kafileyi terk etme kararı alır. Tam kamp alanı terk edecekken Fred Marcus'u görür ve silahına hayırdır bu acelen nedir diye sorar. Marcus Fred'e bu iki şerefsiz bize bir kuruş zırnık koklatmayacak ben gidiyorum deyince Fred  Marcus'a  tabancasını doğrultup öyle yağma önce nazikçe tüfeğini bırak bakalım der.   Tüfeğini yere bırakan  Marcus'un yanına gelen Fred Marcus ile yumruk kavgasına girişir ve Marcus Fred'i yumruklarıyla bayılttıktan sonra gider.  Olayı izleyen Diana Marcus gittikten sonra kabile mensuplarının yardımlarıyla  Fred'i güvenli bir yere çeker.  Marcus ormanda ilerlerken   önünü Ivory'ın adamları keser  Marcus kabile üyelerine benden fenalık gelmez ben dostum derken sırtına ok yer. Bir iki adım atan Marcus okun zehirli olması sebebiyle yere yığılıp ölür. 
Diana  ayılan Fred'e karpuz ikram eder.  Bunun üzerine Fred Diana'ya ben seni bulmak için geldim deyince  Diana niye diye sorar. Fred Diana'ya  seni ait olduğunun yere annenin yanına götüreceğim der. Bunun üzerine Diana  hayır kabul etmiyorum ben burada mesudum diyerek annesinin yanına gitmeyi kabul etmez. Fred  o zaman git bunu akrabalarına anlat deyince Diana şaşırarak senin birlikte olduğun kadın benim akrabam mı diye sorunca  Fred samimiyetsiz bir şekilde sırıtarak  biz medeni insanlarda işler böyle yürür der.  Diana Fred'e o zaman kocası seni niye öldürmüyor  veya siz medeniler her önünüze gelenle cima mı ediyorsunuz diye sorunca  Fred biz medenilerin böyle adetleri vardır der. Bunun üzerine Diana isterik bir ses tonuyla bende yarım kan medeniyim diyerek Fred'e yavşar.  Diana daha önce hiç cima eyleminde bulunmadım zaten akrabamdan daha genç ve diriyim der. Bunun üzerine Fred soydan geliyor bunların huyu diyerek Diana ile  yiyişir.


Uyanan Carmen Marcus'un notunu bulur. Notta  Marcus ben cinayette ortak olamam gidiyorum yazar. Panikleyen Carmen Edward'ı  uyandırır.   Carmen ve Edward ormanda yana yakıla Fred'i ararken  hem Fred'i hem de Diana'yı bulurlar. Diana  fitneci akrabaları ile tanışır ve William yani büyük beyaz şef ile tanıştırmaya götürür.  Diana babası büyük beyaz beyaz şefe uzak diyarlardan akrabalarımız gelmiş  diye seslenir. Bunun üzerine William kızı Diana'ya defolup gitsinler cevabını verir.  Amcasının cevabını duyan  Edward ellinde tutuğu İskoç viskisini göstermek suretiyle amcasıyla görüşme şansı yakalar.  Edward amcası William'a amca  geri dön  der ama William dönmeyi kabul etmez Bunun üzerine Edward Diana bizimle gelsin zavallı yengem ölü döşeğinde ölmeden önce kızını görsün deyince Edward yeğenine bunu duymamış olayım yoksa kellen gider diyerek tehdit eder. Bunun üzerine Edward kulübeden uzaklaşır.  Edward  gidince William elmaslarına bakıp paranoyağa bağlayıp hazinemin peşindeler der.

Edward ve Carmen ormandan ayrılırken Fred ve Diana ile karşılaşır. Edward Fred'e  gelsene deyince Fred benim biraz işim var ben size yetişirim der. Fred ve Diana romantizmin dibine vururken  Ivory William'ın yanına gelip yabancılar bizim değerli taşlarlara göz dikti diyerek William'ı provoke eder. Bunun William Ivory'e git icaplarına bak talimatı verir. Yürümekten bitap düşen Carmen ve Edward bir ağaç gölgesinde uyurken Ivory iki şahsın icabına palayla bakar.  Daha sonra Fred Carmen ve Edward'ın cesetlerini görünce  intikam amacıyla William'ın zulasını patlatır tam ormandan ayrılacakken Ivory ve adamlarına yakalanır. Değerli taşlar Fred'in cebinden çıkınca Ivory hükmünü uygulamaya koyulur  ama Diana mani olur. Diana Fred'e sert bir dille defol git der ve Fred hicap duygusu içinde  köyü terk eder ve William ağlayan kızını teskin eder. Daha sonra  William Ivory ile konuşur Ivory beyaz adam topraklarımızı gasp etti kardeşlerimizi öldürdü uçan kayıkla inen ilah yol göstericimiz oldu dedikten sonra  film biter.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Soul of the Demon

Filmimiz olay yerine gelen polislerin cesetleri toplamasıyla başlar.  Joey ve Toby okulu...